Bereketli bir Ramazan’ın ardından güzel de bir bayram geçirdik elhâmdülillâh. Havaların güzelliği ve mevsimin de müsâitliğiyle berâber hareketli günler yaşadık. Bayram ve de organizasyonlar bağlamında, hava yolunun da getirdiği tâzelik ve heyecanla birlikte tatlı hatıralar zengini bir süreç geçirdik.
Derken, tüm bunların tek dezavantajının tıkanan Ordu trafiği olduğunu söylemekten de geri duramayacağız. Ulubey’in durumu nedir, çok bilmiyoruz ama, Ordu’nun sokak ve caddelerinin ne kadar elverişsiz olduğu ayan-beyan ortaya çıktı. Artık Ordu’nun geniş büyük caddeler demek olan bulvarlaşma zamânının çoktan geldiği ortada.
ŞEB'DEN ARUS'A...
Tabiî, yoğunluk bağlamında, bayramla sökün eden her gün 3’lü, 5’li düğünler de cabası. Elbette olacak, olmalı da. Yeterki çocuklarımız nâmuslarıyla evlensin. Bunlar tatlı ve inşâllâh hayırlı yorgunluklar. Rabbimiz, tüm gençlerimiz ve âilelerini hayırlı beklentilerine ulaştırsın. Kimseleri hayâl kırıklığına uğratmasın inşâllâh. Cümlemizin bayramaları ve de düğünlerini, sonsuz düğün ve bayramlarımızın eşiği kılsın inşâllâh. Âmin…
Düğünler dedik de, cenâzeler de var tabiî. Perşembe günü, Eski Milletvekillerimizden İhsan Nûri TOPKAYA’yı (87) uğurladık Ordu Orta Câmi’den. Onun öncesinde, 10 Temmuz’da Tevfik KAHRAMAN(85) Amcamız’dan yaklaşık bir hafta sonra, Kadir Gecesi sabahında Samsun Tıp’da vefat eden, Sanâyi esnafından Egzosçu Hayrettin YILDIRIM’ın annesi Nûriye Yengemiz’in(75) cenâzesi vardı.
Köyden de, çarşıdan da komşumuz olan ve bizler üzerinde çok emeği bulunan Nûriye Yenge için son görevimizi yapmak üzere Eymür’e oldukça bildik tanıdık bir isim; Yaşar Pamuk’la birlikte gidip geldik. Bu arada, onun da ORDUSPOR Kulüp Başkanlığını tebrik edip başarılar diledik. Yol boyu da güzel sohbetler ettik. Allâh selâmet versin…
Ramazan ve Bayram mevsimlerinde toprağa verdiğimiz mevtâlarımıza Yüce Mevlâ’dan ganî ganî rahmetler dilerken, tüm âile efrâdı ve eş-dostlarına da sabr-ı cemîller niyâz ediyoruz. Mevlânâ’nın dediği gibi, ölümün de ŞEB-İ ARUS, yâni DÜĞÜN GECESİ olması söz konusu. O kıvamda gidebilenlere ne mutlu. Rabbimiz hepimize nasîp eylesin. Âmin…
ŞUÂYİP GÜREŞ MERKEZİ...
Bu arada, ilçemiz bağlamında, Bayramın 2. Günü, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen “ULUBEY GÜZELYURT ŞUAYİP TEPESİ KARAKUCAK GÜREŞLERİ” nin 3. sü gerçekleştirildi. Âdetâ, bayram içinde bayram oldu bu. Küçükten büyüğe yaklaşık 200 güreşçinin katıldığı şenliğe mülkî erkân, siyâsetçiler ve bürokratlar başta olmak üzere, çevreden mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş topluluğu katıldı. Özellikle küçüklerin güreşleri çok ilgi görüp sempati topladı. Güreşin ve hattâ böylesi millî versiyonunun hâlâ bu kadar revaç buluyor olması da güzel ve de ümit vericiydi.
