Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

ALLAH KÖTÜLERİ VERMESİN BAŞA

Allâh kötüleri vermesin başa; Ne tabiat, ne huy; ahlâk değişmez! 7’sinde neyse, 70’inde o; Taşta kırık, başta çatlak değişmez!...   İnsan denilince gönlü, yüreği Çabası, çilesi; kazma-küreği Ağzındaki tadı; balı, böreği Hilkâtteki maya, toprak değişmez!   Kıraç olanına ne eksen boştur Çalış babam çalış, ha babam koştur Sonuç koca sıfır, işlerin yaştır Ağaca göredir; yaprak değişmez!...   İnsanda hırs, tamah; şehvet, cesâret Dengelenmez ise, sonuç esâret İfrattan, tefritten sarf-ı nazar et Şeytana oyuncak, olmak değişmez!   Oyunda-oynaşta geçer seneler Günâhla kanını içer keneler Mahveder dünyânı haltlar, nâneler Ukbâda çâresiz kalmak değişmez!   Çınarı yaşatan; gövdesi, kökü Asmalarda üzüm, iğdede koku Sen hangi gaydadan okursan oku Kulak yoksa, damak, dudak değişmez!   Hep bildiğin okur; yer küçük, büyük Yenilenmek zor iş, kitap-defter yük Nasihatlar ağır, bünyeler çürük; Endamını bozmaz, ayak değişmez!   Öyleyse esaslı seç arkadaşı Bulursan, uğrunda fedâ et başı Yanında ahbâbın hasını taşı Çiğlerdeki acı tiryak değişmez!   Hayat arkadaşı geliyor başta Geçmesin yılların dâim savaşta Öze bak, sözdeki dilleri aş ta Çok çiçek de açsa, çorak değişmez!   Üstüne aldanma, altı bataklık Bozulur da gider hazır rahatlık Bir ömür şeytana olur yataklık Saplanırsan bir kez, durak değişmez!   Beri yanda, âmir, memur, görevli Kimileri bekâr, kimisi evli Ateş parçaları; çıtlak, alevli Yanmalar, tütmeler; kurak değişmez!   Gıybet, dedikodu; ölü etidir Yemesi bir yana, fikri kötüdür Kötüler nefsinin sâdık itidir! Her ne söylense de, merak değişmez!   Hele yozluk, almış başı gidiyor Helâle çok azı dikkât ediyor Emeksiz aş, işsiz kazanç güdüyor Mîdeler doyumsuz, kursak değişmez!   Yer edinmiş; yurdu geçirmiş ele Nasılsa sekmeden maaşlar gele Var mı gerek başka yoruma hele? Bu gidişle algı, idrâk değişmez!...   Herkes gelmiş bir yerlere torpilli Dayıdan, emmiden, örgütten pilli Kimseye aldırmaz, fors beşyüz elli Edep fukarâsı; el’hak değişmez!...   Karnı tok, sırtı pek; bilmez haddini Sakal aksesuar, kullanır dîni Üstelik, bilmiyor bilmediğini! Yağlar, yağlamalar; çanak değişmez!   Binâlar çok güzel, edâlar hazin Kibir tevâzuya vermiyor izin İsimler sevgili, soyadlar hüzün Göz nûru dökmeden çapak değişmez!   İstisnâlar vardır elbet, müstesnâ Onlar azınlıkta, hiç kulak asma Dâvâsız, fikirsiz; boynunda tasma Tencere yansa da, kapak değişmez!   Nûrânî nedendir sende bu yeis? Hep beis görmekte, yok mudur beis?! Sendeki feryâdı duymasın Reis Duysa da fermanla, kabak değişmez!... Bundandır; örneklik, her şeyden önce Örenler örmekte, hep gördüğünce  Cümle öndekiler, şudur şah tümce;   Usta değişmeden çırak değişmez!... Âmirler, âlimler; edip, üdebâ Sorumluluk büyük; hey anne-baba Sanatçı, modelist; tüccâr, ağniyâ Tuzum kuru dersen, tuzak değişmez! Elbet yapılmalı; gelenler elden Adımlar olmalı, iyi-güzelden; Kendine sâhip çık, fayda yok elden Boşverirsen, belâ bulmak değişmez!   Yâ Rabb! Sen bizlerden koru bizleri Islâh et, bulalım yolu, izleri Al ile yüzleri, yaşla gözleri Bezemeden hüsran, batak değişmez!   Kitap ne diyorsa, doğrudur; haktır Örneğimiz Resûl, yolu berraktır Bize düşen uymak; tâbî olmaktır Ki, Hakk’ın vaadi; mutlak değişmez!...
Ekleme Tarihi: 08 March 2018 - Thursday

ALLAH KÖTÜLERİ VERMESİN BAŞA

Allâh kötüleri vermesin başa;

Ne tabiat, ne huy; ahlâk değişmez!

