bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

Anasayfa Yazarlar Zeki GÖL Yazı Detayı Bu yazı 1113+ kez okundu.
Zeki GÖL
Köşe Yazarı
Zeki GÖL
 

BÜYÜK SÖZLER DEĞİL SADECE İŞİNİZİ YAPIN

Bugün 3 Aralık. Yani Dünya Engelliler Günü. Gün dolayısıyla yetkililer, yine açıklamalarda bulunacaklar, engelliler bizim baş tacımız diyecekler. Ama var olan sorunları çözmek için en ufak bir adım dahi atmayacaklar. “3 Aralık Dünya Engelliler Günü”ya bugün yine engelliler için övgü dolu sözler sarfedilecek, yine engellilerin her zaman yanında olacaklarını, herkesin potansiyel engelli olduğunun unutulmamasını söyleyecekler. Düzenleyecekleri yemek ve diğer programlarla ve verecekleri birkaç tekerlekli sandalyeyle vazifelerini yerine getirdikleri zannıyla bir dahaki 3 Aralık’a kadar unutacaklar. Ama asıl vazifeleri olan hiçbir şeyi yapmayacaklar. Engellilerin önündeki engellerini kaldırmak biryana tam tersi sorunlar daha da büyüyor. Şimdi hakkını teslim etmek gerekir ki özellikle Altınordu’da kaldırımlarda ve yollarda önemli mesafeler alındı alınmasına ama daha alınacak o kadar mesafeler var ki. Örnek mi, kaldırımlarda ilerleme var ama engelli rampaların önüne park eden araçlara veya işyeri işgallerine karşı hala bir adım atılabilmiş değil. Ulaşımda sorunlar halen çözülebilmiş değil. Tekerlekli sandalyeli bir engellinin toplu taşıma araçlarından yararlanması mümkün değil. Daha önce 2015 yılında tüm toplu taşıma araçlarının engellilere uygun hale getirilme şartı, toplu taşıma derneklerinin bastırmasıyla 2017’ye ertelendi ama 2017’ye sadece 1 ay var ve henüz bu konuda en ufak bir gelişme yok. Oysa yapılması gereken engellilerin arabalarıyla rahatça kullanabileceği, kentin ana arterlerinde ulaşımı sağlayacak birkaç otobüs bu sorunu pek ala çözebilir. Yeter ki istek olsun ama o isteğin olmadığı o kadar açık ki. Yada toplu kullanılan alanlara (cafe, restoran, kamu binaları) gibi halen engellilerin rahatlıkla kendi başına gidip oturabilecekleri şartlar yok. Mesela bir engellinin sinemaya gidip bir film seyretmesi mümkün değil. Yani zaten zor olan hayatı kolaylaştırılacağına daha da zorlaştırılmak için ellerinden geleni yapıyorlar sağolsun bizim yetkililerimiz. Dün yazdığı ilk kitabını imzalayan Engelli Yazar Erdinç Yılmaz ile sohbetimde bu durumu çok net ortaya koyan bir cümle kurdu. Erdinç, “Hayatta tek engel bizlere engel olanlar” cümlesiyle aslında tüm bunların çok net açıklamasını yaptı. Şunu artık herkes anlasın, eğer engellilere de engeli olmayanlara sağlanan hayat koşulları sağlandığında bakın engelliler neler neler başaracak. Bu ülke nüfusunun yüzde 9’u engelli deniyor ancak baktığınızda bu yüzde 9 yok sayılıyor. Buna örnek mi, birçok engellinin maaşının kesilmesi mesela. Daha önce asgari ücretin üçte ikisini geçmeyen ve sadece kendi gelirine bakılan engellinin maaşı çıkarılan yasayla maaş bağlama oranı asgari ücretin üçte biri 392 lirayı geçmemek kaydı getirildi. Buda yetmedi geçmişte sadece engellinin gelirine bakılırken şimdi ise ailenin tüm geliri hesaplanıyor ve bu gelir aile fertlerinin 392 lirayı geçmemesi gerekiyor. Demek ki, devlet engellinin kesilen parasıyla ekonomiyi düzeltecek, cari açığı kapatacak. Yani işin özü dostlar, bir engelliler gününde daha yine büyük laflar edilecek ama akşam olduğunda kimse hatırlamayacak. Esasında engelliler gününü kutlayan bir düşünce yapısından nasıl olacakta engellileri anlamasını ve sorunlarını çözmesini bekleyebiliriz ki.
Ekleme Tarihi: 03 Aralık 2016 - Cumartesi

BÜYÜK SÖZLER DEĞİL SADECE İŞİNİZİ YAPIN

Bugün 3 Aralık. Yani Dünya Engelliler Günü. Gün dolayısıyla yetkililer, yine açıklamalarda bulunacaklar, engelliler bizim baş tacımız diyecekler. Ama var olan sorunları çözmek için en ufak bir adım dahi atmayacaklar.

