SAYACALILARDAN TEPKİ: ORMANIMIZI TALAN ETTİRMEYİZ

Ordu’nun Ulubey ilçesine bağlı Sayaca Mahallesi Muhtarlığı ve vatandaşlar, mahallelerinde kurulmak istenen bentonit sahasına tepki gösterdiler.

Ordu’nun Ulubey ilçesine bağlı Yeni Sayaca Mahallesi’nde bir maden şirketi tarafından oluşturulmak istenen bentonit sahasına vatandaşlardan tepki geldi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Hüseyin Öztürk imzasıyla, “ÇED Yönetmeliğinin 17. Maddesi gereğince “Ordu İli Ulubey ilçesi, Yeni Sayaca ve Çatallı Mahallesi mevkiinde şirket tarafından yapılması planlanan “ER:3406090 No’lu maden (Bentonit) Ocağı Tesisi projesine Müdürlüğümüzce ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ kararı verilmiştir” raporu verildi.   ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararını kabul etmediklerini ifade eden mahalle sakinleri,  mahallelerinin ve çevresinde bulunan Karatiken Ormanı’nın maden sahası nedeniyle zarar göreceğini belirterek karara tepki gösterdiler.    MUHTAR İMZA TOPLAYIP RESMİ YAZI YAZDI Sayaca Muhtarı Dursun Berçin, mahalle halkından topladığı imzayla birlikte Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne bir yazı yazarak, “Ekte sunduğumuz imza listesi faaliyetlere şiddetle karşı çıkan bölge halkının daha fazla huzursuz edilmemesi halk arasında maddi ve manevi menfaatler oluşacak husumetlerle ilgili olumsuz çatışma ve ayrılmaları önlemek amacıyla Çevresel Etki Değerlendirilmesi Gerekli Değildir kararından hatta tüm madencilik faaliyetlerinden vaz geçilmesi için gereğini arz ve talep ediyoruz” ifadelerine yer verdi.   MUHTAR BERÇİN: YAŞAM ALANLARIMIZ YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR Muhtar Berçin yaptığı açıklamada, “Böyle bir kararın çıkmasını hayretle karşıladım. Bizim yaşam alanlarımız yok edilmeye çalışılıyor. Buralar fındık bahçeleri, ormanlarla çevrili olan bir alan. Bizim burayı terk etme gibi bir şansımız yok. Bizim arazilerimizin bir karış altı cilim toprak. Bu araziye dokunulduğu anda buralarda büyük heyelanlar olur. Kaldı ki madenin nasıl çıkarılacağı da önemli “ dedi.   BİZDE SATILIK TOPRAK YOK Emekli öğretmen Hikmet Poyraz ise “Bu köyde emekliler var. Huzur içeresinde ölmek istiyoruz. Babalarımızın bizlere bıraktığı toprağı, bizlerde çocuklarımıza bırakmak istiyoruz. Bu nedenle bize para lazım değil. Bizlere bırakılan mirası 3-5 liraya bırakacak değiliz. Bizim topraklarımız heyelan bölgesi olduğu için müdahale edilmesini istemiyoruz. Gerekli hukuksal davamızı ortaya koyacağız. Bizde satılık toprak yok. Paraya ihtiyacımız yok. Bu nedenle şirket buradan uzak dursun. Bu konuda Ulubeyli kim varsa elini taşın altına koysun. İnsanlar bir gece kalabilmek için köylerine evler yaptılar. Bu insanlar kafa dinlemek için köylerine geliyorlar. Birileri para kazanacak diye bu insanlar mağdur edilemez. Bizim satılık toprağımız yok. Şirketin parasına ihtiyacımız yok. İnsanların kafasını kızdırmasınlar, toprak satan komşularımızla da helalleşmeye niyetimiz yok. Bu şirket bu yöreye hizmet edecekse Ulubey’e fındık fabrikası kursunlar, onların tanıtımını da seve seve yaparım” diye konuştu.   