Ayten YÜKSEL
Köşe Yazarı
Ayten YÜKSEL
 

GERİ DÖNÜŞÜM; SONSUZ KAYNAK

          Bundan önceki yazımda çevre temizliğine değinmiş ve çevre temizliği için yapılması gerekenler arasında geri dönüşümü de belirtmiştim. Şimdi geri dönüşümü ayrı bir başlık altında sunmak istiyorum. Çünkü gerçekten çok önemli ve kesinlikle üzerinde durmamız gereken bir konu. Bizler lafa gelince her şeyi bilip çok konuşan, ama uygulamada çok zayıf insanlarız. Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız, ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz malzemeleri hiç düşünmeden, ayrıştırmadan, hepsini bir çöpe atarak yaşama verdiğimiz zararı hesap etmiyoruz. Oysa hepimiz tek tek bu sorumluluğu almalı ve bunun için üzerimize düşeni yapmalıyız.           Geri dönüşüm terim olarak: Kullanım dışı kalan, geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlem uygulanması yöntemleriyle hammadde olarak yeniden imalat süreçlerine kazandırılmasıdır. Bu malzemeler: Kimyasal atıklar, cam, kağıt, alüminyum, plastik, piller, motor yağı, akümülatörler, beton, organik atıklar, elektronik atıklar, demir, tekstil, ahşap, metal olarak sayılabilir. Bu maddeleri geri dönüşüme kazandırabilmek için öncelikle ayrıştırmalıyız.           İnternetten edindiğim bilgiye göre bu konuda çok duyarlı davranan birçok sivil toplum örgütleri ve kuruluşlar bulunmaktadır: T.C Çevre ve Orman Bakanlığı-Atık Yönetim Dairesi, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı-ÇEVKO, Temiz Dünya Ekoloji Derneği, Ambalaj Sanayicileri Derneği, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı-TÜKÇEV, Plastik Sanayicileri Derneği-PAGDER. Bu kurumların hepsini ayrı ayrı desteklemeli ve bildiklerimizi uygulamalı, etrafımızdaki insanlara anlatmalıyız. Bıkmadan, usanmadan temiz toplum için gereken kişisel çabayı göstermeliyiz.           Peki geri dönüşüm sayesinde ne olur, ne kazanırız? Tüketilen maddelerden kalan atıkları ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırdığımızda öncelikle hammadde ihtiyacı azalır. Bu atık maddelerin doğaya verdiği zarar ve çevre kirliliği engellenmiş olur. Tekrar dönüştürülebilen bu maddelerin hammadde olarak kullanılması enerji tasarrufu sağlar. Bu enerji tasarrufu nasıl oluyor diye merak edebilirsiniz. Buna birkaç örnek verecek olursak:           Alüminyumun yeniden kazanılması, sıfırdan üretilmesine oranla % 35 civarında enerji            tasarrufu sağlamaktadır                                    Kullanılmış kağıdın tekrar kağıt imalatında kullanılması sayesinde bakın ne oluyor:           Hava kirliliği % 74- 94 azalıyor.           Su kirliliği % 35 azalıyor.           Su kullanımı % 45 azalıyor.           Bir ton atık kağıdın kağıt hamuruna katılmasıyla 8 ağacın kesilmesi önleniyor.           Dünya kağıt tüketiminin yarısı geri kazanılsa, her yıl 8 milyon hektar orman alanı           korunabiliyor.                       Bir ton cam atığın geri dönüşümü ile 100 litre petrol tasarrufu sağlanıyor.           Bir ton lastik atığın geri dönüşümü % 95 enerji tasarrufu sağlıyor.           Gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı ile birlikte çevre temizliği ve geri dönüşüm sorunu da büyümektedir. Ancak bunu eğitimle ve teknolojiyle aşmak mümkündür. Birçok Avrupa ülkesinde geri dönüşümü artırmak için çeşitli politikalar geliştirilmiş, hedefler konularak her geçen gün bu konuda çalışmalar yapılmıştır. Atık sahaları sıkı denetim altına alınmış, geri dönüşümde yatırımcılar rekabete girmiştir. Toplum olarak bir traş bıçağındaki jileti dahi ayrıştırıp sanayi devi olan ülkeleri örnek alarak ve bu hassasiyeti göstermemiz gerekmektedir. İsveç geri dönüşümde ilk sıradaki ülkedir. Isınma ve elektrik ihtiyaçlarını çöplerin yakıt olarak kullanılmasından sağlamaktadır. 2013 yılında ülkede çöp kalmamış ve hükümet, komşu ülkelerden çöp satın almak durumunda kalmıştır. İsveç, üretilen çöpten daha büyük kapasiteli çöp dönüştürme tesisine sahiptir.  