bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

AKKUŞ’TAN BULANCAK’A; VEFA’DAN SEHA’YA…

Ahmet bin KAYS'a âit güzel bir söz var: VEFÂ OLMAYINCA ARKADAŞIN, SEHÂ OLMAYINCA MALIN HAYRI YOKTUR...  Güzel Rabbimiz bu iki güzelliği bir arada yaşattı; güzel dostlar sâyesinde hayâtımızın en güzel günlerinden birini yaşadık hamd olsun.  Îsâ ÖZTÜRK Ağabey, -hiç te öyle görünmüyor ama aramızda 5-6 yaş olduğunu öğrendik, mecbur böyle hitap edeceğiz- Hacıbey VAROL hocamızın feysinde bizi görüp biraz sorgulamış ve tamam demiş; bu hocamızı al gel bir muhabbet edelim, ağırlayalım demiş. Bizi 80'li yıllarda Akkuş'ta görev yaptığımız yıllardan tanıyormuş.   VEFÂ ve SEHÂ BULUŞMASI…  Bugün Hacıbey VAROL Hocamızla, Sezâyi BAYRAK Hocayı da alıp kendilerini ziyâret ettik. O da bu vesîleyle ortak tanışlarımız olan Bulancak Müftülüğü Şûbe Müdürü Fâtih ÖZDEMİR, Vâizler İsmail BAYRAM ve Adnan CÖMERT Beyler, Din Hizmetleri Uzmanı Yûnus SÖNMEZ ve Orta Câmi Uzman İmam-Hatibi Hâfız Aydın KILIÇ hocalar ve de hizmet ve gayret ehli olmakla mâruf olduğu için kısaca DÖŞEMECİ diye nam salmış Mehmet ŞÂHİN kardeşi de dâvet ederek vefâ ve sehâ sofrasının bereketine bereket kattılar. İkramlar da güzeldi muhabbet te.   YÂ RAHMÂN, YÂ RAHÎM, YÂ VEDÛD…  En güzeli de yaklaşık 40 yıl sonra bir dostun bir kardeşini arayıp vefânın en güzelini cömertçe sergilemesi ve de VEFÂNIN SÂDECE ISTANBUL'DA BIR SEMTİN ADI OLMADIĞINI GÖSTERMESİYDİ. Daha da güzeli dostluğun, muhabbetin, sevginin ve doğrularla berâber olmanın insana yaşattığı hazdı.  İnanıyoruz ki Rabbimiz de kendisi için, Esma-ül-Hüsnâ’sından el-VEDÛD'un tecellîsi meyânındaki bu vefâ ve dostluk tezâhüründen râzıdır. Rabbimiz ister ki; cümle Ümmet-i Muhammed böyle birbirini kendi rızâsı ve adından MUHABBET hâsıl olan Habîbinin hatırı için sevsinler.  “BU NASIL SEVMEK?”  Bu olayı sosyâl medyada paylaştığımızda bir hoca arkadaş; “bu nasıl iş, 40 yıl sonra vefâ mı olur?” anlamına gelen bir yorumda bulundu. Haklıydı. Hakikâten, dostluksa ve sevgiyse bunun devamlılık arz etmesi gerekir. Hele hele bu kadar ara olacak şey değil! Gâyet yerinde ve merak mâhiyetinde bir îtiraz.   Biz bu yorumu okuyup değerlendirene kadar, ilk görev yerimiz Lüleburgaz’dan tanıdığımız, şu an İzmir’de antika işi yapan kuyumcu esnafından talebemiz açıklama mâhiyetinde olabilecek bir yorum geçmiş:  Birol ŞAHİN: “Ben de 40 yıl sonra buldum hocamı:) Facebook tan:)”  Biz de şöyle bir açıklama ile hem arkadaşın merakını gidermeye, hem de konuyu biraz daha açmaya çalıştık:  “DOĞRULARLA BERÂBER OLUN!”  “Mewlüt Bey Hocam; burada ayrıntıya giremedik. Akkuş'ta çalışırken kurumlarımız ayrıydı. Kendisi PTT'de çalışıyordu. O zaman öyle çok sıkı görüşemedik. Zâten bizim bir ayağımız hep Ordu'daydı. Yıllar sonra Îsâ Bey'in bu dostluğu canlandırmak istemesi çok güzel bir şey.   Bunda dost canlısı ve bu tür hasbî muhabbetleri seven, bu meyanda kaynaşmalara wesîle olmaya çalışmayı kendine bir görev ittihaz eden Hacıbey VAROL hocamızın büyük katkısı var sanıyorum. Sonuçta çok güzel bir şey çıktı ortaya. Şu an bunu yazarken bile içim kıpır kıpır.   Bugün bizim için, Rabbimizin DOĞRULARLA BERÂBER OLUN emrine imtisâlin en güzel örneklerinden birisi oldu. Rabbimiz sebep olan ve de katkıda bulunanlardan, sizlerden bizlerden, cümle ehl-i îmandan râzı olsun wes'selâm...”  Hocamız da verdiğimiz cevap sonrası; “Amin ecmain. Çok doğru bir tesbit yapmışsınız. Selam ve dua ile fi emanillah” diyerek memnûniyetini ifâde eden bir mukâbelede bulundu. Rabbimiz râzı olsun. Konuyu biraz daha açıklamamıza vesîle oldu. Kendisine müteşekkiriz.  YER BULANCAK, GÜN AKKUŞ!…  Değerli dostlar, tevâfuka bakınız ki; sanki bu gün benim AKKUŞ günüm. Daha akşamdan feyste paylaşımlarda karşılaşmıştık ta, sabah bu yazıyı yazarken messenger’den bir mesaj geldi:  Orhan BIYIK: SAYGI VE SELAMLARIMLA, SAYGI DEĞER HOCAM; AFFINIZA SIĞINARAK BİR ŞEY SORMAK İSTİYORUM...!!! AKKUŞ İMAM HATİP LİSESİNDE 84 85 li YILLARDA MÜDÜRLÜK GÖREVİNDE BULUNMUŞ MUYDUNUZ..!! 11:05  Biz de; “Evet: 85-89 arası wes'selâm” diye cevapladık. Hemen karşılık geldi:  Orhan Biyik: “O zaman 85 - 86 en haylaz öğrenciniz bendim HOCAM. Ellerinizden öperim…”  Profilini baktığımızda İstanbul’da yaşadığını ve bulunduğu Esenyurt’ta faal bir kişilik olduğunu gördüğümüz bu talebemize biz de şöyle mukâbelede bulunduk: “Haylazlar hareketli ve de netîce îtibârıyle bereketli oluyorlar. İlginize teşekkürler; inşâllâh görüşmek dileğiyle wes'selâm... 11:33”  BİR EDEBİYATÇI ve HEY GİDİ GÜNLER!  Orhan Biyik: “CENABI MEVLAM HER DAİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN SAYGI DEĞER HOCAM...!!! Beni şöyle hatırlarsınız; Bir edebiyatçı gelmişti bizim sınıfta üç kız arkadaşımız vardı onların sacını açtırmak istemişti başörtülerine dokununca önce benden sonra Musa ve Erdoğan arkadaşların hışmına uğramışdı edebiyatçı; Siz de bize istemeden disiplin uygulayıp eccücek bardaklarımızı okşamıştınız… Bir de biz üçümüz de kuran kursundan gelmiştik. Resmî günlerde şiirleri hep bana okuturdunuz HOCAM…”  AKKUŞ’A BİR İKİ!…  Biz de tekrar, Bulancak’ta yaşadığımız o güzel saatlerle köprü kurarak şöyle bağladık muhâvereyi: “Dün de o yıllarda Akkuş’tan tanıştığımız bir arkadaşın dâvetlisiydik. Ziyâretimizi feyste paylaştık. Oradan okuyabilirsin; bir günde Akkuş’tan iki eski dostla buluşmak büyük bir tevâfuk ve bereket çok şükür, sizinle de rûberû görüşmek nasip olur inşallah wes’selâm….”  