OBB Mehter Takımının gösterisi ile başlayan şenlikte OBB Başkanı Enver Yılmaz, gelecek yıllarda Şuayip meydanına çevre düzenlemesi, oyun alanları, oturma yerleri ve spor kompleksi şeklinde çok sayıda tesis yapılacağını açıkladı.
Güreşler ve yapılacak tesisler, civar yollar ve ulaşımla ilgili görüşlerimizi, daha detaylı arzetmek adına gelecek yazılara bırakıyoruz. Şimdilik şu kadarını belirtiyoruz ki, Şuayip sâdece Ulubey için değil, tüm Ordu için önemli bir merkezdir. Mümkün olduğunca orijinâlite ve doğası bozulmamaya gayret edilmelidir. Bu konuda dillendirilecek düşünceler kaale alınmalıdır. Geçen dönemlerde kısmen ifâde ettiğimiz, şimdi başlık olarak da kısmen işâret ettiğimiz düşüncelerimizi burada paylaşacağız inşâllâh.
BAYRAM BULUŞMALARI…
Elbette, merkezlerde ve köylerde yapılan resmî, toplu buluşmalar değil konumuz. Bunlar herkesin mâlûmu. Ancak, özelde, köy komşularımızdan Karadanoğlu Vedat Karaca Kardeşden söz edeceğiz. Eşi, ve adları Vahdet, Volkan, Vural olan oğullarıyla berâber, kıt-kanaat, alınteriyle geçinerek, yıllarca yaşamaya çalışdıkları İstanbul’dan sırf bayramlaşmak için gelmişler. Bizlere de uğradılar. Annemizin ve diğer komşu büyüklerinin ellerini öptüler. Buradan da İstanbul’a döndüler. Allâh râzı olsun. Rabbim yollarını ve bahtlarını açık etsin. Bayram için, komşuluk için, dostluk, kardeşlik ve insanlık için yollara düşen, böylesi sevgi kahramanı cümle din kardeşlerimizi, Yüce Rabbimiz sonsuz bayramlarına ulaştırsın inşâllâh...
Bize gelince; Kahraman âilesi olarak, her yıl Eymür’de yaptığımız, bayram sabahı kahvaltı buluşmasını bu defâ yapamadık. Çünkü, her kardeşin çocukları, torunlar da büyüyerek, ve de çoğalarak kalabalık katılım gösterince bir sofra etrafında toplanmanın kolay olmayacağı husûsu bu defâ meseleyi zorlaştırmış olmalı. Biraz da, büyüklerden sonra biraz tadı mı kaçıyor ne?
Ancak bir de şu var ki; bir gün önce, arife günü mezar başında yapılan toplu Yâsin buluşması bu konudaki arzuyu nispeten törpülemiş olabilir diye de düşünüyoruz. Her neyse, bir başka bayrama belki, inşâllâh diyoruz.
TRAFİK'TEN SURUÇ'A...
Tabiî her bayramın genel anlamda bir de trafik blânçosu var. Allâh için, Bayram yolunda, kardeşlik uğrunda kazâya uğrayıp can verenlere de Rabbimiz uhrevî esenlikler ihsan eylesin inşâllâh diyerek sözü bağlıyor, hepinize -nice bayramlara sevdiklerinizle erişmeniz dileğiyle- içten sevgiler, saygılar sunuyoruz.
Bayramın ardından Güneydoğu’dan gelen haberler de içaçıcı değil mâlum. Ancak, ülkemiz adına hiçbir zaman ümitsiz değiliz. Çünkü, burası son ümit kalesidir ve Allâh yardım edecektir. Herkesin bir hesâbı var; elbette ki Allâh’ın da bir hesâbı vardır. Rabbimiz bozguncuların plânlarını başlarına çevirecektir inşâllâh. Tabiî ki, önce gayret bizden; sonra, tewfik de Allâh’tan.
Yüce Mevlâ'mız, şehitlerimize sonsuz rahmet, yakınlarına ve milletimize sabr-ı cemîller, Muhammed Ümmeti'ne nusretiyle berâber merhametler ihsan eylesin inşâllâh ves’selâm…