24 Hazîran erken genel seçiminde, 2 Mayıstan 21 Mayısa, yaklaşık 3 hafta yoğun ve heyecanlı günler yaşadık. Söylemek gerekirse, bizim için çok verimli bir süreç oldu. Ordu ve Ankara’da çocuklarım, Samsun ve İstanbul’da da eşim bana katıldılar. Oldukça sürpriz, sıra dışı, heyecanlı, bereketli günler yaşadık elhamdülillâh. Ramazan arifesinde İstanbul’daydık. İlk terâvih ve sahurlarımızda Gebze, Darıca’lardaydık. Özellerden ayrı olarak genel anlamda eş, dost, akrabâ ziyâretlerimiz oldu. Yenileriyle tanıştık. Kısaca, ha deyince gidemeyeceğimiz uğramalar, güzel diyebileceğimiz hoş bir gezi yaptık. Bunları, ilerde -belki biraz da açarak- yazarız; ancak şimdi gündemde siyâset var. EREN ERENE!... Pazartesi gün heyecanlı bekleyiş bitti. Listeler belli oldu. Kimisi murâdına ererken kimisinin de ayakları yere erdi. Bize gelince, biz bunların ikisinden de değiliz. Ümîdimiz yok değildi ama, hayâl de kurmadık. Çünkü, bu siyâset. Bu bir nasip meselesi. Son tahlilde, “OLANDA HAYIR VARDIR” deyip kaldığımız yerden devam ediyoruz. Gelelim tabloya. İsimlere ve sıralamaya bakınca ajandaya düştüğümüz ilk kısa değerlendirme şöyleydi: SONUÇ; BALDIRAN ZEHİRİ!... “Ak Parti, 1. Sıra SÜRPRİZ. 2. Sıra; SEVİNDİM. 3. Sıra; ÇOK MU GEREKLİYDİ? 4. Sıra; ANLAM VERMEK ZOR! 5-6; MÂKUL İSİMLER… Genel îtibârıyla hayâl kırıklığı. Bunu, kendimizi eksen alarak değil, dâvâ adına söylüyoruz. Bu tabloya bakarak, aday adaylarına imzalatılan, seçildikleri takdirde zamanlarının büyük bölümünü seçim bölgelerinde geçireceklerine dâir TAAHHÜTNÂME de bir değer ifâde etmiyor. Sonuç; Reis’in hep söyleye geldiği, BALDIRAN ZEHİRİ.” ŞENEL YEDİYILDIZ, ERGÜN TAŞÇI, HİLMİ GÜLER… O gün, sıcağı sıcağına düştüğümüz not bu. Çünkü, en baştaki isim İstanbul’da oturuyor ve de Ordu merkezde karşılığı yoktu. 2. İsim en ağır başlı ve temiz isimlerden. Listede birileri kalacaksa bu onlardan başta geleni olmalıydı. Öyle de oldu. Ancak onun da Ordu ayağı, taban tarafı zayıf. Belki bunun haklı mâzeretleri olabilir. Ordu kime rahat yüzü gösterdi ki?! Buraya gelen herkese düşman gözüyle bakıldı. Yerel siyâset hep gerilim üretti. Sâdece onlara değil, belirli kesimlere de hep mesâfeli durulup, mücâdele edilecek, partiye yaklaştırılmayacak gözüyle bakıldı. Öyle değilse, Hilmi Güler’den bu yana, ağabey konumundaki titr sâhibi yetkin insanlar niye hep uzaklaşıyorlar buradan? Gelen gidiyor, gelen gidiyor! Neden acabâ? Burada bir gariplik yok mu? Bunu ayrıca yazacağız inşâllâh. TEMÂYÜL, MÜLÂKÂT; HAMİDE AYDEMİR… Tüm bunları söylerken bir tesbiti ortaya koyuyoruz sâdece. İlk anda böyle bakılsa da, sonradan aldığımız haberler gelişmelerin hiç te sandığımız şekilde olmadığı şeklindeydi. Meselâ, 4. Sırayı da mâkul isimlere katmak durumundaydık. Zîrâ, her büyük şehirde seçilecek yerde bir kadın adayın bulunması Reis’in