Dünkü ‘TATLIGÜL’LER, ACI GERÇEKLER! başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi kaldığımız yerden devam ediyoruz. Orada, Proje İmam-Hatip Lisesi’ndeki müdür değişikliği çerçevesinde Maarif Ordu’su adlı sosyâl gazetenin olayı sunuş ve yorumlayış biçimine itirazımız noktasında bizim, koparılan bu fırtına bağlamında yaptığımız, hatırlanacağı üzere dünkü köşemizde yer verdiğimiz açıklama üzerine onlar da sitelerinde şunları yazdı:   ”KİM? KİM? KİM?” ARAŞTIRMA BÜYÜK! Maarif Ordu'su: (Sn) Nuri Kahraman; Tasarrufun tamamen Bakanlığa ait olduğunu düşünüyor iseniz tartışacak bir şey yok! İl milli eğitim müdürlüğünden ismi giden kişi kim ? Sendikanın istediği, il milli eğitim müdürlüğü istemediği halde destek verilen, bakanlığa özel dilekçesi sunulan okul müdürü kim? Ordu İl Müdür Yardımcısı, STK İl Başkanının bağlantıları kimler? Atama nasıl yapılmış? Araştırıp yazınız Nuri hocam . Biz araştırıp yazdık! 21.8.22 19.20   Onların, dünkü yazıda da yer alan açıklamamızdan hareketle ürettikleri, sanki dışardan meraklı, araştıran biri değil de sürecin içinde bizzat varlarmışçasına, birileriyle yarışmış ve başarılı olamayınca hakemi tartışma konusu yapan taraf edasıyla yukarda okuduğunuz küçümseyici, itham edici sorulara karşı yaptığımız açıklama da şöyle:     TAM DA 2023’E GİDERKEN… Nuri Kahraman: (Hey) Maarif Ordu'su, Siz neyi araştırıp yazdınız? Sizin yazdığınızda araştırma mahsûlü tek bir done yok. Sâdece bir mizansen ve olayı germe eğilimi var. Tekrar iâde olmayacağını, kimsenin bulunmaz hint kumaşı olmadığını, hiç bir okulun müdür değişince kapanmadiğını bile bile olayı büyütmenin kime ne faydası var. Ben ayrıntıları bilmiyorum. Gelinen noktada müdür değişikliğinin dünyanın sonu olmadığını biliyorum. Bu meseleyi büyütenlerin derdinin okulun ve öğrencilerin menfaatinden çok kendi hesaplarının olduğunu, liyakatin, velilerin değerlendirmeleri ve öğretmenlerin kanaatlerinin, daha da önemlisi 2023'e giderken atamayı yapan iradenin itibarınin hiç umurlarında olmadığını gâyet net görebiliyorum.    UYANIKLAR ORDUSU!... Bu memlekette sadece Maarif Ordusu yok. Sizin gibi asil bir ismi çarpıtmak ve emellerine alet etmek isteyen, iktidarı özel hesapları için istismar eden bir uyanıklar ordusunun da bulunduğunu, gelen müdürün de iyi olabileceği ihtimâlini göz ardı etmemeniz, memlekette daha ne yiğitlerin bulunduğunu var saymanız ve de iyimser olmanız idâremiz ve de maarifimiz adına en mâkul olanıdır.   Ama bu mesele bayağı dal-Budak saldı. Kimileri bunu hiç alâkası ve gereği yokken kuyruk yarasına çevirdi. Şimdi bana sorulan soru da gösteriyor ki benim bu konuda geniş bir değerlendirme yaparak, en azından masûmiyetimizi ispat noktasında bir şeyler yazmamız gerekli.    AÇIKLAMAYA İHTİYÂÇ VAR… Aksi takdirde, kimseye zarar vermemeye, müesseselerimizin hayrı için gayret göstermeye çalışan birisi olarak sanki ortada bir kötülük varmış da bunun bir yerinde bizim de rolümüz varmış pozisyonu ve dolayısıyla eğer açıklama yapmazsak, Allâh CC elbette biliyor ama kulların da bilip, yarın musallâda İYİ BİLİRİZ derken içlerinden bu cevabını bulmamış sorular ve acabâların geçmemesi için her hâlde bilebildiğim ve ilgili olduğum kadarıyla, yine de müesseseye zarar vermemeye çalışarak konuyu vuzûha kavuşturmaya, bu süreçte muttalî olduğum durumlar, mesajlar, bilgiler ekseninde açıklamalar yapmaya ihtiyaç var ki yapacağım da inşâllâh. Siz de bilgi istedikten sonra bu daha bir gereklilik oldu gâlibâ. Benim derdim ne, meselenin neresindeyim? Peki benim, çok doğal bir değişim yaşanmışken birilerinin çetrefilli hâle getirdigi bu meselede ne menfaatim var? Yokken, Allâh