Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

2. LİSTE MARŞI!

Ankara’nın taşına bak Şu gözlerin yaşına bak Biz oyları (k)esîr(çok) ettik; Ahbapların işine bak!...   Yorozların taşına bak Boztepe’nin başına bak Uyan uyan, Reis Paşa; Şu Ordu’nun işine bak!   Şu Ordu’nun dardır yolu Dostlar(!) sardı sağı-solu Sen gösterdin Reis bize; Özgürlüğe çıkan yolu!...   Ankara’nın taştır yolu Her tarafı asker dolu Yetiş Reis Paşa yetiş Kan ağlıyor Anadolu:   Her tarafa çökmüş sis-pus 2. listeler sus-pus Açtığın aydınlık yolda Tedirgindir millet, ulus…   İlk Perşembe, Korgan, Çamaş Dîvanlarda dövüş, dalaş Hak tanımaz kardeşlere Çıkar denen çirkin savaş!   Boztepe’den uçan kuşlar Bilinmez nerede kışlar! Herkesler, bir-kes’e teslim; Hayırlı olsun alkışlar?!...   Olur mu hiç tek-el’leşme? Şirket gibi kartelleşme!? Dâvâyı metâ’laştırıp; Üzerine çökelleşme!...   Bu gidişler gidiş değil; Bize yakışır iş değil Kongrelerin taştır yolu; Kâlpler hüzün, göz yaş dolu!   ANKARA’DA ORDU; ORDU’DA SAVAŞ!...   Ankara’da şanlı ordu Afrinlere çadır kurdu Türk ordusu karşısında Zâlim düşman kaçıyordu   Lâkin burda daha büyük Raco, Membiç kalır küçük Burasının adı Ordu; Çıkış yok, savaş kör-kütük!   Kılıçlar vurulur taşa Taş yarılır baştanbaşa Uyan da bak Reis Paşa Neler gelir bahtsız başa?!   Ankara’nın taşına bak Şu Ordu’nun işine bak Yoldaşına yol vermezin Hiddetine, kaşına bak!   Bir mıh nalı, nal bir atı At kurtarırken hayâtı Revâ mı, hemen her şeyi Görmek nalıncı fırsatı!...   Bu tavırlar tavır değil Kimse ibret alır değil Ne makamlar, ne mevkîler Kimselere kalır değil!...   Hemi bu tarzlar, zoraki; Sokmaz mı işi, zora ki? Bu gidişle son finali; Kim, nasıl hayra yora ki?   İşte, bozgun alâmeti! Biz ne yaptık EMÂNET’i? ADÂLET’siz  bir KALKINMA Getir mez mi felâketi?!...    GÖZ MÎDESİ AR PERDESİ!...   Ankara’nın taşına bak Kongrelerin işine bak Bu işler giderse aynen Dâvânın göz yaşına bak   Böyle "bir"lik(!) birlik değil Zîrâ sonu, dirlik değil Dâvâ ise, onla gelen; "Zenginlik", "fakirlik" değil!...     Dışarıda sömürgenler İçeride semirgenler Mahvetmesin bünyemizi Yâ Rabb, sinsi kemirgenler!...       Umarız olmasın böyle,  Allâh’ım sen yardım eyle Kopmasın iplerle bağlar;  Azgın dişliler eliyle!...     Ne büyükmüş göz mîdesi Hiç yok, doyup pes edesi İlke, ülkü; her şey fedâ Ahlâk, erdem, ar perdesi!     Nûrânî söyler gerçeği Muzdarip gönül çiçeği Bilmeli ki bu seçimler Büyük seçimin ölçeği!   Ne diyelim; söz bitmiyor Dertler kovmakla gitmiyor Ankara’nın taşına bak; Lâkin önce, gel burdan yak!   Bugün Ordu, yarın Başkent Atılmaz kardeşe kement Demişizdir diyeceği; Sizler sağdır, ben selâmet!...   “Hayr’olsun âhir!” son kelâm; Siyâset değildir meram Mesele millet, memleket; Mesele dewlet; wes’selâm!…
Ekleme Tarihi: 06 March 2018 - Tuesday

2. LİSTE MARŞI!

Ankara’nın taşına bak

Şu gözlerin yaşına bak

Biz oyları (k)esîr(çok) ettik;

Ahbapların işine bak!...

