Hepimiz bir hayat mücadelesinin içindeyiz. Bu mücadeleyi verirken daima her şeye olumlu baktım. Oğullarım için, ailem için, iyi bir anne ve iyi bir eş olmaya çalıştım. Ben, kendi meşakkatlerimin içinde mutluluk arzusuyla, elimden geleni yapıyorum. Gönlümde umut besliyorum. Evimde çiçek yetiştiriyor, onları suluyorum. Yemeklerimizden artan,  yiyemediğimiz yemekleri sokak hayvanlarına veriyor, onları doyuruyorum. Evlatlarıma hep iyiliği aşılıyor, büyük ve küçüğüne saygılı; vatanına, milletine hayırlı bireyler olmaları için uğraşıyorum. İyi eğitim almaları için destek oluyorum. Gelecekte ışık dolu, huzur dolu bir yaşam hayal ediyorum. Ancak birtakım karanlık güçler, kirli kanlı eller, umudumuzu gölgelemeye, ışığımızı karartmaya çalışıyor. Cennet Vatanımızda birliğimizi bozmaya çalışanlar, içimize fitne fesat sokanlar, acımasızca işlenen suçlar, haince kurulan pusular;  beni, bizi, toplumumuzu derinden yaralıyor.  Minik oğlum, sevgili yeğenim Burak Ağabeysine imrenerek “Büyüyünce Burak Ağabeyim gibi ben de polis olmak istiyorum, suçluları yakalamak istiyorum Anne” dediğinde içimi tarifsiz bir sıkıntı kaplıyor, kolum, kanadım kırılıyor. Yarın, gözlerinden kan damlayan şehit polis analarının, şehit asker analarının yerinde ben de olabilirim. Gencecik, tertemiz düşüncelerle vatanını korumak için ant içen, üç beş kuruşla ailesini geçindiren delikanlılarımızın hayatlarına kast eden zehirli yılanlar,  bunun hesabını vermeliler. Allah ailelerine, akrabalarına, eş ve dostlarına sabır versin.                      Ülkemizde ve Dünyada bunca acılar yaşanırken, ne yazık ki;  hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam eden, tabiri caizse mangal keyfini, eğlence masalarını, basit zevklerini sosyal paylaşım sitelerinde sergileyen  insanlar, ne kadar düşüncesiz ve duyarsız davrandıklarının farkında bile değiller. İnsanoğlu;  acıya da, sevince de çabuk alışır. Yemeden içmeden de durulamaz. Ama yediğimizi, içtiğimizi söylerken bile utanmamız gerekirken, bunların resimlerini çekerek sanal ortamda paylaşmak hiç akıl kârı değil, utanç verici.                     Cahiliye devrinden çıkalım artık. Gafletten uyanalım. Zaman, birlik zamanı. Sınırlarımız bu kadar karışıkken, komşu ülkelerimizde bu kadar şiddet ve bölünmeler yaşanırken, bizim birbirimize sıkı sıkı sarılmamız, kenetlenmemiz gerekiyor. Yersiz kapışmalar yerine, güçlü kucaklaşmalara ihtiyacımız var. En ufak bir boşlukta, ufacık bir zaafta, bizi sırtımızdan hançerlemeye çalışan iç ve dış düşmanlara fırsat vermemeliyiz. Birlik olmalıyız. Onların amacı: Zayıf, etkisiz, itibarsızlaştırılmış, bölünmüş bir TÜRKİYE! Bizim de amacımız: Hangi şartlarda olursa olsun bağımsız, üreten, kendi kendine yeten, bölgede ve dünyada söz sahibi, güçlü, donanımlı ve lider bir ülke “ BÜYÜK TÜRKİYE”…