bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

İMAM-HATİP NERESİ? OKULUM NEREDE?

Geçen yazımızda ifâde ettiğimiz gibi, cumâ günü, kendimizin de mezun olup ayrıca öğretmen olarak uzun yıllar görev yapıp emekliye ayrıldığımız Merkez İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmen arkadaşlarla yaptığımız hasbihâlde, birçok şeyler eksik kaldı doğrusunu söylemek gerekirse. Elbette, tam olması zâten mümkün değildi; ama, yine de, hiç olmazsa bir çok şeye kapı açacak hüviyette bir nitelik arz etti. Bu meyânda bunun bir başlangıç kabûl edilip zincirleme etkinliklerle tâkibiyeti lâzımdır diye düşünüyoruz.   Bunu, şu anlamda söylüyoruz ki, bahse mevzû ettiğimiz okul, herkesin, İmam-Hatip deyince aklına gelen,  civârın en çok bilineni, hepimizin mâlumu ve de mârufu olan, ilk çift minâreli câmisiyle kendisini şehrin bir irfan noktası hüviyetine büründürmüş o eski okul binâsı.    Aynı zamanda burası, kuruluşu 60’lı yıllara dayanan Ordu’daki İmam-Hatip binâlarının ilki. Değil sâdece ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve de tüm dünyânın İslâmî ve insânî hassâsiyetinin teâlîsinde etkisi ve öncülüğü bulunan İmam-Hatip şuurunun Ordu’daki merkezi. Dolayısıyla, çınar niteliğinde köklü hatıralarıyla berâber, bu öncü neslin hâfızasını teşkil eden temel binâsı, odak noktası diyebileceğimiz bir yer.   VEFÂ OKULU, ÇINAR LİSESİ!  Evet, demek istediğimiz; bu okul işte böyle bir okul. Ordu İHL deyince; işte burada durmalı. Hem de çok durmalı. Çok çok durmalı!... Kendimiz adına, misyonumuz adına, Ordumuz ve de yurdumuz adına! Hâtıralar, vefâ ve de en önemlisi geleceğimiz adına!   Eğer böyleyse, o zaman bunun bize terettüp eden gerekleri ve de bir bedeli olmalı. Bize yüklediği kimi sorumluluklar bulunmalı. Mâdem, üzerimizde bu kadar emeği var, o zaman başta, vefâ sadedinde ilk önce, o zamanların hâlisâne gayretlerine yuvalık etmiş ve Ordumuzun, yurdumuzun bu günlere geliş seyrinde samîmiyetin heykelleşmiş somut görüntüsü menzilesi iktisâp etmiş bu binânın hâtırasının canlandırılmasına niyet edilmeli.   Ordu’da var olan mevcut İmam-Hatip ekseni, çatısı altına aldığı on binler ve de kanatları altındaki yüzbinlerle berâber târihe mâlolmuş bu müheykel ve de mücessem irfan merkezi üzerinden canlılığını idâme ettirmeli. Merkezdeki sayısı 10’a, ilçelerdekiyle berâber toplamda 50’ye yaklaşan öbür İmam-Hatip okullarına nazaran bir Osmanlı Çınarı niteliği arz etmeli. Diğerleri de onun kolları. O çınar altı, İmam-Hatip deyince ilk akla gelen ve hepimizi toplayan ve de kapsayan bir yer olmalı.   O MEVLİDLERİ ÖZLEDİK! Hâtıralar canlı tutulmak adına, iyi bir başlangıç sadedinde, o gün bizim de konuşma yaptığımız, bundan yaklaşık 45 yıl önce aynı yerde bir talebe olarak, bir programın bir yerinde şiir okuduğumuz, öğretmenlik yıllarında çeşitli programlara imza attığımız o salonda, okulun âhirete intikâl etmişleri için bir Mevlid Programı olabilir meselâ…   Elbette bu bir nostalji mevlidi niteliğinde olup, emekliler ya da mevcut personel deruhte edebilir. Yeni öğrenciler dinleyici olarak katılır. Burada, her ne kadar o günlerin havası tam verilemese de, yine de bir esinti olur, heyecan dalgasına vesîle olur ve de böylelikle eski-yeni kaynaşması sağlanarak kısmen bir akış bütünlüğü oluşturulmuş olur. Aynı şekilde, emeklilerin konuştuğu, şiir okuduğu, bir şeyler anlattığı, nağmeler terennüm ettiği masrafsız programlar mümkün. Bunlar hem işe espri katar, diğer yandan da okulda bir âile havası oluşmasını sağlar. Bilinç adına bereketlere medâr olur.   ORİMDER’in organize ettiği MEZUNLAR GÜNÜ de mutlakâ burası eksenli olmalıdır. İmam-Hatiple ilgili her ne olursa burası akla gelmelidir. Tek binâ olduğu günlerdeki gibi, hep o akla gelmeli. Aksi takdirde, kafa karışıklığı meydana gelir. Bu gün sanki biraz böyle gibi bir hâl var. İmam-Hatip deyince herkesin aklına başka yerler geliyor. Bir dağınıklık söz konusu. Sizlerce de öyle değil mi? Çocuklarımız hangisinde okurlarsa okusunlar, bizim aklımıza hep burası gelmeli. Hattâ, onların da! Yani, merkez böylesine canlı, hareketli, dikkât çeken, insanları cezbeden bir keyfiyette olmalı.   TOPARLANALIM; GİTMİYORUZ! Öyleyse, bu konuda kafa yormanın zamânı gelmiştir bize göre. Bu okulun merkez olarak telakkîsi ve de bu meyanda, câmianın toparlanması için ne gerekiyorsa yapılmalı. Kim ne yapabilecekse ortaya koymalı. Yoksa, İmam-Hatip bilinci buharlaşmağa doğru gidiyor… O zaman, vebâl söz konusu. O zaman, usuldan-yavaştan bir şeyler yapılmalı. Ağır-aksak olabilir ama, bu konuda ciddî olunmalı.   Tüm bunları, bir konuşma programının ilhâmı olarak söylemiyoruz. Vesîle belki odur ama,  asıl, alttan alta konuşulan, çeşitli yerlerde seslendirilen kimi düşüncelerin dile getirilmesinden başka bir şey değil yazdıklarımız.   Sevgili okurlar; aynı zamanda ilimizin ilmi, irfânı ve de geleceği için de oldukça önem arzeden bu hususta daha yazacaklarımız olacak, beklentileri dillendirmemiz devam edecek inşâllâh. Bu günlük bu kadar derken, hepinize sevgiler, saygılar, sevdiklerinizle berâber sonsuz mutluluk dileklerimizi sunuyoruz wes’selâm…
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2019 - Perşembe

