Cumartesi günü sosyâl medyada dolaşırken Ahmet İŞLEK'in Nisâ Sûresi 2. Âyet'ten paylaştığı aşağıda yer alan bölümü biz de ağ arkadaşlarımıza sunduk. Bu bir âyettir ve buradaki konu özelse de kavramlar geneldir. Pis olan sâdece burada belirtildiği gibi yetim malı yemek değildir. Meselâ Tevbe Sûresi 28. Âyette şöyle buyuruyor Yüce Mevlâ'mız: “Ey iman edenler! Müşrikler bir pislikten ibarettir. Onun için, bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar...” Demek ki; küfre dâir, harama dâir her şey çirkindir, pisliktir; insan için murdar olup yaklaşılmaması gereken bir şeydir. Girişi uzatmayalım; paylaşım kısa olsa da yorumlar gâyet uzun oldu ve niyet ve merâmımızla ilgili açıklama ayrıntısıyla var. Hem îtiraz edenin söylediklerini anlamak, hem bu meyânda seçimin sonuçlarını tahlil edip din hizmeti, siyâset, toplum psikolojisi vs. açısından ders çıkarmak ve özellikle de târihe not düşmek adına bu yazışmaları paylaşıyoruz bugün. İşte âyetten paylaşılan bölüm ve meâli :   *"LÂ TETEBEDDELÜL'HABÎSE BİL'BÂTILİ:" (TAYYİP yâni TEMİZ OLANI, HABÎS(kirli, pis, murdar olan) İLE DEĞİŞME...)*   "HOCAM; SİZE HİÇ TE YAKIŞTIRAMADIM!..." Deryâ BÜYÜKUNCU: "Hocam sizin gibi kendini islama adamış bir kişiye hiç te yakıştıramadığım bir paylaşım yapmışsınız, siz bizlere yıllarca iyice dinleyip okumadıkça yorum yapmayın dediniz fakat yaptığınız paylaşım tam anlamı ile fiyasko, yaşantınız ile paylaşımınız arasında çok büyük fark gördüm, o zaman insanın aklıma ya bizi kandırdınız yıllarca ya da içinizdeki imansızlığı kustunuz, Nisa suresi 2. Ayeti derki “ yetimlere mallarını verin, temizi pis olanla ( helali haramla ) değiştirmeyin, onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin, çünkü bu büyük bir günahtır”   "NİÇİN ÂYET'İN TAMÂMINI YAZMIYORSUNUZ?" "şimdi siz bu ayetin içindeki birkaç kelimeyi alıp İslamiyeti siyasal bir propaganda haline getirdiniz, İslamiyet bu değil, İslamiyeti biz bu şekilde okumadık, bu şekilde de yaşamak istemiyoruz, Müslümanlığı yaşamak istiyoruz , niçin ayetin tamamını yazmıyorsunuz da içerisinden birkaç kelime ile İslamiyeti yozlaştırıyorsunuz , yıllardır dediniz amentü duasını söylemek için amentü  ( Allah yoktur ) (NOT: ALLÂHÜ LÂ demek istiyor olmalı, yanlış hatırlıyor ya da sürç-i lisan olmalı.NK) demeyiniz, çünkü o kelime bu anlama geliyor, o da şirk oluyor dediniz, kelimeyi oradan çekip almayın dediniz ama gel gör ki siz aynı şeyi yapıyorsunuz.   * ADÂLET, KPSS, MÜLÂKÂT, KUL HAKKI...* "İslamiyeti günümüzün politikasına uyduruyorsunuz, yakışmadı , HEMDe hiç yakışmadı , ayrıca ayeti iyi tefsir edersek, yetimin mallarını kendi malına katıp yiyen çevrenizdeki insanları sırf siyasal savunduğunuz parti elemanları olduğu için gözyumuyorsunuz, bunun vebali sizinde üzerimizde bilin istedim, helali haramla değiştirmeyin demek, KPSS den 90 alıp mülakatda 40 alıp elenen ile, KPSS den 40 alıp mülakatttan 90 alan kişi ( mülakatta sadece savunduğunuz siyasal partiden veya tarikattan olduğu için ) olduğunda, o yer için helal olmuş kişiyi haram olan kişi ile değiştirdiğinizde kula hakkı ve haram olmuş olmuyor mu, yıllardır bu bizim cemaatten bu bizim tarikattta bu bizim siyasal görüşümüzden deyip hakedenin yerinde haketmeyen kişiler yer aldı ve siz de bunları bildiğiniz halde sesssiz kaldığınız vakit KUL hakkını nasıl ödeyeceksiniz, yapmayın etmeyin, İslamiyet bu değil, müslüman yaşam tarzı bu değil, kendinize gelin."   İSLÂMI ASR-I SAÂDETTEKİ GİBİ YAŞAYALIM... "İslamiyeti ve Müslümanlığı peygamber efendimiz gibi, Hatice validemiz gibi , hz Ebubekir gibi hz Ali gibi hz Osman gibi hz Ömer gibi yaşayalım, bırakın siyasal işleri, siz boğulmakta olan İslamiyeti kurtarmaya çalışınız veya hepberaber çalışalım, savunduğunuz siyasal parti dindar bir nesil yetiştireceğiz dedi , bırak dindarlığı deist ve ateist bir nesil yetişiyor , siz farkında değilsiniz,"   SİZ SÂDECE ÇEVRENİZE BAKIYORSUNUZ... "çünkü sizler sadece çevrenizdeki 10-20 kişilerle muhatap olduğunuzdan geri kalanları göremiyorsunuz, daha çok şey var yazacak ama sizin veya cenahınızın İslamiyete verdiği zararı sahada fazla tarafımdan verilmesine gönlüm razı değil , o yüzden sizleri sevdiğimi söyleyip kendinizi siyasal propaganda ağından çıkarıp islama hizmete adamanızı tavsiyeye ederim , sonra sizde kandırıldık dersiniz wesselam"   BİRBİRİMİZİ İYİ ANLAMAK GEREK... Özkan ATAÇ: "Derya Büyükuncu Kardeşim Hocamı o zaman da anlamamışsın hala da anlamıyorsun, Selametle kalın"   TEŞEKKÜRLER; EMEK EDİP YAZMIŞSINIZ... Nûri KAHRAMAN: "Emek edip yazmışsınız. Şu kadarını söyleyeyim. Siz de kendi siyasal kanaatiniz açısından yazmış değil misiniz? Bir derdiniz, bir sıkıntınız var belli. Puanlar üzerinden gitmişsiniz meselâ. Ve de diğer yanlışlar. Peki bunlar bu hükümetten önce olmuyor muydu ve de daha çok olmuyor muydu? Peki, farz-ı muhal, bunların yerine gelecek olanlar yapmayacaklar mi? Dediklerinize ilk etapta katılmak mümkün gibi. Dini bu işe karıştırmayalım. Çok mâsumâne gözüküyor."   O TARAFTA MI ÇOK, BU TARAFTA MI? "Peki çoğunluğu tenzih etmekle berâber ne kadar ahlâksız, dinsiz, eşkiyâ takımı varsa bir ittifak etrafında kenetlenmiş, liderleri bile uyuşturucu kaçakçılarından vergi alarak ya da bilmem tüm varlığını sömürgelerine borçlu ve onlardan beslenen İngiltere'den avrupadan şu kadar para alarak ekonomiyi düzelteceğini söylerken ve bunun anlamı biz bağımlılıkla geçineceğiz demekken, biz beri taraftaki günâhlara bakarak açık küfürleri, pkk eşkiyâlıklarını, Biden beyanatlarinı nasıl görmezden gelip te memleket Sûriye gibi, Irak gibi yapılmaya çalışılırken elimiz kolumuz ve de sizin görmek istediğiniz gibi dilimiz bağlı duralım? Bir müslüman için bu revâ mı?"   