“3 Aralık Dünya Engelliler Günü”ya bugün yine engelliler için övgü dolu sözler sarfedilecek, yine engellilerin her zaman yanında olacaklarını, herkesin potansiyel engelli olduğunun unutulmamasını söyleyecekler. Düzenleyecekleri yemek ve diğer programlarla ve verecekleri birkaç tekerlekli sandalyeyle vazifelerini yerine getirdikleri zannıyla bir dahaki 3 Aralık’a kadar unutacaklar.

Ama asıl vazifeleri olan hiçbir şeyi yapmayacaklar. Engellilerin önündeki engellerini kaldırmak biryana tam tersi sorunlar daha da büyüyor.

Şimdi hakkını teslim etmek gerekir ki özellikle Altınordu’da kaldırımlarda ve yollarda önemli mesafeler alındı alınmasına ama daha alınacak o kadar mesafeler var ki. Örnek mi, kaldırımlarda ilerleme var ama engelli rampaların önüne park eden araçlara veya işyeri işgallerine karşı hala bir adım atılabilmiş değil.

Ulaşımda sorunlar halen çözülebilmiş değil. Tekerlekli sandalyeli bir engellinin toplu taşıma araçlarından yararlanması mümkün değil. Daha önce 2015 yılında tüm toplu taşıma araçlarının engellilere uygun hale getirilme şartı, toplu taşıma derneklerinin bastırmasıyla 2017’ye ertelendi ama 2017’ye sadece 1 ay var ve henüz bu konuda en ufak bir gelişme yok.

Oysa yapılması gereken engellilerin arabalarıyla rahatça kullanabileceği, kentin ana arterlerinde ulaşımı sağlayacak birkaç otobüs bu sorunu pek ala çözebilir. Yeter ki istek olsun ama o isteğin olmadığı o kadar açık ki.

Yada toplu kullanılan alanlara (cafe, restoran, kamu binaları) gibi halen engellilerin rahatlıkla kendi başına gidip oturabilecekleri şartlar yok. Mesela bir engellinin sinemaya gidip bir film seyretmesi mümkün değil.

Yani zaten zor olan hayatı kolaylaştırılacağına daha da zorlaştırılmak için ellerinden geleni yapıyorlar sağolsun bizim yetkililerimiz.

Dün yazdığı ilk kitabını imzalayan Engelli Yazar Erdinç Yılmaz ile sohbetimde bu durumu çok net ortaya koyan bir cümle kurdu. Erdinç, “Hayatta tek engel bizlere engel olanlar” cümlesiyle aslında tüm bunların çok net açıklamasını yaptı.

Şunu artık herkes anlasın, eğer engellilere de engeli olmayanlara sağlanan hayat koşulları sağlandığında bakın engelliler neler neler başaracak. Bu ülke nüfusunun yüzde 9’u engelli deniyor ancak baktığınızda bu yüzde 9 yok sayılıyor.

Buna örnek mi, birçok engellinin maaşının kesilmesi mesela. Daha önce asgari ücretin üçte ikisini geçmeyen ve sadece kendi gelirine bakılan engellinin maaşı çıkarılan yasayla maaş bağlama oranı asgari ücretin üçte biri 392 lirayı geçmemek kaydı getirildi. Buda yetmedi geçmişte sadece engellinin gelirine bakılırken şimdi ise ailenin tüm geliri hesaplanıyor ve bu gelir aile fertlerinin 392 lirayı geçmemesi gerekiyor. Demek ki, devlet engellinin kesilen parasıyla ekonomiyi düzeltecek, cari açığı kapatacak.

Yani işin özü dostlar, bir engelliler gününde daha yine büyük laflar edilecek ama akşam olduğunda kimse hatırlamayacak. Esasında engelliler gününü kutlayan bir düşünce yapısından nasıl olacakta engellileri anlamasını ve sorunlarını çözmesini bekleyebiliriz ki.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.