bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

KADINA ÖZGÜRLÜK; SİYONİST CAZGIRLIK!...

Söz, ilginç, uyarıcı, daha doğrusu şok mesajlarıyla Lüleburgaz’dan İlyas ŞEN arkadaşımızda bugün. En can alıcı, ANA konularımızdan birine damardan(!) dokunmuş. Mesele çok acı ve bir o kadar da mühim. Ne desek, ne söylesek, ne yazsak az. Konunun gerçek vehâmet ve felâket boyutunu yansıtmakta âciz kalırız. Geliniz görünüz ki, ALAN RÂZI VEREN RÂZI, NE KARIŞIR ŞEYH ŞİRÂZÎ kabîlinden her şey kanıksanmış, ya da sîneye çekilmiş, bir meçhûle doğru gözü kapalı gidiyoruz. Allâh, sonumuzu ve encâmımızı hayr’eylesin. Ne diyelim? Bizim daha fazla diyebileceğimiz yok da, bir arkadaşımızdan yardım alacağız! Mâlum, İlçemizde yayın yapan Ulubey Yorum’dan başka yazdığım yerler de var. Bunlardan biri de, ilk görev yerim Lüleburgaz’daki Hür Fikir Gazetesi. Yazılarını çok beğendiğim mezkur arkadaşımızın orada son bir yazısı var. Onu sizlerin de okumasını arzu ettim. İşte o yazı. Umarız beğenirsiniz. İyi istifâdeler. Allâh’a emânet olunuz ves’selâm…   SİYONİST ÇETELER KADINIMIZIN PEŞİNİ BIRAKMAZLAR-İlyas Şen Avrupa birliğinin “ Eurostat “ isimli bir araştırma kuruluşu vardır. Bu kuruluşun araştırmalarına göre evlilik dışı doğum oranı yüzde kırk (%40) dır. Bu gidişat Avrupalı aklı başında olan ilgilileri kara kara düşündürüyor. Avrupa’da evlilik kurumunda çatırdıyor. Evlenenlerin oranı da hızla düşmektedir. Evlenenlerin oranı 1990’da binde 6. 3. iken, bu sayı 2000’de binde 4. 4. e 2011’de ise binde 4.1 e düşmüştür. Eurostat’ın araştırmalarına göre evlilik dışı çocuk doğumu da durmadan artıyor. Bu oran 1990’da yüzde 17 iken, 2000 yılında yüzde 27. 4 e,  2011’de ise yüzde 39. 5 e yükseldi.  Evlilik dışı doğumlarda başı, yüzde 60 la Estonya, yüzde 57yle Slovenya, yüzde 56yla komşumuz Bulgaristan ile Fransa ve yüzde 54 ile İsveç çekiyor. Evlilik dışı yani gayrimeşru çocuk doğumu Belçika’da yüzde 50, Danimarka’da yüzde 49, İngiltere’de yüzde 47, Hollanda da yüzde 45, Avusturya’da yüzde 40, İspanya’da yüzde 37, Almanya’da yüzde 33, Romanya’da yüzde 30, İtalya’da yüzde 23, Polanya’ da 21,  nispetindedir.  Evlilik dışı doğumun Avrupa’da en düşük olduğu yerler Yunanistan yüzde7, Hırvatistan yüzde 14, Kıbrıs Rum kesimiyse, yüzde 17 dir. Anlayacağınız yavaş yavaş Avrupa medeniyeti çöküyor, içten içe çöküyor. Bir asra varmaz, Avrupa Asya ve Afrika tarafından tamamen işgal edilir. Hani Afrika atasözü var ya “sular yükselirken balıklar karıncaları, çekilirken ise karıncalar balıkları yer” Şimdi suların çekilme zamanıdır. Artık Afrikalılar Avrupalıları yiyecektir.                                                            Bu neden böyle oldu? Bir milletin köklerini teşkil eden en önemli unsur ”aile” dir. Aile yapısı ne kadar güçlü olursa o ailelerden meydana gelen milletlerde o kadar sağlam ve güçlü olur. Aileyi de güçlü yapan başta “kadın” dır. Yani evin hanımıdır. Yani çocukların “anası” dır. Bir milletin en değerli unsuru “kadındır, anadır” Milletleri yoktan var eden, azları çok eden kadındır. Yüce yaratanımız çocuk doğurmayı kadına vermiştir. Erkekler savaşlarda, ölürler, kırılırlar. Kadınlar yok olmayla yüz yüze kalmış milletleri yeniden diriltir. Yeniden inşa ederler. Kadın çocuğunu sadece dünyaya getirmekle kalmaz aynı zamanda onu emzirir, büyütür,  ve ona dilini, kültürünü de öğretir. Yani kelimenin tam manasıyla milleti inşa ederler. Kadın evin, ailenin  dolayısıyla milletin ve devletin temelidir, temel taşıdır. Binaların üzerindeki süslü çatılara bakmayın onları tutan temeldeki taşlardır. İşte onun için milletlerin ve milli kültürlerin baş düşmanı “Siyonizm” en ciddi hedef olarak “kadın” ı seçmiştir. Batı medeniyeti bu savaşı kaybetti. Siyonist çeteler batının moral değerlerini yok ettiler. Kadını, sadece cinsel bir obje haline getirdiler. Onun en önemli vasfı olan analık ve aile mefhumunu yok ettiler. “Kadına özgürlük”  sloganı kadının “evlattan, eş olmaktan, evinin kadını, yuvanın sahibi olmaktan kurtulması” şeklinde anlaşıldı. Şimdi bozulan bu anlayışı nasıl düzelteceğiz diye kara kara düşünüyorlar. Zor düzelir. Çünkü bozmak kolay ama düzeltmek zordur. Bizde de mason ve Siyonist odaklar medyasında siyasetiyle durmadan kadınımıza saldırıyor. Bir kadının inançlarını yaşaması, başını örtmesi onları adeta çıldırtıyor.  Saygılarımla.  
Ekleme Tarihi: 07 Aralık 2014 - Pazar

