Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

BUNDAN SONRASI; DİRİLİŞ POSTASI…

Sevgili okurlar; aziz milletimizin yaptığı seçimin, başta kendisi ve halkı olmak üzere, gönül coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlı olması dileğiyle sözlerimize başlarken, bugün, oldukça ertelediğimiz bir konuyu huzurunuza getiriyoruz: DİRİLİŞ POSTASI! HASTA, HASTÂNE; KİTAP, GAZETE... Onunla Samsun’da tanıştım; Tıp Fakültesi Hastânesi’nin giriş koridorunda. Bir de kitap reyonu vardı orada.  Yayınlar daha çok çocuklara yönelik ama, yaş ve kesim olarak, geniş yelpâzeye hitap eden değişik türde kültürel kitaplar da var. Reyon yetkilisine soruyorum; günlük satış 300-1000 TL arası seyr’ediyormuş. Bir sürü üniversite hocası, on binleri bulan talebesi ve aynı oranda insanların kaynadığı bir yer olan burası için oldukça az ama, yine de, hem de hastânede böyle bir yerin olması güzel bir şey. Oradan bir hafta sonra, hastamızın ardından gittiğimiz Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastânesi’nde de benzer kitap satan yerler var. Hattâ, hastânenin girişinde, çiçek vs. türünden çeşitli hediyelerin mikrop ya da virüs taşıyor olabileceğinden falan bahsedilip, sağlık açısından mahzurlarına değinildikten ve de bu noktada dikkât edilmesi gerektiği vurgulandıktan sonra, KİTABIN DA HASTA İÇİN EN İYİ HEDİYE OLABİLECEĞİ daha belirgin puntolarla öne çıkarılmış.  YENİ DEVİR, YENİ SÖZ... Gelelim, kendisiyle Samsun’da tanıştığımız şeye. Büfede gazetelere bakarken, farklı bir isim dikkâtimi çekti: DİRİLİŞ POSTASI. Ciddî bir gazeteye benziyor. Hemen bir tâne aldım. İnceledim. Bizim gençliğimizdeki YENİ DEVİR Gazetesi’ni biraz hatırlatıyor. Tamâmen bir fikir gazetesi. Başyazıları, köşeleri, kardeş coğrafyalara dâir özel haber ve yorumları oldukça mâkul, gerçekçi ve düşündürücü. Yaklaşımlar ajanslardan öte, orijinâl ve de olayların içinden bizzat devşirilmiş gibi. Antalya’ya gelince de, kiralanan evle hastâne arasında yol üzerindeki büfenin önünde bulunan gazeteliğe bir ümitle baktım. Gözüm onu arıyordu. Bu sıra piyasa bulmaya çalışan YENİ SÖZ takıldı önce gözüme, sonra baktım; hemen yanı başında DİRİLİŞ POSTASI. Çok sevindim; hemen aldım ve ondan sonra da hemen hemen hep aldım. ORDU'NUN RÛHU!... Acabâ Ordu’da da var mıydı? Öyle ya, hiç denk gelmedim şimdiye kadar. Gelir gelmez, ana bâyiye gitmeyi plânlarken, akşam ev dönüşü İmam-Hatip Lisesi’nin ordan geçerken büfenin önündeki gazetelikte onu görmeyeyim mi? Büfeyi işleten de eski öğrencilerimizden İnan Kaya’ymış. Sordum; bir aydan beridir geliyormuş. Daha yeniymiş. Değerli dostlar, Antalya’da, tekel bâyileri önündeki gazete reyonlarında bile olup da, eğer burada yoksa, her yerde var da Ordu’da olmasaydı güzel kentim adına bir defâ daha üzülecek, Ordu için zaman zaman dillendirdiğimiz YOKLAR listesine DİRİLİŞ POSTASI’nı da katarak, bir kültürel duyarsızlık, zâfiyet ya da cansızlık emâresi daha bulmanın hayıfıyla berâber ONUN ARABASI VAR MAALESEF RÛHU YOK parçasını mırıldana mırıldana turlamak durumunda kalacaktık güzel sâhillerini. DİRİLİŞ DEYİNCE, KİM?... Ama, yeni tanıştığımız bu gazete hiç de yeni değil. Künyesine baktığımızda, yıl 38 diyor. İlk anda, diriliş deyince aklımıza ister istemez DİRİLİŞ ŞÂİRİ Sezâi KARAKOÇ geliyor. Onun, DİRİLİŞ DERGİSİ var. Bu adla yayınevi var. Bütün kitapları DİRİLİŞ YAYINI. Hattâ, bizzat genel başkanı olduğu DİRİLİŞ PARTİSİ bile var üstâdın. Her neyse, gazetenin İstanbul’daki idâre merkezini aradım. Daha yeni olarak Türkiye Geneli’ne hitap etmeye başlamışlar. Hattâ, temsilci olmam ya da bulmam noktasında yardım talep ettiler. Biraz hasbihâl ettik. Yayınlarını yaymak istiyorlar. Hem onlar, hem bizler, hem de büyük ülkemiz ve de kardeş coğrafyalarımız için çok iyi olur bu. Çünkü, hakîkâten güzel bir gazete. Onlara da dediğim ve de hoşlarına gittiği gibi DURU ve DİRİ bir gazete. Güzel dedikse, öyle cicili-bicili, rengârenk bir gazeteden söz etmiyoruz elbette. Görünümü sâde olmakla berâber, içeriği oldukça zengin. Abartı yok; neyse o. Haber alıyor, ümit veriyor, yol gösteriyor. Ha, gazetenin genel yayın yönetmenini söylemeyi unutmayalım. Zâten o, her şeyi anlatmaya yetecek. Hakan ALBAYRAK. Dâvâ için, kardeşlik için gözünü budaktan sakınmayan gerçek bir nefer. Sanırım, DİRİLİŞ POSTASI da onunla birlikte canlanıp ülke çapında atağa geçti. DİRİLİŞ POSTASI, onun kaptanlığında yollarımızda. Bu bende, HİCAZ DEMİRYOLU Seferi hissi uyandırıyor. Selâhaddin EŞ, Betül GÜNGÖR, Yaşar YAVUZ, Fâtih MUTLU, Erem ŞENTÜRK, Dr. Hamit Akçay, Sevda DURSUN ve İlhami ATMACA elimdeki nüshanın yazarları. TURAN YILDIZI, BALKAN EKSPRESİ...  DÜNYA GÜNDEMİ sayfası, haberler bağlamında ŞİMALİ KAFKASYA MUHABİRİ, TURAN YILDIZI, BALKAN EKSPRESİ gibi ara başlıklar altında sunulmuş. İlk sayfa haberlerinden biri: DİRİLİŞ POSTASI’NIN DİYARBAKIR TEMSİLCİLİĞİ AÇILDI. Belki Ordu'da da açılacak, Lüleburgaz gibi merkezî yerlerde de. Ya da diğer gazeteler gibi o da dağıtılıp ayağınıza gelecek. Ama,buna gerek kalmadan siz bâyinizden bir tâne alın, önce bir güzel tanışın onunla. İnanıyorum ki, çok sevimli, kendinize yakın bulacak ve seveceksiniz.Sonra kararınızı verirsiniz. Ama, mutlakâ tanışın derim. çünkü, hem bir birikim olarak gurur duyulacak, hem de sizlere kardeşlerinizden haberler, Kafkaslardan Balkanlara, Orta Asya'dan Afrika'ya bütün diyârlarınızdan esintiler getirecek, ümit ve muştular taşıyacak bir gazete. HESAP GÜNÜ, DİRİLİŞ POSTASI! Bizimkisi bir reklâm değil. Bir mutluluğu paylaşmak. Ya da sâdece, böylesi yüz ağartıcı, göğüs kabartıcı gelişmelerden sizleri haberdar etmek; hepimizin inanç birliği temelinde taşıdığı DEVLET-İ EBED-MÜDDET ÜLKÜSÜ’ne hizmet eden güzelliklerle, dâvâmız ve onun başarısı adına sizleri tanıştırmak heyecanından ibâret. Takdir elbetteki değerli okurlarımızın. Diriliş Postası ya da Hak Kervanı; hepimize ulaşsın ya da biz ulaşalım.  Yolumuz Hak, bağlılığımız kavî olsun yâni.  Rabbimiz bizleri, nereye gittiğini bilerek, şuurla yürüyenlerden, SIMSIKI SARILIN buyurduğu KUR'AN İPİ'ne iyice tutunanlardan eylesin. Bizi bir şekilde oraya taşıma ve tutundurma çabasındaki her türlü ilmî, ekonomik, siyâsî, kültürel vs. samîmî  girişimleri fark edip, hiç olmazsa duâlarıyla katkıda bulunarak âidiyetini perçinleyenlerden, netîce îtibârıyle de DİRİLİŞ GÜNÜ kitabını sağından alarak, Cennet'le, Cemâl'le müşerrefiyet ve de Efendimiz (SAV) in komşuluğuyla berâber sonsuz mutluluğa erenlerden eylesin ves'selâm..  
Ekleme Tarihi: 13 June 2015 - Saturday

BUNDAN SONRASI; DİRİLİŞ POSTASI…

Sevgili okurlar; aziz milletimizin yaptığı seçimin, başta kendisi ve halkı olmak üzere, gönül coğrafyası ve tüm insanlık için hayırlı olması dileğiyle sözlerimize başlarken, bugün, oldukça ertelediğimiz bir konuyu huzurunuza getiriyoruz: DİRİLİŞ POSTASI!

