bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

RAMAZAN’DAN BAYRAM’A ULUBEY…

Ramazan, ramazan dedik; işte o da geldi-geçti, gitti-gidiyor sevgili okurlar. Ne ki başladı, bitecek; ne ki geldi, gidecek demektir. Böyle olmasına böyledir de, hiçbir şey sebepsiz değil elbette. Ramazan da öyle. O da bir şeyler için geldi; hem de çok çok güzel bir şeyler. Bilen, gören, duyan ve anlayan için, fertten topluma, bölgeden memlekete, ülkeden dünyâya, biz insanlar ve tüm beşeriyet için büyük bir değişim ve dönüşüm fırsatı olarak teşrif etti bu ay. İnşâllâh, eften-püften sebeplerle bu fırsatı tepmemiş, Rabbimizin, kişisel bağış ve toplumsal barış vesîle ve bahânesi olarak gönderdiği Rahmet ayı Ramazan ve Kadir Gecesi’nden bu anlamda istifâde edenlerden olmuşuzdur. Böylelikle de, başı RAHMET, ortası MAĞFİRET olan bu güzel ayı,CEHENNEMDEN KURTULUŞ finâliyle netîcelendirmiş, hem dünyâda, hem ukbâda gerçek bayramları hak etmişizdir inşâllâh. Evet sevgili okurlar, işte o zaman değmeyin keyfimize! Bundan daha güzeli ne olabilir fânî bir kul, gelimli-gidimli bir insan için. Sizin anlayacağınız değerli dostlar, bayram bayram dediklerinin aslı, işte bu sonuçtur. Yoksa giyinmek-kuşanmak, sürünmek-boyanmak, gezmek-dolaşmak, el öpüp-kucaklaşmak değildir. Bunlar işin dış boyutu. Bu kadarı bile toplumda ne güzel değişiklik, yenilik, tâzelenme ve mutluluk gibi tezâhürlere sebep oluyor. Bir de bunun gerçek âleme yansımasını tahayyül edelim. BAYRAMDAN BAYRAMA… Allâh(CC) hepimize mânevî anlamda kazançlar elde etmiş olacağımız sonsuz bayramlara ermeyi de nasîp eylesin. Daha bu dünyâda, sevdiklerimizle berâber, birlik-berâberlik, huzur ve mutluluk içerisinde böyle daha nice güzel, bereketli Ramazanlar ve Bayramlar görelim inşâllâh. Sonuç olarak da, tüm sevdiklerimizle berâber, Efendimiz (SAV)in komşuluğunda, tüm peygâmberler, âlimler, ermişler, ümmetler ve yakın çevremizin güzel insanlarıyla birlikte yaşayacağımız sonsuz bayramlara da erelim inşâllâh diyoruz. Sıcak ve uzun yaz günlerine rağmen oruç tutanlar bazında güzel bir ramazan geçirdik. Ancak, küçük, kayda değmeyen bahâneleri bile büyüterek işin mânevî boyutunu ıskalayanların çoğaldığı bir mevsim yaşadık dersek de, abartmış olmayacağımızı herkes kabul edecektir. Bundan öte, bu anlamda saygısızlığa varan bir pervâsızlık gözlendi genelde. Sigaralar açıktan içildi. Her anlamda utanmazlık aldı başını gidiyor. Bu tavırlarla insan ne elde ediyor? Bunu da merak etmemek elde değil. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz? “SANA NE?” diyeceksiniz belki ama, bunun hepimize zararı var. Başta, öğrenme çağındaki çelik-çocuğumuza. Toplumda kötü örnekleri çoğaltma hakkımız olmadığını düşünüyorum. Hani ne derler; “İBÂDET TE GİZLİ, KABAHAT TE!” Tabiî, burada kasdedilen nâfile ibâdetler. Yoksa farz olanların gizlenmesi diye bir şey yok. BELEDİYE ve RAMAZAN Ramazan Belediyeler için de bir fırsat oldu. Büyük şehrin ilçelerde yaptığını, ilçeler de mahallelerinde gerçekleştirdiler. Ulubey bazında değerlendirecek olursak, seçimden yeni çıkan ve yeni başkanla birlikte yeni bir heyecan ve ümit dalgası yakalayan belediyemiz İFTARorganizeleriyle berâber halkla buluşma, hem teşekkür hem de daha bir yakından tanışma ve kaynaşma imkânı buldu. Bu çadırlar daha önce sâdece merkezde kuruluyordu. Şimdi mahalle dediğimiz köylerimiz de bu imkânla tanıştırılmış oldu. Bir defâ şunu söylemek gerekir ki bu zor bir iş. Ama hizmet için katlanılıyor. Elbette, her nîmetin bir külfeti olacak. Nitekim, başta yöneticiler, sonra da hizmet edenler için bir mahrûmiyet söz konusu. Çünkü, evlerinde iftar etme imkânı bulamıyorlar. Tam iftar vakti, ora senin-bura benim, bir koşuşturmadır gidiyor. Şahsen ben, bizim