Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

NİYETTEN KEYFİYETE, 65 ADAY ADAYI...

2007'deki aday adaylığımızda sayı, yanlış hatırlamıyorsam 57'ydi. Bu dönem 65 olarak gerçekleştiği açıklandı. Hepimiz için hayırlısı olsun. Özellikle ülkemizi Rabbim her türlü entrikaların, tuzakların şerrinden muhâfaza buyursun. Dünyânın odak noktasındaki ülkenin fertleri olarak bizlere de her konuda âgâh olmayı nasîp eylesin. Âmin. Sevgili okurlar. Ak Parti sâdece ülkemizde değil, yakın bölgemiz ve de tüm İslâm Âlemi’nde ümit oldu, heyecan uyandırdı. Yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılmasıyla beraber daha da gelişip büyüdü. Tüm dünyânın tâkip ettiği, onun genel gidişâtını etkileyen, küresel kimi çarkların keyfini kaçıran, kovanına çomak sokan, tekerine taş koyan bir hareket hâlini aldı.  Nitekim, şurda 2000’li yılların başına kadar kendi içinde problemleri bir türlü bitmeyen, kurumlar ve halk, devlet arası sürtüşmelerin, cana ve özgürlüğe kastların kronik bir hâl alıp ülkenin âdetâ cadı kazanı niteliği arz ettiği asırlık süreçlerin Ak Parti’yle berâber siyâsî, toplumsal istikrar güzelliğine kavuştuğu bir gerçek. Ülke Ak Parti’yle, âdetâ uçurumun kenarından döndü. Parçalanmanın eşiğine gelmişti. Doğudaki silahlı mücâdele ve çözüm süreçlerindeki sabır, hassâsiyet bile neredeyse kâfî gelmeyecekti. Tam işi çözdük derken, hiç umulmadık bir yerden, hiç umulamayacak bir şekliyle, buradaki parçalanma çabalarının finâli niteliğindeki 15 Temmuz darbe girişimi kendisini gösterdi. Çok şükür ki millet buna geçit vermedi. Çünkü, Ak Parti icraat ve söylemleriyle millet, dünyâda dönen dolapları ve bunun ülkemize ve de bölgeye yansımalarını çok iyi kavradı. Ne yapılmak istendiğini anında anlayıp tavrını koydu. İşte bugün bunun güzel meyvelerini yiyoruz. Millet olarak, elbette ekonomik, toplumsal kimi problemler olsa da, genelde özgürce, huzurlu bir şekilde yaşayıp gidiyoruz elhamdülillâh. RUTİN İDÂRE, DÂVÂ ve NİHÂÎ HEDEF... Ancak, günümüzün asıl problemi yıllar geçtikçe çok şeylerin kanıksanması, bunun yanında idâre edenlerin de rutinleşerek eski hassâsiyetlerini kaybetmeleri, dâvâ keyfiyetinin evrilerek maddî kaygı ve hedeflerin ön plâna çıkar bir boyut arz etmesidir. Diğer yandan, idâredeki bu zaafların aksine, ülkenin iç ve de dış düşmanları daha da hırçınlaşıp keskinleştiler oyunları bozuldukça, emellerine kavuşamadıkça. Dolayısıyla, ülkemizin Ak Parti’yle elde ettiği kazanımları tersyüz etmek için akla hayâle gelmedik oyunlar daha da sinsi çalışmalarla, ama tezâhürü îtibârıyle açıktan, âşikâre sürüp gidiyor. Çevremizdeki tüm hareketlerin nihâî hedefinde Türkiye olduğunu, belki uzman geçinen kimileri bilmiyor gibi davransa da, onların hâricindeki herkes biliyor, görüyor. İKTİDAR HALKIN; YA MUHÂLEFET?! Kaldı ki meclis çatısı altında, doğal gibi görünen muhâlefet hareketlerinin arka plânından bile dış yönlendirmelerin izleri kendisini açık ediyor. Bu öteden beri iktidarlar için de böyleydi. İşte Ak Parti’yle bu bozuldu. Çok şükür şu anda başımızda halkın iktidarı var. Ama, muhâlefet için bunu net olarak söyleyemiyoruz. Çünkü, kısaca, akla-hayâle gelmedik diyebileceğimiz, onların diliyle abudik gubidik türünden gelişmeler bunu gösteriyor. Gâyeleri, ülkenin birliğini, dirliğini sağlayan iktidarı devirmek. Bunun için olmadık entrikalara baş vuruyorlar. Peki ya sonra? Sonrası ne olursa olsun! İşte tam da bu noktada, yıllardır icraatlarıyla ülkeye yepyeni bir soluk, millete özgüven ve şahlanış, coğrafyaya ümit, dünyâya örneklik bahşeden AK Parti hareketinin, sâdece oy vermek, hattâ duâ etmek de olsa, bir tarafında bulunmanın herkes için onur verici olacağı bir gerçek. Biz de 24 Hazîran seçimleri bağlamında bu dönem bu güzel hizmet kervanına şimdiye kadar dışarıdan olduğu şekliyle ama bu defâ, bizzat, içerisine girerek bilfiil katkı verelim istedik. Her neyse, Ak Parti gerek ülkemiz, gerekse dünyâ için bu çağın gelecek yüzyılları da derinden etkileyecek boyutta, en anlamlı hareketidir. Ak Parti, milletin, hepimizin hayâllerinin billurlaşmış, ete-kemiğe bürünmüş somut hâlidir. Bu meyanda, ona omuz vermek bir vatandaşlık görevi olmanın ötesinde hepimizin gönül ve boyun borcudur. ADAYLIK TA YAZMA GİBİ, HAYÂTIN BİR PARÇASI... İşte biz de bu dönem, bu kutsal ve asil mücadelenin içinde yer alma adına 24 Haziran'da yapılacak olan 27. Dönem genel seçimlerinde, Ak Parti Ordu ili milletvekili aday adayı olarak halkımızın huzuruna çıkmış bulunuyoruz. Bilinmeli ki, bu teşebbüsümüz de, burada yazarken, ya da hayâtı yaşarken yapmaya çalıştığımız gibi iyilik-güzellik, hak-hukuk adına, lutfedilen kâbiliyet ve birikimler nisbetinde imkânlarımızı ortaya koyma çabasından ibârettir. Tabiatıyle, tüm halkımızın, partili arkadaşlarımızın, delege kardeşlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, gönüldaş ve meslekdaşlarımızın desteklerini bekliyoruz. 24 Hazîran hem ülkemiz, hem de tüm dünyâ için dönüm noktası niteliğinde çok önemli bir târih. Bu bağlamda çok daha kararlı, istikrarlı ve temellerine bağlı, sağlam hareket etmek, duruşumuzu fabrika ayna ve ayarlarına göre gözden geçirmek, silkinip kendimize dönmek, tâzelenmek, gerçek anlamda iri ve diri olmak durumundayız. Onun için bu seçim dönemi süre olarak kısa fakat etkileri uzun olacak bir dönem. Dünyânın manzarası ortada. Çevremiz mâlum; ateş çemberi. İşin şakaya gelir tarafı yok. Rabbimiz tüm mazlumlara acısın ve de hepimizin, özellikle ülkemizin yardımcısı olsun. 24 Hazîran, gerek kendimiz, gerek âilemiz, ülkemiz ve de milletimiz, bölge ve de insanlık için hayırlar getirsin, güzelliklere vesîle olsun inşâllâh sevgili dostlar; cümleye sevgiler, saygılar ves'selâm.... 
Ekleme Tarihi: 03 May 2018 - Thursday