HASTA, HASTÂNE; KİTAP, GAZETE...

Onunla Samsun’da tanıştım; Tıp Fakültesi Hastânesi’nin giriş koridorunda. Bir de kitap reyonu vardı orada.  Yayınlar daha çok çocuklara yönelik ama, yaş ve kesim olarak, geniş yelpâzeye hitap eden değişik türde kültürel kitaplar da var.

Reyon yetkilisine soruyorum; günlük satış 300-1000 TL arası seyr’ediyormuş. Bir sürü üniversite hocası, on binleri bulan talebesi ve aynı oranda insanların kaynadığı bir yer olan burası için oldukça az ama, yine de, hem de hastânede böyle bir yerin olması güzel bir şey.

Oradan bir hafta sonra, hastamızın ardından gittiğimiz Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastânesi’nde de benzer kitap satan yerler var. Hattâ, hastânenin girişinde, çiçek vs. türünden çeşitli hediyelerin mikrop ya da virüs taşıyor olabileceğinden falan bahsedilip, sağlık açısından mahzurlarına değinildikten ve de bu noktada dikkât edilmesi gerektiği vurgulandıktan sonra, KİTABIN DA HASTA İÇİN EN İYİ HEDİYE OLABİLECEĞİ daha belirgin puntolarla öne çıkarılmış.

 YENİ DEVİR, YENİ SÖZ...

Gelelim, kendisiyle Samsun’da tanıştığımız şeye. Büfede gazetelere bakarken, farklı bir isim dikkâtimi çekti: DİRİLİŞ POSTASI. Ciddî bir gazeteye benziyor. Hemen bir tâne aldım. İnceledim. Bizim gençliğimizdeki YENİ DEVİR Gazetesi’ni biraz hatırlatıyor. Tamâmen bir fikir gazetesi. Başyazıları, köşeleri, kardeş coğrafyalara dâir özel haber ve yorumları oldukça mâkul, gerçekçi ve düşündürücü. Yaklaşımlar ajanslardan öte, orijinâl ve de olayların içinden bizzat devşirilmiş gibi.

Antalya’ya gelince de, kiralanan evle hastâne arasında yol üzerindeki büfenin önünde bulunan gazeteliğe bir ümitle baktım. Gözüm onu arıyordu. Bu sıra piyasa bulmaya çalışan YENİ SÖZ takıldı önce gözüme, sonra baktım; hemen yanı başında DİRİLİŞ POSTASI. Çok sevindim; hemen aldım ve ondan sonra da hemen hemen hep aldım.

ORDU'NUN RÛHU!...

Acabâ Ordu’da da var mıydı? Öyle ya, hiç denk gelmedim şimdiye kadar. Gelir gelmez, ana bâyiye gitmeyi plânlarken, akşam ev dönüşü İmam-Hatip Lisesi’nin ordan geçerken büfenin önündeki gazetelikte onu görmeyeyim mi? Büfeyi işleten de eski öğrencilerimizden İnan Kaya’ymış. Sordum; bir aydan beridir geliyormuş. Daha yeniymiş.

Değerli dostlar, Antalya’da, tekel bâyileri önündeki gazete reyonlarında bile olup da, eğer burada yoksa, her yerde var da Ordu’da olmasaydı güzel kentim adına bir defâ daha üzülecek, Ordu için zaman zaman dillendirdiğimiz YOKLAR listesine DİRİLİŞ POSTASI’nı da katarak, bir kültürel duyarsızlık, zâfiyet ya da cansızlık emâresi daha bulmanın hayıfıyla berâber ONUN ARABASI VAR MAALESEF RÛHU YOK parçasını mırıldana mırıldana turlamak durumunda kalacaktık güzel sâhillerini.

DİRİLİŞ DEYİNCE, KİM?...

Ama, yeni tanıştığımız bu gazete hiç de yeni değil. Künyesine baktığımızda, yıl 38 diyor. İlk anda, diriliş deyince aklımıza ister istemez DİRİLİŞ ŞÂİRİ Sezâi KARAKOÇ geliyor. Onun, DİRİLİŞ DERGİSİ var. Bu adla yayınevi var. Bütün kitapları DİRİLİŞ YAYINI. Hattâ, bizzat genel başkanı olduğu DİRİLİŞ PARTİSİ bile var üstâdın.