talebiymiş ve de bu isim dâvâ adına en mûtemet olanlardanmış. Kendisini temâyülde gördük. Mülâkatta  karşılaştık. Saygın, ağırbaşlı bir duruşu var. İnşâllâh her şey iyi, güzel olur. Kim bilir, ne demişler; “UMMADIK TAŞ BAŞ YARAR!” Bakarsınız, Şenel Hocam da Ordu’ya sâhip çıkar. Burada gerçekten bir boşluk var. Kucaklayıcı bir tavra ihtiyaç var. Ak Partimiz, halkın partisi; gerçekten halkın olduğunu göstermeli. Tevâzuunu kuşanmalı. Kibri, tekebbürü bırakmalı. Tekelden kurtulmalı. Lütfen, ricâ ediyoruz. ENVER YILMAZ, METİN GÜNDOĞDU; CEMAL ENGİNYURT… Bir diğer tespitimiz de şu: KİM TUTAR ARTIK ORDU’YU?! Ak Parti’den, popülarite ve de aktiviyesiyle adını duyurmuş, kendisini ispat etmiş Enver Yılmaz, BBP orijinli, Muhsin Yazıcıoğlu ocağının yalınkılıç atlısı, ilkelerine sâdık neferi Metin Gündoğdu, MHP’den, ünü ülke sınırlarını aşan cengâver ülkücü, eylem insanı Cemâl Enginyurt’un, cumhur ittifâkı bağlamında Ordu için, hizmet için, kalkınma için omuz omuza verdiğini düşünün!… Böyle bir üçlünün bir başka şehre nasip olduğunu düşünemiyorum. İyilik, güzellik adına, ihlâsla el ele verdiklerinde bunun Ordu için bir şans olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bakacağız, göreceğiz inşâllâh. SAİT İNAN, YAVUZ SELİM; ve DİĞERLERİ… Ak Parti listesini bir de isimler ve sıralamadan öte bölge dağılımıyla değerlendirmek gerekli. Listede Ünye havzası son sırada. Gölköy, Gürgentepe, Mesudiye için ne söyleyebiliriz bilemiyoruz. CHP’de ilk 2 isim tamâmen bu havzaya yaslanıyor. Mustafa Adıgüzel sevilen bir isim ve de mağdûriyet algısı, dolayısıyla güçlü bir sâhiplenme duygusu söz konusu. Mâmâfîh, burası ve Ünye tarafı, özellikle çok çalışılması gereken bir bölge olarak gözüküyor. Orta bölgede problem yok. Zâten listede, 1. Sıra başta olmak üzere Fatsa havzasının ağırlığı var. Diğer yandan, 5. Sıranın gitmesi, bu bölgede çok sevilen Yener Yıldırım’ın MHP’nin oylarını bölmesine bağlı. Ama ayrıca bu yanda, Cemal Enginyurt ta direkt Reis üzerinden, Reis’i %60’la seçeceğiz diyerek Ak Parti seçmenine göz kırpıyor. Listede yer alan, kimi itici, geçen dönem hayâl kırıklığı uyandıran isimler de Enginyurt’un ekmeğine yağ sürüyor gibi. Bu hengâmede nasıl bir sonuç alınacak, hep birlikte merak ediyoruz. İşin en güzel tarafı her şeyin bir çırpıda olacak olması. Kimse fazla yorulmayacak. Şunun şurasında bir aydan az bir zaman kaldı. Sevgili okurlar; Şehir efsânelerini de katarsak, değerlendirmelerin sonu hiç gelmez. Öyle ya da böyle, biz şimdilik, bunların devâmını, yenileriyle berâber gelecek yazılara bırakalım en iyisi. Ve en son diyelim ki; içinde bulunduğumuz Mübârek Ramazan hürmetine Rabbimiz, seçim dâhil cümle amel ve işlerimizi hayırla netîcelendirsin inşâllâh. Görelim Mevlâmız neyler; neylerse güzel eyler inşâllâh, sevgili dostlar ves’selâm…