Ayten YÜKSEL
Köşe Yazarı
Ayten YÜKSEL
 

BENCE SOMA

Ölümün her çeşidi yakar yüreği. Ancak 13 Mayıs günü Soma’da meydana gelen maden kazasındaki işçilerin ölümü bir başka yaktı yüreklerimizi. Bir başka sızıyla aktı gözyaşlarımız.        Peki neden, neden yandık bu kadar? Herkes helal lokma için çalışır çabalar, evlatlarının boğazından haram lokma geçsin istemez ve alınteriyle para kazanır. Ama bu gerçek anlamdaki alınteri olunca başka; nasır tutmuş eller ve  kara kömür parçalarının üzerine düşen şeffaf alınteri… Masum, mazlum, kanaatkar alınteri…  Canlarını hiç düşünmeden, metrelerce derinlikteki yerin altında aileleri için fedakarlık gösteren bu insanları Rabbim nurlar içinde yatırsın.        11 Mayıs’ta anneler gününü, 12 Mayıs’ta benim iki can oğlumun doğum günlerini kutladık ailece. Mutlu ve çok güzel bir akşamın ardından sabah haberlerinde  bu elim kazayı izlerken yaşadığım üzüntüyü nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Ölen insanlara ayrı onların anneleri, babaları, eşleri ve kardeşlerine ayrı hüzünlendim. İşe giderken  kim  bilir ne umutlarla ayrıldılar birbirlerinden, kim bilir ne düşünceleri ne hayalleri vardı. Yarım kalan çok işleri vardı belkide… Ben böyle düşünceler içindeyken facebook ta arkadaşlarımın bir paylaşımını görünce tüylerim ürperdi:        Bu ne hikmettir ki ne zaman hazırlandığı bile bilinmeyen takvimin aynı günkü sayfasında 13 Mayıs günü  ‘şehit mertebelerinden birinin de yıkıntı altında kalanlar olduğu’na dair bir hadis-i şerif yayınlanmış. Rabbim her şeyin en iyisini bilir elbette. Bizlere onlara dua etmek, ailelerine sabır dilemek düşer.
Ekleme Tarihi: 29 May 2014 - Thursday

BENCE SOMA

Ölümün her çeşidi yakar yüreği. Ancak 13 Mayıs günü Soma’da meydana gelen maden kazasındaki işçilerin ölümü bir başka yaktı yüreklerimizi. Bir başka sızıyla aktı gözyaşlarımız.

       Peki neden, neden yandık bu kadar? Herkes helal lokma için çalışır çabalar, evlatlarının boğazından haram lokma geçsin istemez ve alınteriyle para kazanır. Ama bu gerçek anlamdaki alınteri olunca başka; nasır tutmuş eller ve  kara kömür parçalarının üzerine düşen şeffaf alınteri… Masum, mazlum, kanaatkar alınteri…  Canlarını hiç düşünmeden, metrelerce derinlikteki yerin altında aileleri için fedakarlık gösteren bu insanları Rabbim nurlar içinde yatırsın.

       11 Mayıs’ta anneler gününü, 12 Mayıs’ta benim iki can oğlumun doğum günlerini kutladık ailece. Mutlu ve çok güzel bir akşamın ardından sabah haberlerinde  bu elim kazayı izlerken yaşadığım üzüntüyü nasıl anlatabilirim bilmiyorum. Ölen insanlara ayrı onların anneleri, babaları, eşleri ve kardeşlerine ayrı hüzünlendim. İşe giderken  kim  bilir ne umutlarla ayrıldılar birbirlerinden, kim bilir ne düşünceleri ne hayalleri vardı. Yarım kalan çok işleri vardı belkide… Ben böyle düşünceler içindeyken facebook ta arkadaşlarımın bir paylaşımını görünce tüylerim ürperdi:

       Bu ne hikmettir ki ne zaman hazırlandığı bile bilinmeyen takvimin aynı günkü sayfasında 13 Mayıs günü  ‘şehit mertebelerinden birinin de yıkıntı altında kalanlar olduğu’na dair bir hadis-i şerif yayınlanmış. Rabbim her şeyin en iyisini bilir elbette. Bizlere onlara dua etmek, ailelerine sabır dilemek düşer.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.