Ayten YÜKSEL
Köşe Yazarı
Ayten YÜKSEL
 

“GÖZÜN ARKADA KALMASIN”

                    Emir, on beş tatilden sonra kreşe gitmek istemedi ve artık gitmiyor. Bu iyi mi oldu, kötü mü bilmiyorum. Ama istemediği bir şeye zorlamak istemiyoruz oğlumu. Sanırım sabahçı olması, O’nu olumsuz yönde etkiledi. Sabah erken kalkmaya alışık olmadığı için zorlandı. Kreşte uyutmalarından da hiç hoşlanmadı. Sosyal gelişimini düşünerek kreşe gitmesini istedik hep. Ama oğlum Gülsen Teyzesi ile olmaktan daha mutlu ve oraya gitmek istiyor. Mutlu olduğu yerde olması en güzeli. Biz yavrumuzun mutluluğu için çabalıyoruz. Kreşe gitmek istemediğini açıkça anlattı bize. Son karar Emir’in.                                                                        Emir 5 yaşında, 26.01.2007 tarihinde, günlüğümden alıntı.                      Anne olmak emek ister, çalışan anne olmak ise daha çok emek ister. Çocuk, ev, iş, eş derken kendini unutuyor insan. Birçok anne, çalışmak zorunda olduğu için çocuklarını bakıcıya bırakmak, memnun kalmayınca da değiştirmek zorunda kalıyor. Bu zorunluluğu yaşamadığım için hep şükrediyorum. Çünkü bebeğimi gönül rahatlığı ile emanet edebileceğim Gülsen Ablam olmasaydı, çalışamazdım. Adı gibi güler yüzlüdür Gülsen Ablam; iyi niyetli, güvenilir, hiçbir kötü alışkanlığı olmayan, cömert, siyasetten ekonomiye gündemi takip eden, hayata pozitif bakabilen ve çevresine olumlu enerji veren tecrübeli bir annedir. Yurttadur ailesinin belkemiği olarak, herkese bir şekilde emeği geçmiştir. Gülsen Ablamla uzun yıllar aynı apartmanda komşuluk yaptık, saat ister sabahın en erken saati olsun, ister gecenin bir yarısı olsun birbirimize her daim, çat kapı gidebildiğimiz bir komşuluk ilişkimiz oldu. Şartlar gereği başka bir eve taşınmaları gerektiğinde, biz de onlardan uzak olamadık ve onlara yakın bir yerden ev tuttuk. Sevgi ve saygımız hiç eksilmedi, abla kardeş ilişkimiz O’nun oğluma 8 yıl boyunca Teyzelik yapmasıyla daha da güçlendi ve halen de sürmekte.                     Gülsen Ablam ve Yurttadur ailesi, hayatımızda çok önemli bir yeri olan güzel insanlar. Eşi Şenel Ağabey: Herkesin Şenel Hocası, emekli öğretmen, çalışkanlığı ve neşesiyle örnek bir Baba. Kızları Canan ve Nazan, oğulları Kürşat ve Serhat: Benim kardeşlerim oldular, birbirimizle çok şey paylaştık. Emirimi, Gülsen Ablam ve Şenel Ağabey evlatları gibi, evlatları da küçük kardeşleri gibi benimsediler. Bu çekirdek ailenin bir de çok geniş akrabaları var. Dede, halalar, amcalar, yengeler, yeğenler, damatlar, kuzenler… Hepsiyle öz ailemiz kadar içten ilişkilerimiz var. Emir onlardan bahsederken, halam, ağabeyim, amcam… diye can-ı gönülden, öz akrabaları gibi bahseder.                     Hamile olduğumu öğrendiğimde hastanede, yanımda Canan vardı. Dünyanın en güzel haberini alırken yaşadığım sevinci birlikte paylaştık. Emir’i doğduğu andan itibaren hep sevdiler. Oğlum 1,5 yaşındayken çalışmaya başladım, Gülsen Teyzesi “Gözün Arkada Kalmasın” dedi ve kucakladı Emirimi. İşe giderken her sabah gülen yüzüyle bize kapıyı açtı, Emir’i aldı yanına. Bazı akşamlar işten çok geç çıktığım olur, Emir uyuyakalırdı. “Rahatsız etmeyelim, bırak kalsın bizde, uyusun çocuk” derdi. Uyusa da nefesini yanımda hissetmek ister, alırdım muhakkak. Geç kaldım diye ne bir çatık kaşını gördüm, ne en ufak  bir sözünü işittim.  Birçok akşam “Saat geç oldu, bir de yemek hazırlayacaksın” diye üzülüp elime yemek tutuştururdu. Mesai saati dolsun diye dakikaları hesap eden bakıcıları, evine gizli kamera koyup çocuğunu takip etmek zorunda kalan anne babaları görünce ne kadar şanslı olduğumu bir kere daha anlıyorum. Gülsen Ablamın emeği çoktur üzerimizde, okula giderken de hep sahip çıktı, oğlumun beslenme çantasını elleriyle hazırladı. Nazan, Kur’an-ı Kerim ve dualar öğretti Emir’e. Kürşat, odasında çekmeceleri karıştıran, afacanlık peşinde koşturan Emir’i koruyup kolladı. Serhat, Emir’in sevdiği filmleri seçip O’nunla birlikte vakit geçirdi. Şenel Hoca bol bol balık yedirdi Emir’e. Gülsen Abla aynı zamanda Emir’den bir yaş küçük olan yeğeni Baran’ı da baktı bir süre. Baran ve Emir birbirlerine arkadaşlık ettiler ve arkadaşlıkları halen devam ediyor. Aralarında güçlü bir kardeşlik bağı oluştu.                     İş yerinden telefon açıp oğlumla konuşurken, sesindeki mutluluk bana hep huzur verdi. Gülsen Ablam başta olmak üzere Yurttadur ailesine bir kez daha teşekkür ediyorum. Anne ve Babasının yokluğunu hissettirmedikleri, oğluma böyle güzel bir aile ortamı yaşattıkları, gözümü arkada bırakmadıkları için çok dualarımı aldılar ve alacaklar. Ayrıca gerektiğinde, bana hep destek olan canım ailemdeki herkese de tek tek teşekkür ediyorum.                     Allah hepimizi doğru insanlarla karşılaştırsın. Bütün çalışan annelere kolaylıklar, yeni eğitim öğretim yılında bütün çocuklarımıza başarılar diliyorum. 
Ekleme Tarihi: 03 Eylül 2015 - Perşembe

