bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

Erdoğan DEMİR
Köşe Yazarı
Erdoğan DEMİR
 

EĞİTİM Mİ KARAKTER Mİ?

Padişah vezire sormuş:  -Vezir! Eğitim mi önemli karakter mi?  Vezir düşünmeden cevap vermiş:  -Karakter padişahım.  Padişah memleketin her yerine tellallar çağırtmış.  -Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş:  -Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?  -Altı ayda öğretirim padişahım.  Altı ay dolmuş, huzura alınmış. Padişah:  -Öğrettin mi?  -Öğrettim padişahım.  Saray erkânı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; padişah yine vezire sormuş:  -Vezir! Demiş. Eğitim mi önemlidir karakter mi?  Vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. Kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış. Tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş.  Vezir cevap vermiş.  -Karakter padişahım. Önüne bir fare düştüğünde, eline bir fırsat geçtiğinde, çıkarı için vatanını satmaktan, halkını harcamaktan tereddüt etmeyecek yüksek eğitimli kedilerden, Rabbimiz bizi muhafaza kılsın.  Mevlananın dediği gibi köpeklerin kardeşliği aralarına kemik atılana kadardır.. Karakter doğuştan gelir, küçükten öğretilir amma yine de kendi karakterini bir türlü bırakılamaz. Küçük ayı yavrusunu ne kadar evcilleştirirseniz evcilleştirin asıl karakterini bir türlü bırakamaz. Dostluğuna güvenilemez. İyi iş yapıyorum zanneder fakat sahibini bir sinek yüzünden koruyacağım derken öldürür. Yaşları ellinin üzerinde olanlar son kırk yılın Türkiye”sini çok iyi hatırlarlar.  Hatırlananlar da yönetimler ve basındır. Kim güçlü ise devamlı onun ismini duyarsınız. Hep o güçlünün yanında yer almıştır insanlar. Hep güçlünün. Haklının yanında değil. Niçin böyle oluyor. Bizim insanlarımız bu kişiliği ve bu karakteri nereden aldı veya öğrendi. Seçim zamanları mescitten camiden çıkmayan kişiler, seçim geçtikten sonra yine eski alışkanlığına devam ediyor. Kişi öyle yetişmiş. Onu ne siyaset değiştirir. Ne de iki üç aylık çevresindeki insanlar. Yalnız dağarcığında azıcık bir maneviyatı olan var ise işte o, iki üç ay alışık olduğu alışkanlıklarını bırakıp farklı bir kişilerle beraber olunca, bir daha eski alışkanlığına geri dönmeyebiliyor. Bunun örnekleri çoktur yakın geçmişimizde. İşte bu karakterdir. Yetişmiş olduğu, almış olduğu o eğitimi, o kültürü tekrar yaşamaya başlayınca bir daha terk etmeyebiliyor. Hayatı dağlarda terörde geçmiş, azılı katillerle beraber yetişmiş ve eğitim almış, kaç kişinin canına kıydığını hatırlamıyor, bu kişi ben pişmanım deyip topluma katarsanız, ceza evi kaçkınları gibi olur, en ufak bir tartışmada ölümden bahseder. Medrese-i Yusufiyye denilen yerde güzelce pişirilmesi lazım. O insan karakterini taşıyor, vahşi hayvanlar gibi kan akıtmayı öğrense de… İyi bir eğitimden sonra topluma kazandırılabilir. Tabiî ki takip altında tutulmalıdır diyorum. Toplumumuz öyle bir hale gelmiş ki, sadece ve sadece menfaat üzere kurulmuş. Menfaatsiz görev alınmıyor, menfaatsiz ceketi sırtına almıyor insanımız. Bu hale nerden geldik. Dünya malına hiç ihtiyacım yok diyen bir kişi, daha fazla kazanayım diye az maaşı bırakıp emekli olmuyor da, daha fazla kazanmayı ve toplumda daha fazla söz edilmeyi tercih edebiliyorsa, bu yalan konuşmuyor mu? Kimseye karakteri bozuk demiyorum. Herkes nere giderse gitsin, ne olursa olsun, hangi makama gelirse gelsin insan olma karakterini hiçbir zaman unutmamalıdır. Çünkü o bir insandır. Akıl nimeti denilen en kutsi vasıf taşır üzerinde. Aklını müspet vefa menfi de kullansa o İnsandır. Onun bir yaradılış gayesi vardır. O yaradılış gayesi üzerine yaşamını sürdürmesi gerekir. İnsan meleklerden yüce olabilir, diğerini söylemiyorum…. Seçim zamanı birbirlerinin aleyhine geçen, birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkaran kişileri ve karaktersiz addediyorum. Orada bir makam veya mevkii verilmeyen kişi de hemen aleyhe geçip, ne kadar sırları varsa ortaya dökebiliyor. Bu tip kişileri çok iyi tanımanız gerekir. Bilmeniz gerekir. Veya çok önemli bir görev vermemeniz gerekir.
Ekleme Tarihi: 18 Ocak 2021 - Pazartesi

EĞİTİM Mİ KARAKTER Mİ?

