Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

ÇIKAR-NAME

Ey, şanlı milletin aziz evlâdı; Yürü, şu cihanda izin bulunsun! Duy, hep yine öyle; âhı, feryâdı Gönül âleminde gizin bulunsun!...   Bu ne saâdettir; serdarlık serde Hep en önlerdesin, devâ-yı derde Her kafadan bir ses, çıktığı yerde Senin de diyecek sözün bulunsun!   Başta, çık ortaya; ben de varım de Bu benim devletim, iktidarım de Ona destek ile bahtiyârım de Senin de çorbada tuzun bulunsun!   Sağlıksa dileğin, sağdan yana ol Dağ da bizim ama, bağdan yana ol Yeniden bir büyük çağdan yana ol Çıkılan bu yolda hızın bulunsun!...   Târihin muazzam, devletin büyük Düşman kırpa kırpa eylemiş küçük Dünyâyı emiyor bir sinsi sülük Bu kirli oyunda, boz’un bulunsun!   İyilik geninde, yiğitlik kandan Ümmet-i Muhammed gelir arkandan Çekinme gerekse, fedâ-yı candan; Şehâdet burcunda gözün bulunsun!   Kâfirler ışığa çekmesin perde Meydanı bırakma puşta, nâmerde Arasat gününde, yevm-i mahşerde; Ecdâda bakacak yüzün bulunsun!...   İlgili, ilgisiz herkes yarışta Kimi eğri, kimi doğru duruşta Fetihlere çıkan kutlu varışta Mübârek yollarda tozun bulunsun!   Kesse de yolları hevâ ve heves Paraya, güce kul olsa da herkes Sen Hakk’a uy, hakîkâte ver nefes Şu kutlu koroda sazın bulunsun!   Sönmeyecek elbet, Hakk’ın vâdi var Lâkin sahtekârlar oluyor duvar Ne yüz var bunlarda, ne edep, ne ar! Ne gezer, kâlplerde hüzün bulunsun!   Umûrunda değil onların bunlar Yesinler, içsinler; iri olsunlar Ne diyelim; Allâh’ından bulsunlar Senin ne tarağın, bezin bulunsun!...   Böyle gelmiş dünyâ, böyle gidecek Zâlim de, mazlum da vedâ edecek Ne sadâkât, ne hıyânet bitecek; Senin, yalnız Hak’ta özün bulunsun…   Çıkarcının sonu ateşe çıkar Sanma tıkınanlar yemekten bıkar Gün gelir, hesâba Rabbimiz bakar Buna îtimâdın, râzın bulunsun!   Artık ne diyelim, sözün sonudur Hakkı sûisti’mâl iğrenç konudur Teneşirde çıkar, huylu huyudur Sanmam, buna îtirâzın bulunsun!   Nûrânî muzdarip, dâvâsızlardan Derdi çıkar olmuş devâsızlardan Gamsız-kasavetsiz, vefâsızlardan Karşı dur; dîvanda kozun bulunsun!   Susma hiç olmazsa zulmete karşı Feryâd ü figânlar tutmasın arşı İnşâllâh, hep oku adâlet marşı Hak katında imtiyâzın bulunsun!   Gün gelir her şeyler konur mîzâna Sonu yoktur; ne ki sığmaz iz’âna Sen doğru ol, çok dikkât et hizâna Hakta sebat, aşkta közün bulunsun!   Daha söylemeye var mı bir gerek? İster uzatmayak, artık son verek! Canın çekiyorsa bitmez bal-börek; Dünyâya tamahta azın bulunsun…   Elvedâ dostlarım, haydi eyvâllâh Çıkarcı gürûhtan âlem illâllâh Bu ümmete yardım eylesin Allâh; Mevlâya dâim niyâzın bulunsun!...
Ekleme Tarihi: 10 December 2016 - Saturday

ÇIKAR-NAME

Ey, şanlı milletin aziz evlâdı;

Yürü, şu cihanda izin bulunsun!