GEÇMİŞİ NE ÇABUK UNUTUYORUZ! "En yakın örnek 28 Şubat. Onunla bugünü kıyaslayalım. Bilmiyorum o günleri yaşadınız mı? Allâh aşkına, o gün İmam-Hatipler kapatılirken, çocuklara câmilerdeki yaz kursları bile yasaklanmışken bu gün okullarda Kur'an eğitimi bir yana Diyânet'in kaç tâne TV kanalı var. TRT'nin ÇOCUK kanalı başlıbaşına mâkul ve yerli bir kanal olarak hizmet bakimindan çok önemli bir şeyken Diyânet te Yeni ÇOCUK kanalı açtı. Daha neler. Diğer konulara girmiyorum. Siz din kanalından konuyu ele aldığınız için buradan devam ettik."   HANGİ MESELE ÖNEMLİ DEĞİL Kİ? "Yetim malı, fakir-fukara hakkı. Bunlar çok önemli. Bu  ve benzeri konular milletin genel problemi. Biz değişmedikçe toplum nasıl değişecek? Bizim seçtiklerimiz de bizden birileri olacak sonuçta. Sizin dediklerinizi evinde, çocukları ya da akrabaları arasında uygulayan, adâleti gözeten kaç kişi var? Kaldı ki adâlet te görecelidir. Sen ne dersen de; herkes kendi yaptığının adil olduğunu iddia ediyor. Tıpkı sizin,  ben dinimin ve ülkemin bâriz düşmanları ateist, ahlâksız, anarşist, LBGT benzeri oluşumların yuvalandığı ve Biden gibi Ortadoğuya silah yığarak eşkiyayı Suriye ve Irak'ta devlet yapıp petrol kuyularına ve mâsum yerli halkın topraklarına ve ırzına çöken ve bunu aynen ülkemizde de yapmak isteyenlerin açıkça desteklediği oluşumlara destek olmayı hak ve dolayısıyla âdil bir tercih olarak gördüğünüz, hattâ Kur'ân’a yol açanlara destek sadedinde Kur'ân âyetiyle açıklamalar getirdiğimiz hâlde bunu bir bakıma zulüm olarak nitelediğiniz ve bunun için de bayağı emek verip ter döktüğünüz gibi. Gerçekten merak ediyorum; her şey bu kadar netken öbür tarafta İslâm, Kur'an, millet-memleket, târih-coğrafya adına sizi böylesine canhıraş savunmaya sevk edecek hangi artılar var Allâh aşkına?"   KİMSE MELÂİKE DEĞİL ELBETTE! "Beri taraf melâike demiyoruz, -böyle bir parti de olamaz zâten, çünkü biz öyle değiliz bir defâ, onu beklersek hiçbir zaman görmek mümkün olmayacak- öbür taraf ta iyicene Amerika Şeytanının İçimizdeki uzantısı niteliğinde. Çünkü inanç, ahlâk, karakter yapısı olarak ne kadar millî örf ve değerlerimize, üniter yapımıza ters ve Amerika'nın emellerine teşne kişi ve oluşum varsa karşı ittifakın içinde. Peki bu böyleyse; benden nasıl susmamı beklersiniz? Bu bana yakışır mı? Bakınız; sizin bir derdiniz var yazmış ta yazmışsınız. Peki ben de anlattım derdimi. Bana göre de benim derdim sizinkinden aşağı mı?"   YARIN NE YAPACAĞIZ? MESELE BU! "Kaldı ki biz konumumuz gereği Topluma karşı sorumlu mevkîdeyiz. Siyâset için değil sâdece, her konuda insanlar yarın âhirette sıkışınca; falan hoca komşumuzdu, bizi uyarmadı, günâh olsa uyarırdı diye suçu hocalara atacağını düşünenlerdenim. Yoksa hoca olmanın bir mânâsı kalmıyor. Aslında bu büyük bir iş. Kendi günâhımız zâten yetiyor. Bakınız Siz de ne günâhlar yığdınız üzerimize; ne ağır atıflarda bulundunuz! Mesele bu."   