Bu sayede komşu ülkelerin de fazlalık olan çöplerini almış ve ekonomisine ciddi oranda enerji kaynağı sağlamıştır.           Şimdi soruyorum sizlere: Bunları bile bile ülke ekonomisine katkıda bulunmak varken , kullanılmayan atıklarınızı hala ayrıştırmayacak mısınız? Hala amaaaan sende mi diyeceksiniz? Benim bir iki atığı ayrıştırmamdan ne olur mu diyeceksininiz? Ama unutmayalım ki her atık çöp değildir. Dergi, gazete, tuvalet kağıdı rulosu, yumurta kolisi, plastik ve cam şişeler hepimizin ev ve işyerlerinde kullandığı daha birçok malzeme çöp değildir.           Ege Üniversitesi’nin başlatmış olduğu “mavi kapak kampanyası”nın ne kadar olumlu ses getirdiğini biliyoruz değil mi? 250 kg mavi kapak karşılığında bir tekerlekli sandalye için vatandaşlarımız büyük duyarlılık gösterdi. Bu sayede birçok engelli insan tekerlekli sandalyeye sahip oldu.           Almanya’da yaşayan komşumdan edindiğim bir bilgi çok hoşuma gitti: Kullandıkları pet şişeleri belli yerlerde bulunan otomatik makinelere atıp bu makinelerden her bir pet şişe karşılığında, bizim paramızla 25 kuruş geri alıyorlar. Bu makinelerin bozuk  olması durumunda bazı süpermarketlerde bulunan ve bu işle görevli olan kişilere pet şişeleri verip paralarını alabiliyorlar. Böylece sokaklarda pet şişe kalmıyor ve devlet teşviki sayesinde insanlar geri dönüşüme destek oluyor. Evet, devletin teşviki kesinlikle şart. Ülkemizde kamu kurum ve kuruluşlarında atık yönetimi ve geri dönüşüm için gerekli bütçeler ayrılmalı, yerel yönetimlerin atık toplamaya ilişkin çalışmaları artırılmalıdır. Özellikle geri dönüşüm kutuları her sokakta olmalıdır. Ulusal ve yerel tv lerde geri dönüşüm ile ilgili süreklilik gösteren yayınlar yapılmalı, insanlar bilinçlendirilmelidir.           Elbette yapılan güzel çalışmalar var ve bunlar yüzümüzü güldürüyor. Lavabolarımızdan döktüğümüz atık yağlar ırmaklara, denizlere kadar ulaşıyor ve hem sularımızın kirlenmesine hem de sudaki canlıların zarar görmesine sebep oluyor. Bu yağlar cami, belediye, muhtarlık gibi yerlerde toplanmaktadır. Atık yağlarımızı biriktirip ilgili bu toplama noktalarına ulaştırmalıyız. Okullarımızda atık pil kutularının bulundurulması çok güzel bir uygulama. Çocuklarımız geri dönüşümün önemini kendileri de katılarak bu konuda bilinçleniyor. Evlerimizde atıklarımızı ayrıştırarak ve bunu çocuklarımıza da öğreterek  temel eğitimi bizler vermeliyiz.                    Belediyemizin Karapınar Mahallesi’ndeki katı atık ayrıştırma tesisinde 60 işçi çalışmakta olup; burada metal, şişe, kağıt, cam ve alüminyum gibi malzemeler ayrıştırılmakta ve bundan çok güzel kazanç elde edilmektedir. Bu kazançlar bizlere hizmet olarak kullanılmakta ve ekonomimize çok büyük katkı sağlamaktadır. İlimizdeki ve ülkemizdeki bu gelişmeler hem yeni tesislerin kurulmasını hem de yeni iş imkanlarının oluşmasını sağlayacaktır. Belediyemizin sitelere geri dönüşüm kutuları dağıtması uzun zaman önce başladı. Hatta Durugöl Mahallesi bu çalışmada pilot bölge oldu. Uzaykent sitesinde görevlilerin bu çalışmalarını görünce bizim sitemizde de yapılmasını çok arzuladım. Bunun için site yönetimimiz Belediyemize başvuruda bulundu. Bu yararlı çalışmanın Akyazı Mahallesi Eylülkent Sitesi’ne de bir an önce faaliyete geçirilmesi için Belediyemizden özellikle ricada bulunuyorum. Sitemizin görevlisi Selami Bey’ e,  kişisel çabalarımızla ailece ayrıştırıp verdiğimiz atıkları, hiç üşenmeden ve gönüllü olarak sitemizin dışındaki geri dönüşüm kutularına bıraktığı için çok teşekkür ediyorum.           Hepimiz geleceğimizi düşünerek, alın terimizle hak ettiğimiz kazancımızdan birikim yapmaya çalışırız. Bu birikimi ve emeği hiç aldırmadan bile bile çöpe atar mısınız? Biraz geniş düşünüp bunu milli kazancımızla karşılaştırırsak: Geri dönüşüm geleceğimiz için son derece önemli bir yatırımdır. Lütfen bu konuda gerekli hassasiyeti gösterelim ve etki edebileceğimiz bütün insanlara bunun önemini anlatarak yeni nesillere temiz ve gelişmiş bir dünya miras bırakalım.
Ekleme Tarihi: 30 August 2014 - Saturday

