Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

NİYET EVET, AKIBET HAYIR...

Referandum sonucumuz hayırlı olsun. Bu günleri iple çekiyorduk. Ülkemiz, son 2-3 yüz yılın en önemli olaylarından birini yaşadı ve alnının akıyla çıktı çok şükür. Millet olarak, dünyâ arenasında büyük bir hareket ve hamle kâbiliyeti kazandık. Süper ligin yolu açıldı.   Bundan dolayı, önce şöyle, gönlümüzün tââ derinliklerinden gelen bir heves ve coşkuyla; bu sonuç millet, memleket, ümmet ve de insâniyet için HAYIRLI OLSUN diyelim. Sonra da, baksanıza sevgili dostlar; sizin de hissedeceğiniz gibi, sanki daha şimdiden, büyük bir sıkıntıdan kurtulduk! Oh be, çok şükür; şu, HAYIR gibi çok hayırlı bir kelimeyi nicedir rahat telâffuz edemiyorduk. Dolayısıyla, referandumun ilk hayrı, HAYIR’ın önünü açması oldu, görüldüğü gibi. Sizlerce de öyle değil mi? Eğer öyleyse, o zaman, şimdi derince bir nefes alarak ve yeniden, yeniden büyük Türkiye için, hep birlikte, bir dahî aşk ile “HAYIRLI OLSUN” diyelim diyoruz. Biz zâten hep, EVET’TE HAYIR VARDIR diyorduk. Parolamız buydu. Nitekim öyle de oldu. İnşâllâh bu EVET sonsuz hayırların kapısı olacak sevgili dostlar. Bunun emâreleri, doğudan-batıdan, içten-dıştan şer korosunun mıcıranıp mızıklanmasından da anlaşılıyor.  Sonuç, dostları sevindirdi, düşmanları üzdü. Aramızdaki samîmî muhâliflerin üzüntüsü de, uygulamaların getireceği bereketle berâber izâle olacaktır diye düşünüyoruz. Ama, sırf inat uğruna ısrarcı olanların üzüntüsü ne yapılsa sevince dönüşmez. Onlar için diyecek ve de yapacak bir şey yok tabî ki. EVET ÇOK, HAYIR BOL; ORTA YOL! Her neyse, diğer yandan, neredeyse, Evet’e yakın oranda bir HAYIR sayımız var. Şakayla karışık belirtmek gerekirse, demek ki, aynı zamanda “ÇOK ve BOL HAYIRLI BİR EVET”imiz oldu! Öyleyse yine ve de tekrar tekrar hayırlı olsun diyoruz. Bir de, EVET ile HAYIR, hemen hemen aynı boyda; ikizcesine, elele, kardeş kardeş geldi. Dengeli geldi. EVET’e yakın HAYIR var. Bunun ilk etapta sıkıntıları olsa da, sonuç îtibârıyle bunda da bir hayır var olduğunu düşünüyoruz. Bu millet hakîkâten çok isâbetli bir tercih yapmıştır. “Evet ama, temkinli ol, gözler hep üstünüzde olacak” denilmiştir. Bu açıdan, eksisi-artısı, ölçüsü-tartısı tam yerinde,  dengeli ve de çok isâbetli bir tercih keyfiyeti tezâhür etmiştir.  Sandıktaki bu ağır başlı tutum sonrası, işi bulandırmaya çalışanlar olsa da, toplum sonucu olgunlukla karşıladı. Hayır diyenler bile, kendince ve samîmiyetle görevini yapmanın rahatlığı, bunun yanında ümitle beklemenin tahayyülü içerisinde. O zaman burada, bir daha, hayırlı olsun diyebiliriz bilcümle evetçiler ve de hayırcılar olarak. Sonuçta hepimiz bu gün, yeniden büyük Türkiyeliyiz artık. Sevgili okurlar; latîfe bir yana, göreceksiniz, bu EVET’in hayırları bitmez ve de bitmeyecek inşâllâh. Bunu elbetteki zaman gösterecek ve bizler de göreceğiz de, şunu öncelikle belirtelim ki, bu evet’in biricik fenomeni, en büyük âmili Recep Tayyip Erdoğan faktörü olmuştur. Çünkü, o ve sonrasında, güzelliğin etkisinin artarak süreceği, liderin bunu sağlayacağı düşüncesi hâkim ve etken olmuştur. Nitekim, sonuçlar açıklanırken, gitgide evet oranlarının düşmesinin verdiği kaygıyla berâber son tahlilde başarının tescili üzerine, emin olmak adına annem ikide bir; “Erdoğan kazandı değil mi?” diye soruyor bana. “Yaa, az kaldı adam kaybedecekti!” şeklinde hayıflanıyor. Çoğunluğun, kendisine ölçü aldığı şey Erdoğan’ın kişiliği ve bu güne dek oluşturduğu olumlu tablo ve güvendi. ÇAYLAR ŞİRKETTEN! Siz bakmayın birilerinin, şimdiye kadar olduğu gibi, bu referandumda da sonucu kendi başarıları gibi lânse etmeye çalışıp, sonra da eski tas eski hamam kaldıkları yerden işlerine bakmalarına! Onlar da biliyor ki, gerçek hiç te öyle değil. İşte bakınız; Ankara’ya, İstanbul’a ve daha nicelerine. Ordu için de bunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Ki söyleyeceğiz ve de takdiri size bırakacağız. Bunun üzerinde ayrıca duracak, genel değerlendirme yanında, Ordu sonuçlarını özel olarak ele alıp sizlerle paylaşacağız inşâllâh. Yalnız, şimdilik, ilk anda algıladığımız mesajlar bunlar. Evet, sonuçta, ülke olarak resmen EVET demiş olduk. Tercihimizi bu yönde yaparak, yepyeni bir yola çıktık. Millet, memleket, coğrafya ve dünyâ adına, ayaklardaki prangaların kalktığını, imkânların, büyük ülke, süper devlet olmanın önünün açıldığı düşüncesi ve de güzel geleceğimiz adına ümitlerle doluyuz. Bölgemiz, hem de dünyâda oynayacağımız insânî rol bağlamında büyük hayâller ve de ulvî heyecanlar içerisindeyiz. Rabbimiz utandırmasın; bu aziz milleti hayâl kırıklığına uğratmasın. Şahıs ve millet olarak yâr ve yardımcımız olsun inşâllâh ve de, üzerine düşen millî, mânevî, insânî görevlerini yapmış insanlar ve millet olarak hepimizi, alnı ak, yüzü pak, her biri bir Mehmetçik hüviyet ve de has ümmet keyfiyetiyle Efendimiz (SAV)in komşuluğunda buluştursun inşâllâh ves’selâm…
Ekleme Tarihi: 21 April 2017 - Friday

