Son kabinenin en avantajlı illerinin Ordu ve Giresun olduğu çok açık. Bakınız; 5 Başbakan yardımcısından 1’i Ordu, diğeri Giresun Milletvekili. Âdetâ, kabinenin bel kemiği mesâbesinde bir yerdeyiz. Geçen yazımızda biz bunu, “Ordu-Giresun siyâsette de uçuyor!” esprisiyle vermiştik. Gelgelelim, Sn. Kurtulmuş ve Sn. Canikli bu açık mazhariyetin farkında olmalılar. Haddimize mi değil mi bilmeyiz ama, bu gün kendimizce bir hatırlatma görevi yapmaya çalışacağız. Mâlum, hâfıza-i beşer nisyânla mâlüldür denilmiştir. Dolayısıyla hatırlatmakta fayda olabilir. Bir defâ, Havalimanını orta kabul ettiğimizde, Giresun Ordu’ya, Ünye dâhil çoğu ilçesinden daha yakındır. Aynı şekilde Ordu da Giresun’a birçok ilçesinden daha yakındır. Ordu-Giresun kardeşliğini konu etmeyi bir başka yazıya bırakarak yine diyoruz ki, havalimanını merkeze aldığımızda, Giresun tarafı, Piraziz, Bulancak sâhilleri boydan boya çok yakın bir gelecekte son hızla ve aşırı hırsla kentleşmeye adaydır. KENT, ŞEHİR, MEDENİYET! Gelişmeye ve şehirleşmeye diyemiyoruz dikkât ederseniz. Çünkü, şehirleşme ve gelişme çok ayrı şeyler. Bunlar kültürle, irfanla, Sn. Cumhurbaşkanımızın diline pelesenk ettiği medeniyet  tasavvuru kavramlarıyla berâber telâffuz edilebilecek kavramlar gibi gözüküyor. Demek istediğimiz o ki; Sn. Canikli ve Sn. Kurtulmuş baş başa verip, uçakla yükselerek şöyle genel bir temâşâ yapıp, Ordu ve Giresun’un her tarafının genel îmârî ve irfânî manzarasını gözden geçirmeliler. Bunu derken, bir şeyler yapılmıyor değil. Fazlası bile var yapılanların. Yâni, maddî boyutlu çalışmalarda problem yok. Hız da göz kamaştırıcı. Belediyelerimiz aldı başını gidiyor bu anlamda. Gerçekten çok çalışıyorlar. Para problemleri yok. Hizmette hiçbir harcamadan kaçınmıyorlar. Alışılmadık, gurur verici bir icraat trendleri var.                                                                      FATMA TORU'DAN DERSLER... Lâkin sâdece, alt yapı, üst yapı, getiri, götürü, ihâle, binâ, turizm, eğlence, spor, kort, otel, yol, köprü vs. gibi hususlarla ilgileniyorlar da ordan ötesinde yoklar gibi.  Köylerden akış hızla sürerken, sosyâl çözülme de hissedilir derecede kendini belli ediyor. Sizin anlayacağınız, kentlerimiz son hızla titanikleşiyor. Özellikle Ordumuz bu anlamda himmete muhtaç. Belki belediyelerin, hattâ sizlerin de bu noktada yaptırım gücünüz yoktur. Lâkin, en azından öncülük edip imkân arayışına girebilirsiniz. Son kabine listesi, bize göre, bu görevi size yüklüyor. Belki resmiyet değilse de, samîmiyet, diğer ifâdeyle ilâhî hikmet bunu sizden istiyor. İşte tam burada, üzerinizde önünden kaçılamıyacak bir vebâl var olduğunu düşünüyoruz. Daha sabah, haberleri dinlerken, bir câmi ve kültür merkezi açılışında konuşan Meram Belediye Başkanı Sn. Fatma Toru’nun; “Ecdad, şehir kuracağı zaman önce bir câmi inşâ etmiş. Bizim medeniyetimizde câmi hayâtın merkezindedir. Daha sonra da bu câmi etrafında medreseler, hanlar, hamamlar, çarşılar inşâ etmişler. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.” dediğini gördük. KÜLTÜRDE GİRESUN, TURİZMDE ORDU... Giresun’u çok bilmiyoruz, ama orada en azından Seyyid Vakkas var, şimdi adını hatırlamadığım kılıçlı, sancaklı târihî câmiler var. Bulancak’ta, Eynesil’de, Osmanlı tarzında, sanatkârâne yapılmış, cumhûriyet neslinin yüz akı, zerâfet timsâli, Karadeniz’in gurûru Eren Hocaefendi grubunun öncülük ettiği Yeşil Câmi ve Sarayburnu var. Ordu’dan bir çok insan, salâtîn câmii format ve inceliğinde bir câmide namaz kılmak adına çeliğiyle-çocuğuyla, arkadaşlarıyla oraya gidiyor. Ancak, burada onlar da yok. Buraların, mâkus tâlihini yenme zamanları sizlerle de gelmediyse ne zaman gelecek? Ordu ne zaman bir Anadolu Şehri olma niyet ve gayretine şâhit olacak? SAYIN CANİKLİ'YE... Sn. Canikli. Özellikle sizlerin de özgül ağırlığınızın biraz daha çoğalmasıyla, omuzlarınızdaki yük daha da arttı. Sn. Kurtulmuş’la elele verdiğinizde, elinizden kurtulacak iş olmayacaktır diye düşünüyoruz. Hem, yarın Allâh’ın huzûruna çıkıp ta, size gençlerin îmânı, insanların irfânı adına, SİZLERE BUNCA İMKÂNLAR VERİLMİŞKEN şunları niye yapmadınız diye soruldukta mâzeret üretemeyecek derecede bir gücü elinizde bulundurduğunuza inanıyoruz.  Lütfen, önce kendinize, sonra gençlerimize acıyın da size ilâhî bir ikram olan konumlarınızı Allâh için, Peygâmber aşkına ve de şu aziz millet ve onun aziz şehitleri hatırına milletin beklediği irfânî projeler ve onların elzemliği ve de önceliği lehine kullanın. Şu Ordu ve Giresun’a, sizleri hayırla andıracak, geçmişlerinize duâ ettirecek, gönüllerde yer, geleceğe hitap edecek özellik ve nitelikte eserler kazandırmaya gayret edin. Bunlar neler diye sorulmasına gerek yok. Sizlerin çok daha iyilerini bildiğinizden emîniz. Gerekli olan şey sâdece niyet, dert, irâde. Zâten, her ne kadar buralarda göz ardı edilse, diğer büyüleyici hizmetlerin illüzyonunun gölgesinde kalsa da, esasta parti tüzüğünüzün felsefesi ve rûhu da bu bizim söylemeye çalıştığımız şeyleri yapmayı gerektirmektedir. Hatırlatma bizden, takdir sizden. Mukaddes, muallâ görevleriniz hayr’ola; her ne sürç-i lisân ettikse, onlar da afvola!...   Hoşça ve sağlıcakla kalın, âilenizle, milletinizle, hizmetlerinizle mutlu ve de etki ve yetkilerinizle orantılı boyutuyla kâlben ve de vicdânen müsterih olun inşâllâh ves’selâm…