GERİ DÖNÜŞÜM; SONSUZ KAYNAK

          Bundan önceki yazımda çevre temizliğine değinmiş ve çevre temizliği için yapılması gerekenler arasında geri dönüşümü de belirtmiştim. Şimdi geri dönüşümü ayrı bir başlık altında sunmak istiyorum. Çünkü gerçekten çok önemli ve kesinlikle üzerinde durmamız gereken bir konu. Bizler lafa gelince her şeyi bilip çok konuşan, ama uygulamada çok zayıf insanlarız. Yediğimiz, içtiğimiz, kullandığımız, ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz malzemeleri hiç düşünmeden, ayrıştırmadan, hepsini bir çöpe atarak yaşama verdiğimiz zararı hesap etmiyoruz. Oysa hepimiz tek tek bu sorumluluğu almalı ve bunun için üzerimize düşeni yapmalıyız.

          Geri dönüşüm terim olarak: Kullanım dışı kalan, geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli fiziksel ve kimyasal işlem uygulanması yöntemleriyle hammadde olarak yeniden imalat süreçlerine kazandırılmasıdır. Bu malzemeler: Kimyasal atıklar, cam, kağıt, alüminyum, plastik, piller, motor yağı, akümülatörler, beton, organik atıklar, elektronik atıklar, demir, tekstil, ahşap, metal olarak sayılabilir. Bu maddeleri geri dönüşüme kazandırabilmek için öncelikle ayrıştırmalıyız.

          İnternetten edindiğim bilgiye göre bu konuda çok duyarlı davranan birçok sivil toplum örgütleri ve kuruluşlar bulunmaktadır: T.C Çevre ve Orman Bakanlığı-Atık Yönetim Dairesi, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı-ÇEVKO, Temiz Dünya Ekoloji Derneği, Ambalaj Sanayicileri Derneği, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı-TÜKÇEV, Plastik Sanayicileri Derneği-PAGDER. Bu kurumların hepsini ayrı ayrı desteklemeli ve bildiklerimizi uygulamalı, etrafımızdaki insanlara anlatmalıyız. Bıkmadan, usanmadan temiz toplum için gereken kişisel çabayı göstermeliyiz.