NİYETTEN KEYFİYETE, 65 ADAY ADAYI...

2007'deki aday adaylığımızda sayı, yanlış hatırlamıyorsam 57'ydi. Bu dönem 65 olarak gerçekleştiği açıklandı. Hepimiz için hayırlısı olsun. Özellikle ülkemizi Rabbim her türlü entrikaların, tuzakların şerrinden muhâfaza buyursun. Dünyânın odak noktasındaki ülkenin fertleri olarak bizlere de her konuda âgâh olmayı nasîp eylesin. Âmin.

Sevgili okurlar. Ak Parti sâdece ülkemizde değil, yakın bölgemiz ve de tüm İslâm Âlemi’nde ümit oldu, heyecan uyandırdı. Yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılmasıyla beraber daha da gelişip büyüdü. Tüm dünyânın tâkip ettiği, onun genel gidişâtını etkileyen, küresel kimi çarkların keyfini kaçıran, kovanına çomak sokan, tekerine taş koyan bir hareket hâlini aldı. 

Nitekim, şurda 2000’li yılların başına kadar kendi içinde problemleri bir türlü bitmeyen, kurumlar ve halk, devlet arası sürtüşmelerin, cana ve özgürlüğe kastların kronik bir hâl alıp ülkenin âdetâ cadı kazanı niteliği arz ettiği asırlık süreçlerin Ak Parti’yle berâber siyâsî, toplumsal istikrar güzelliğine kavuştuğu bir gerçek.

Ülke Ak Parti’yle, âdetâ uçurumun kenarından döndü. Parçalanmanın eşiğine gelmişti. Doğudaki silahlı mücâdele ve çözüm süreçlerindeki sabır, hassâsiyet bile neredeyse kâfî gelmeyecekti. Tam işi çözdük derken, hiç umulmadık bir yerden, hiç umulamayacak bir şekliyle, buradaki parçalanma çabalarının finâli niteliğindeki 15 Temmuz darbe girişimi kendisini gösterdi.

Çok şükür ki millet buna geçit vermedi. Çünkü, Ak Parti icraat ve söylemleriyle millet, dünyâda dönen dolapları ve bunun ülkemize ve de bölgeye yansımalarını çok iyi kavradı. Ne yapılmak istendiğini anında anlayıp tavrını koydu. İşte bugün bunun güzel meyvelerini yiyoruz. Millet olarak, elbette ekonomik, toplumsal kimi problemler olsa da, genelde özgürce, huzurlu bir şekilde yaşayıp gidiyoruz elhamdülillâh.