KADINA ÖZGÜRLÜK; SİYONİST CAZGIRLIK!...

Söz, ilginç, uyarıcı, daha doğrusu şok mesajlarıyla Lüleburgaz’dan İlyas ŞEN arkadaşımızda bugün. En can alıcı, ANA konularımızdan birine damardan(!) dokunmuş. Mesele çok acı ve bir o kadar da mühim. Ne desek, ne söylesek, ne yazsak az. Konunun gerçek vehâmet ve felâket boyutunu yansıtmakta âciz kalırız. Geliniz görünüz ki, ALAN RÂZI VEREN RÂZI, NE KARIŞIR ŞEYH ŞİRÂZÎ kabîlinden her şey kanıksanmış, ya da sîneye çekilmiş, bir meçhûle doğru gözü kapalı gidiyoruz. Allâh, sonumuzu ve encâmımızı hayr’eylesin. Ne diyelim? Bizim daha fazla diyebileceğimiz yok da, bir arkadaşımızdan yardım alacağız!

Mâlum, İlçemizde yayın yapan Ulubey Yorum’dan başka yazdığım yerler de var. Bunlardan biri de, ilk görev yerim Lüleburgaz’daki Hür Fikir Gazetesi. Yazılarını çok beğendiğim mezkur arkadaşımızın orada son bir yazısı var. Onu sizlerin de okumasını arzu ettim. İşte o yazı. Umarız beğenirsiniz. İyi istifâdeler. Allâh’a emânet olunuz ves’selâm…


  SİYONİST ÇETELER KADINIMIZIN PEŞİNİ BIRAKMAZLAR-İlyas Şen

Avrupa birliğinin “ Eurostat  isimli bir araştırma kuruluşu vardır. Bu kuruluşun araştırmalarına göre evlilik dışı doğum oranı yüzde kırk (%40) dır. Bu gidişat Avrupalı aklı başında olan ilgilileri kara kara düşündürüyor. Avrupa’da evlilik kurumunda çatırdıyor. Evlenenlerin oranı da hızla düşmektedir. Evlenenlerin oranı 1990’da binde 6. 3. iken, bu sayı 2000’de binde 4. 4. e 2011’de ise binde 4.1 e düşmüştür.