Her neyse, gazetenin İstanbul’daki idâre merkezini aradım. Daha yeni olarak Türkiye Geneli’ne hitap etmeye başlamışlar. Hattâ, temsilci olmam ya da bulmam noktasında yardım talep ettiler. Biraz hasbihâl ettik. Yayınlarını yaymak istiyorlar. Hem onlar, hem bizler, hem de büyük ülkemiz ve de kardeş coğrafyalarımız için çok iyi olur bu. Çünkü, hakîkâten güzel bir gazete. Onlara da dediğim ve de hoşlarına gittiği gibi DURU ve DİRİ bir gazete.

Güzel dedikse, öyle cicili-bicili, rengârenk bir gazeteden söz etmiyoruz elbette. Görünümü sâde olmakla berâber, içeriği oldukça zengin. Abartı yok; neyse o. Haber alıyor, ümit veriyor, yol gösteriyor.

Ha, gazetenin genel yayın yönetmenini söylemeyi unutmayalım. Zâten o, her şeyi anlatmaya yetecek. Hakan ALBAYRAK. Dâvâ için, kardeşlik için gözünü budaktan sakınmayan gerçek bir nefer. Sanırım, DİRİLİŞ POSTASI da onunla birlikte canlanıp ülke çapında atağa geçti.

DİRİLİŞ POSTASI, onun kaptanlığında yollarımızda. Bu bende, HİCAZ DEMİRYOLU Seferi hissi uyandırıyor. Selâhaddin EŞ, Betül GÜNGÖR, Yaşar YAVUZ, Fâtih MUTLU, Erem ŞENTÜRK, Dr. Hamit Akçay, Sevda DURSUN ve İlhami ATMACA elimdeki nüshanın yazarları.

TURAN YILDIZI, BALKAN EKSPRESİ... 

DÜNYA GÜNDEMİ sayfası, haberler bağlamında ŞİMALİ KAFKASYA MUHABİRİ, TURAN YILDIZI, BALKAN EKSPRESİ gibi ara başlıklar altında sunulmuş. İlk sayfa haberlerinden biri: DİRİLİŞ POSTASI’NIN DİYARBAKIR TEMSİLCİLİĞİ AÇILDI.

Belki Ordu'da da açılacak, Lüleburgaz gibi merkezî yerlerde de. Ya da diğer gazeteler gibi o da dağıtılıp ayağınıza gelecek. Ama,buna gerek kalmadan siz bâyinizden bir tâne alın, önce bir güzel tanışın onunla. İnanıyorum ki, çok sevimli, kendinize yakın bulacak ve seveceksiniz.Sonra kararınızı verirsiniz. Ama, mutlakâ tanışın derim. çünkü, hem bir birikim olarak gurur duyulacak, hem de sizlere kardeşlerinizden haberler, Kafkaslardan Balkanlara, Orta Asya'dan Afrika'ya bütün diyârlarınızdan esintiler getirecek, ümit ve muştular taşıyacak bir gazete.

HESAP GÜNÜ, DİRİLİŞ POSTASI!

Bizimkisi bir reklâm değil. Bir mutluluğu paylaşmak. Ya da sâdece, böylesi yüz ağartıcı, göğüs kabartıcı gelişmelerden sizleri haberdar etmek; hepimizin inanç birliği temelinde taşıdığı DEVLET-İ EBED-MÜDDET ÜLKÜSÜ’ne hizmet eden güzelliklerle, dâvâmız ve onun başarısı adına sizleri tanıştırmak heyecanından ibâret. Takdir elbetteki değerli okurlarımızın. Diriliş Postası ya da Hak Kervanı; hepimize ulaşsın ya da biz ulaşalım.  Yolumuz Hak, bağlılığımız kavî olsun yâni. 

Rabbimiz bizleri, nereye gittiğini bilerek, şuurla yürüyenlerden, SIMSIKI SARILIN buyurduğu KUR'AN İPİ'ne iyice tutunanlardan eylesin. Bizi bir şekilde oraya taşıma ve tutundurma çabasındaki her türlü ilmî, ekonomik, siyâsî, kültürel vs. samîmî  girişimleri fark edip, hiç olmazsa duâlarıyla katkıda bulunarak âidiyetini perçinleyenlerden, netîce îtibârıyle de DİRİLİŞ GÜNÜ kitabını sağından alarak, Cennet'le, Cemâl'le müşerrefiyet ve de Efendimiz (SAV) in komşuluğuyla berâber sonsuz mutluluğa erenlerden eylesin ves'selâm..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.