RUTİN İDÂRE, DÂVÂ ve NİHÂÎ HEDEF...

Ancak, günümüzün asıl problemi yıllar geçtikçe çok şeylerin kanıksanması, bunun yanında idâre edenlerin de rutinleşerek eski hassâsiyetlerini kaybetmeleri, dâvâ keyfiyetinin evrilerek maddî kaygı ve hedeflerin ön plâna çıkar bir boyut arz etmesidir.

Diğer yandan, idâredeki bu zaafların aksine, ülkenin iç ve de dış düşmanları daha da hırçınlaşıp keskinleştiler oyunları bozuldukça, emellerine kavuşamadıkça. Dolayısıyla, ülkemizin Ak Parti’yle elde ettiği kazanımları tersyüz etmek için akla hayâle gelmedik oyunlar daha da sinsi çalışmalarla, ama tezâhürü îtibârıyle açıktan, âşikâre sürüp gidiyor. Çevremizdeki tüm hareketlerin nihâî hedefinde Türkiye olduğunu, belki uzman geçinen kimileri bilmiyor gibi davransa da, onların hâricindeki herkes biliyor, görüyor.

İKTİDAR HALKIN; YA MUHÂLEFET?!

Kaldı ki meclis çatısı altında, doğal gibi görünen muhâlefet hareketlerinin arka plânından bile dış yönlendirmelerin izleri kendisini açık ediyor. Bu öteden beri iktidarlar için de böyleydi. İşte Ak Parti’yle bu bozuldu. Çok şükür şu anda başımızda halkın iktidarı var. Ama, muhâlefet için bunu net olarak söyleyemiyoruz. Çünkü, kısaca, akla-hayâle gelmedik diyebileceğimiz, onların diliyle abudik gubidik türünden gelişmeler bunu gösteriyor. Gâyeleri, ülkenin birliğini, dirliğini sağlayan iktidarı devirmek. Bunun için olmadık entrikalara baş vuruyorlar. Peki ya sonra? Sonrası ne olursa olsun!

İşte tam da bu noktada, yıllardır icraatlarıyla ülkeye yepyeni bir soluk, millete özgüven ve şahlanış, coğrafyaya ümit, dünyâya örneklik bahşeden AK Parti hareketinin, sâdece oy vermek, hattâ duâ etmek de olsa, bir tarafında bulunmanın herkes için onur verici olacağı bir gerçek. Biz de 24 Hazîran seçimleri bağlamında bu dönem bu güzel hizmet kervanına şimdiye kadar dışarıdan olduğu şekliyle ama bu defâ, bizzat, içerisine girerek bilfiil katkı verelim istedik.

Her neyse, Ak Parti gerek ülkemiz, gerekse dünyâ için bu çağın gelecek yüzyılları da derinden etkileyecek boyutta, en anlamlı hareketidir. Ak Parti, milletin, hepimizin hayâllerinin billurlaşmış, ete-kemiğe bürünmüş somut hâlidir. Bu meyanda, ona omuz vermek bir vatandaşlık görevi olmanın ötesinde hepimizin gönül ve boyun borcudur.

ADAYLIK TA YAZMA GİBİ, HAYÂTIN BİR PARÇASI...

İşte biz de bu dönem, bu kutsal ve asil mücadelenin içinde yer alma adına 24 Haziran'da yapılacak olan 27. Dönem genel seçimlerinde, Ak Parti Ordu ili milletvekili aday adayı olarak halkımızın huzuruna çıkmış bulunuyoruz. Bilinmeli ki, bu teşebbüsümüz de, burada yazarken, ya da hayâtı yaşarken yapmaya çalıştığımız gibi iyilik-güzellik, hak-hukuk adına, lutfedilen kâbiliyet ve birikimler nisbetinde imkânlarımızı ortaya koyma çabasından ibârettir. Tabiatıyle, tüm halkımızın, partili arkadaşlarımızın, delege kardeşlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, gönüldaş ve meslekdaşlarımızın desteklerini bekliyoruz.

24 Hazîran hem ülkemiz, hem de tüm dünyâ için dönüm noktası niteliğinde çok önemli bir târih. Bu bağlamda çok daha kararlı, istikrarlı ve temellerine bağlı, sağlam hareket etmek, duruşumuzu fabrika ayna ve ayarlarına göre gözden geçirmek, silkinip kendimize dönmek, tâzelenmek, gerçek anlamda iri ve diri olmak durumundayız. Onun için bu seçim dönemi süre olarak kısa fakat etkileri uzun olacak bir dönem.

Dünyânın manzarası ortada. Çevremiz mâlum; ateş çemberi. İşin şakaya gelir tarafı yok. Rabbimiz tüm mazlumlara acısın ve de hepimizin, özellikle ülkemizin yardımcısı olsun. 24 Hazîran, gerek kendimiz, gerek âilemiz, ülkemiz ve de milletimiz, bölge ve de insanlık için hayırlar getirsin, güzelliklere vesîle olsun inşâllâh sevgili dostlar; cümleye sevgiler, saygılar ves'selâm.... 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.