Orhan Biyik: İNŞALLAH SAYGI DEĞER HOCAM; ELLERİNİZDEN ÖPERİM..!!  ÇOK GÜZEL BİR MECLİS OLDU…  Evet, şimdi tekrar dostlar meclisine dönelim. Hacıbey Varol Hocamız bu olaya dâir paylaşımımıza yaptığı yorumda şöyle diyor:   “Nuri hocam çok güzel bi buluşma oldu. Yıllardır bizim dostluğumuzda saklıymış sizin buluşmanız. Vefalı dostlara selam…”  Evet. Gerçekten öyle. Rabbimiz bugünde katkısı bulunan, vesîle olan, bize hizmet eden ve bu işi severek yaptığı her hallerinden belli olan Mehmet ve Barış kardeşlerimiz ve diğer kahve ikram hizmetlerini yapanlar başta olmak üzere cümle dostlardan râzı olsun.  AKKUŞ’TA TOP, BULANCAK'TA ISO…   Îsâ Ağabey Akkuş’ta 19 yıl kalmış. Çok sevmiş burayı. Tekrar görev olsa orada yapmak isterim diyor. Demek ki ilk göz ağrıları hep böyle oluyor. Oğulları Cüneyt ve Ertaç Beyler de Akkuş’u hasretle anıyorlar. Özellikle çok top oynadıkları, ilçenin âdetâ bu iş için en yakın ve müsâit yeri İmam-Hatip Okulu’nun düzünü unutamıyorlar.  Bu âilenin Akkuş’tan Bulancak’a, buradan da İSO 500’e ÖZTÜRK FINDIK olarak ayrı bir hikâyesi var ki apayrı ve başlı başına bir konu. Onu da bir gün yazmak nasîp olur inşâllâh.  BULANCAK’TAN LÜLEBURGAZ’A…  İşin Lüleburgaz’la ilgisi ne? Akkuş Îsâ Ağabey’in ilk göz ağrısı olduğu gibi Lüleburgaz da bizim ilk göz ağrımız. Tam bu yazıyı bağlayacakken, yine Lüleburgaz bu muhabbeti kıskanmış olmalı ki, Lüleburgaz Ensar Vakfı Başkanı arkadaşımızın bir paylaşımı düştü ekrana:  Eyyüb Sabri Erdem: “Hakikat... Mutlak Hakikat: Sıkı bağlarım olduğunu sandığım insanları, sadece ben sıkı tutuyormuşum meğer. Bir gün yanlışlıkla ipi gevşettiğimde farkettim...”  Sanki bu sözle, ta oradan farkında olmadan yazımıza ilmek atan, daha doğrusu katkı yapan Eyüp Sabri Bey demek istiyor ki, dostluklar dâim ve kâim olsun. Samîmî olsun. İllâ sebeplere merbut bulunmasın. Îman kardeşliği ve Allâh rızâsı birbirimizi sevmemiz için yeterli olsun. Hep şartlara bağlı kalmasın.  KALBÎ SEVGİLER, EBEDÎ MUTLULUKLAR…  Fakat, elbette ki, her şey olduğu gibi dostluklar da îtinâ ister. İnşâllâh karşılıklı sevgi-saygı ve alâkayla berâber bu minvâl üzere hayâtımızı ve dostluklarımızı sürdürüp VEDÛD olan Rabbimizin sevgisini kazanarak Âlemlere Rahmet Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmaya lütf-i ilâhiyle muvaffak oluruz inşâllâh temennîsiyle cümleye hayırlı, güzel günler, sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklar diliyor, kâlbî sevgiler ve saygılar sunuyoruz wes’selâm… 
Ekleme Tarihi: 22 Eylül 2022 - Perşembe