köydeki olaya böyle baktım. Köyümüzde iftar var diyerek Ordu’dan gidip katıldım. Sayın başkanımız Îsâ TÜRKCAN, yardımcısı Zekeriya YILMAZ Bey oradaydılar. Meclis üyeleri ve Sâlih ÇONGARA hocamız da varlardı. Köyümüz için bir ilkti. Umulmadık ta bir katılım vardı. Bizim tarafta, iftar telâşı ve ilkliğin verdiği bir acemilik vardı. Başkanımız konuştu. Teşekkürle berâber duygu ve  düşüncelerini ifâde etti. Duâ ve akşam namazının peşinden Teravih için bir başka mahalleye doğru gittiler. Evet, zor dedik ya, gerçekten öyle; ordan oraya. Siyâsetin ve yöneticiliğin bu tarafları da var. Allâh(CC) hayır ve hizmet yolunda yardımcıları olsun. Gerçekten kolay değil. KÖY İFTARLARI GÜZEL Bu iftar organizeleri köyler için oldukça güzel. Muhâlefet edenler de yok değil. Muhâlefetsiz olmaz çünkü ama, çeşitli yerlerde olumlu olarak değerlendirildiğine de çok şâhit oldum. Meselâ, köylerin, mahallelerin kaynaşmasına katkısı var. Maalesef, toplumsal yapımızda tahrifat çok. Hani ne derler, rahatlık canlarını sıkıyor. Çoğu birbiriyle kavgalı, küs, konuşmuyor. Bu tür organizeler hiç olmazsa bir araya gelme, birbirini görmeye vesîle oluyor diye söyleniyor ki, ben de katılıyorum. Köylü birbirini tanıma imkânı buluyor. Çünkü, eskisi gibi imece yok, köyde duran yok. Millet birbirini nerde görecek? İşte bu anlamda bu organizeler önemli. Gelecek yıllarda köy bakımından daha organize, düzenli ve bilinçli olarak, daha verimli hâle getirilebilir. Belki, köyün istekleri olarak değil ama, hiç olmazsa misâfirlerle daha iyi diyalog ve muhabbet kurma ortamı oluşturulabilir. Önceden toplanılıp istişâre edilebilir. Sistemin zamanla daha gelişeceğine inanıyoruz. İnşâllâh… BAĞIŞLAYIN, YİNE DUT! Bağışlayın, ne de olsa köylüyüz; yine DUT konusuna geleceğiz. Gazetemizin iki hafta ara vermesi dolayısıyla geçen sayıdaki DUT yazısının altına, gecikme sebebiyle târih koyma ihtiyâcı duymuştuk. Geçen Salı gün bir vesîleyle Ordu İHL’ye gitmiştim. Orada yaz kursu gören çocukların bahçede dut ağacının dibinde dolaştıklarını, hattâ dalları çektiklerini görmeyeyim mi? Hemen ilgilendim. Ağaçta parmak gibi dutlar. Hayret ettim. Çünkü, daha bir ay önce savan dutlar vardı. Bundan, -bizim büroya bırakılan Ulubey YORUM gazetesini almak için gelen- Alaaddin YÜKSEL Ağabey’e söz ettim. Dedi, doğrudur. Bir cins dut var şimdi. Geniş yapraklı. Eylül’de bile dutu oluyor! Şaşırdım. Ben onun yalancısıyım. Ben bilmiyordum, öğrendim. Sizinle paylaşmakla da, hem boşa vaktinizi almış, hem de câhilliğimi mi ortaya koymuş oldum, bilemiyorum. Affola! Evet sevgili okurlar. Bayramınız şimdiden mübârek olsun. Nicesine hep birlikte, iyilik, güzellik ve mutluluklarla ulaşmayı nasîp eylesin. Bu bayramı, ülkemizin ve tüm kardeş ülkelerle birlikte insanlığın hayrına ve barışa vesîle kalsın. Özellikle, kanayan yaralarımız GAZZE, KERKÜK, ARAKAN, KIRIM, BOSNA, ORTA AFRİKA, DOĞU TÜRKİSTAN bölgelerindeki kardeşlerimiz başta olmak üzere dünyânın tüm sancılı yerlerinin zorlukları aşmalarına vesîle teşkil etmesi niyâzıyla berâber hepinize sevgi, saygı ve mutluluk dileklerimizi sunuyor, Allâh’ın rahmet, bereket ve rızâsı üzerinize olsun diyoruz ves’selâm…
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2014 - Perşembe

RAMAZAN’DAN BAYRAM’A ULUBEY…

Ramazan, ramazan dedik; işte o da geldi-geçti, gitti-gidiyor sevgili okurlar. Ne ki başladı, bitecek; ne ki geldi, gidecek demektir. Böyle olmasına böyledir de, hiçbir şey sebepsiz değil elbette. Ramazan da öyle. O da bir şeyler için geldi; hem de çok çok güzel bir şeyler. Bilen, gören, duyan ve anlayan için, fertten topluma, bölgeden memlekete, ülkeden dünyâya, biz insanlar ve tüm beşeriyet için büyük bir değişim ve dönüşüm fırsatı olarak teşrif etti bu ay.

