bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Ayten YÜKSEL
Köşe Yazarı
Ayten YÜKSEL
 

YETER Kİ SAĞLIK OLSUN

                    Yüksel ailesinin güzide insanı Yalçın Yüksel: Bundan birkaç yıl önce oğlu Faruk, “Koca Yürekli Adam Benim Babam” diye babası için bir şiir yazmıştı. Yalçın Ağabeyim bu tanıma o kadar uyuyor ki, O’nun o koca yüreği bizim ailemizde çok önemli bir yer kaplıyor. Sevgili eşim anlatırdı; “Yalçın Ağabeyim bizim ilk göz ağrımız, öz ağabeyimiz gibidir. Hiç unutmam çocukken hastalandığımda bana elleriyle portakal yedirmiş, ama bunu yaparken tüm sevgisini vererek yapmıştı.” Ben de yaşayarak tanıdım ki, Yalçın Ağabeyim gerçek bir aile babası, Çocuklarına, eşine, kardeşlerine, akrabalarına karşı olan tutumu takdire şayandır.  Kimin başı derde düşse koşar, iyi günlerinde insanları yalnız bırakmadığı gibi, dar günlerinde de koruyup kollar. Çok merhametlidir, dini bütün, ailesine ve tüm çevresine bağlı özel bir insandır. “Eli çok ekmekli” deyiminin en güzel örneğidir, küçük büyük herkese karşı çok cömerttir. Cemiyette saygın bir yeri olup, hayatı boyunca dürüst yaşamak için mücadele etmiştir.  Maden Mühendisi olan, kendisini yetiştirmiş, çok donanımlı bir insandır. Bir işe kalkışmadan önce fikirlerini ve düşüncelerini almadan edemeyiz. Ne zaman bir toplantı yapıp, Kur’an okumak istesek, o güzel sesiyle bizlere huzur verir. Böyle güzel karakterli bir insanın değerini bilen ailesi, kardeşleri, yakın akrabalarını sevgiyle ve saygıyla kucaklıyorum.                               Bir ayı aşkın süredir Değerli Yalçın Ağabeyim karaciğer rahatsızlığı nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçirdi.  4 Haziran Perşembe günü Yalçın Ağabeyime karaciğer nakli yapıldı, o gün kalbimiz Antalya’da attı. Sevgili yeğenim Faruk bir evlat olarak Babacığına hiç düşünmeden, seve  seve ciğerinden bir parça verdi. Hani “CİĞERİM” diyerek insanlar sevgilerini ifade ederler ya, Faruk bunu gerçek anlamda yaşadı. Şükürler olsun ki ameliyatları başarılı geçti. Tabi,  önlerinde uzun ve meşakkatli bir süreç var, inşallah bu süreci de hayırlısıyla atlatacaklar. Yüzlerce el onlar için semaya açıldı, dualar edildi, dualarımıza devam edeceğiz elbette.                     5 Haziran Cuma sabahı öğrendik ki; ameliyattan sonra Faruk kendine gelirken hemen Babacığını sormuş, “Canım Babam, gül yüzlü Babam” diye sayıklamış. Gece 02.30 da Yalçın Ağabeyim de uyanmış ve hemen oğlunu sormuş, hemşireler O’nu ikna edemeyince Ayşegül Ablamı çağırmışlar. Faruğun iyi olduğunu eşinden duyunca rahatlamış ancak. Baba oğul arasındaki bu güçlü sevgi  bağı, hiçbir şeyle ölçülemez.                     Bu güzel ailenin iki tane  dünya tatlısı kızları Ahsen ve Zeynep yeğenlerim de bu hastalığın her etabında Babalarına ve Ağabeylerine destek olmak için koşturdular.  Ancak ailenin can damarı olan Ayşegül Ablam bu mücadelede en büyük rolü oynuyor. Bir yanda evinin direği sevgili eşi, diğer yanda biricik oğlu. Anne olarak neler hissettiğini, içinde ne fırtınalar koptuğunu en iyi yaşayan anlar, biz sadece tahmin edebiliriz.  Bizler bu kadar endişe edip, acı çekiyorsak, O’nun yaşadığı acıyı ben tarif bile edemem. Ancak şu bir gerçek ki, olaylar karşısındaki metanetli duruşu, tevekkülü, mücadelesi, hepimize örnek oluyor. Her şeyden üstün olan inancından aldığı güç, O’nun  teslimiyet içinde, hayata sıkı sıkı sarılmasını sağlıyor.                     Dünyada yaşadığımız her olay, bizim bir sınavımız. İyi kötü, acı tatlı başımıza gelen her şey,  bize bir şeyler katar. Yeni tecrübeler ediniriz ve bu sayede hayata bakışımız değişir. Sevinci nasıl kabulleniyor ve yaşıyorsak, kederi de aynı şekilde kabullenmeliyiz. Hayatta ne ile karşılaşırsak karşılaşalım, “HAŞA” isyancı olmamalıyız. Medet Allah’tan!  O’nun yanımızda olduğunu, bizimle olduğunu, bir an bile unutmamalıyız.  Rabbim, hiç kimseye kaldıramayacağı  yük vermez.                      Hayat gerçekten kısa, sağlığımızın kıymetini bilelim. İçinde bulunduğumuz sınavı geçmeye çalışırken, kendimizden geçmeyelim. O ne demiş, bu ne yapmış, şu kimi kötülemiş… Bu tarz manasız ve boş şeylere takılmayalım, ufak tefek sıkıntıları büyütmeyelim. Hele ki seçimlerin yapılacağı bu günde birbirimizi kırmayalım. Sevgili öğretmenim Ayşegül Ablamdan öğrendiğim güzel şeylerden biri:  “Siyaset üstü ilişkilerimiz olan insanlarla muhabbetimizi bozmayalım.”  Vatanımız için hayırlısı ne ise o olsun inşallah.  
Ekleme Tarihi: 07 Haziran 2015 - Pazar

