Mevsime erdik yine
Bahçeye girdik yine
Duygular çağıldıyor
Fındık muhabbetine
***
Bismillâh başlıyoruz
Bereket düşlüyoruz
Fındık hayr’olsun diye
Şeytanı taşlıyoruz…
***
Bahçedeyiz çok şükür
Fındıklar çok gözükür
Mevsim sıcak geçse de
Rüzgârlar püfür püfür…
***
Dallara bakılıyor
Tutulup çekiliyor
Sâdece fındık değil
Maniler dökülüyor!
***
İstanbul’a gidince
Düşündük ince ince
Dönmeye karar verdik
Fındık para edince!
***
Hele bir dur sen hele
Fındık mevsimi gele
Müsterih ol sevgilim
Seni kaptırmam ele!
***
Fındık mevsimi geldi
Maniler hayat buldu
Yârimde bir hâller var
Her ne olduysa oldu!
***
Bahçelere girince
Fındıkları görünce
Sevgiyle yardımlaşır
Gelin, damat, görümce
***
Fındık bahçesi şenlik
Şarkı, türkü, yârenlik
Kızın işte gözü yok
Ayağında fır terlik!
***
Dalı çekme kırılır
Hem kolların yorulur
Sen yanı başımdayken
Nasıl sessiz durulur?
***
Ağlamıyon, gülmüyon
Yanıma da gelmiyon
Hiç sesin-soluğun yok
Türkü de mi bilmiyon?
***
Çok türküler bilirim
Daha neler bilirim
Gönül coşmayınca da
Bahâneler bilirim!
***
Dallar gider yukarı
Aşar peyi, duvarı
Oğlan hep akıl verir
Güdemez üç davarı!
***
Bahçede bal armudu
Yârimin adı Dudu
Lâf anlatayım derken
Dil, hem damak kurudu
***
Ocakların arası
İçim yürek yarası
Değil, düğün yapacak
Yok ki ekmek parası!
***
Gölköy, Dokuzdolamaç
Bir turşu servisi aç
Şimdi fındık mevsimi
Suyu iç, bahçeye kaç!
***
Bahçenin kenarı pey
Geçiyor sırtında hey
İstanbul’a kaçınca
Olacağız hanım, bey!
***
Atların terkisi var
Fındığın türküsü var
Çoktan kaçacağız da
Geçinme korkusu var!
***
Çuvalları yuvarla
Yol kıyına toparla
Dağılma vakti yakın
Zamânını ayarla!
***
Ulubey, Gürgentepe
Yol geldik tepe tepe
Fındıkta yorulanlar
Molada sere serpe!
***
Şayıbın çayırı var
Sevginin hayırı var
Gel şu kâlbe sâhip çık
Hırsızı var, hırı var!
***
Israr olunca ille
Köyken olduk mahalle
Lâkin, mevsimler aynı
Fındık toplanır elle!
***
Ağustosun sıcağı
Yakar köyü, bucağı
Gölgesine çağırır
Bizi fındık ocağı!
***
Ne atı, ne semeri
Ne reşmesi, eğeri
Fındıkta belli olur
Soğuk suyun değeri
***
Dalları çekiyorsun
Fındığı döküyorsun
Niye beni görünce
Boynunu büküyorsun?
***
Haber geliyor yârdan
Kâlbi yanarmış hardan
Eğer onu almazsam
Gidermiş bu diyârdan!
***
Kimi en, kimi boyum
Sevgiye olmaz doyum
Harmanda belli olur
Ak koyun, kara koyun!
***
Hiç ayrın-gayrın var mı
Adamca seyrin var mı
Beni istiyormuşsun
Kendine hayrın var mı?
***
Asmaya üzüm derler
Bakmaya yüzüm derler
Yuvanın temelinde
Vefâya çözüm derler…
***
Yaktın hep yaktın beni
Sonra bıraktın beni
Sebepsiz cürmün büyük
Allâh affetsin seni!...
***
Söz şudur, âhır kelâm
Ârifler anlar meram
Seven, sevilenlere
Selâm olsun, ves’selâm…