AKKUŞ’TAN BULANCAK’A; VEFA’DAN SEHA’YA…

Ahmet bin KAYS'a âit güzel bir söz var: VEFÂ OLMAYINCA ARKADAŞIN, SEHÂ OLMAYINCA MALIN HAYRI YOKTUR... 

Güzel Rabbimiz bu iki güzelliği bir arada yaşattı; güzel dostlar sâyesinde hayâtımızın en güzel günlerinden birini yaşadık hamd olsun. 

Îsâ ÖZTÜRK Ağabey, -hiç te öyle görünmüyor ama aramızda 5-6 yaş olduğunu öğrendik, mecbur böyle hitap edeceğiz- Hacıbey VAROL hocamızın feysinde bizi görüp biraz sorgulamış ve tamam demiş; bu hocamızı al gel bir muhabbet edelim, ağırlayalım demiş. Bizi 80'li yıllarda Akkuş'ta görev yaptığımız yıllardan tanıyormuş.  

VEFÂ ve SEHÂ BULUŞMASI… 

Bugün Hacıbey VAROL Hocamızla, Sezâyi BAYRAK Hocayı da alıp kendilerini ziyâret ettik. O da bu vesîleyle ortak tanışlarımız olan Bulancak Müftülüğü Şûbe Müdürü Fâtih ÖZDEMİR, Vâizler İsmail BAYRAM ve Adnan CÖMERT Beyler, Din Hizmetleri Uzmanı Yûnus SÖNMEZ ve Orta Câmi Uzman İmam-Hatibi Hâfız Aydın KILIÇ hocalar ve de hizmet ve gayret ehli olmakla mâruf olduğu için kısaca DÖŞEMECİ diye nam salmış Mehmet ŞÂHİN kardeşi de dâvet ederek vefâ ve sehâ sofrasının bereketine bereket kattılar. İkramlar da güzeldi muhabbet te.  

YÂ RAHMÂN, YÂ RAHÎM, YÂ VEDÛD… 

En güzeli de yaklaşık 40 yıl sonra bir dostun bir kardeşini arayıp vefânın en güzelini cömertçe sergilemesi ve de VEFÂNIN SÂDECE ISTANBUL'DA BIR SEMTİN ADI OLMADIĞINI GÖSTERMESİYDİ. Daha da güzeli dostluğun, muhabbetin, sevginin ve doğrularla berâber olmanın insana yaşattığı hazdı. 

İnanıyoruz ki Rabbimiz de kendisi için, Esma-ül-Hüsnâ’sından el-VEDÛD'un tecellîsi meyânındaki bu vefâ ve dostluk tezâhüründen râzıdır. Rabbimiz ister ki; cümle Ümmet-i Muhammed böyle birbirini kendi rızâsı ve adından MUHABBET hâsıl olan Habîbinin hatırı için sevsinler. 

“BU NASIL SEVMEK?” 

Bu olayı sosyâl medyada paylaştığımızda bir hoca arkadaş; “bu nasıl iş, 40 yıl sonra vefâ mı olur?” anlamına gelen bir yorumda bulundu. Haklıydı. Hakikâten, dostluksa ve sevgiyse bunun devamlılık arz etmesi gerekir. Hele hele bu kadar ara olacak şey değil! Gâyet yerinde ve merak mâhiyetinde bir îtiraz.  

Biz bu yorumu okuyup değerlendirene kadar, ilk görev yerimiz Lüleburgaz’dan tanıdığımız, şu an İzmir’de antika işi yapan kuyumcu esnafından talebemiz açıklama mâhiyetinde olabilecek bir yorum geçmiş: 

Birol ŞAHİN: “Ben de 40 yıl sonra buldum hocamı:) Facebook tan:)” 

Biz de şöyle bir açıklama ile hem arkadaşın merakını gidermeye, hem de konuyu biraz daha açmaya çalıştık: 

“DOĞRULARLA BERÂBER OLUN!” 