Eurostat’ın araştırmalarına göre evlilik dışı çocuk doğumu da durmadan artıyor. Bu oran 1990’da yüzde 17 iken, 2000 yılında yüzde 27. 4 e,  2011’de ise yüzde 39. 5 e yükseldi.  Evlilik dışı doğumlarda başı, yüzde 60 la Estonya, yüzde 57yle Slovenya, yüzde 56yla komşumuz Bulgaristan ile Fransa ve yüzde 54 ile İsveç çekiyor.

Evlilik dışı yani gayrimeşru çocuk doğumu Belçika’da yüzde 50, Danimarka’da yüzde 49, İngiltere’de yüzde 47, Hollanda da yüzde 45, Avusturya’da yüzde 40, İspanya’da yüzde 37, Almanya’da yüzde 33, Romanya’da yüzde 30, İtalya’da yüzde 23, Polanya’ da 21,  nispetindedir.  Evlilik dışı doğumun Avrupa’da en düşük olduğu yerler Yunanistan yüzde7, Hırvatistan yüzde 14, Kıbrıs Rum kesimiyse, yüzde 17 dir. Anlayacağınız yavaş yavaş Avrupa medeniyeti çöküyor, içten içe çöküyor. Bir asra varmaz, Avrupa Asya ve Afrika tarafından tamamen işgal edilir. Hani Afrika atasözü var ya “sular yükselirken balıklar karıncaları, çekilirken ise karıncalar balıkları yer” Şimdi suların çekilme zamanıdır. Artık Afrikalılar Avrupalıları yiyecektir.

                                                           Bu neden böyle oldu?

Bir milletin köklerini teşkil eden en önemli unsur ”aile” dir. Aile yapısı ne kadar güçlü olursa o ailelerden meydana gelen milletlerde o kadar sağlam ve güçlü olur. Aileyi de güçlü yapan başta “kadın” dır. Yani evin hanımıdır. Yani çocukların “anası” dır.

Bir milletin en değerli unsuru “kadındır, anadır” Milletleri yoktan var eden, azları çok eden kadındır. Yüce yaratanımız çocuk doğurmayı kadına vermiştir. Erkekler savaşlarda, ölürler, kırılırlar. Kadınlar yok olmayla yüz yüze kalmış milletleri yeniden diriltir. Yeniden inşa ederler. Kadın çocuğunu sadece dünyaya getirmekle kalmaz aynı zamanda onu emzirir, büyütür,  ve ona dilini, kültürünü de öğretir. Yani kelimenin tam manasıyla milleti inşa ederler. Kadın evin, ailenin  dolayısıyla milletin ve devletin temelidir, temel taşıdır. Binaların üzerindeki süslü çatılara bakmayın onları tutan temeldeki taşlardır.

İşte onun için milletlerin ve milli kültürlerin baş düşmanı “Siyonizm” en ciddi hedef olarak “kadın” ı seçmiştir. Batı medeniyeti bu savaşı kaybetti. Siyonist çeteler batının moral değerlerini yok ettiler. Kadını, sadece cinsel bir obje haline getirdiler. Onun en önemli vasfı olan analık ve aile mefhumunu yok ettiler. “Kadına özgürlük”  sloganı kadının “evlattan, eş olmaktan, evinin kadını, yuvanın sahibi olmaktan kurtulması” şeklinde anlaşıldı. Şimdi bozulan bu anlayışı nasıl düzelteceğiz diye kara kara düşünüyorlar. Zor düzelir. Çünkü bozmak kolay ama düzeltmek zordur. Bizde de mason ve Siyonist odaklar medyasında siyasetiyle durmadan kadınımıza saldırıyor. Bir kadının inançlarını yaşaması, başını örtmesi onları adeta çıldırtıyor.  Saygılarımla.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.