ÜNYE'DE İKİNCİ BİR MEDRESE VAR
Ordu Gündemi
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
22.08.2013 - 15:34, Güncelleme:
05.01.2023 - 05:10 4542+ kez okundu.
ÜNYE'DE İKİNCİ BİR MEDRESE VAR
Ünye Şeriyye Sicilleri Işığında Bir İzdüşüm Çalışması (1) Bundan üç ay kadar önce ÜNDER Başkanı Av. Ahmet Yılmaz, nezaket gösterip Üsküdar’daki işyerimizi ziyarete geldi. Yanında, ÜNDER tarafından ikinci baskısı yapılan ‘Öteki Anadolu’ isimli hikâye kitabım ve devasa bir çalışma olan ‘Ünye Şeriyye Sicilleri’ isimli eser vardı. Çeşitli konulardaki yoğunluğun arından ‘Ünye Şeriyye Sicilleri’ni’ dikkatle inceledim. Mahkeme kararı özetlerine bakınca, tanıdık bazı isim, kişi, konu ve kavramlarla karşılaştım. Bu tesbitlerimi Ünye tarihine ve araştırmacılarına belki mütevazi bir katkı olur diye paylaşmak istedim. (Esasen ben Ünye’de geçen çocukluk ve gençlik hatıralarımı fırsat buldukça kaleme alıyorum. Gün gelir onları da yayınlamak nasip olur inşallah…/ Ben 1966 yılının bir Nisan sabahı Ünye’de doğmuşum. Evimiz Çamurlu Mahallesindeydi. 1985 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi münasebetiyle Ünye’den ayrılıncaya kadar Ünye’nin bir döneminin yakın şahitlerindenim. Nitekim hikâye kitabımda Ünye’den esintiler vardır.) Bu kısa girişten sonra, tekrar Şeriyye Sicillerine dönecek olursak, önce şunu bilmemiz zaruri. Şeriyye Sicillerinin kayıt edildiği günler, yani 1813-1872 yılları hangi Osmanlı padişahlarının yönetimlerini kapsıyor? Padişahları ve devirleri anlamadan mahkeme kararlarını yeterince idrak etmek mümkün değil. Önce oradan başlayalım. Sultan 2. Mahmut 1808’de tahta oturmuş, yani Şeriyye Sicillerimiz onun döneminden başlıyor. Daha sonra 1839’a kadar görev yapmış. Sultan 2. Mahmut’tan sonra onun oğlu 1. Abdülmecit tahta çıkmış, 1861 yılına kadar da O hüküm sürmüş. Onun ardından Sultan 2. Mahmut’un diğer oğlu Sultan Abdülaziz tahta çıkmış.1876 yılında bir darbeyle devrilinceye kadar görev yapmış. Demek ki Ünye’nin sosyolojik bir fotoğrafı olarak Ünye Şeriyye Sicilleri’ne yansıyan olaylar bu üç padişahın devri saltanatında icra olunmuş. Yine ÜNDER tarafından neşredilen ‘Ünye Nüfus Defteri’nden anladığımıza göre Ünye, 1834 yılında 775 haneye sahip. Toplam, 1784 kişi Müslüman nüfusu mevcut. Bunun yanında 152’ si Ermeni, 578’i Rum olmak üzere 730 Kişiden oluşan g.müslim nüfus var. Ünye’nin toplam nüfusu 2.514. Bu girizgâhtan sonra şimdi eser üzerinde iz sürmeye başlayabiliriz. Eserin giriş bölümünde şöyle bir ifade yer alıyor: Sicilde geçen kayıtlara göre Ünye’nin merkez mahalleleri şunlardır: Burunucu Mahallesi, Çömlekçi Mahallesi, Orta Mahalle, Çamurlu Mahallesi, Kaledere Mahallesi ve Zimniyân Mahallesi. Ünye’nin merkezi kuşbakışı olarak göz önüne getirildiğinde, Bugün Çamurlu Mahallesi ile Kaledere Mahallesi arasında yer alan, Hamidiye mahallesi bu kayıtlarda gözükmüyor. Benim yorumum şu: Bahsedilen Zimniyân, yani Ermeni, Rum gibi gayrimüslim ahali burada yaşıyordu. Muhtemelen bu mahalleye Sultan Abdülhamit Döneminde Hamidiye Mahallesi adı verildi. Hamidiye Mahallesi eskiden beri eski ev ve köşkleriyle, otantik sokaklarıyla, cepheden Ünye deniz manzarasıyla bugün Ünye’nin en güzel mahallelerinden biridir. 