İMAM-HATİP NERESİ? OKULUM NEREDE?

Geçen yazımızda ifâde ettiğimiz gibi, cumâ günü, kendimizin de mezun olup ayrıca öğretmen olarak uzun yıllar görev yapıp emekliye ayrıldığımız Merkez İmam-Hatip Lisesi’nde öğretmen arkadaşlarla yaptığımız hasbihâlde, birçok şeyler eksik kaldı doğrusunu söylemek gerekirse. Elbette, tam olması zâten mümkün değildi; ama, yine de, hiç olmazsa bir çok şeye kapı açacak hüviyette bir nitelik arz etti. Bu meyânda bunun bir başlangıç kabûl edilip zincirleme etkinliklerle tâkibiyeti lâzımdır diye düşünüyoruz.

 

Bunu, şu anlamda söylüyoruz ki, bahse mevzû ettiğimiz okul, herkesin, İmam-Hatip deyince aklına gelen,  civârın en çok bilineni, hepimizin mâlumu ve de mârufu olan, ilk çift minâreli câmisiyle kendisini şehrin bir irfan noktası hüviyetine büründürmüş o eski okul binâsı. 

 

Aynı zamanda burası, kuruluşu 60’lı yıllara dayanan Ordu’daki İmam-Hatip binâlarının ilki. Değil sâdece ülkemizin, gönül coğrafyamızın ve de tüm dünyânın İslâmî ve insânî hassâsiyetinin teâlîsinde etkisi ve öncülüğü bulunan İmam-Hatip şuurunun Ordu’daki merkezi. Dolayısıyla, çınar niteliğinde köklü hatıralarıyla berâber, bu öncü neslin hâfızasını teşkil eden temel binâsı, odak noktası diyebileceğimiz bir yer.

 

VEFÂ OKULU, ÇINAR LİSESİ! 

Evet, demek istediğimiz; bu okul işte böyle bir okul. Ordu İHL deyince; işte burada durmalı. Hem de çok durmalı. Çok çok durmalı!... Kendimiz adına, misyonumuz adına, Ordumuz ve de yurdumuz adına! Hâtıralar, vefâ ve de en önemlisi geleceğimiz adına!