CC rızâsı için ilgi duyduğum konudaki duygu ve düşünceleri serd etmek durumundayım. Bunun için de İmam Hatip Liseleri yonetmeliklerinden, yöneticilerde aranan vasiflardan falan başlayıp biraz aydınlatıcı bilgiler vermek gerekecek herhalde. Çünkü bu işi câhilce gerenler işin o tarafında değiller. Onların derdi Sâdece bizim dediğimiz olsun. Biz de diyoruz ki, bin Ümitle, İmam Hatip nesli diyerek oraya çocuk veren ve ümit besleyen insanların hayâllerindeki başarı kriteri ölçü olsun. Ortada bir yanlışın olmadığını göstermek için bu noktada kamu oyunu bilgilendirmek gerekecek.   BU ARTIK BİR MECBÛRİYET! Ama bu yazının boyutu burayı aşar. En azından, çekişmeden kaçınan, kolay kolay sürtüşmeye girmeyen biri olarak şimdi neden böyle bir durumla karşı karşıya kaldık? Bu benim için sıradışı birşey ve de dolayısıyla meseleyi Cemâziyelevveli ile, genel hatlarıyla yazmaya çalışacağız inşâllâh. Anlıyorum ki bu artık bir mecbûriyet. Ama daktiloya geçmem lâzim. Telefonun boyutlarını aşıyor. Konuyu zaten yazmakta olduğum gazete köşe yazılarıma taşıyacağım. Hem bu biz maarifciler ve özellikle İmam Hatip Mensupları için bir özeliştiri niteliği arz eder. Hadi hayırlısı wes'selâm... 21.8.22   23.00   AKIL İÇİN YOL BİR! Biz bu açıklamayı yaparken aynı anda ve bizim yazıp gönderdiğimiz minvâlde, akıl için yol bir dedirtecek bir açıklama düştü ekrana:   Alper Tunga Avşar: Maarif Ordu'su; ne isim vermişsiniz ne adres ama araştırıp da yazdık diyorsunuz. Araştırdıysanız, elinizde isimler varsa STKyı ve isimleri paylaşın lütfen. İşlem usülsüz ise şikayet edin yoksa çamur at izi kalsın oluyor 21.8.22: 22.30   ÜYELİK MESELESİ Bu arada, bu siteyle doğrudan haberleşmek adına üye olmak istemiş, talep göndermiştik. Onun cevâbı geldi:   Maarif Ordu'su: Nuri Kahraman, Hocam 5000 arkadaş limitine ulaştığınız için arkadaşliginizi kabul edemedik. Yanlış anlaşılmasın, bilginize 21.8.22 19.00   Şimdi farkediyorum ki, ben onların sayısı müsait değil sanırken meğer bizim üye sayımız dolu olduğu için bu mümkün olmamış. Gerçekten de öyle. Bazen üyelikten ayrılanlar olunca ya da bizim çıkarma ihtiyâcı duyup çıkardığımızda yer açılabiliyor. Dolayısıyla yeni taleplere biz de olumlu cevap veremiyoruz. Vermek istesek te sistem, 5000 sayınız dolu olduğu için yapamıyoruz diyor.    MERT, SERT ve YETGİN SORULAR! Biz bunları değerlendirirken, Mert YETGİN diye adı gibi mert ve sert, soyadı gibi yetkin bir arkadaş girdi devreye. Çevreye sordum, tanıyan yok. Ben de tanımıyorum. Ama o bizi tanıyormuş. Belki biz de görsek tanıdığımız bir sîmâ olarak çıkabilir karşımıza. Neyse bu çok da önemli değil. Ortada sorular var. Mâdem çıktık yola; yok öyle cevap vermeden mola! İşte soru:   Mert Yetgin: Maarif Ordu'su yazdıklarınızı okudum Eksiği var fazlası yok.Bende Nuri Kahraman hocamı tanırım hiç alakası olmadığı halde neden bu kadar açıklama yapmak zorunda kalmış hayret verici. Yoksa onunda tanıdığı birilerimi bu kumpası kurdu müdür beye  Aklımda deli sorular  23.8.22  15.56   ​Ben bunları görmemişim. O arada aşağıdaki paylaşım da gelmiş. Sanki bir grup var; toplanmışlar, benim cevâbıma kilitlenmişler de dört gözle bekliyorlar. O da Maarif Ordu'sundan mı, yoksa ayrı bir ordular mı bilmiyorum! Ancak, "bekliyoruz" dediğine göre ortada bir ekip söz konusu. İşte kısa ve net paylaşım:   Mert Yetgin: Nuri Kahraman hocam cevabınızı bekliyoruz  ​Adamlar bekliyor. Şimdi cevap vermemek olur mu hiç? Karşınızda bir ordu var. Gel de cevaplama! Biz de cevâbı verdik ânında tabiî ama, bu günlük sizinle paylaşmak için yerimiz doldu; gelecek yazıya inşâllâh, cümleye sevgiler-saygılar, Hak'tan hayırlısı wes'selâm...