1812-2012 yılları arasında iki yüz yıllık bir zaman dilimi var. Bu zaman dilimi içerisinde Ünye’de bazı kişi, konu ve kavramların kaybolmadığı anlaşılıyor. Kaba olarak hesaplandığında o günkü Ünyelilerin bugün Ünye’de 4.ve 5.nesli yaşıyor. Yani bu günlerde 40 yaşlarında olan bir şahsın dedesinin babası dönemi olmuş oluyor. Ünye Şeriyye Sicilleri’ne dönelim ve iz sürmeye devam edelim: Hüküm Özeti 10: Çiftçi Ahmed’in hırsızlık davasından Cındıkoğlu Mustafa, Taslıoğlu Ahmed Usta ve Taslıoğlu Nurullah’ın kefaletleriyle beraat ettiği. Kararda bahsedilen Taslıoğlu ailesi Ünye’de halen Taslı soyismi ile maruf ve mukimdir. Sadullah Efendi Medresesi’nin müderrisi, Hacı Yusuf Bahri Efendi’nin ahfadı bu soyismini almış olmalı. Hacı Yusuf Bahri Efendi’nin torunu Fevziye Hanım, yakın zamana kadar bu apartmanda yaşardı. Feyziye Hanım 2012 yılında vefat etti. Hacı Yusuf Efendi’nin üç kızı ve damatları pek bilinmiyor. Hacı Yusuf Bahri Efendi’nin üç kızı bir oğlu olmuş. Oğlu Fevzi Hoca, köylerde uzun süre hocalık yapmış. Kızlarından ikisinin adları Fahriye ve Sıddıka…Üçüncünün ismine ulaşamadım. Oğlu Fevzi Hoca’nın kızı Fevziye Hanım, Ordu Milletvekili Muammer Tekin ile evliydi. Fevzi Hoca’nın Oğulları Yusuf Taslı (öğretmen), Abdullah (Aysel teyzenin beyi) ve Emin Taslı idi. Şu anda hiçbiri hayatta değil. Çamurlu Mahallesinde Taslı ailesinin bir apartmanı mevcuttur. Fevziye Hanım’n naklettiğine göre; zamanında Taslı Apartmanı’nının hemen yanında, Yusuf Bahri Efendi tarafından yaptırılmış bir kütüphane ve misafirhane, biraz ilerde Tepeye çıkan yolun kenarında, Nadi Çolakoğlu Bey’in (İlkokul öğretmenim) evinin yanında bir mescidi bulunuyormuş. Taslı ailesinin gelinlerinden Abdulah Taslı’nın eşi Aysel Taslı teyze ile annem sıkça görüşürdü. Aysel Taslı’nın oğulları Doğan ve Ufuk Taslı, mahalleden ağabey ve arkadaşlarımızdı. Yusuf Taslı Amcayı hatırlıyorum. Uzunca boylu bir şahıstı. Kızı Seher Abla, genç yaşta vefat etti. Oğlu Murat’ın yaşı bize yakındı. Babamın babasından naklettiğine göre; Hacı Yusuf Bahri Efendi keramet sahibi bir din alimiydi. Gümüşhanevi Dergahı’nın Karadeniz’deki mürşitlerinden biriydi. Kabri Tepe Mezarlığındadır. Hüküm Özeti 18: Ünye nâibi Süleyman Efendi’nin ölümünden sonra Atîk Medrese’nin vakfından Ünye nâibi Ârif Efendi’ye teslîm edilen vakıf kitapları. Öteden beri Ünye’de ‘Sadullah Efendi Medresesi’ isimli bir medresenin olduğu erbabınca maruftur. Sicil kayıtlarından Ünye’de ‘Atik Medrese’ isimli bir medresenin daha olduğunu öğreniyoruz. Nitekim 218 numaralı Hüküm Özetinde; ‘Ünye’nin Kaledere Mahallesi’nde vaki Atik Medrese’ denilirken, 195 numaralı Hüküm Özetinde; ‘Mahkeme yanındaki Atik Medrese’ ifadesi geçiyor. Bu kayıtlardan Ünye’de Sadullah Efendi Medresesi’nden başka Kaledere Mahallesi’nde ve mahkeme binası yanında bir medresenin daha olduğu anlaşılıyor. Hüküm Özeti 20: Çarşamba Kasabası’ndan Fazlı Ağa’nın Bekir Efendi mahkemede Keleşoğlu Molla Mehmed’in yetimleri vasisi Sarraç Mehmed Ağa’da kırk, Molla Mehmed’de ise yetmiş iki kuruş alacağı olduğunu şahit göstererek beyan ettiği. Keleşoğlu soyismini ise bir başka komşumuz taşıyordu. ‘Yalçın Keleşoğlu’ amca Belediye’den emekli olup halen Kabakçı Sokaktaki evinde yaşamaktadır. Hüküm Özeti 25: Dönüoğlu Ali Reis’in, Hacı Çayırezmez’in oğlu Mustafa’ya olan borcunu altmış bir gün vadesiyle ödeyeceği kararının kaydı. (Ocak 1819) Çayırezmez soyismi de Ünye’de maruf bir ailenin soyismidir. Rahmetli Anneannem Hayriye Hanım’ın arkadaşlarından biri de Çayırezmezlerden ‘Sahura Teyze’ idi. Murat Çayırezmez Bey bu ailenin ahfadından olsa gerek Hüküm Özeti 26: Adalızâde el-Hac Hüseyin Ağa’nın âzâd ettiği Çerkes asıllı Ayşe isimli cariyesinin diğer hür Müslüman kadınlar gibi olduğunun kaydı. Adalızade soyismi de yine Ünye’nin maruf soyisimlerinden biridir. Nitekim Ünye’de Devlet Hastanesi’ne civarında, içinde eski bir top korunağı bulunan, denize nazır, çok şirin bir alan vardır. Buranın adı Adalı Bahçesiydi. Çocukluğumuzun en güzel günlerinin geçtiği, uçurtmalar uçurduğumuz, yeşil çimleri üzerinde denizin esintisiyle uyduğumuz çok özel bir yerdi. Adalı Bahçesi’nin hemen yanında evleri olan Hacı İbrahim Amca ve eşi Naciye Hanım Ünye’nin eski insanlarındandı. Annemin naklettiğine göre; anne tarafından akrabamız olan Adalızâde el-Hac Hüseyin Ağa’nın oğlu İbrahim Efendi, bir gemi yolcuğunun ardından bugün Yunanistan sınırlarında bulunan Kavala’da vefat etmiş ve bir cami avlusuna defnedilmiş) Hüküm Özeti 29: Ünye’de sakin İpekçi Papas Hristo ve karısı Gerek’in birlikte Kudüs’e gidip gelmelerine Sivrioğlu Yani, Braşkova Reis, Haralanbi oğlu Kethuda Felube’nin kefil oldukları. Bu karardan Ünye’de ipekçilik yapıldığı ve bunun gayrimüslimler tarafından yapıldığı anlaşılıyor. Hüküm Özeti 38: Hatice Kadın Vakfı’ndan olan Burunucu tezgâhı ile tersâne yanındaki kalıbcılık dezgahı mahsulü hasılından Muharrem sene başı hesabıyla Çarşı caminin müezzinlerine şart edilmiş kalıpçı iltizamı malından yirmi dört kuruş verilmek üzere vakfedilmiştir. Bu karardan Ünye’de bir tersane olduğu anlaşılıyor. Bu tersanenin, o zamanlar köprübaşında (Fiskobirlik binası civarından) denize doğru uzanan bir yapı olduğu belirtiliyor. Hüküm Özeti 40: Müftü Hacı Ahmed Efendi takririyle Kırımlı Hacı Efendi Vakfı’ndan olarak Çarşı camii müezzinlerine meşrûta vakfedilen meblağ. Kırımlı soyadı da Ünye’nin maruf ailelerinden birine aittir. 1960’ın ilk yıllarında Ünye müftüsü ‘Abdullah Kırımlı’ isimli yaşlı ve elinde bastonla gezen bir zat imiş. Ünye’deki ‘Kırımlı Eczanesi’nin sahibi, Eczacı Halise Kırımlı’nın eşinin, bu ailenin ahfadından olduğu anlaşılıyor. Hüküm Özeti 41: Kabakçı el-Hâc Ahmet Ağa’nın Çamurlu Mahallesi’nde binâ ve inşâ ettiği iki aded çeşmeye Kahya Hafızzâde Kahraman Yazıcı mütevelli ve Ali Karakullukçuzâde Hasan yazıcı nasb ve tayin edildiği. (Temmuz 1835) Hüküm Özeti 53: Çamurlu Mahallesi’nde Kabakçı el-Hâc Ahmed Ağa’nın vakfettiği çeşmesinin suyoluna ve tamiriyesine meşrûta vakıf beyanı. Öteden beri Ünye’deki mahallemizin ve sokağımızın ismine hayıflanırdım. Çamurlu Mahallesi, Kabakçı Sokak… ‘Demek bir dönem bizim mahalle çamurlu idi, ismini buradan aldı. Ama bu ‘Kabakçı’ ismi nereden geliyor?’ diye hep zihnimi meşgul ederdi. Esasen sokağımızın eski adı ‘Kabakçı Çeşmesi’ Sokak imiş. Sonradan bir işgüzarlıkla bu isim Kabakçı’ya özetlenmiş. (Üstelik Kabakçı Sokak yazılı kırmızı tabela da bizim duvarda asılıydı.) Meğer sokağımızın ismi ‘Kabakçı El Hac Ahmet Ağa’dan bu isim geliyormuş. Anlaşılan bir dönem burada oturmuş bu zatın ismini bizim sokağa vermişler. Bildiğim kadarıyla bugün Ünye’de Kabakçı soyismini taşıyan bir aile yok. Demek ki bu aile bir vesileyle Ünye’den ayrılmış. İnşallah önümüzdeki günlerde kaldığımız yerden devam edeceğiz.(Arzu edenler, yazıyla ilgili katkıları huseyinyuruk@hotmail adresine gönderebilirler)
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.