bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Anasayfa Yazarlar Zeki GÖL Yazı Detayı Bu yazı 1832+ kez okundu.
Zeki GÖL
Köşe Yazarı
Zeki GÖL
 

DAĞDAKİ ÇOBANDAN DERSLER

30 Mart yerel Seçimleri, öncelikle Ordu başta olmak üzere tüm Türkiye’ye hayırlı olsun. Bu sonuç hem Ordu’da hem Türkiye çapında tabi daha uzun uzun analiz edilip konuşulacak. Ancak ortaya çıkan ilk sonuç şu ki, dağdaki çobanın verdiği dersler bitmiyor. Evet, dağdaki çoban, kimileri, göbeğini kaşıyan adam der, kimileri bidon kafa der. Ama yıllardır bu tür vasıflarla aşağıladıkları insanlardan dersler alıp, tokat üstüne tokat yerler ama gene de akıllanmazlar. Bu seçimde böyle oldu, AK Parti’ye daha doğrusu kendilerinden olmayanı “dağdaki çoban, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafa” diye aşağıladıkları insanlardan yine çok fena bir okkalı Osmanlı tokadı yediler. Bu sefer hem de çok kirli oyunlarla her türlü entrika ve kumpaslarla itibarsızlaştırmaya çalıştıkları, hatta işi vatana ihanete kadar götürdükleri kirli oyunlara halk dur dedi ve Tayyip Erdoğan’a yine sahip çıktı. Ortaya her gün bir tape, bir montaj video sundular. Onların gözünde halk zaten cahil ya nasıl olsa yutar dediler ama halk yutmadı tam tersi yutturdu. Millet, ‘madem yolsuzluk var, madem bu kadar kirliliğin içine batmış bu hükümet neden şimdiye kadar beklediniz de tam seçim arefesinde bunları ortaya döktünüz? Demek ki bu işin içinde iş var, bu iş yolsuzluk işi değil’ dedi. Bu cephenin yaptığı en büyük hata şu oldu. Suriye’ye giden MİT tırlarına karşı yapılan operasyon ile o çok konuştukları 25 Mart’ta kıyamet kopacak Tayyip Erdoğan 30 Mart’ı göremeden kaçacak’ şeyin aslında kendilerinin nasıl bir ihanet içinde olduklarının belgesi olan Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan Suriye toplantısının ses kaydını servis etmeleri Erdoğan’a değil kendilerine çok büyük zarar verdi. Hani kral çıplak misali vatana ve bu millete ihanetleri apaçık ortaya çıktı. Bir insan kendi vatanına bundan daha başka nasıl ihanet edebilir ve satabilir acaba çok merak ediyorum. Böyle deyince hemen karşınıza konuşmanın içeriğini karşınıza çıkartıyorlar asıl o konuşmalar hainlik diyorlar. Türkiye cumhuriyeti Devleti, ortada bir sorun varsa bu soruna karşı masada her türlü alternatifi koymak zorundadır. Bunu yapmazsa zaten büyük hata eder. Düşünün bu ülkenin savcısı kendi istihbarat teşkilatının tırlarını durduracak kadar ihanet içine düşebiliyor. Burada asıl verilmek istenen mesajın Türkiye’ye terörist devlet imajı olduğunu halk göremeyecek kadar cahil ve aptal mı sanıyorsunuz? Zaten siz bu halkı hep cahil gördüğünüz için defalarca tokat yiyorsunuz. Halk görmüyor mu sanıyorsunuz, Erdoğan giderse Gazze öksüz kalacak. Halk görmüyor mu sanıyorsunuz Erdoğan giderse Üsküp, Bosna-Hersek, Doğu Türkistan, Somali, Suriye, Irak öksüz kalacak. Bu cenah halkı o kadar aptal ve cahil görüyor ki, tüm bunları göremeyeceğini düşünüyor. Yolsuzluk iddialarına gelince tıpkı Adnan Menderes’e yapılanların bire bir aynısı olduğunu çok net gördü halk. Özal’a yapılanları unutmadı bu millet. Ve aynı insanlar tarafından Erdoğan’a yapılanları da çok net biçimde gördü. Bu sefer inandırıcı olsun diye başka destekte aldılar ama halk yine yemedi. İşte 30 Mart seçimleri bu gerçeği ayan beyan gösterdi. Bu seçimler bir gerçeği daha göstermiştir ki, Türkiye’nin bir iktidar sorunundan çok muhalefet sorunu vardır. Bu muhalefet sadece siyasi parti olarak algılanmasın. Basınıyla insanıyla muhalefet ülke gerçeklerinden habersiz, hayatı sadece twitter ve facebook’tan ibaret sanıyorlar. Oturuyorlar bilgisayarın başına veya ellerinde telefon kendileri gibi düşünmeyene her türlü hakareti yapıyorlar. Sonrada çıkıp, seçimde CHP ve MHP neden başarılı olamadı diye dert yanıyorlar. Sizler bu kafayla gittiğiniz sürece halkı aşağılamaya devam ettiğiniz müddetçe daha çoook dağdaki çobandan tokat yemeye devam edersiniz. Millerin zekasıyla alay etmeyi bırakında az bu toprakların insanlarını tanıyın. Ordu’daki sonuçları neden değerlendirmediğim sorusuna gelince Ordu’da insanlar hizmeti tercih etti. Sadece sevgi kazanacak demekle bu iş olmuyor. Sevecen bizi de çöp ne olacak diyor halk. Sevecen bizi de ne olacak bu trafik dedi. Sevecen bizi de bir yere kadar sev azda hizmet yap dedi. Ordu’daki sonuçları da ayrıca değerlendirmekte fayda var. Zira 2009’daki koalisyon bu sefer tutmadı. Bunu da uzun uzadıya yazacağım.
Ekleme Tarihi: 01 Nisan 2014 - Salı

DAĞDAKİ ÇOBANDAN DERSLER

30 Mart yerel Seçimleri, öncelikle Ordu başta olmak üzere tüm Türkiye’ye hayırlı olsun. Bu sonuç hem Ordu’da hem Türkiye çapında tabi daha uzun uzun analiz edilip konuşulacak. Ancak ortaya çıkan ilk sonuç şu ki, dağdaki çobanın verdiği dersler bitmiyor.