NİYET EVET, AKIBET HAYIR...

Referandum sonucumuz hayırlı olsun. Bu günleri iple çekiyorduk. Ülkemiz, son 2-3 yüz yılın en önemli olaylarından birini yaşadı ve alnının akıyla çıktı çok şükür. Millet olarak, dünyâ arenasında büyük bir hareket ve hamle kâbiliyeti kazandık. Süper ligin yolu açıldı.  

Bundan dolayı, önce şöyle, gönlümüzün tââ derinliklerinden gelen bir heves ve coşkuyla; bu sonuç millet, memleket, ümmet ve de insâniyet için HAYIRLI OLSUN diyelim.

Sonra da, baksanıza sevgili dostlar; sizin de hissedeceğiniz gibi, sanki daha şimdiden, büyük bir sıkıntıdan kurtulduk! Oh be, çok şükür; şu, HAYIR gibi çok hayırlı bir kelimeyi nicedir rahat telâffuz edemiyorduk. Dolayısıyla, referandumun ilk hayrı, HAYIR’ın önünü açması oldu, görüldüğü gibi.

Sizlerce de öyle değil mi? Eğer öyleyse, o zaman, şimdi derince bir nefes alarak ve yeniden, yeniden büyük Türkiye için, hep birlikte, bir dahî aşk ile “HAYIRLI OLSUN” diyelim diyoruz.

Biz zâten hep, EVET’TE HAYIR VARDIR diyorduk. Parolamız buydu. Nitekim öyle de oldu. İnşâllâh bu EVET sonsuz hayırların kapısı olacak sevgili dostlar. Bunun emâreleri, doğudan-batıdan, içten-dıştan şer korosunun mıcıranıp mızıklanmasından da anlaşılıyor.  Sonuç, dostları sevindirdi, düşmanları üzdü.

Aramızdaki samîmî muhâliflerin üzüntüsü de, uygulamaların getireceği bereketle berâber izâle olacaktır diye düşünüyoruz. Ama, sırf inat uğruna ısrarcı olanların üzüntüsü ne yapılsa sevince dönüşmez. Onlar için diyecek ve de yapacak bir şey yok tabî ki.

EVET ÇOK, HAYIR BOL; ORTA YOL!