HEM, MESELEYİ KENDİ LEHİNİZE DE YORABİLİRSİNİZ... "Hem, diğer yandan, bir şey daha söyleyeyim; niye hep bizim yorumlarımız öyle anlaşılıyor ki; Tayyip yâni TEMİZ denilen tarafı, eğer içinize siniyorsa kendi tarafınıza yorarsınız olur biter. Bu kadar basit. Eğer söylediklerinize derinden inanıyor, yarın Allâh'ın  huzûrunda sıkıntı olmayacağını, çünkü doğrusunun bu olduğuna inanıyorsanız bu dünyâda da komplekse gerek yok. Nitekim; Kur'ân’ın yüzlerce Tefsiri var. Yorum serbest yâni. Ben böyle anlamışım siz de öyle anlarsınız; bugün dünyâda, yarın da Allâh katında bu âyet üzerinden kendinizi savunabilirsiniz. Sözü çok uzattık. Sabah namazdan geldim. Seçimler için FETİH okuyacaktım, yine okuyacağım inşâllâh."   TELEFONU AÇTIM; YAZINIZLA KARŞILAŞTIM... "Telefonu açtım; yazınızla karşılaştım. Demekki siz de en az bizim kadar bu seçimin önemine inanıyorsunuz. Demekki bu noktada müttefikiz. Ben de diyorum ki hepimizin çok önemsediği, daha doğrusu öneminin farkinda olduğu bu seçim hakîkâtin hayrına sonuçlansın  inşâllâh diyerek ortak bir duâyla bitiriyor, Fikrinizi açıkça ortaya dökerek bir feryâdı dile getirdiğiniz, netîcede göz önünde bulundurmamız gereken bâzı duyarlılıklara tercümân olarak ne yaptığımızı, nereye gittiğimizi anlamamız noktasında bize katkıda bulunduğunuz için teşekkür ediyor, seçimlerin ülkemizin, milletin, memleketin ve ümmet-i muhammedin ayrıca insanlığın hayrına sonuçlara vesîle olacak şekilde tecellî etmesini Erhamür'Râhimîn olan Rabbimizden niyâz eder; O'nun bizler dâhil tüm kullarına din-îman selâmetleri dilerim..."   Ali CERAN: "Nuri hocam yorum cevabınız biraz uzun ama mükemmel. Bunu da anlamayanlara başka söze ne gerek..."   KİMLER KİMLERLE MÜTTEFİK? Hasan IŞIK: "Nuri Kahraman HOCAM; Kendinizi yormayınız. İnşAllah hayırlısıyla bu süreç de biter.  Rabbimiz hak ve hakikatten yana olanların her daim yanındadır ve yardımcısıdır.    Her şey açık ve net olarak ortada.  Kimler kimlerle ne için ittifak halinde hareket ediyor?  Kimler neyi savunuyor hedeflerine ulaşabilmek için nelerden taviz verileceği?  Ülke ve Millet için kimin ne yaptığı ya da yapacağı vb.gibi.  Her şeyi Milletimiz gayet iyi görüyor ve analiz ediyor.   İnşAllah  hayırlısıyla sağ duyuyla bir karar verecektir.   Fi emanillâh."   * İŞTE YAZILANLAR ve inşâllâh YAZACAKLARIMIZ... * İşte yazılanlar ve yazdıklarımız. Seçim sonuçlarına gelince, yukarda yazılanlardan da ilhamla söylenecek çok şey var. Kısaca muhâlefet dâhil umduğunu bulan hiç kimse yok. Belki durumundan en memnun olan HDP denilebilir. Bu neden böyle oldu? Bundan sonrası hep buna dâir yorumlarla geçecek ve yeni bir durum tespiti yapılarak yol haritası çizilecektir. Rabbimiz doğruların yardımcısıdır. Ümmeti ve mazlumları yardımsız ve sâhipsiz bırakmayacaktır.   NİYET HAYIR, ÂKIBET HAYIR... Seçim sonuçlarımız hayırlı olsun. Cümlemizi sorumluluklarının farkında olarak yaşayıp üzerine düşeni edebi-âdâbı ve gereğiyle yerine getirip kendisine kavuşanlardan ve tüm sevdikleriyle berâber Efendimiz SAV in komşuluğunda buluşanlardan eylesin wes'selâm...