Padişah vezire sormuş: 

-Vezir! Eğitim mi önemli karakter mi? 

Vezir düşünmeden cevap vermiş: 

-Karakter padişahım. 

Padişah memleketin her yerine tellallar çağırtmış. 

-Duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. Padişah hayvan eğiticisine sormuş: 

-Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin? 

-Altı ayda öğretirim padişahım. 

Altı ay dolmuş, huzura alınmış. Padişah: 

-Öğrettin mi? 

-Öğrettim padişahım. 

Saray erkânı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; padişah yine vezire sormuş: 

-Vezir! Demiş. Eğitim mi önemlidir karakter mi? 

Vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış. Kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış. Tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş. 

Vezir cevap vermiş. 

-Karakter padişahım. Önüne bir fare düştüğünde, eline bir fırsat geçtiğinde, çıkarı için vatanını satmaktan, halkını harcamaktan tereddüt etmeyecek yüksek eğitimli kedilerden, Rabbimiz bizi muhafaza kılsın. 

Mevlananın dediği gibi köpeklerin kardeşliği aralarına kemik atılana kadardır..

Karakter doğuştan gelir, küçükten öğretilir amma yine de kendi karakterini bir türlü bırakılamaz.

Küçük ayı yavrusunu ne kadar evcilleştirirseniz evcilleştirin asıl karakterini bir türlü bırakamaz. Dostluğuna güvenilemez. İyi iş yapıyorum zanneder fakat sahibini bir sinek yüzünden koruyacağım derken öldürür.

Yaşları ellinin üzerinde olanlar son kırk yılın Türkiye”sini çok iyi hatırlarlar.  Hatırlananlar da yönetimler ve basındır.

Kim güçlü ise devamlı onun ismini duyarsınız. Hep o güçlünün yanında yer almıştır insanlar. Hep güçlünün. Haklının yanında değil.

Niçin böyle oluyor. Bizim insanlarımız bu kişiliği ve bu karakteri nereden aldı veya öğrendi. Seçim zamanları mescitten camiden çıkmayan kişiler, seçim geçtikten sonra yine eski alışkanlığına devam ediyor.

Kişi öyle yetişmiş. Onu ne siyaset değiştirir. Ne de iki üç aylık çevresindeki insanlar.

Yalnız dağarcığında azıcık bir maneviyatı olan var ise işte o, iki üç ay alışık olduğu alışkanlıklarını bırakıp farklı bir kişilerle beraber olunca, bir daha eski alışkanlığına geri dönmeyebiliyor.

Bunun örnekleri çoktur yakın geçmişimizde.

İşte bu karakterdir. Yetişmiş olduğu, almış olduğu o eğitimi, o kültürü tekrar yaşamaya başlayınca bir daha terk etmeyebiliyor.

Hayatı dağlarda terörde geçmiş, azılı katillerle beraber yetişmiş ve eğitim almış, kaç kişinin canına kıydığını hatırlamıyor, bu kişi ben pişmanım deyip topluma katarsanız, ceza evi kaçkınları gibi olur, en ufak bir tartışmada ölümden bahseder.

Medrese-i Yusufiyye denilen yerde güzelce pişirilmesi lazım. O insan karakterini taşıyor, vahşi hayvanlar gibi kan akıtmayı öğrense de…

İyi bir eğitimden sonra topluma kazandırılabilir. Tabiî ki takip altında tutulmalıdır diyorum.

Toplumumuz öyle bir hale gelmiş ki, sadece ve sadece menfaat üzere kurulmuş.

Menfaatsiz görev alınmıyor, menfaatsiz ceketi sırtına almıyor insanımız. Bu hale nerden geldik.

Dünya malına hiç ihtiyacım yok diyen bir kişi, daha fazla kazanayım diye az maaşı bırakıp emekli olmuyor da, daha fazla kazanmayı ve toplumda daha fazla söz edilmeyi tercih edebiliyorsa, bu yalan konuşmuyor mu?

Kimseye karakteri bozuk demiyorum. Herkes nere giderse gitsin, ne olursa olsun, hangi makama gelirse gelsin insan olma karakterini hiçbir zaman unutmamalıdır. Çünkü o bir insandır. Akıl nimeti denilen en kutsi vasıf taşır üzerinde.

Aklını müspet vefa menfi de kullansa o İnsandır.

Onun bir yaradılış gayesi vardır.

O yaradılış gayesi üzerine yaşamını sürdürmesi gerekir. İnsan meleklerden yüce olabilir, diğerini söylemiyorum….

Seçim zamanı birbirlerinin aleyhine geçen, birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkaran kişileri ve karaktersiz addediyorum.

Orada bir makam veya mevkii verilmeyen kişi de hemen aleyhe geçip, ne kadar sırları varsa ortaya dökebiliyor.

Bu tip kişileri çok iyi tanımanız gerekir. Bilmeniz gerekir. Veya çok önemli bir görev vermemeniz gerekir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.