“Mewlüt Bey Hocam; burada ayrıntıya giremedik. Akkuş'ta çalışırken kurumlarımız ayrıydı. Kendisi PTT'de çalışıyordu. O zaman öyle çok sıkı görüşemedik. Zâten bizim bir ayağımız hep Ordu'daydı. Yıllar sonra Îsâ Bey'in bu dostluğu canlandırmak istemesi çok güzel bir şey.  

Bunda dost canlısı ve bu tür hasbî muhabbetleri seven, bu meyanda kaynaşmalara wesîle olmaya çalışmayı kendine bir görev ittihaz eden Hacıbey VAROL hocamızın büyük katkısı var sanıyorum. Sonuçta çok güzel bir şey çıktı ortaya. Şu an bunu yazarken bile içim kıpır kıpır.  

Bugün bizim için, Rabbimizin DOĞRULARLA BERÂBER OLUN emrine imtisâlin en güzel örneklerinden birisi oldu. Rabbimiz sebep olan ve de katkıda bulunanlardan, sizlerden bizlerden, cümle ehl-i îmandan râzı olsun wes'selâm...” 

Hocamız da verdiğimiz cevap sonrası; “Amin ecmain. Çok doğru bir tesbit yapmışsınız. Selam ve dua ile fi emanillah” diyerek memnûniyetini ifâde eden bir mukâbelede bulundu. Rabbimiz râzı olsun. Konuyu biraz daha açıklamamıza vesîle oldu. Kendisine müteşekkiriz. 

YER BULANCAK, GÜN AKKUŞ!… 

Değerli dostlar, tevâfuka bakınız ki; sanki bu gün benim AKKUŞ günüm. Daha akşamdan feyste paylaşımlarda karşılaşmıştık ta, sabah bu yazıyı yazarken messenger’den bir mesaj geldi: 

Orhan BIYIK: SAYGI VE SELAMLARIMLA, SAYGI DEĞER HOCAM; AFFINIZA SIĞINARAK BİR ŞEY SORMAK İSTİYORUM...!!! AKKUŞ İMAM HATİP LİSESİNDE 84 85 li YILLARDA MÜDÜRLÜK GÖREVİNDE BULUNMUŞ MUYDUNUZ..!! 11:05 

Biz de; “Evet: 85-89 arası wes'selâm” diye cevapladık. Hemen karşılık geldi: 

Orhan Biyik: “O zaman 85 - 86 en haylaz öğrenciniz bendim HOCAM. Ellerinizden öperim…” 

Profilini baktığımızda İstanbul’da yaşadığını ve bulunduğu Esenyurt’ta faal bir kişilik olduğunu gördüğümüz bu talebemize biz de şöyle mukâbelede bulunduk: “Haylazlar hareketli ve de netîce îtibârıyle bereketli oluyorlar. İlginize teşekkürler; inşâllâh görüşmek dileğiyle wes'selâm... 11:33” 

BİR EDEBİYATÇI ve HEY GİDİ GÜNLER! 

Orhan Biyik: “CENABI MEVLAM HER DAİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN SAYGI DEĞER HOCAM...!!! Beni şöyle hatırlarsınız; Bir edebiyatçı gelmişti bizim sınıfta üç kız arkadaşımız vardı onların sacını açtırmak istemişti başörtülerine dokununca önce benden sonra Musa ve Erdoğan arkadaşların hışmına uğramışdı edebiyatçı; Siz de bize istemeden disiplin uygulayıp eccücek bardaklarımızı okşamıştınız… Bir de biz üçümüz de kuran kursundan gelmiştik. Resmî günlerde şiirleri hep bana okuturdunuz HOCAM…” 

AKKUŞ’A BİR İKİ!… 

Biz de tekrar, Bulancak’ta yaşadığımız o güzel saatlerle köprü kurarak şöyle bağladık muhâvereyi: “Dün de o yıllarda Akkuş’tan tanıştığımız bir arkadaşın dâvetlisiydik. Ziyâretimizi feyste paylaştık. Oradan okuyabilirsin; bir günde Akkuş’tan iki eski dostla buluşmak büyük bir tevâfuk ve bereket çok şükür, sizinle de rûberû görüşmek nasip olur inşallah wes’selâm….” 

