KOKARCA VE FINDIĞIN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI
KOKARCA VE FINDIĞIN GELECEĞİ MASAYA YATIRILDI
Ünye’de kahverengi kokarcaya karşı yapılacakların konuşulduğu toplantıda kokarca tehdidinin büyüdüğü ve fındık üretimini olumsuz etkilediği vurgulandı.
Genel Sağlık-İş Sendikası Ünye İlçe Temsilciliği ve Ünye Çevre Platformu iş birliği, Ünye Ziraat Odası’nın ev sahipliğinde “Kahverengi Kokarca İstilası ve Fındığın Geleceği” konulu geniş katılımlı bir sempozyum düzenlendi.
Ünye Ziraat Odası’nda gerçekleşen programa, Amasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Dursun ve Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Akyazı konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğe, ilçede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş yoğun ilgi gösterdi.
“Fındık sadece bir ürün değil, bölgenin yaşam kaynağıdır”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Genel Sağlık-İş Sendikası Ordu Şube Başkanı Ahmet Kayhan, kokarca istilasının sadece tarımsal bir problem değil, bölgenin ekonomik ve toplumsal geleceğini ilgilendiren bir mesele olduğunu vurguladı. Kayhan konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Kahverengi kokarca, kısa sürede yayılan, tarımsal verimi ciddi şekilde düşüren ve üreticimizi derinden etkileyen bir tehdit haline gelmiştir. Fındık, Karadeniz’in emeği, kültürü ve en önemli geçim kaynağıdır. Bugün burada, bu tehdide karşı bilimsel bilgiyle, dayanışmayla ve ortak akılla nasıl mücadele edebileceğimizi konuşuyoruz. Bu sempozyumun bölge için çok değerli sonuçlar doğuracağına inanıyorum.”
Ünye Ziraat Odası Başkanı Sarıkahraman: “Üreticinin kaygısını azaltmak için hep birlikte hareket etmeliyiz”
Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman, kokarca istilasının üreticilerde ciddi verim kaybı endişesi oluşturduğunu belirterek şunları söyledi: “Fındık, bu bölgenin en önemli tarımsal değeri. Üreticimizin yıllık emeği, alın teri ve geçim kaynağı bu ürün üzerinde. Kokarca tehdidiyle mücadelede sadece çiftçiye değil, tüm kurumlara görev düşüyor. Bu toplantılar hem farkındalık oluşturmak hem de doğru mücadele yöntemlerini belirlemek açısından çok kıymetli. Ünye Ziraat Odası olarak her türlü iş birliğine hazırız.”
Prof. Dr. Ahmet Dursun: “Tehdit büyüyor, bilimsel yöntemlerle mücadele şart”
Amasya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Dursun, kokarcanın ülke genelindeki yayılımını anlatarak mücadelenin çok yönlü yapılması gerektiğini ifade etti: “Kokarcanın yaşam alanı dünyada 30-50 kuzey ve güney enlemleri arasında yer alan bütün ülkeler için tehdit oluşturmaktadır. ABD, Cezair, Peru gibi ülkelerde de gözükmeye başlamıştır. -17 dereceye kadar hayatta kalabilen kokarca sadece fındık için değil 300’den fazla tarım ürünü için tehdit oluşturmaktadır. Kahverengi kokarca, bölgemizde özellikle fındıkta büyük zarara yol açabilen istilacı bir türdür. Türkiye’deki yayılım hızı oldukça yüksek. Adana, Çorum gibi illerde de görülmeye başlamıştır. Bu süreçte üreticinin bilinçlendirilmesi, biyolojik ve kültürel mücadele yöntemlerinin artırılması büyük önem taşıyor. Bilimsel verilere dayalı bir yaklaşım, zararı minimuma indirmenin tek yoludur.”
Prof. Dr. Faruk Akyazı: “Fındık üretiminde sürdürülebilirlik tehlike altında”
Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Akyazı, kokarcanın fındık üzerindeki etkilerini değerlendirerek üreticinin gelecekte karşılaşabileceği risklere dikkat çekti: “Fındık üretimi, Karadeniz ekonomisinin temel direklerinden biri. Ancak kahverengi kokarca, meyve kalitesini ve verimini ciddi şekilde düşürüyor. Eğer bu zararlı ile etkin bir mücadele programı uygulanmazsa, önümüzdeki yıllarda çok daha ağır kayıplarla karşılaşabiliriz. Burada önemli olan, üretici, kurumlar ve bilim dünyasının aynı hedefte birleşmesidir. Kahverengi kokarcayı aktif ve pasif dönem olarak iki dönemde ele alabiliriz. Nisan-Eylül ayları arası dönem Aktif dönem diyebiliriz. Ekim- Nisan ayları arası ise pasif dönemdir. Burada özellikle şunun altını çizmek istiyorum. Eğer kimyasal ilaçlama yapılacaksa aktif dönemde değil, tam aksine pasif dönemde evlerde veya toplu olarak bulundukları ahır, samanlık gibi yapılar ilaçlanabilir. Bilinçsiz bir şekilde yapılan kimyasal ilaçlama ekosisteme büyük zarar vererek faydalı böceklerin de ölmesine neden olmaktadır. Kokarca ile mücadelede samuray arıları oldukça etkili gözüküyor. Bugün ülkemizde birçok kuruluş samuray arısı üretimi yapmakta ve doğaya salmaktadır. Bilinçsiz yapılan ilaçlamalar samuray arıları gibi faydalı floraları da yok etmektedir. Samuray arıları kızıl yonca bitkisini çok sever. Bu nedenle vatandaşlarımıza bahçelerine kızıl yonca bitkisi dikmelerini öneriyoruz. Kokarca böceği Ekim-Kasım aylarında kışı geçirmek için evlerimize, tavan aralarına ve sıcak buldukları her yerde yuvalanmaktadır. Bu dönemde evlerin ilaçlanması, gördüğümüz kokarcaları öldürmemiz gerekmektedir.”
Yoğun katılım farkındalığın arttığını gösterdi Sempozyuma katılan sivil toplum kuruluşları, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar, kokarca istilasına karşı çok daha etkin bir koordinasyon ve bilgilendirme yapılması gerektiğini vurguladı. Katılımcılar, sempozyumun sorunun çözümüne yönelik önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Sempozyum, soru-cevap bölümüyle sona erdi. Program, üreticilerin ve katılımcıların uzmanlara yönelttiği sorularla devam etti. Sempozyumun, bölgede kokarca ile mücadelede ortak bir yol haritasının oluşturulmasına katkı sağlaması bekleniyor.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