YETER Kİ SAĞLIK OLSUN

                    Yüksel ailesinin güzide insanı Yalçın Yüksel: Bundan birkaç yıl önce oğlu Faruk, “Koca Yürekli Adam Benim Babam” diye babası için bir şiir yazmıştı. Yalçın Ağabeyim bu tanıma o kadar uyuyor ki, O’nun o koca yüreği bizim ailemizde çok önemli bir yer kaplıyor. Sevgili eşim anlatırdı; “Yalçın Ağabeyim bizim ilk göz ağrımız, öz ağabeyimiz gibidir. Hiç unutmam çocukken hastalandığımda bana elleriyle portakal yedirmiş, ama bunu yaparken tüm sevgisini vererek yapmıştı.” Ben de yaşayarak tanıdım ki, Yalçın Ağabeyim gerçek bir aile babası, Çocuklarına, eşine, kardeşlerine, akrabalarına karşı olan tutumu takdire şayandır.  Kimin başı derde düşse koşar, iyi günlerinde insanları yalnız bırakmadığı gibi, dar günlerinde de koruyup kollar. Çok merhametlidir, dini bütün, ailesine ve tüm çevresine bağlı özel bir insandır. “Eli çok ekmekli” deyiminin en güzel örneğidir, küçük büyük herkese karşı çok cömerttir. Cemiyette saygın bir yeri olup, hayatı boyunca dürüst yaşamak için mücadele etmiştir.  Maden Mühendisi olan, kendisini yetiştirmiş, çok donanımlı bir insandır. Bir işe kalkışmadan önce fikirlerini ve düşüncelerini almadan edemeyiz. Ne zaman bir toplantı yapıp, Kur’an okumak istesek, o güzel sesiyle bizlere huzur verir. Böyle güzel karakterli bir insanın değerini bilen ailesi, kardeşleri, yakın akrabalarını sevgiyle ve saygıyla kucaklıyorum.           