 

Yorozların taşına bak

Boztepe’nin başına bak

Uyan uyan, Reis Paşa;

Şu Ordu’nun işine bak!

 

Şu Ordu’nun dardır yolu

Dostlar(!) sardı sağı-solu

Sen gösterdin Reis bize;

Özgürlüğe çıkan yolu!...

 

Ankara’nın taştır yolu

Her tarafı asker dolu

Yetiş Reis Paşa yetiş

Kan ağlıyor Anadolu:

 

Her tarafa çökmüş sis-pus

2. listeler sus-pus

Açtığın aydınlık yolda

Tedirgindir millet, ulus…

 

İlk Perşembe, Korgan, Çamaş

Dîvanlarda dövüş, dalaş

Hak tanımaz kardeşlere

Çıkar denen çirkin savaş!

 

Boztepe’den uçan kuşlar

Bilinmez nerede kışlar!

Herkesler, bir-kes’e teslim;

Hayırlı olsun alkışlar?!...

 

Olur mu hiç tek-el’leşme?

Şirket gibi kartelleşme!?

Dâvâyı metâ’laştırıp;

Üzerine çökelleşme!...

 

Bu gidişler gidiş değil;

Bize yakışır iş değil

Kongrelerin taştır yolu;

Kâlpler hüzün, göz yaş dolu!

 

ANKARA’DA ORDU;

ORDU’DA SAVAŞ!...

 

Ankara’da şanlı ordu

Afrinlere çadır kurdu

Türk ordusu karşısında

Zâlim düşman kaçıyordu

 

Lâkin burda daha büyük

Raco, Membiç kalır küçük

Burasının adı Ordu;

Çıkış yok, savaş kör-kütük!

 

Kılıçlar vurulur taşa

Taş yarılır baştanbaşa

Uyan da bak Reis Paşa

Neler gelir bahtsız başa?!

 

Ankara’nın taşına bak

Şu Ordu’nun işine bak

Yoldaşına yol vermezin

Hiddetine, kaşına bak!

 

Bir mıh nalı, nal bir atı

At kurtarırken hayâtı

Revâ mı, hemen her şeyi

Görmek nalıncı fırsatı!...

 

Bu tavırlar tavır değil

Kimse ibret alır değil

Ne makamlar, ne mevkîler

Kimselere kalır değil!...

 

Hemi bu tarzlar, zoraki;

Sokmaz mı işi, zora ki?

Bu gidişle son finali;

Kim, nasıl hayra yora ki?

 

İşte, bozgun alâmeti!

Biz ne yaptık EMÂNET’i?

ADÂLET’siz  bir KALKINMA

Getir mez mi felâketi?!...

  

GÖZ MÎDESİ

AR PERDESİ!...

 

Ankara’nın taşına bak

Kongrelerin işine bak

Bu işler giderse aynen

Dâvânın göz yaşına bak

 

Böyle "bir"lik(!) birlik değil

Zîrâ sonu, dirlik değil

Dâvâ ise, onla gelen;

"Zenginlik", "fakirlik" değil!...

 

 

Dışarıda sömürgenler

İçeride semirgenler

Mahvetmesin bünyemizi

Yâ Rabb, sinsi kemirgenler!...

 

 

 

Umarız olmasın böyle, 

Allâh’ım sen yardım eyle

Kopmasın iplerle bağlar; 

Azgın dişliler eliyle!...

 

 

Ne büyükmüş göz mîdesi

Hiç yok, doyup pes edesi

İlke, ülkü; her şey fedâ

Ahlâk, erdem, ar perdesi!

 

 

Nûrânî söyler gerçeği

Muzdarip gönül çiçeği

Bilmeli ki bu seçimler

Büyük seçimin ölçeği!

 

Ne diyelim; söz bitmiyor

Dertler kovmakla gitmiyor

Ankara’nın taşına bak;

Lâkin önce, gel burdan yak!

 

Bugün Ordu, yarın Başkent

Atılmaz kardeşe kement

Demişizdir diyeceği;

Sizler sağdır, ben selâmet!...

 

“Hayr’olsun âhir!” son kelâm;

Siyâset değildir meram

Mesele millet, memleket;

Mesele dewlet; wes’selâm!…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.