ORGAN NAKLİ DİNEN GÜNAH MI?

Türkiye’de 30 bin insan organ nakli bekliyor ancak organ nakli olmalarına yasal engel olmadığı halde dini yönden endişe duyarak bağış yapmak istemiyor. İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu bu endişeye cevap verdi.

Türkiye’de 30 bin insan organ nakli bekliyor ancak organ nakli olmalarına yasal engel olmadığı halde dini yönden endişe duyarak bağış yapmak istemiyor. İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu da organ naklinin dini boyutunu anlatan bir açıklama yaptı. Kuran-ı kerimde “Kim bir insana hayat verirse bütün insanlara hayat vermiş gibidir” buyrulduğunu belirterek insanları organ bağışında bulunmaya çağıran İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu ‘artık organ nakli günümüzde diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de binlerce ölümcül hasta için bir ışık ve yaşama ümidinin kaynağı durumundadır’ diyerek açıklamasında şunlara değindi. “Günümüzde organ nakli konusu alternatifsiz bir tedavi yöntemi olması yüzünden tıp ilminin önemli bir uğraşısı olduğu gibi organı veren ve alan iki tarafında insan olması ve insan uzvu üzerinde tasarruf yapılmasını gerektirmesi sebebiyle konu din hukuk ve ahlakını da yakından ilgilendirmektedir. Burada konunun dini öğreti ve telakkiyi ilgilendiren kısmı üzerinde durulacaktır. Artık organ nakli günümüzde diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de binlerce ölümcül hasta için bir ışık ve yaşama ümidinin kaynağı durumundadır.” Kolukısaoğlu, “Ahirette dirilişin ruh ve bedenle olacağı inancının organ naklinin tereddütle karşılanmasında kısmen de olsa etkisi vardır. Organların toprakta çürümesi yanıp kül olması.. da onun tekrar asıl sahibinde hasrolunmasına engel değildir. Kur’an-ı kerimde Kıyame suresinde 1,3-4 ayetlerinde ahirette insanın bütün uzuvlarının en ince ayrıntıya kadar toplanacağı ifade edilmektedir. Bu ve benzeri delillerden hareketle İslam bilginleri de herkesin asli parçalarının kendisiyle haşrolacağı görüşündedirler. Takma organın yeni sahibinde sevap veya günah işleyen bir kişinin cüzünü oluşturması da tamamen bu yeni sahibiyle alakalı bir meseledir. Çünkü sorumlulukta asıl olan iradedir dolayısıyla da sorumlusu da organı kullanan şahıstır." Kıyamet gününde organların şahitliği organ bağışına engel olmadığını belirten Kolukısaoğlu, “Kıyamet gününde organların şahitliği meselesine gelince, bu husus organ nakline engel teşkil etmez. Zira her şey Allah’ın bilgisi dâhilindedir ve organlar her bir bedende bulundukları süre içinde olup bitene şahitlik edebilirler. Konuya genel olarak dini sorumluluk esasları açısından bakıldığında ise, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, duygu, düşünce, akıl, inanç gibi manevi, ruhi özellikler organların biyolojik yapısına bağlı olmadığından organ nakliyle kişilik transferi olmamaktadır. Diğer taraftan dikkatten uzak tutulmaması gereken bir husus, İslam dininin cinsi, milliyeti, rengi, dini konumu ne olursa olsun her insana insan olarak baktığı ve eşit bir yaşama hakkı tanımış olduğudur. Bundan dolayı; Organ verenin, organ verilenin fasık ya da gayri müslim olması gibi şahsi durumlarından ötürü diğer tarafın sorumlu olabileceğinin ileri sürülmesi de isabetli olmaz."