İnşâllâh, eften-püften sebeplerle bu fırsatı tepmemiş, Rabbimizin, kişisel bağış ve toplumsal barış vesîle ve bahânesi olarak gönderdiği Rahmet ayı Ramazan ve Kadir Gecesi’nden bu anlamda istifâde edenlerden olmuşuzdur. Böylelikle de, başı RAHMET, ortası MAĞFİRET olan bu güzel ayı,CEHENNEMDEN KURTULUŞ finâliyle netîcelendirmiş, hem dünyâda, hem ukbâda gerçek bayramları hak etmişizdir inşâllâh.

Evet sevgili okurlar, işte o zaman değmeyin keyfimize! Bundan daha güzeli ne olabilir fânî bir kul, gelimli-gidimli bir insan için. Sizin anlayacağınız değerli dostlar, bayram bayram dediklerinin aslı, işte bu sonuçtur. Yoksa giyinmek-kuşanmak, sürünmek-boyanmak, gezmek-dolaşmak, el öpüp-kucaklaşmak değildir. Bunlar işin dış boyutu. Bu kadarı bile toplumda ne güzel değişiklik, yenilik, tâzelenme ve mutluluk gibi tezâhürlere sebep oluyor. Bir de bunun gerçek âleme yansımasını tahayyül edelim.

BAYRAMDAN BAYRAMA…

Allâh(CC) hepimize mânevî anlamda kazançlar elde etmiş olacağımız sonsuz bayramlara ermeyi de nasîp eylesin. Daha bu dünyâda, sevdiklerimizle berâber, birlik-berâberlik, huzur ve mutluluk içerisinde böyle daha nice güzel, bereketli Ramazanlar ve Bayramlar görelim inşâllâh. Sonuç olarak da, tüm sevdiklerimizle berâber, Efendimiz (SAV)in komşuluğunda, tüm peygâmberler, âlimler, ermişler, ümmetler ve yakın çevremizin güzel insanlarıyla birlikte yaşayacağımız sonsuz bayramlara da erelim inşâllâh diyoruz.

Sıcak ve uzun yaz günlerine rağmen oruç tutanlar bazında güzel bir ramazan geçirdik. Ancak, küçük, kayda değmeyen bahâneleri bile büyüterek işin mânevî boyutunu ıskalayanların çoğaldığı bir mevsim yaşadık dersek de, abartmış olmayacağımızı herkes kabul edecektir. Bundan öte, bu anlamda saygısızlığa varan bir pervâsızlık gözlendi genelde. Sigaralar açıktan içildi. Her anlamda utanmazlık aldı başını gidiyor. Bu tavırlarla insan ne elde ediyor? Bunu da merak etmemek elde değil. Bilmem siz ne düşünüyorsunuz?

“SANA NE?” diyeceksiniz belki ama, bunun hepimize zararı var. Başta, öğrenme çağındaki çelik-çocuğumuza. Toplumda kötü örnekleri çoğaltma hakkımız olmadığını düşünüyorum. Hani ne derler; “İBÂDET TE GİZLİ, KABAHAT TE!” Tabiî, burada kasdedilen nâfile ibâdetler. Yoksa farz olanların gizlenmesi diye bir şey yok.

BELEDİYE ve RAMAZAN

Ramazan Belediyeler için de bir fırsat oldu. Büyük şehrin ilçelerde yaptığını, ilçeler de mahallelerinde gerçekleştirdiler. Ulubey bazında değerlendirecek olursak, seçimden yeni çıkan ve yeni başkanla birlikte yeni bir heyecan ve ümit dalgası yakalayan belediyemiz İFTARorganizeleriyle berâber halkla buluşma, hem teşekkür hem de daha bir yakından tanışma ve kaynaşma imkânı buldu.

Bu çadırlar daha önce sâdece merkezde kuruluyordu. Şimdi mahalle dediğimiz köylerimiz de bu imkânla tanıştırılmış oldu. Bir defâ şunu söylemek gerekir ki bu zor bir iş. Ama hizmet için katlanılıyor.