Her neyse, diğer yandan, neredeyse, Evet’e yakın oranda bir HAYIR sayımız var. Şakayla karışık belirtmek gerekirse, demek ki, aynı zamanda “ÇOK ve BOL HAYIRLI BİR EVET”imiz oldu! Öyleyse yine ve de tekrar tekrar hayırlı olsun diyoruz.

Bir de, EVET ile HAYIR, hemen hemen aynı boyda; ikizcesine, elele, kardeş kardeş geldi. Dengeli geldi. EVET’e yakın HAYIR var. Bunun ilk etapta sıkıntıları olsa da, sonuç îtibârıyle bunda da bir hayır var olduğunu düşünüyoruz. Bu millet hakîkâten çok isâbetli bir tercih yapmıştır. “Evet ama, temkinli ol, gözler hep üstünüzde olacak” denilmiştir. Bu açıdan, eksisi-artısı, ölçüsü-tartısı tam yerinde,  dengeli ve de çok isâbetli bir tercih keyfiyeti tezâhür etmiştir.

 Sandıktaki bu ağır başlı tutum sonrası, işi bulandırmaya çalışanlar olsa da, toplum sonucu olgunlukla karşıladı. Hayır diyenler bile, kendince ve samîmiyetle görevini yapmanın rahatlığı, bunun yanında ümitle beklemenin tahayyülü içerisinde. O zaman burada, bir daha, hayırlı olsun diyebiliriz bilcümle evetçiler ve de hayırcılar olarak. Sonuçta hepimiz bu gün, yeniden büyük Türkiyeliyiz artık.

Sevgili okurlar; latîfe bir yana, göreceksiniz, bu EVET’in hayırları bitmez ve de bitmeyecek inşâllâh. Bunu elbetteki zaman gösterecek ve bizler de göreceğiz de, şunu öncelikle belirtelim ki,

bu evet’in biricik fenomeni, en büyük âmili Recep Tayyip Erdoğan faktörü olmuştur. Çünkü, o ve sonrasında, güzelliğin etkisinin artarak süreceği, liderin bunu sağlayacağı düşüncesi hâkim ve etken olmuştur.

Nitekim, sonuçlar açıklanırken, gitgide evet oranlarının düşmesinin verdiği kaygıyla berâber son tahlilde başarının tescili üzerine, emin olmak adına annem ikide bir; “Erdoğan kazandı değil mi?” diye soruyor bana. “Yaa, az kaldı adam kaybedecekti!” şeklinde hayıflanıyor. Çoğunluğun, kendisine ölçü aldığı şey Erdoğan’ın kişiliği ve bu güne dek oluşturduğu olumlu tablo ve güvendi.

ÇAYLAR ŞİRKETTEN!

Siz bakmayın birilerinin, şimdiye kadar olduğu gibi, bu referandumda da sonucu kendi başarıları gibi lânse etmeye çalışıp, sonra da eski tas eski hamam kaldıkları yerden işlerine bakmalarına! Onlar da biliyor ki, gerçek hiç te öyle değil.

İşte bakınız; Ankara’ya, İstanbul’a ve daha nicelerine. Ordu için de bunu söyleyebiliriz rahatlıkla. Ki söyleyeceğiz ve de takdiri size bırakacağız. Bunun üzerinde ayrıca duracak, genel değerlendirme yanında, Ordu sonuçlarını özel olarak ele alıp sizlerle paylaşacağız inşâllâh.

Yalnız, şimdilik, ilk anda algıladığımız mesajlar bunlar. Evet, sonuçta, ülke olarak resmen EVET demiş olduk. Tercihimizi bu yönde yaparak, yepyeni bir yola çıktık. Millet, memleket, coğrafya ve dünyâ adına, ayaklardaki prangaların kalktığını, imkânların, büyük ülke, süper devlet olmanın önünün açıldığı düşüncesi ve de güzel geleceğimiz adına ümitlerle doluyuz. Bölgemiz, hem de dünyâda oynayacağımız insânî rol bağlamında büyük hayâller ve de ulvî heyecanlar içerisindeyiz.

Rabbimiz utandırmasın; bu aziz milleti hayâl kırıklığına uğratmasın. Şahıs ve millet olarak yâr ve yardımcımız olsun inşâllâh ve de, üzerine düşen millî, mânevî, insânî görevlerini yapmış insanlar ve millet olarak hepimizi, alnı ak, yüzü pak, her biri bir Mehmetçik hüviyet ve de has ümmet keyfiyetiyle Efendimiz (SAV)in komşuluğunda buluştursun inşâllâh ves’selâm…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.