bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

İKİ ALEM; BİR ALİM…

Ordu-Giresun Bölgemizin tanınmış sîmâlarından, değerli ilim ve hizmet adamı Hakkı Memiş (80) Hoca vefat etti. Bölgemizde ve gönüllerimizde ayrı bir yeri bulunan böyle bir değerin cenâzesinde bulunmak nasîp oldu çok şükür. Bu gün, merâsim ekseninde, o ve şahsiyeti ve de bölgesel misyonuna dâir duygu ve düşüncelerimizi paylaşacağız sizlerle. Hocamız, reklam edenleri olmadığı için belki fazla tanınmayan ama gerçekte bölgenin en ihtirâma lâyık, sohbeti, ahlâkı, yaşayışı ve duruşuyla bölgenin yegânesi denilebilecek bir şahsiyetti. Nitekim, Hocamızın vefat haberi, daha duyar duymaz, BÖLGEMİZİN BİR BÜYÜK KAYBI ifâdesini aklımıza getirmiştir. Gerçek, etkili bir hocaydı. Halk içinde bir ışıktı. Efendimiz(SAV)in “Alimler yeryüzünün kandilleridir.”, “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir." sözleriyle târif ettiği nitelikte örnek ve öncü bir âlimdi. Hayâtını, İslam, Kur’ân ve din hizmetine adamış güzel insan Hakkı Memiş Hocamız’ın  vefâtını Salı günü öğrendik.  Çarşamba gün öğle namazı sonrası da  Piraziz ilçesi Belediye Meydanı’nda cenâze namazını kıldık. Allâh rahmet eylesin. Cenâzeye, Giresun Vâlisi Hasan KARAHAN, kaymakamlar ve il, ilçe müftüleri, STK temsilcileri, dâire müdürleri yanında Trabzon’dan Samsun’a, uzaktan yakından çok sayıda cemaat katıldı. Vaazını Ordu Müftü Yardımcısı Mesut ÖZTÜRK, helâlleştirmesini Giresun İl Müftüsü Muhiddin ORAL, duâsını da Piraziz İlçe Müftüsü Yavuz YILDIZ’ın yaptığı merâsimde cenaze namazını Ordu İl Müftüsü Mustafa KOLUKISAOĞLU kıldırdı. Bulancak Müftüsü Bahtiyar TARANOĞLU, Giresun Müftü Yardımcısı, Gürgentepe Eski Müftüsü Hacı KAHRAMAN, Ordu Müftü Yardımcısı İsmail GEYİM, Şalpazarı İlçe Tapu Kadastro Müdürü Hayâti CANSIZ, Eski Ünye müftü ve Ulubey belediye başkanlarından, merhumun medrese arkadaşı Mehmet ÇELENK de cenâzede hazır bulunup, ilk göze çarpan isimler arasındaydı. Binlerin meydanı lebâlep doldurduğu ve gönülden şâhitlikle berâber haklarını helâl ettikleri merâsimin ardından cenâze Kılıçlı-Esentepe Köyü’ne götürülerek buradaki âile kabristanlığında toprağa verildi. İlk din eğitimini, 50’li ilk yıllarda, hepimizin tanıyabileceği isimler olan Mehmet ÇELENK, Mehmet MURTAZAOĞLU, Yusuf Ziyâ ÖZTÜRK, Zekeriya KARA gibi müftülük, vâizlik, imamlık yapmış değerlerimizle berâber Ulubey İlçemiz Şuayip Köyü’nde Müderris GACAROĞLU Hoca’dan almış olan merhum Hocamızın cenâzesinde Ordu’dan Yusuf KARATAŞ, Sebahattin ÖZCANLI, Ahmet Nusret AYDIN, Hacıbey VAROL, Câhit Şahin  gibi ilk göze çarpanlar yanında, diyânet, eğitim câmiası ve bürokrasiden çok sayıda katılımın olduğu dikkâtlerden kaçmadı. Bu ilgi boşuna değildi elbette. Kendisiyle ilgili araştırma ve röportaj yapıp akademik makâle yazan, ODÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa BAKIRCI Bey’in de ifâdeye çalıştığı şekliyle, bölgeden öte, ülke ölçeğinde değerlendirilebilecek bir ilmî birikim ve kapasiteye sâhip hocamızın gönül