Evet, dağdaki çoban, kimileri, göbeğini kaşıyan adam der, kimileri bidon kafa der. Ama yıllardır bu tür vasıflarla aşağıladıkları insanlardan dersler alıp, tokat üstüne tokat yerler ama gene de akıllanmazlar.

Bu seçimde böyle oldu, AK Parti’ye daha doğrusu kendilerinden olmayanı “dağdaki çoban, göbeğini kaşıyan adam, bidon kafa” diye aşağıladıkları insanlardan yine çok fena bir okkalı Osmanlı tokadı yediler.

Bu sefer hem de çok kirli oyunlarla her türlü entrika ve kumpaslarla itibarsızlaştırmaya çalıştıkları, hatta işi vatana ihanete kadar götürdükleri kirli oyunlara halk dur dedi ve Tayyip Erdoğan’a yine sahip çıktı.

Ortaya her gün bir tape, bir montaj video sundular. Onların gözünde halk zaten cahil ya nasıl olsa yutar dediler ama halk yutmadı tam tersi yutturdu. Millet, ‘madem yolsuzluk var, madem bu kadar kirliliğin içine batmış bu hükümet neden şimdiye kadar beklediniz de tam seçim arefesinde bunları ortaya döktünüz? Demek ki bu işin içinde iş var, bu iş yolsuzluk işi değil’ dedi.

Bu cephenin yaptığı en büyük hata şu oldu. Suriye’ye giden MİT tırlarına karşı yapılan operasyon ile o çok konuştukları 25 Mart’ta kıyamet kopacak Tayyip Erdoğan 30 Mart’ı göremeden kaçacak’ şeyin aslında kendilerinin nasıl bir ihanet içinde olduklarının belgesi olan Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan Suriye toplantısının ses kaydını servis etmeleri Erdoğan’a değil kendilerine çok büyük zarar verdi.

Hani kral çıplak misali vatana ve bu millete ihanetleri apaçık ortaya çıktı. Bir insan kendi vatanına bundan daha başka nasıl ihanet edebilir ve satabilir acaba çok merak ediyorum. Böyle deyince hemen karşınıza konuşmanın içeriğini karşınıza çıkartıyorlar asıl o konuşmalar hainlik diyorlar.

Türkiye cumhuriyeti Devleti, ortada bir sorun varsa bu soruna karşı masada her türlü alternatifi koymak zorundadır. Bunu yapmazsa zaten büyük hata eder. Düşünün bu ülkenin savcısı kendi istihbarat teşkilatının tırlarını durduracak kadar ihanet içine düşebiliyor. Burada asıl verilmek istenen mesajın Türkiye’ye terörist devlet imajı olduğunu halk göremeyecek kadar cahil ve aptal mı sanıyorsunuz?

Zaten siz bu halkı hep cahil gördüğünüz için defalarca tokat yiyorsunuz. Halk görmüyor mu sanıyorsunuz, Erdoğan giderse Gazze öksüz kalacak. Halk görmüyor mu sanıyorsunuz Erdoğan giderse Üsküp, Bosna-Hersek, Doğu Türkistan, Somali, Suriye, Irak öksüz kalacak.

Bu cenah halkı o kadar aptal ve cahil görüyor ki, tüm bunları göremeyeceğini düşünüyor. Yolsuzluk iddialarına gelince tıpkı Adnan Menderes’e yapılanların bire bir aynısı olduğunu çok net gördü halk. Özal’a yapılanları unutmadı bu millet.

Ve aynı insanlar tarafından Erdoğan’a yapılanları da çok net biçimde gördü. Bu sefer inandırıcı olsun diye başka destekte aldılar ama halk yine yemedi.

İşte 30 Mart seçimleri bu gerçeği ayan beyan gösterdi. Bu seçimler bir gerçeği daha göstermiştir ki, Türkiye’nin bir iktidar sorunundan çok muhalefet sorunu vardır. Bu muhalefet sadece siyasi parti olarak algılanmasın. Basınıyla insanıyla muhalefet ülke gerçeklerinden habersiz, hayatı sadece twitter ve facebook’tan ibaret sanıyorlar.

Oturuyorlar bilgisayarın başına veya ellerinde telefon kendileri gibi düşünmeyene her türlü hakareti yapıyorlar. Sonrada çıkıp, seçimde CHP ve MHP neden başarılı olamadı diye dert yanıyorlar.

Sizler bu kafayla gittiğiniz sürece halkı aşağılamaya devam ettiğiniz müddetçe daha çoook dağdaki çobandan tokat yemeye devam edersiniz. Millerin zekasıyla alay etmeyi bırakında az bu toprakların insanlarını tanıyın.

Ordu’daki sonuçları neden değerlendirmediğim sorusuna gelince Ordu’da insanlar hizmeti tercih etti. Sadece sevgi kazanacak demekle bu iş olmuyor. Sevecen bizi de çöp ne olacak diyor halk. Sevecen bizi de ne olacak bu trafik dedi. Sevecen bizi de bir yere kadar sev azda hizmet yap dedi.

Ordu’daki sonuçları da ayrıca değerlendirmekte fayda var. Zira 2009’daki koalisyon bu sefer tutmadı. Bunu da uzun uzadıya yazacağım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.