                   Bir ayı aşkın süredir Değerli Yalçın Ağabeyim karaciğer rahatsızlığı nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçirdi.  4 Haziran Perşembe günü Yalçın Ağabeyime karaciğer nakli yapıldı, o gün kalbimiz Antalya’da attı. Sevgili yeğenim Faruk bir evlat olarak Babacığına hiç düşünmeden, seve  seve ciğerinden bir parça verdi. Hani “CİĞERİM” diyerek insanlar sevgilerini ifade ederler ya, Faruk bunu gerçek anlamda yaşadı. Şükürler olsun ki ameliyatları başarılı geçti. Tabi,  önlerinde uzun ve meşakkatli bir süreç var, inşallah bu süreci de hayırlısıyla atlatacaklar. Yüzlerce el onlar için semaya açıldı, dualar edildi, dualarımıza devam edeceğiz elbette.

                    5 Haziran Cuma sabahı öğrendik ki; ameliyattan sonra Faruk kendine gelirken hemen Babacığını sormuş, “Canım Babam, gül yüzlü Babam” diye sayıklamış. Gece 02.30 da Yalçın Ağabeyim de uyanmış ve hemen oğlunu sormuş, hemşireler O’nu ikna edemeyince Ayşegül Ablamı çağırmışlar. Faruğun iyi olduğunu eşinden duyunca rahatlamış ancak. Baba oğul arasındaki bu güçlü sevgi  bağı, hiçbir şeyle ölçülemez.

                    Bu güzel ailenin iki tane  dünya tatlısı kızları Ahsen ve Zeynep yeğenlerim de bu hastalığın her etabında Babalarına ve Ağabeylerine destek olmak için koşturdular.  Ancak ailenin can damarı olan Ayşegül Ablam bu mücadelede en büyük rolü oynuyor. Bir yanda evinin direği sevgili eşi, diğer yanda biricik oğlu. Anne olarak neler hissettiğini, içinde ne fırtınalar koptuğunu en iyi yaşayan anlar, biz sadece tahmin edebiliriz.  Bizler bu kadar endişe edip, acı çekiyorsak, O’nun yaşadığı acıyı ben tarif bile edemem. Ancak şu bir gerçek ki, olaylar karşısındaki metanetli duruşu, tevekkülü, mücadelesi, hepimize örnek oluyor. Her şeyden üstün olan inancından aldığı güç, O’nun  teslimiyet içinde, hayata sıkı sıkı sarılmasını sağlıyor.

                    Dünyada yaşadığımız her olay, bizim bir sınavımız. İyi kötü, acı tatlı başımıza gelen her şey,  bize bir şeyler katar. Yeni tecrübeler ediniriz ve bu sayede hayata bakışımız değişir. Sevinci nasıl kabulleniyor ve yaşıyorsak, kederi de aynı şekilde kabullenmeliyiz. Hayatta ne ile karşılaşırsak karşılaşalım, “HAŞA” isyancı olmamalıyız. Medet Allah’tan!  O’nun yanımızda olduğunu, bizimle olduğunu, bir an bile unutmamalıyız.  Rabbim, hiç kimseye kaldıramayacağı  yük vermez.

                     Hayat gerçekten kısa, sağlığımızın kıymetini bilelim. İçinde bulunduğumuz sınavı geçmeye çalışırken, kendimizden geçmeyelim. O ne demiş, bu ne yapmış, şu kimi kötülemiş… Bu tarz manasız ve boş şeylere takılmayalım, ufak tefek sıkıntıları büyütmeyelim. Hele ki seçimlerin yapılacağı bu günde birbirimizi kırmayalım. Sevgili öğretmenim Ayşegül Ablamdan öğrendiğim güzel şeylerden biri:  “Siyaset üstü ilişkilerimiz olan insanlarla muhabbetimizi bozmayalım.”  Vatanımız için hayırlısı ne ise o olsun inşallah.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.