coğrafyası ve etki alanı oldukça genişti. Bu anlamda, hocamızla ilgili bu makâleyi, internetten okumanızı tavsiye ederiz. Âlimler, toplumların temel direkleridir. Gerçek âlimleri olmayan toplumlar, günümüzde olduğu gibi karanlıkta ya da boşlukta gibidir. Bunun için Peygamber Efendimiz (sav) bir diğer hadîsinde şöyle buyurmuşlardır: "Âlimin ölümü, İslâm'da (açılmış) bir gediktir. Gece ve gündüz birbiri ardınca geldiği sürece, onu hiçbir şey kapatamaz." (Darimi, Heysemi, Mecmauz-Zevaid) Dolayısıyla, olaya bu gözle baktığımızda, piyasa yapma kaygısı olmadan, gösterişten, debdebeden uzak, mutevâzı hâliyle, geçmiş zamanlardan kalmış, ağırbaşlı, numûne-i imtisâl bir kişilikti diyebiliyoruz Hakkı Hoca için. Sevgili dostlar, bilgili adamlar, çok şey bilenler yetişiyor da, Büyük Âlimlerden Süfyan bin Uyeyne’nin, “ALİM, HARAMI, HELALİ BİLEN DEĞİLDİR; ALİM, BİLDİĞİ İLE AMEL EDENDİR.” dediğince,  ahlâkıyla, edebiyle, söylemi kadar eylemiyle de öncü, çınar vasfında insanlar yetişmiyor. İşte bu anlamda Hakkı Hoca'nın gidişi için büyük kayıp ifâdesini kullanıyoruz.  Sonuç olarak, hocamız görevini yaptı ve bölgemizin gök kubbesinde hoş sadâlar bırakarak geçip gitti bu âlemden. Rabbimiz geride kalanlara sabır yanında, bıraktığı emâneti lâyıkıyla taşıma niyet ve gayreti nasip eylesin... Bu arada, hocamızla rahmetli babamın da arkadaşlığı var.  Mehmet ÇELENK, Mehmet Hulûsî MURTAZAOĞLU Hocalar falan kaçak-göçek berâber okumuşlar Şuayipli günlerde. Birlikte çok hâtıraları var. Babamla, Piraziz’de evli kardeşimiz dolayısıyla her gidişimizde görüşürlerdi hemen hemen. Hukuk, samîmiyet ve muhabbetleri de iyiydi bu bağlamda. Gelgelelim, kendisiyle ne kadar görüşsek de, geniş röportaj düşüncelerimiz gerçekleşmedi. Neyse ki, Mustafa BAKIRCI Bey, bu anlamda üzerine düşeni yapmış. Kendisine, kendimiz ve de yöremiz adına minnetlerimizi ifâde ediyoruz. Sağolsun, var olsun; Allâh sayılarını çoğaltsın. Son olarak, orada gördüğümüz Mehmet ÇELENK Hocamız’a ifâde ettiğimiz gibi, Rahmeti sonsuz Rabbimiz, zor zamanlarda dîn-diyânet, millet-memleket için canını dişine alıp gayret gösteren Ahmet GACAROĞLU Hocamızla tüm talebelerini, uğrunda her şeyi göze aldıkları Efendimiz (SAV)in komşuluğunda buluşturup, bizleri de, ehl-i îmân kardeşler olarak onlarla kavuştursun inşâllâh, Ve de, o sabah Hakkı Hocamız ve cümle geçmişlerimiz için okuduğumuz Yâsin, Tebâreke sûreleriyle cenâzedeki duâlarımızı kabul buyurup sevap ve müessiriyetlerini ziyâdeleştirsin diyor, Bu güzel duygu, düşünce ve niyâzlarla berâber hepinize en içten sevgi ve de saygılar sunuyoruz ves'selâm…
Ekleme Tarihi: 30 Nisan 2016 - Cumartesi

İKİ ALEM; BİR ALİM…

Ordu-Giresun Bölgemizin tanınmış sîmâlarından, değerli ilim ve hizmet adamı Hakkı Memiş (80) Hoca vefat etti. Bölgemizde ve gönüllerimizde ayrı bir yeri bulunan böyle bir değerin cenâzesinde bulunmak nasîp oldu çok şükür. Bu gün, merâsim ekseninde, o ve şahsiyeti ve de bölgesel misyonuna dâir duygu ve düşüncelerimizi paylaşacağız sizlerle.