DOĞAYA YAPILAN TAHRİBATIN GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLMAZ Mahalle sakini Beytullah Seferoğlu ise “Bu işin karı olduğu kadar zararı da var. Bölgemiz engebeli arazi olduğu için bu kazıdan sadece bizler değil, Ordu halkı zarar görecek. Buralar dere yatağı, civil ırmağının gözü. Buradaki toprağın yapısı Çarşamba veya Terme’de ki gibi değil. Burasının toprağı cilim olduğu için burada büyük heyelanlar olur. Burası bizim kaderimiz olan coğrafya. Burası bizim vatanımız. Biz buralardan atılma endişesi içerisinde yaşamak istemiyoruz. Şuanda bile heyelan olur korkusuyla sabahlara kadar uyuyamıyoruz. Doğaya yapılan tahribatın geri dönüşümü olmayacak. Bu nedenle huzursuz oluyoruz. Geçen yıl bir çok sayıda mahallemizi içeren maden çalışmaları oluştu. Şimdi oklar bizim mahallemize çevrilmiş durumda. Burası bizim vatanımız. Buradan da çıkmaya niyetimiz yok. Kaldı ki bu topraklar dedelerimizden babalarımıza, babalarımızdan da bizlere kaldı. Bizler de bu toprakları çocuklarımıza emanet edeceğiz. Hiç kimse heveslenmesin babalarımızdan kalan mirası kimse elimizden alamaz.   BU TOPRAKLAR BİZLERE ATALARIMIZDAN MİRAS Mahalle sakini Resul Ses ise “Biz devletimizin lehine olan her şeyin yanındayız. Lakin birileri para kazanacak diye de vatanımızı terk edecek değiliz. Bize güvence verilmemesi halinde zararımızı kim karşılayacak? 3-5 çakıl parasına bizde kimseye verilecek arazi yok. Biz madenlerin çıkarılmasına karşı değiliz. Biz madenin çıkarılış şekline karşıyız. Siyanürün girdiği yerleri gördük. Oralarda hayat bitiyor. Bu topraklar bizlere atalarımızdan kalan birer miras. Biz maden işine kesinlikle karşıyız. Bu konuda bizleri vatan haini yerine koymasınlar. Çet raporuna gerek yoktur da ne demek? Biz kendi hakkımızı savunuyoruz. Bizim toprağımızın yapısı belli. Buraya vurulacak bir kazma sonrası buralarda irili ufaklı heyelanlar olacak. Şartlar ne olursa olsun bizim satılık toprağımız bir kenara bir tane satılık çakıl taşımız yok. Bir tane çakıl taşımızı da kimse yerinden oynatamaz.   BURADA PARA KAZANACAKSA DEVLETİMİZ KAZANMALI Mahalle sakini Engin Kul ise “Bizleri katakulliye getirmeye çalışıyorlar. Çet raporu istenmeden buraya kazma vurmaya çalışıyorlar. Burası bizim vatanımız. Kimse boşu boşuna heveslenmesin. Bizde satılacak bir karış toprak yok. Bu topraklar bizlere atalarımızdan kalan birer miras. Atalarımız bu toprakları nasıl korudu, kolladılarsa bizler de bu toprakları sonuna kadar koruyacağız. Bizim bölgemiz heyelan bölgesi. Buraya vurulacak bir kazmanın ardından buralarda heyelanları kimse engelleyemez. Burada 4 çeşit maden çıkarılacağı söyleniyor. Bazı madenlerin işlenmeden satışı söz konusu. Burada para kazanılacaksa devletimiz kazanmalı. Bu madenleri devletimiz çıkaracaksa bir kuruş talep etmeden arazimi seve seve devletime veririm. Ama işin içerisinde özel şirket varsa bizde onlara verilecek bir karış toprak yok. Bu konuda mağdur olan sadece Sayaca Mahallesi değil. Bizler gibi çatallı mahallesi halkı da mağdur edilmek isteniyor. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Bayramda il ve ülke dışarısında olan mahalle halkımızla camide bir arada olacağız. Burada kararımız daha da netleşecek olsa da bizde kimselere verilecek bir karış toprağımız yok.” KAYNAK: ORDU OLAY