          Peki geri dönüşüm sayesinde ne olur, ne kazanırız? Tüketilen maddelerden kalan atıkları ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırdığımızda öncelikle hammadde ihtiyacı azalır. Bu atık maddelerin doğaya verdiği zarar ve çevre kirliliği engellenmiş olur. Tekrar dönüştürülebilen bu maddelerin hammadde olarak kullanılması enerji tasarrufu sağlar. Bu enerji tasarrufu nasıl oluyor diye merak edebilirsiniz. Buna birkaç örnek verecek olursak:

          Alüminyumun yeniden kazanılması, sıfırdan üretilmesine oranla % 35 civarında enerji 

          tasarrufu sağlamaktadır                         

          Kullanılmış kağıdın tekrar kağıt imalatında kullanılması sayesinde bakın ne oluyor:

          Hava kirliliği % 74- 94 azalıyor.

          Su kirliliği % 35 azalıyor.

          Su kullanımı % 45 azalıyor.

          Bir ton atık kağıdın kağıt hamuruna katılmasıyla 8 ağacın kesilmesi önleniyor.

          Dünya kağıt tüketiminin yarısı geri kazanılsa, her yıl 8 milyon hektar orman alanı

          korunabiliyor.            

          Bir ton cam atığın geri dönüşümü ile 100 litre petrol tasarrufu sağlanıyor.

          Bir ton lastik atığın geri dönüşümü % 95 enerji tasarrufu sağlıyor.

          Gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı ile birlikte çevre temizliği ve geri dönüşüm sorunu da büyümektedir. Ancak bunu eğitimle ve teknolojiyle aşmak mümkündür. Birçok Avrupa ülkesinde geri dönüşümü artırmak için çeşitli politikalar geliştirilmiş, hedefler konularak her geçen gün bu konuda çalışmalar yapılmıştır. Atık sahaları sıkı denetim altına alınmış, geri dönüşümde yatırımcılar rekabete girmiştir. Toplum olarak bir traş bıçağındaki jileti dahi ayrıştırıp sanayi devi olan ülkeleri örnek alarak ve bu hassasiyeti göstermemiz gerekmektedir. İsveç geri dönüşümde ilk sıradaki ülkedir. Isınma ve elektrik ihtiyaçlarını çöplerin yakıt olarak kullanılmasından sağlamaktadır. 2013 yılında ülkede çöp kalmamış ve hükümet, komşu ülkelerden çöp satın almak durumunda kalmıştır. İsveç, üretilen çöpten daha büyük kapasiteli çöp dönüştürme tesisine sahiptir.  Bu sayede komşu ülkelerin de fazlalık olan çöplerini almış ve ekonomisine ciddi oranda enerji kaynağı sağlamıştır.

          Şimdi soruyorum sizlere: Bunları bile bile ülke ekonomisine katkıda bulunmak varken , kullanılmayan atıklarınızı hala ayrıştırmayacak mısınız? Hala amaaaan sende mi diyeceksiniz? Benim bir iki atığı ayrıştırmamdan ne olur mu diyeceksininiz? Ama unutmayalım ki her atık çöp değildir. Dergi, gazete, tuvalet kağıdı rulosu, yumurta kolisi, plastik ve cam şişeler hepimizin ev ve işyerlerinde kullandığı daha birçok malzeme çöp değildir.

          Ege Üniversitesi’nin başlatmış olduğu “mavi kapak kampanyası”nın ne kadar olumlu ses getirdiğini biliyoruz değil mi? 250 kg mavi kapak karşılığında bir tekerlekli sandalye için vatandaşlarımız büyük duyarlılık gösterdi. Bu sayede birçok engelli insan tekerlekli sandalyeye sahip oldu.