Elbette, her nîmetin bir külfeti olacak. Nitekim, başta yöneticiler, sonra da hizmet edenler için bir mahrûmiyet söz konusu. Çünkü, evlerinde iftar etme imkânı bulamıyorlar. Tam iftar vakti, ora senin-bura benim, bir koşuşturmadır gidiyor.

Şahsen ben, bizim köydeki olaya böyle baktım. Köyümüzde iftar var diyerek Ordu’dan gidip katıldım. Sayın başkanımız Îsâ TÜRKCAN, yardımcısı Zekeriya YILMAZ Bey oradaydılar. Meclis üyeleri ve Sâlih ÇONGARA hocamız da varlardı. Köyümüz için bir ilkti. Umulmadık ta bir katılım vardı. Bizim tarafta, iftar telâşı ve ilkliğin verdiği bir acemilik vardı. Başkanımız konuştu. Teşekkürle berâber duygu ve  düşüncelerini ifâde etti. Duâ ve akşam namazının peşinden Teravih için bir başka mahalleye doğru gittiler. Evet, zor dedik ya, gerçekten öyle; ordan oraya. Siyâsetin ve yöneticiliğin bu tarafları da var. Allâh(CC) hayır ve hizmet yolunda yardımcıları olsun. Gerçekten kolay değil.

KÖY İFTARLARI GÜZEL

Bu iftar organizeleri köyler için oldukça güzel. Muhâlefet edenler de yok değil. Muhâlefetsiz olmaz çünkü ama, çeşitli yerlerde olumlu olarak değerlendirildiğine de çok şâhit oldum. Meselâ, köylerin, mahallelerin kaynaşmasına katkısı var. Maalesef, toplumsal yapımızda tahrifat çok. Hani ne derler, rahatlık canlarını sıkıyor. Çoğu birbiriyle kavgalı, küs, konuşmuyor. Bu tür organizeler hiç olmazsa bir araya gelme, birbirini görmeye vesîle oluyor diye söyleniyor ki, ben de katılıyorum. Köylü birbirini tanıma imkânı buluyor. Çünkü, eskisi gibi imece yok, köyde duran yok. Millet birbirini nerde görecek? İşte bu anlamda bu organizeler önemli. Gelecek yıllarda köy bakımından daha organize, düzenli ve bilinçli olarak, daha verimli hâle getirilebilir. Belki, köyün istekleri olarak değil ama, hiç olmazsa misâfirlerle daha iyi diyalog ve muhabbet kurma ortamı oluşturulabilir. Önceden toplanılıp istişâre edilebilir. Sistemin zamanla daha gelişeceğine inanıyoruz. İnşâllâh…

BAĞIŞLAYIN, YİNE DUT!

Bağışlayın, ne de olsa köylüyüz; yine DUT konusuna geleceğiz. Gazetemizin iki hafta ara vermesi dolayısıyla geçen sayıdaki DUT yazısının altına, gecikme sebebiyle târih koyma ihtiyâcı duymuştuk. Geçen Salı gün bir vesîleyle Ordu İHL’ye gitmiştim. Orada yaz kursu gören çocukların bahçede dut ağacının dibinde dolaştıklarını, hattâ dalları çektiklerini görmeyeyim mi? Hemen ilgilendim. Ağaçta parmak gibi dutlar. Hayret ettim. Çünkü, daha bir ay önce savan dutlar vardı.

Bundan, -bizim büroya bırakılan Ulubey YORUM gazetesini almak için gelen- Alaaddin YÜKSEL Ağabey’e söz ettim. Dedi, doğrudur. Bir cins dut var şimdi. Geniş yapraklı. Eylül’de bile dutu oluyor! Şaşırdım. Ben onun yalancısıyım. Ben bilmiyordum, öğrendim. Sizinle paylaşmakla da, hem boşa vaktinizi almış, hem de câhilliğimi mi ortaya koymuş oldum, bilemiyorum. Affola!

Evet sevgili okurlar. Bayramınız şimdiden mübârek olsun. Nicesine hep birlikte, iyilik, güzellik ve mutluluklarla ulaşmayı nasîp eylesin. Bu bayramı, ülkemizin ve tüm kardeş ülkelerle birlikte insanlığın hayrına ve barışa vesîle kalsın.

Özellikle, kanayan yaralarımız GAZZE, KERKÜK, ARAKAN, KIRIM, BOSNA, ORTA AFRİKA, DOĞU TÜRKİSTAN bölgelerindeki kardeşlerimiz başta olmak üzere dünyânın tüm sancılı yerlerinin zorlukları aşmalarına vesîle teşkil etmesi niyâzıyla berâber hepinize sevgi, saygı ve mutluluk dileklerimizi sunuyor, Allâh’ın rahmet, bereket ve rızâsı üzerinize olsun diyoruz ves’selâm…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.