Hocamız, reklam edenleri olmadığı için belki fazla tanınmayan ama gerçekte bölgenin en ihtirâma lâyık, sohbeti, ahlâkı, yaşayışı ve duruşuyla bölgenin yegânesi denilebilecek bir şahsiyetti. Nitekim, Hocamızın vefat haberi, daha duyar duymaz, BÖLGEMİZİN BİR BÜYÜK KAYBI ifâdesini aklımıza getirmiştir.

Gerçek, etkili bir hocaydı. Halk içinde bir ışıktı. Efendimiz(SAV)in “Alimler yeryüzünün kandilleridir.”, “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir." sözleriyle târif ettiği nitelikte örnek ve öncü bir âlimdi.

Hayâtını, İslam, Kur’ân ve din hizmetine adamış güzel insan Hakkı Memiş Hocamız’ın  vefâtını Salı günü öğrendik.  Çarşamba gün öğle namazı sonrası da  Piraziz ilçesi Belediye Meydanı’nda cenâze namazını kıldık. Allâh rahmet eylesin.

Cenâzeye, Giresun Vâlisi Hasan KARAHAN, kaymakamlar ve il, ilçe müftüleri, STK temsilcileri, dâire müdürleri yanında Trabzon’dan Samsun’a, uzaktan yakından çok sayıda cemaat katıldı.

Vaazını Ordu Müftü Yardımcısı Mesut ÖZTÜRK, helâlleştirmesini Giresun İl Müftüsü Muhiddin ORAL, duâsını da Piraziz İlçe Müftüsü Yavuz YILDIZ’ın yaptığı merâsimde cenaze namazını Ordu İl Müftüsü Mustafa KOLUKISAOĞLU kıldırdı.

Bulancak Müftüsü Bahtiyar TARANOĞLU, Giresun Müftü Yardımcısı, Gürgentepe Eski Müftüsü Hacı KAHRAMAN, Ordu Müftü Yardımcısı İsmail GEYİM, Şalpazarı İlçe Tapu Kadastro Müdürü Hayâti CANSIZ, Eski Ünye müftü ve Ulubey belediye başkanlarından, merhumun medrese arkadaşı Mehmet ÇELENK de cenâzede hazır bulunup, ilk göze çarpan isimler arasındaydı.

Binlerin meydanı lebâlep doldurduğu ve gönülden şâhitlikle berâber haklarını helâl ettikleri merâsimin ardından cenâze Kılıçlı-Esentepe Köyü’ne götürülerek buradaki âile kabristanlığında toprağa verildi.

İlk din eğitimini, 50’li ilk yıllarda, hepimizin tanıyabileceği isimler olan Mehmet ÇELENK, Mehmet MURTAZAOĞLU, Yusuf Ziyâ ÖZTÜRK, Zekeriya KARA gibi müftülük, vâizlik, imamlık yapmış değerlerimizle berâber Ulubey İlçemiz Şuayip Köyü’nde Müderris GACAROĞLU Hoca’dan almış olan merhum Hocamızın cenâzesinde Ordu’dan Yusuf KARATAŞ, Sebahattin ÖZCANLI, Ahmet Nusret AYDIN, Hacıbey VAROL, Câhit Şahin  gibi ilk göze çarpanlar yanında, diyânet, eğitim câmiası ve bürokrasiden çok sayıda katılımın olduğu dikkâtlerden kaçmadı.

