Büroya döndüğümde kapıya dâvetiye bırakıldığını gördüm. Üzerinde, katılıp katılmayacağımızı bildirmemiz istenen telefon numarasından Ulubey’den geldiği anlaşılıyordu. Merakla açtık. “18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferinin 102. Yıldönümü Anma Programına teşriflerinizi dilerim” diyen ibârenin altında Kaymakam Ahmet Turan ERDEM imzası vardı.
Her kimin aklına geldi ya da sebep olduysa teşekkür ediyorum. Çünkü, bulunmaktan çok mutlu olduğumuz, düşündürücü olduğu kadar duygulandırıcı bir program izledik. Çocuklarımızla ve insanlarımızla kıvanç duyduk. Ümitlerimiz çoğaldı, güvencimiz arttı.
Diğer yandan, ilçemizden ilk defâ böyle bir dâvet almanın heyecanını yaşadık. Yıllarca yazıyoruz, hiç olmazsa fikir teâtisinde bulunma, bir araya gelmeye dâir zarflar atıyoruz da hiç yankı bulmuyordu. Sanırım yeni durumu yeni kaymakam beyimizin tarz-ı idâreleri ve hüsn-i telâkkîlerine borçluyuz.
Tıpkı, programı her ne kadar okullar ve kimi resmî kurumlar birlikte kotarsalar da, esere zarif bir elin değmiş, kompozisyonun bir kalemden çıkmış gibi bir bütünlük ve tenâsüp arz ediyor oluş keyfiyetinin âşikârlığı gibi. Programda her şey karârındaydı. Tiyatro da, şiir de, saz da, söz de, türkü de. Bir şehit anma programı olarak ideâldi. Mesaj da açık ve çarpıcıydı. Emeği geçenleri kutluyor, benzer çalışmalarının ve başarılarının devâmını diliyoruz.
Çelenk Sunumu ve Şehitler Köşesi’nin açılışından sonra geçilen Halk Eğitim Merkezi’ndeki program Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı’nın ardından İmam-Hatip Lisesi Müdürü Mesut Kutlu’nun kürsüye arz edilmesiyle başladı. Katılımcıları hoşlayıp selâmladıktan sonra, mâneviyât hazînesi olarak nitelediği Çanakkale programının faydalı olması dileklerini ifâde etti.
Kaymakam Ahmet Turan ERDEM, irticâlî yaptığı vecîz konuşmasıyla günün anlam ve mesajını özetledi. Çanakkale’yi en güzel Mehmet Âkif’in yorumladığını belirttikten sonra, o zamanlar Hicaz’da bulunan Âkif’in, Kuşçubaşı Eşref Bey tarafından zaferin müjdelenmesi seyri ve şiirin yazılış süreçlerini anlattı. Âkif, neredeyse bize söylenecek söz bırakmamıştır dedi.
Çanakkale, her şeyden önce fedâkârlıkların, derin vatan sevgisinin somut bir tezâhürüdür. Gelgelelim, bugün bizim durumumuz ne? Bu noktada da söylenecekler vardı. Kaymakam Bey, Mustafa Kemâl’in; “Vatan sevgisi, ona hizmetle ölçülür” sözünden hareketle, öğretmen, imam, kaymakam ve belediye başkanlığı üzerinden örnek olaylar ve çarpıcı cümlelerle, vatan sevgisinin, ona dâir sorumsuzluklar, görevle uygulama arasındaki tezatlar karşısında duyulacak üzüntü, vicdan azâbı ve gösterilecek duyarlılıklarla orantılı olacağını belirtti.
Güne anlam katan en önemli sahne, şehit yakınlarının çağrılıp, şehit yakınları olarak Mehmet AYDIN, Dursun AKDEMİR, Gülnâre KELEŞ, ? TINGIR, Sâmi AKTAŞ, Ayten ŞÂHİN, Hâkan TAŞPINAR, Erkut eşi Tülin TUFAN, Akın annesi Necmiye BAYRAM’a Kaymakam Bey, Belediye Başkanı İsa Türkcan, Jandarma Komutanı Bayram ACER, Emniyet Müdürü Mehmet Ali Bey’in ellerinden olmak üzere, sembolik te olsa hediyelerin sunulmasıydı.