 

Eğer böyleyse, o zaman bunun bize terettüp eden gerekleri ve de bir bedeli olmalı. Bize yüklediği kimi sorumluluklar bulunmalı. Mâdem, üzerimizde bu kadar emeği var, o zaman başta, vefâ sadedinde ilk önce, o zamanların hâlisâne gayretlerine yuvalık etmiş ve Ordumuzun, yurdumuzun bu günlere geliş seyrinde samîmiyetin heykelleşmiş somut görüntüsü menzilesi iktisâp etmiş bu binânın hâtırasının canlandırılmasına niyet edilmeli.

 

Ordu’da var olan mevcut İmam-Hatip ekseni, çatısı altına aldığı on binler ve de kanatları altındaki yüzbinlerle berâber târihe mâlolmuş bu müheykel ve de mücessem irfan merkezi üzerinden canlılığını idâme ettirmeli. Merkezdeki sayısı 10’a, ilçelerdekiyle berâber toplamda 50’ye yaklaşan öbür İmam-Hatip okullarına nazaran bir Osmanlı Çınarı niteliği arz etmeli. Diğerleri de onun kolları. O çınar altı, İmam-Hatip deyince ilk akla gelen ve hepimizi toplayan ve de kapsayan bir yer olmalı.

 

O MEVLİDLERİ ÖZLEDİK!

Hâtıralar canlı tutulmak adına, iyi bir başlangıç sadedinde, o gün bizim de konuşma yaptığımız, bundan yaklaşık 45 yıl önce aynı yerde bir talebe olarak, bir programın bir yerinde şiir okuduğumuz, öğretmenlik yıllarında çeşitli programlara imza attığımız o salonda, okulun âhirete intikâl etmişleri için bir Mevlid Programı olabilir meselâ…

 

Elbette bu bir nostalji mevlidi niteliğinde olup, emekliler ya da mevcut personel deruhte edebilir. Yeni öğrenciler dinleyici olarak katılır. Burada, her ne kadar o günlerin havası tam verilemese de, yine de bir esinti olur, heyecan dalgasına vesîle olur ve de böylelikle eski-yeni kaynaşması sağlanarak kısmen bir akış bütünlüğü oluşturulmuş olur. Aynı şekilde, emeklilerin konuştuğu, şiir okuduğu, bir şeyler anlattığı, nağmeler terennüm ettiği masrafsız programlar mümkün. Bunlar hem işe espri katar, diğer yandan da okulda bir âile havası oluşmasını sağlar. Bilinç adına bereketlere medâr olur.

 

ORİMDER’in organize ettiği MEZUNLAR GÜNÜ de mutlakâ burası eksenli olmalıdır. İmam-Hatiple ilgili her ne olursa burası akla gelmelidir. Tek binâ olduğu günlerdeki gibi, hep o akla gelmeli. Aksi takdirde, kafa karışıklığı meydana gelir. Bu gün sanki biraz böyle gibi bir hâl var. İmam-Hatip deyince herkesin aklına başka yerler geliyor. Bir dağınıklık söz konusu. Sizlerce de öyle değil mi? Çocuklarımız hangisinde okurlarsa okusunlar, bizim aklımıza hep burası gelmeli. Hattâ, onların da! Yani, merkez böylesine canlı, hareketli, dikkât çeken, insanları cezbeden bir keyfiyette olmalı.

 
TOPARLANALIM; GİTMİYORUZ!

Öyleyse, bu konuda kafa yormanın zamânı gelmiştir bize göre. Bu okulun merkez olarak telakkîsi ve de bu meyanda, câmianın toparlanması için ne gerekiyorsa yapılmalı. Kim ne yapabilecekse ortaya koymalı. Yoksa, İmam-Hatip bilinci buharlaşmağa doğru gidiyor… O zaman, vebâl söz konusu. O zaman, usuldan-yavaştan bir şeyler yapılmalı. Ağır-aksak olabilir ama, bu konuda ciddî olunmalı.

 

Tüm bunları, bir konuşma programının ilhâmı olarak söylemiyoruz. Vesîle belki odur ama,  asıl, alttan alta konuşulan, çeşitli yerlerde seslendirilen kimi düşüncelerin dile getirilmesinden başka bir şey değil yazdıklarımız.

 

Sevgili okurlar; aynı zamanda ilimizin ilmi, irfânı ve de geleceği için de oldukça önem arzeden bu hususta daha yazacaklarımız olacak, beklentileri dillendirmemiz devam edecek inşâllâh. Bu günlük bu kadar derken, hepinize sevgiler, saygılar, sevdiklerinizle berâber sonsuz mutluluk dileklerimizi sunuyoruz wes’selâm…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.