Duy, hep yine öyle; âhı, feryâdı

Gönül âleminde gizin bulunsun!...

 

Bu ne saâdettir; serdarlık serde

Hep en önlerdesin, devâ-yı derde

Her kafadan bir ses, çıktığı yerde

Senin de diyecek sözün bulunsun!

 

Başta, çık ortaya; ben de varım de

Bu benim devletim, iktidarım de

Ona destek ile bahtiyârım de

Senin de çorbada tuzun bulunsun!

 

Sağlıksa dileğin, sağdan yana ol

Dağ da bizim ama, bağdan yana ol

Yeniden bir büyük çağdan yana ol

Çıkılan bu yolda hızın bulunsun!...

 

Târihin muazzam, devletin büyük

Düşman kırpa kırpa eylemiş küçük

Dünyâyı emiyor bir sinsi sülük

Bu kirli oyunda, boz’un bulunsun!

 

İyilik geninde, yiğitlik kandan

Ümmet-i Muhammed gelir arkandan

Çekinme gerekse, fedâ-yı candan;

Şehâdet burcunda gözün bulunsun!

 

Kâfirler ışığa çekmesin perde

Meydanı bırakma puşta, nâmerde

Arasat gününde, yevm-i mahşerde;

Ecdâda bakacak yüzün bulunsun!...

 

İlgili, ilgisiz herkes yarışta

Kimi eğri, kimi doğru duruşta

Fetihlere çıkan kutlu varışta

Mübârek yollarda tozun bulunsun!

 

Kesse de yolları hevâ ve heves

Paraya, güce kul olsa da herkes

Sen Hakk’a uy, hakîkâte ver nefes

Şu kutlu koroda sazın bulunsun!

 

Sönmeyecek elbet, Hakk’ın vâdi var

Lâkin sahtekârlar oluyor duvar

Ne yüz var bunlarda, ne edep, ne ar!

Ne gezer, kâlplerde hüzün bulunsun!

 

Umûrunda değil onların bunlar

Yesinler, içsinler; iri olsunlar

Ne diyelim; Allâh’ından bulsunlar

Senin ne tarağın, bezin bulunsun!...

 

Böyle gelmiş dünyâ, böyle gidecek

Zâlim de, mazlum da vedâ edecek

Ne sadâkât, ne hıyânet bitecek;

Senin, yalnız Hak’ta özün bulunsun…

 

Çıkarcının sonu ateşe çıkar

Sanma tıkınanlar yemekten bıkar

Gün gelir, hesâba Rabbimiz bakar

Buna îtimâdın, râzın bulunsun!

 

Artık ne diyelim, sözün sonudur

Hakkı sûisti’mâl iğrenç konudur

Teneşirde çıkar, huylu huyudur

Sanmam, buna îtirâzın bulunsun!

 

Nûrânî muzdarip, dâvâsızlardan

Derdi çıkar olmuş devâsızlardan

Gamsız-kasavetsiz, vefâsızlardan

Karşı dur; dîvanda kozun bulunsun!

 

Susma hiç olmazsa zulmete karşı

Feryâd ü figânlar tutmasın arşı

İnşâllâh, hep oku adâlet marşı

Hak katında imtiyâzın bulunsun!

 

Gün gelir her şeyler konur mîzâna

Sonu yoktur; ne ki sığmaz iz’âna

Sen doğru ol, çok dikkât et hizâna

Hakta sebat, aşkta közün bulunsun!

 

Daha söylemeye var mı bir gerek?

İster uzatmayak, artık son verek!

Canın çekiyorsa bitmez bal-börek;

Dünyâya tamahta azın bulunsun…

 

Elvedâ dostlarım, haydi eyvâllâh

Çıkarcı gürûhtan âlem illâllâh

Bu ümmete yardım eylesin Allâh;

Mevlâya dâim niyâzın bulunsun!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.