          Almanya’da yaşayan komşumdan edindiğim bir bilgi çok hoşuma gitti: Kullandıkları pet şişeleri belli yerlerde bulunan otomatik makinelere atıp bu makinelerden her bir pet şişe karşılığında, bizim paramızla 25 kuruş geri alıyorlar. Bu makinelerin bozuk  olması durumunda bazı süpermarketlerde bulunan ve bu işle görevli olan kişilere pet şişeleri verip paralarını alabiliyorlar. Böylece sokaklarda pet şişe kalmıyor ve devlet teşviki sayesinde insanlar geri dönüşüme destek oluyor. Evet, devletin teşviki kesinlikle şart. Ülkemizde kamu kurum ve kuruluşlarında atık yönetimi ve geri dönüşüm için gerekli bütçeler ayrılmalı, yerel yönetimlerin atık toplamaya ilişkin çalışmaları artırılmalıdır. Özellikle geri dönüşüm kutuları her sokakta olmalıdır. Ulusal ve yerel tv lerde geri dönüşüm ile ilgili süreklilik gösteren yayınlar yapılmalı, insanlar bilinçlendirilmelidir.

          Elbette yapılan güzel çalışmalar var ve bunlar yüzümüzü güldürüyor. Lavabolarımızdan döktüğümüz atık yağlar ırmaklara, denizlere kadar ulaşıyor ve hem sularımızın kirlenmesine hem de sudaki canlıların zarar görmesine sebep oluyor. Bu yağlar cami, belediye, muhtarlık gibi yerlerde toplanmaktadır. Atık yağlarımızı biriktirip ilgili bu toplama noktalarına ulaştırmalıyız. Okullarımızda atık pil kutularının bulundurulması çok güzel bir uygulama. Çocuklarımız geri dönüşümün önemini kendileri de katılarak bu konuda bilinçleniyor. Evlerimizde atıklarımızı ayrıştırarak ve bunu çocuklarımıza da öğreterek  temel eğitimi bizler vermeliyiz.         

          Belediyemizin Karapınar Mahallesi’ndeki katı atık ayrıştırma tesisinde 60 işçi çalışmakta olup; burada metal, şişe, kağıt, cam ve alüminyum gibi malzemeler ayrıştırılmakta ve bundan çok güzel kazanç elde edilmektedir. Bu kazançlar bizlere hizmet olarak kullanılmakta ve ekonomimize çok büyük katkı sağlamaktadır. İlimizdeki ve ülkemizdeki bu gelişmeler hem yeni tesislerin kurulmasını hem de yeni iş imkanlarının oluşmasını sağlayacaktır. Belediyemizin sitelere geri dönüşüm kutuları dağıtması uzun zaman önce başladı. Hatta Durugöl Mahallesi bu çalışmada pilot bölge oldu. Uzaykent sitesinde görevlilerin bu çalışmalarını görünce bizim sitemizde de yapılmasını çok arzuladım. Bunun için site yönetimimiz Belediyemize başvuruda bulundu. Bu yararlı çalışmanın Akyazı Mahallesi Eylülkent Sitesi’ne de bir an önce faaliyete geçirilmesi için Belediyemizden özellikle ricada bulunuyorum. Sitemizin görevlisi Selami Bey’ e,  kişisel çabalarımızla ailece ayrıştırıp verdiğimiz atıkları, hiç üşenmeden ve gönüllü olarak sitemizin dışındaki geri dönüşüm kutularına bıraktığı için çok teşekkür ediyorum.

          Hepimiz geleceğimizi düşünerek, alın terimizle hak ettiğimiz kazancımızdan birikim yapmaya çalışırız. Bu birikimi ve emeği hiç aldırmadan bile bile çöpe atar mısınız? Biraz geniş düşünüp bunu milli kazancımızla karşılaştırırsak: Geri dönüşüm geleceğimiz için son derece önemli bir yatırımdır. Lütfen bu konuda gerekli hassasiyeti gösterelim ve etki edebileceğimiz bütün insanlara bunun önemini anlatarak yeni nesillere temiz ve gelişmiş bir dünya miras bırakalım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.