Orhan Biyik: İNŞALLAH SAYGI DEĞER HOCAM; ELLERİNİZDEN ÖPERİM..!! 

ÇOK GÜZEL BİR MECLİS OLDU… 

Evet, şimdi tekrar dostlar meclisine dönelim. Hacıbey Varol Hocamız bu olaya dâir paylaşımımıza yaptığı yorumda şöyle diyor:  

Nuri hocam çok güzel bi buluşma oldu. Yıllardır bizim dostluğumuzda saklıymış sizin buluşmanız. Vefalı dostlara selam…” 

Evet. Gerçekten öyle. Rabbimiz bugünde katkısı bulunan, vesîle olan, bize hizmet eden ve bu işi severek yaptığı her hallerinden belli olan Mehmet ve Barış kardeşlerimiz ve diğer kahve ikram hizmetlerini yapanlar başta olmak üzere cümle dostlardan râzı olsun. 

AKKUŞ’TA TOP, BULANCAK'TA ISO…  

Îsâ Ağabey Akkuş’ta 19 yıl kalmış. Çok sevmiş burayı. Tekrar görev olsa orada yapmak isterim diyor. Demek ki ilk göz ağrıları hep böyle oluyor. Oğulları Cüneyt ve Ertaç Beyler de Akkuş’u hasretle anıyorlarÖzellikle çok top oynadıkları, ilçenin âdetâ bu iş için en yakın ve müsâit yeri İmam-Hatip Okulu’nun düzünü unutamıyorlar. 

Bu âilenin Akkuş’tan Bulancak’a, buradan da İSO 500’e ÖZTÜRK FINDIK olarak ayrı bir hikâyesi var ki apayrı ve başlı başına bir konu. Onu da bir gün yazmak nasîp olur inşâllâh. 

BULANCAK’TAN LÜLEBURGAZ’A… 

İşin Lüleburgaz’la ilgisi ne? Akkuş Îsâ Ağabey’in ilk göz ağrısı olduğu gibi Lüleburgaz da bizim ilk göz ağrımız. Tam bu yazıyı bağlayacakken, yine Lüleburgaz bu muhabbeti kıskanmış olmalı ki, Lüleburgaz Ensar Vakfı Başkanı arkadaşımızın bir paylaşımı düştü ekrana: 

Eyyüb Sabri Erdem: “Hakikat... Mutlak Hakikat: Sıkı bağlarım olduğunu sandığım insanları, sadece ben sıkı tutuyormuşum meğer. Bir gün yanlışlıkla ipi gevşettiğimde farkettim...” 

Sanki bu sözle, ta oradan farkında olmadan yazımıza ilmek atan, daha doğrusu katkı yapan Eyüp Sabri Bey demek istiyor ki, dostluklar dâim ve kâim olsun. Samîmî olsun. İllâ sebeplere merbut bulunmasın. Îman kardeşliği ve Allâh rızâsı birbirimizi sevmemiz için yeterli olsun. Hep şartlara bağlı kalmasın. 

KALBÎ SEVGİLER, EBEDÎ MUTLULUKLAR… 

Fakat, elbette ki, her şey olduğu gibi dostluklar da îtinâ ister. İnşâllâh karşılıklı sevgi-saygı ve alâkayla berâber bu minvâl üzere hayâtımızı ve dostluklarımızı sürdürüp VEDÛD olan Rabbimizin sevgisini kazanarak Âlemlere Rahmet Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşmaya lütf-i ilâhiyle muvaffak oluruz inşâllâh temennîsiyle cümleye hayırlı, güzel günler, sevdikleriyle berâber sonsuz mutluluklar diliyor, kâlbî sevgiler ve saygılar sunuyoruz wes’selâm… 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.