“GÖZÜN ARKADA KALMASIN”

                    Emir, on beş tatilden sonra kreşe gitmek istemedi ve artık gitmiyor. Bu iyi mi oldu, kötü mü bilmiyorum. Ama istemediği bir şeye zorlamak istemiyoruz oğlumu. Sanırım sabahçı olması, O’nu olumsuz yönde etkiledi. Sabah erken kalkmaya alışık olmadığı için zorlandı. Kreşte uyutmalarından da hiç hoşlanmadı. Sosyal gelişimini düşünerek kreşe gitmesini istedik hep. Ama oğlum Gülsen Teyzesi ile olmaktan daha mutlu ve oraya gitmek istiyor. Mutlu olduğu yerde olması en güzeli. Biz yavrumuzun mutluluğu için çabalıyoruz. Kreşe gitmek istemediğini açıkça anlattı bize. Son karar Emir’in.

                                                                       Emir 5 yaşında, 26.01.2007 tarihinde, günlüğümden alıntı.

                     Anne olmak emek ister, çalışan anne olmak ise daha çok emek ister. Çocuk, ev, iş, eş derken kendini unutuyor insan. Birçok anne, çalışmak zorunda olduğu için çocuklarını bakıcıya bırakmak, memnun kalmayınca da değiştirmek zorunda kalıyor. Bu zorunluluğu yaşamadığım için hep şükrediyorum. Çünkü bebeğimi gönül rahatlığı ile emanet edebileceğim Gülsen Ablam olmasaydı, çalışamazdım. Adı gibi güler yüzlüdür Gülsen Ablam; iyi niyetli, güvenilir, hiçbir kötü alışkanlığı olmayan, cömert, siyasetten ekonomiye gündemi takip eden, hayata pozitif bakabilen ve çevresine olumlu enerji veren tecrübeli bir annedir. Yurttadur ailesinin belkemiği olarak, herkese bir şekilde emeği geçmiştir. Gülsen Ablamla uzun yıllar aynı apartmanda komşuluk yaptık, saat ister sabahın en erken saati olsun, ister gecenin bir yarısı olsun birbirimize her daim, çat kapı gidebildiğimiz bir komşuluk ilişkimiz oldu. Şartlar gereği başka bir eve taşınmaları gerektiğinde, biz de onlardan uzak olamadık ve onlara yakın bir yerden ev tuttuk. Sevgi ve saygımız hiç eksilmedi, abla kardeş ilişkimiz O’nun oğluma 8 yıl boyunca Teyzelik yapmasıyla daha da güçlendi ve halen de sürmekte.

