Ulubey, en şenlikli yarışa sahne olacak ilçelerimizden biri gibi gözüküyor. Adaylar belli olduktan sonra şöyle genel anlamda bir bakınca, 4 aday öne çıkıyor. En başta Îsâ Türkcan’ı söylemek gerek. 3 de diğerleri desek bilmem arkadaşlar ne der? Ama, şu bir gerçek ki, hep, iktidar bir yana, muhâlefet te diğer yanadır. İktidarın nîmet ve imkânları, oluşturduğu somut denilebilecek hayâl ufukları her zaman cezb edicidir. Dolayısıyla iktidarın adayı için avantajlı bir durum söz konusudur. Kimse darılmasın, bundan dolayı bunu böyle söylemeyi bir ön tespit olarak görüyoruz. O zaman, koşuda Îsâ Türkcan’ın en az birkaç adım önden başladığını söyleyebiliriz. Hem, kendisi de sporcu aynı zamanda. Gençlik zâten var. İktidar partisinin, Ordu ölçeğinde belirledikleri arasında, şâibesiz, en temiz isimlerden birisi. Belki de en başta geleni. Öyle olmasına öyle de, rakipler de hemen hemen öyle. Hepsi de oldukça genç. Aynı yaştalar. Belki de, merkezî irâdenin onu seçiş sebebi de bu. Ya, Yaşar Pamuk? diyeceksiniz! Aslında, o  da genç sayılır. O hep, bizim bildiğimiz eski gençlerden. Ona ihtiyâr desek, bir ucu bize de dokunacak. Doğrusu, beridekiler çok genç olunca o oldukça ak saçlı konumunda kalıyor ama, o da rûhen genç diyoruz. Ayrıca, hizmet sâiki, toplumsal gayretleri ve esnaf kişiliğiyle capcanlı duruşu onu ön sıralara katıyor. Belki de, tecrübesi dolayısıyla halkın nezdinde daha güven verici bir pozisyonu olabilir. Hattâ bu onun öbürlerinden ayrıcalıklı vasfı olarak bile değerlendirilebilinir. Bunu zaman gösterecek. Sâmi Torun başlı başına bir marka. Torun sülâlesi Ulubey, hattâ Ordu için bir siyâset klâsiği. Sâmi Bey de bu çizginin artı değerlerinden biri. Her şeyden önce insan. İnsanla ünsiyet aynı kelime kökünden. Dolayısıyla, herkese yakın, sempatik, mütebessim kişiliğiyle halk nezdinde bir elektriği var. Her yere yetişmeye, acı ve mutlu günlerini insanlarla paylaşmaya çalışıyor. Yerel yönetimler için bunlar önemli şeyler. Projeler 2. Plânda kalıyor. Demek istediğim, Îsâ Türkcan’ın işi kolay değil. Zorlu rakipleri var. İddiası var olduğu düşünülmeyen Saadet Partisi’nin adayı da yabana atılır bir isim değil. Genç ve dinamik olmanın yanında tecrübeli, sempatik, aynı zamanda ağır başlı bir profil. Buna bir de karizmayı eklersek az oy almayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Güzel fikirleri de var sonra. Her şeyden önce insana yakın ve kalender. Adı gibi Ümit. Ulubey’in bir ümîdi. Onun adına ve Ulubey adına sevindim. Gazetemizdeki haberin ayrıntılarını okuyunca duygulandım.  Burada şunu söylemek gerekir ki, siyâsetin bir kötü tarafı var; iktidarsa iktidar, değilse bırak gitsin. İktidarlar, kendilerinin ayağına gelip kulluklarını(!) ızhar, hattâ ispat etmeyenleri değerden kabul etmiyor. Arayıp sormuyor. Meydan hep kendisine kalsın diye, gelmemelerini özellikle arzuluyor sanki. Belki de, işlerinin çokluğu ve bundan dolayı fırsatlarının yokluğundan(!) kaynaklanıyor bu. İşte Ulubey. Bana sorarsanız, adayların hepsi de ilçemiz için ümit değerler. Ama seçimde biri kazanacak, öbürleri bir başka bahara. Şimdinin konusu değil belki ama, bu böyle olmamalı. Zâten seçimden çok, sonrası değil mi önemli olan? O zaman, şimdiden ona göre hesap yapılıp, seçim çalışmalarında dikkât edilmeli. Ulubey küçük bir yer. Seçimden sonra hep yüzyüze bakacağız. Gerekirse bir araya gelip yardımlaşacağız. Kötü hâtıralara sebebiyet verilmemeli. Dolayısıyla, seçim ve siyâset bahâne, hizmet, hürmet ve de muhabbet şahâne. Îsâ Türkcan’ı üzdük mü yoksa?! Elbette böyle bir şey istemem. Üzülmesine gerek bir durum da yok sonuçta. Çünkü, diğerlerinin hepsinin de güçlü olup asıldığı yerde Îsâ Türkcan, iktidarın da avantajıyla aradan sıyrılacak gibi gözüküyor. Görelim Mevlâm neyler, neylerse güzel eyler ves’selâm….