bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Erdoğan DEMİR
Köşe Yazarı
Erdoğan DEMİR
 

RAMAZANNAME

Şu kutsal Ramazan ayının başlamasıyla yorulan, ezilen bedenimiz şöyle bir hem dinlensin, hem de Allah’ın bazı nimetlerinden faydalanamayan fakir insanların nasıl yaşadıklarını aklımıza getirerek oruçlarımızı sağlık ve afiyetle tutmak nasip eylesin Allah. Ramazanname adı altında sizlerle oruçla ilgili birkaç fıkradan söz edelim. Ataist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş Evrim ne güzellikler yaratıyor! Diye düşünüp kendince mest oluyormuş. Tabii birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış.  Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışında ayının biraz daha yaklaştığını  fark ediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki bir dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış, Tam vurmaya hazırlanırken adam; - Allah’ım! diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım? demiş. Adam untanç içinde: - Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki ayıyı dindar yapabilirsin.  Demiş. Ses; -Peki diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya başlamış her şey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış; -Allah’ım, senin rızkınla orucumu açıyorum, Hamdolsun bana verdiğin nimetlere… Günlerden bir gün Dursun Temel'e sormuş: - Uşağum oruç`lu oruç`lu kaç hamsi yiyepilursun? Temal - 100 tane demiş. Dursun: - Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş. Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş. Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş: - Uşağum oruç`lu oruç`lu kaç hamsi yiyepilursun ? Cemal - 50 demiş. -Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum da. Demiş. Aylardan Temmuz. Günler oldukça sıcak ve uzun. Aylardan Ramazan. Sabah erkenden başlayıp, gün boyu tırpanla ot biçmiş Tonyalı. Hararetten, dili bir karış dışarıda varmış evine. Kafaya takmış, orucu bozacak ama, arkadaşı bırakmıyor: – Orucunu bozma, aha şunun şurasında akşama ne kaldı ki? Bir punduna getirip bozmuş orucunu Tonyalı. Arkadaşı: –Ne yaptın? Nasıl bozdun orucu? Deyince cevap vermiş Tonyalı: –Baktum ki, orucu bozmazsam susuzluktan öleceğum. Ölürsem bir daha Allah için oruç tutamayacağum. Dedum, ey Rabbum, yaşayup senin için oruç tutayim diye orucumu kestum. Yolda rastladığı bir tanıdığı Bektaşiye: -''Yarın ramazan baba erenler'' demiş. Bektaşi: -''Aman dur unutmayayım,şunu bir kağıda yazayım hemen. Bir kağıt bulup üstüne özenle yarın Ramazan diye yazmış. Sonra bütün Ramazan boyunca kağıdı cebinden çıkarıp okumuş: -''Yarın ramazan...'' Bayram gelmiş. Bayram topları atılırken Bektaşi: -Hey mübarek, gelmiş gitmiş de haberimiz bile olmamış.   Başı Rahmet ortası merhamet sonu ise cehennemden azat olan Mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olması; Allah’ü Teala iki cihanda cümlemizi aziz ve bahtiyar eylesin…  Cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin… Yağmur yüklü bulutlar gibi gelerek bizleri bereketiyle donatan Ramazan ayınız mübarek olsun...
Ekleme Tarihi: 24 Haziran 2015 - Çarşamba

RAMAZANNAME

Şu kutsal Ramazan ayının başlamasıyla yorulan, ezilen bedenimiz şöyle bir hem dinlensin, hem de Allah’ın bazı nimetlerinden faydalanamayan fakir insanların nasıl yaşadıklarını aklımıza getirerek oruçlarımızı sağlık ve afiyetle tutmak nasip eylesin Allah.

Ramazanname adı altında sizlerle oruçla ilgili birkaç fıkradan söz edelim.

Ataist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş Evrim ne güzellikler yaratıyor! Diye düşünüp kendince mest oluyormuş. Tabii birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış.

 Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışında ayının biraz daha yaklaştığını  fark ediyormuş.

Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki bir dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış, Tam vurmaya hazırlanırken adam;

- Allah’ım! diye bağırmış. Bir anda zaman durmuş ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama

Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım? demiş.

Adam untanç içinde:

- Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki ayıyı dindar yapabilirsin.  Demiş. Ses;

-Peki diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar akmaya başlamış her şey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış;

-Allah’ım, senin rızkınla orucumu açıyorum, Hamdolsun bana verdiğin nimetlere…

Günlerden bir gün Dursun Temel'e sormuş:

- Uşağum oruç`lu oruç`lu kaç hamsi yiyepilursun? Temal

- 100 tane demiş. Dursun:

- Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş.

Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş.

Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş:

- Uşağum oruç`lu oruç`lu kaç hamsi yiyepilursun ? Cemal

- 50 demiş.

-Ha uşağum 100 deseydun sana müthiş bir espiri yapacaktum da. Demiş.

Aylardan Temmuz. Günler oldukça sıcak ve uzun. Aylardan Ramazan.

Sabah erkenden başlayıp, gün boyu tırpanla ot biçmiş Tonyalı.

Hararetten, dili bir karış dışarıda varmış evine.

Kafaya takmış, orucu bozacak ama, arkadaşı bırakmıyor:

– Orucunu bozma, aha şunun şurasında akşama ne kaldı ki?

Bir punduna getirip bozmuş orucunu Tonyalı. Arkadaşı:

–Ne yaptın? Nasıl bozdun orucu? Deyince cevap vermiş Tonyalı:

–Baktum ki, orucu bozmazsam susuzluktan öleceğum. Ölürsem bir daha Allah için oruç tutamayacağum. Dedum, ey Rabbum, yaşayup senin için oruç tutayim diye orucumu kestum.

Yolda rastladığı bir tanıdığı Bektaşiye:

-''Yarın ramazan baba erenler'' demiş. Bektaşi:

-''Aman dur unutmayayım,şunu bir kağıda yazayım hemen. Bir kağıt bulup üstüne özenle yarın Ramazan diye yazmış. Sonra bütün Ramazan boyunca kağıdı cebinden çıkarıp okumuş:

-''Yarın ramazan...'' Bayram gelmiş. Bayram topları atılırken Bektaşi:

-Hey mübarek, gelmiş gitmiş de haberimiz bile olmamış.

 

Başı Rahmet ortası merhamet sonu ise cehennemden azat olan Mübarek Ramazan ayının hayırlara vesile olması; Allah’ü Teala iki cihanda cümlemizi aziz ve bahtiyar eylesin…  Cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin… Yağmur yüklü bulutlar gibi gelerek bizleri bereketiyle donatan Ramazan ayınız mübarek olsun...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.