Bu ilgi boşuna değildi elbette. Kendisiyle ilgili araştırma ve röportaj yapıp akademik makâle yazan, ODÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa BAKIRCI Bey’in de ifâdeye çalıştığı şekliyle, bölgeden öte, ülke ölçeğinde değerlendirilebilecek bir ilmî birikim ve kapasiteye sâhip hocamızın gönül coğrafyası ve etki alanı oldukça genişti. Bu anlamda, hocamızla ilgili bu makâleyi, internetten okumanızı tavsiye ederiz.

Âlimler, toplumların temel direkleridir. Gerçek âlimleri olmayan toplumlar, günümüzde olduğu gibi karanlıkta ya da boşlukta gibidir. Bunun için Peygamber Efendimiz (sav) bir diğer hadîsinde şöyle buyurmuşlardır: "Âlimin ölümü, İslâm'da (açılmış) bir gediktir. Gece ve gündüz birbiri ardınca geldiği sürece, onu hiçbir şey kapatamaz." (Darimi, Heysemi, Mecmauz-Zevaid)

Dolayısıyla, olaya bu gözle baktığımızda, piyasa yapma kaygısı olmadan, gösterişten, debdebeden uzak, mutevâzı hâliyle, geçmiş zamanlardan kalmış, ağırbaşlı, numûne-i imtisâl bir kişilikti diyebiliyoruz Hakkı Hoca için.

Sevgili dostlar, bilgili adamlar, çok şey bilenler yetişiyor da, Büyük Âlimlerden Süfyan bin Uyeyne’nin“ALİM, HARAMI, HELALİ BİLEN DEĞİLDİR; ALİM, BİLDİĞİ İLE AMEL EDENDİR.” dediğince,  ahlâkıyla, edebiyle, söylemi kadar eylemiyle de öncü, çınar vasfında insanlar yetişmiyor. İşte bu anlamda Hakkı Hoca'nın gidişi için büyük kayıp ifâdesini kullanıyoruz.

 Sonuç olarak, hocamız görevini yaptı ve bölgemizin gök kubbesinde hoş sadâlar bırakarak geçip gitti bu âlemden. Rabbimiz geride kalanlara sabır yanında, bıraktığı emâneti lâyıkıyla taşıma niyet ve gayreti nasip eylesin...

Bu arada, hocamızla rahmetli babamın da arkadaşlığı var.  Mehmet ÇELENK, Mehmet Hulûsî MURTAZAOĞLU Hocalar falan kaçak-göçek berâber okumuşlar Şuayipli günlerde. Birlikte çok hâtıraları var. Babamla, Piraziz’de evli kardeşimiz dolayısıyla her gidişimizde görüşürlerdi hemen hemen. Hukuk, samîmiyet ve muhabbetleri de iyiydi bu bağlamda.

Gelgelelim, kendisiyle ne kadar görüşsek de, geniş röportaj düşüncelerimiz gerçekleşmedi. Neyse ki, Mustafa BAKIRCI Bey, bu anlamda üzerine düşeni yapmış. Kendisine, kendimiz ve de yöremiz adına minnetlerimizi ifâde ediyoruz. Sağolsun, var olsun; Allâh sayılarını çoğaltsın.

Son olarak, orada gördüğümüz Mehmet ÇELENK Hocamız’a ifâde ettiğimiz gibi, Rahmeti sonsuz Rabbimiz, zor zamanlarda dîn-diyânet, millet-memleket için canını dişine alıp gayret gösteren Ahmet GACAROĞLU Hocamızla tüm talebelerini, uğrunda her şeyi göze aldıkları Efendimiz (SAV)in komşuluğunda buluşturup, bizleri de, ehl-i îmân kardeşler olarak onlarla kavuştursun inşâllâh,

Ve de, o sabah Hakkı Hocamız ve cümle geçmişlerimiz için okuduğumuz Yâsin, Tebâreke sûreleriyle cenâzedeki duâlarımızı kabul buyurup sevap ve müessiriyetlerini ziyâdeleştirsin diyor,

Bu güzel duygu, düşünce ve niyâzlarla berâber hepinize en içten sevgi ve de saygılar sunuyoruz ves'selâm…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.