7’sinde neyse, 70’inde o;

Taşta kırık, başta çatlak değişmez!...

 

İnsan denilince gönlü, yüreği

Çabası, çilesi; kazma-küreği

Ağzındaki tadı; balı, böreği

Hilkâtteki maya, toprak değişmez!

 

Kıraç olanına ne eksen boştur

Çalış babam çalış, ha babam koştur

Sonuç koca sıfır, işlerin yaştır

Ağaca göredir; yaprak değişmez!...

 

İnsanda hırs, tamah; şehvet, cesâret

Dengelenmez ise, sonuç esâret

İfrattan, tefritten sarf-ı nazar et

Şeytana oyuncak, olmak değişmez!

 

Oyunda-oynaşta geçer seneler

Günâhla kanını içer keneler

Mahveder dünyânı haltlar, nâneler

Ukbâda çâresiz kalmak değişmez!

 

Çınarı yaşatan; gövdesi, kökü

Asmalarda üzüm, iğdede koku

Sen hangi gaydadan okursan oku

Kulak yoksa, damak, dudak değişmez!

 

Hep bildiğin okur; yer küçük, büyük

Yenilenmek zor iş, kitap-defter yük

Nasihatlar ağır, bünyeler çürük;

Endamını bozmaz, ayak değişmez!

 

Öyleyse esaslı seç arkadaşı

Bulursan, uğrunda fedâ et başı

Yanında ahbâbın hasını taşı

Çiğlerdeki acı tiryak değişmez!

 

Hayat arkadaşı geliyor başta

Geçmesin yılların dâim savaşta

Öze bak, sözdeki dilleri aş ta

Çok çiçek de açsa, çorak değişmez!

 

Üstüne aldanma, altı bataklık

Bozulur da gider hazır rahatlık

Bir ömür şeytana olur yataklık

Saplanırsan bir kez, durak değişmez!

 

Beri yanda, âmir, memur, görevli

Kimileri bekâr, kimisi evli

Ateş parçaları; çıtlak, alevli

Yanmalar, tütmeler; kurak değişmez!

 

Gıybet, dedikodu; ölü etidir

Yemesi bir yana, fikri kötüdür

Kötüler nefsinin sâdık itidir!

Her ne söylense de, merak değişmez!

 

Hele yozluk, almış başı gidiyor

Helâle çok azı dikkât ediyor

Emeksiz aş, işsiz kazanç güdüyor

Mîdeler doyumsuz, kursak değişmez!

 

Yer edinmiş; yurdu geçirmiş ele

Nasılsa sekmeden maaşlar gele

Var mı gerek başka yoruma hele?

Bu gidişle algı, idrâk değişmez!...

 

Herkes gelmiş bir yerlere torpilli

Dayıdan, emmiden, örgütten pilli

Kimseye aldırmaz, fors beşyüz elli

Edep fukarâsı; el’hak değişmez!...

 

Karnı tok, sırtı pek; bilmez haddini

Sakal aksesuar, kullanır dîni

Üstelik, bilmiyor bilmediğini!

Yağlar, yağlamalar; çanak değişmez!

 

Binâlar çok güzel, edâlar hazin

Kibir tevâzuya vermiyor izin

İsimler sevgili, soyadlar hüzün

Göz nûru dökmeden çapak değişmez!

 

İstisnâlar vardır elbet, müstesnâ

Onlar azınlıkta, hiç kulak asma

Dâvâsız, fikirsiz; boynunda tasma

Tencere yansa da, kapak değişmez!

 

Nûrânî nedendir sende bu yeis?

Hep beis görmekte, yok mudur beis?!

Sendeki feryâdı duymasın Reis

Duysa da fermanla, kabak değişmez!...


Bundandır; örneklik, her şeyden önce

Örenler örmekte, hep gördüğünce 

Cümle öndekiler, şudur şah tümce;

 

Usta değişmeden çırak değişmez!...


Âmirler, âlimler; edip, üdebâ

Sorumluluk büyük; hey anne-baba

Sanatçı, modelist; tüccâr, ağniyâ

Tuzum kuru dersen, tuzak değişmez!


Elbet yapılmalı; gelenler elden

Adımlar olmalı, iyi-güzelden;

Kendine sâhip çık, fayda yok elden

Boşverirsen, belâ bulmak değişmez!

 

Yâ Rabb! Sen bizlerden koru bizleri

Islâh et, bulalım yolu, izleri

Al ile yüzleri, yaşla gözleri

Bezemeden hüsran, batak değişmez!

 

Kitap ne diyorsa, doğrudur; haktır

Örneğimiz Resûl, yolu berraktır

Bize düşen uymak; tâbî olmaktır

Ki, Hakk’ın vaadi; mutlak değişmez!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.