Şehît, gerçek karşılığını Allâh’tan alacaktı. Fâniler ne yapsa karşılığı olamazdı onların fedâkârlıklarının ve de yakınlarının hissettiklerinin. Ama vefâ diye, kadirşinâslık diye, hatır-nâzlık diye bir şey vardı. O gün o da yapıldı.
DUR YOLCU şiirini, Ulubey İHL Öğrencisi Şûlenur BERÇİN okudu. Aynı okuldan Zeynep BERÇİN de iki enstrüman eşliğinde ÇANAKKALE ve YEMEN türkülerini seslendirdi.
Ulubey Kaymakamlığı’nca düzenlenen Bursa-Çanakkale-İstanbul Gezisi’nden karelerle 5 dakika süren bir video gösterisi yapıldı.
Yine Ulubey İHL’den Doğa KIRAÇ isimli kızımız Mehmet Âkif’in ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE adlı şiirini ezberden okudu. 8 dakîka süren okuyuş anlam derinliği ve yorumdaki güzellikle berâber izleyenlerin beğenisini topladı. Ardından da 15 dk. kadar süren MİLLET MALI adlı tiyatro oyunu sergilendi.
Çanakkale Zaferi bağlamında düzenlenen şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.
Ulubey Anaokulu öğrencilerinin ŞEHİTLER GELİYOR başlığıyla asker kılığında sundukları sevimli gösteri de çok ilgiyle izlendi.
Program boyunca çeşitli noktalara serpiştirilen tespitler, başarılı sunucular Semrâ ARISOY ve Îsâ MENTEŞE tarafından okunan cümleler ve verilen mesajlar güzeldi.
En güzel ve anlamlı bölüm de, Ulubey’de görev yapan askerler içerisinden 4’ünün kurayla belirlenip programa dâhil edilerek sahneye getirilmesiydi.
Amasya, Edirne, Batman ve Gaziantepli Askerler, sahnede kendilerini tanıtmalarının ardından sunucu Hanife ACER’in bazı sorularını cevapladılar. Bu sırada perdenin açılmasıyla memleketlerinden gelen ailelerini karşısında gören askerler, duygusal anlar yaşadı. Ailelerine sarılarak gözyaşı döken Mehmetçikler, hasret giderdi. bu sahnenin katılımcıları da etkilediği gözlerden kaçmadı.
Kendilerine mikrofon uzatılan Er Caner Çetiner, Uzunköprü'den gelen ailesiyle buluşmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Baba Nedret Çetiner ise " Oğlumu görmek için bin 400 kilometre yol geldim. Teskeresine daha 271 gün var. Bu buluşma çok güzel oldu. Allah herkese nasip etsin." diye konuştu.
Evli ve bir kız çocuk babası Batmanlı Er Yunus Özhan da anlamlı bir günde kucağına kızını almanın mutluluğunu yaşadığını söyleyip,, kendisini ailesiyle buluşturan herkese teşekkür etti. Amasyalı Kaan Nayman da 36 gün sonra teskeresini alacağını dile getirerek, heyecan verici anlar ve unutulamayacak dakikalar yaşadıklarını aktardı.
Kaymakam Ahmet Turan Erdem de, anlamlı bir günde farklı bir etkinlik oluşturmak istediklerini belirterek, "Askerlerimizin âileleriyle görüşmelerine ve hasret gidermelerine vesile olabilmek mutluluk verici.” Diyerek, organizasyona katkı veren İl Mili Eğitim Müdürlüğüne teşekkürlerini ifâde etti.
Biz de, bizlere bu güzel programı sunan, 60’lı yıllarda köyümüzün ilkokulunda yapılan unutulmaz müsâmere gecelerinin heyecânını yaşatan, devlet-millet kaynaşmasını, birlik-berâberlik-kardeşlik-fedâkârlık rûhumuzu göz yaşartıcı sahnelerle canlandıran bu organizeye emek ve katkı veren herkese teşekkür ediyor, tebriklerimizi sunuyor, benzerlerinde buluşmayı umarak cümleye sonsuz mutluluk ve başarılar diliyoruz ves’selâm…