ORDU'DA 260 LİRA OLAN FINDIK ANKARA'DA 2 BİN LİRA

Ordu’da 260 liraya düşen fındığın Ankara’da bir markette iç fındık fiyatının 2 bin lira olduğunu görenler, gözlerimize baka baka hakkımızı yiyorlar” diyor.

Bu sezon fındık rekoltesindeki ciddi kayba rağmen, piyasa fiyatlarındaki beklenen yükselişin gerçekleşmemesi, üretici ve tüketici arasındaki büyük fiyat farkıyla birleşince tepkilere neden oldu. Başkent Ankara'da çekilen bir fotoğraf, durumun vahametini gözler önüne serdi. ​Beklenti Yüksek, Gerçekleşen Düşük ​Fındık piyasasında, geçen sezona göre yaklaşık 300 bin ton rekolte kaybı yaşanması, uzmanlarca fiyatların kilogram başına 400 ila 500 TL seviyelerine çıkması bekleniyordu. Sezon içerisinde 350 TL’ye kadar bunun işaretlerini de verdi. Ancak, beklentilerin aksine, fındık fiyatları düşüş eğilimine girerek 260 TL seviyelerine kadar geriledi. ​Bu durum, fındığı büyük emeklerle yetiştiren ve hasat eden üreticinin elindeki ürünün para etmemesine yol açarken, sorunun asıl büyüklüğü market ve kuruyemiş raflarında ortaya çıktı. ​Toptan Fiyatla Perakende Fiyat Arasında Akıl Almaz Fark ​Ankara'da kaydedilen çarpıcı bir kare, fındık tedarik zincirindeki fahiş kâr marjını gözler önüne serdi. Tüccar depolarında kilogramı 260 TL olan fındığın, iç fındık hali ise bir marketin kuruyemiş reyonunda tam 2.000 TL'ye satıldığı görüldü. ​Bu inanılmaz seviyedeki uçurum, üreticilerin emeğinin karşılığını alamamasına, tüketicilerin ise fahiş fiyatlarla almak zorunda kalmasına neden oluyor. Bu fiyat sadece Ankara için de değil, İstanbul’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde de böyle arada büyük uçurumlar mevcut. ​Şimdi soru şu; Madem fındık fiyatının değeri, 260 lira seviyeleri, markette neden tüm giderleri hesaplayıp, 2 kilo kabuklu fındıktan bir kilo iç fındık çıktığı düşünülürse olması gereken 1000 TL seviyelerinde satılmıyor da, 2.000 TL gibi fiyatlara satılıyor? Yok, fındığın gerçek değeri, 260 TL’nin üzerindeyse neden üreticiye bu hakkı verilmiyor?