                    Gülsen Ablam ve Yurttadur ailesi, hayatımızda çok önemli bir yeri olan güzel insanlar. Eşi Şenel Ağabey: Herkesin Şenel Hocası, emekli öğretmen, çalışkanlığı ve neşesiyle örnek bir Baba. Kızları Canan ve Nazan, oğulları Kürşat ve Serhat: Benim kardeşlerim oldular, birbirimizle çok şey paylaştık. Emirimi, Gülsen Ablam ve Şenel Ağabey evlatları gibi, evlatları da küçük kardeşleri gibi benimsediler. Bu çekirdek ailenin bir de çok geniş akrabaları var. Dede, halalar, amcalar, yengeler, yeğenler, damatlar, kuzenler… Hepsiyle öz ailemiz kadar içten ilişkilerimiz var. Emir onlardan bahsederken, halam, ağabeyim, amcam… diye can-ı gönülden, öz akrabaları gibi bahseder.

                    Hamile olduğumu öğrendiğimde hastanede, yanımda Canan vardı. Dünyanın en güzel haberini alırken yaşadığım sevinci birlikte paylaştık. Emir’i doğduğu andan itibaren hep sevdiler. Oğlum 1,5 yaşındayken çalışmaya başladım, Gülsen Teyzesi “Gözün Arkada Kalmasın” dedi ve kucakladı Emirimi. İşe giderken her sabah gülen yüzüyle bize kapıyı açtı, Emir’i aldı yanına. Bazı akşamlar işten çok geç çıktığım olur, Emir uyuyakalırdı. “Rahatsız etmeyelim, bırak kalsın bizde, uyusun çocuk” derdi. Uyusa da nefesini yanımda hissetmek ister, alırdım muhakkak. Geç kaldım diye ne bir çatık kaşını gördüm, ne en ufak  bir sözünü işittim.  Birçok akşam “Saat geç oldu, bir de yemek hazırlayacaksın” diye üzülüp elime yemek tutuştururdu. Mesai saati dolsun diye dakikaları hesap eden bakıcıları, evine gizli kamera koyup çocuğunu takip etmek zorunda kalan anne babaları görünce ne kadar şanslı olduğumu bir kere daha anlıyorum. Gülsen Ablamın emeği çoktur üzerimizde, okula giderken de hep sahip çıktı, oğlumun beslenme çantasını elleriyle hazırladı. Nazan, Kur’an-ı Kerim ve dualar öğretti Emir’e. Kürşat, odasında çekmeceleri karıştıran, afacanlık peşinde koşturan Emir’i koruyup kolladı. Serhat, Emir’in sevdiği filmleri seçip O’nunla birlikte vakit geçirdi. Şenel Hoca bol bol balık yedirdi Emir’e. Gülsen Abla aynı zamanda Emir’den bir yaş küçük olan yeğeni Baran’ı da baktı bir süre. Baran ve Emir birbirlerine arkadaşlık ettiler ve arkadaşlıkları halen devam ediyor. Aralarında güçlü bir kardeşlik bağı oluştu.

                    İş yerinden telefon açıp oğlumla konuşurken, sesindeki mutluluk bana hep huzur verdi. Gülsen Ablam başta olmak üzere Yurttadur ailesine bir kez daha teşekkür ediyorum. Anne ve Babasının yokluğunu hissettirmedikleri, oğluma böyle güzel bir aile ortamı yaşattıkları, gözümü arkada bırakmadıkları için çok dualarımı aldılar ve alacaklar. Ayrıca gerektiğinde, bana hep destek olan canım ailemdeki herkese de tek tek teşekkür ediyorum.

                    Allah hepimizi doğru insanlarla karşılaştırsın. Bütün çalışan annelere kolaylıklar, yeni eğitim öğretim yılında bütün çocuklarımıza başarılar diliyorum. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.