bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler casinorulet.com casino siteleri

Nuri KAHRAMAN
Köşe Yazarı
Nuri KAHRAMAN
 

“BİR” SİYÂSET, İKİ SAÂDET; ÜÇ PERŞEMBE…

Dünyâ ve ülke gündemi kadar yerel gündem de yoğun geçiyor. Afrin, Menbiç gidiyoruz Allâh’ın izniyle. Zeytin Dalı Harekâtı sâniye sâniye tüm ekranlarda. Heyecan dorukta. Rabbimiz ordumuzu havada, karada, denizde, her yerde mansûr ve de muzaffer eylesin inşâllâh. Kısaca Ordu siyâseti desek; o tam ve de bambaşka bir âlem. Öyle ki, “bir elin nesi var, iki elin sesi var” derler; bu Ordu için tam tersi olarak tezâhür ediyor! İl başkanlığı meselesinin dönüp dolaşıp geldiği son nokta, bir başka âlemin bir’inden öteye köy olmadığının bir kanıtı daha olarak tecellî etti. Demek ki Ordu’nun kaderi bu; çünkü lâyığı bu. Ondan kaçılmıyor. Dolayısıyla her kes yerinde, işler derinde… Geçelim ve de gel gelelim; elbette hepimizin özel gündemleri de var. Bu bağlamda telâşesiz insan olduğunu düşünemiyoruz. Rabbimiz her şeyin olduğu gibi meşgâlenin de hayırlısını versin. İnşâllâh zaman sermâyesini çarçur edenlerden olmayız. SOĞUK PINAR, SICAK SOHBET… Bu meyânda her zaman olduğu gibi, daha çok arkadaşlar sâyesinde hareketli ve de bereketli bir hafta geçirdik. Meselâ 3 ayrı arkadaş grubuyla 3 kez Perşembe’ye gitmek nasîp oldu geçtiğimiz hafta. İlkinde 3 arkadaş, benim ilk kez gittiğim bir yerdeydik. Perşembe, Soğukpınar. Orada bir çağlayan varmış. Ayrıca kanyon niteliğinde. Çok hoş. Doğa gezgini, dağcı ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Şenocak Bey’e teşekkür ediyoruz. M.Esat Bey Hocamla bizi oraya götürdüğü, ülkemizin, -hattâ yanıbaşımızda, habersiz olduğumuz- bir güzelliğiyle tanıştırdığı için. Zamanında orada değirmen de varmış. Taşları duruyor. Şenocak arkadaşımız bununla kalmadı. Mersin Balıkçı Barınağı’na geçip birer de çay içerek döndük. Döndük ama, akşamleyin de Burhan Duman Hoca’mız oğlu Emre Bey’le, bu akşam namaza başka yere gitme arzusunu izhar etti. Ora mı, bura mı derken yolumuz yine Perşembe’ye vardı. Yeni İhsâniye Câmii’nin o mistik havasında edâ ettiğimiz namazın ardından Âdem Bey kardeşin pastânesinde Rûşen İŞBAKAN hocamızla berâber edilen hoş sohbet ve genel muhabbet ortamı ziyâretimizi ziyâdesiyle tadlandırıp taçlandırdı. Kendilerine teşekkür ediyoruz. 3. CUMHÛRİYET!... 3 demiştik, 3.sü de Pazar günü oldu. Şenol Özata ve Câhit Şahin arkadaşımızla gittik. Câhit Bey arkadaşımız kitap meraklısı, hattâ hastası da diyebiliriz. Onunla önce, Cumhûriyet Mahallesi Avukatlar Sitesi’ne gittik. Rahmetli Câvit Kalpaklıoğlu’nun kitaplarını bakmaya. Âilenin, kitapların değerlendirilmesi için bizden talebi olmuştu. Biz de genel olarak bir tespit yapmak adına oraya gittik. Kitaplara baktık. Şimdi onları konularına göre fakültelere ya da kütüphânelere vermeye çalışacağız inşâllâh. Belki bir kısmını da TDED Ordu Şûbemiz için alıkoyacağız. Kitaplar bir emânet, sorumluluk. Merhum Câvit Ağabey’in kızı Elif Hanım kendisi Biyoloji Öğretmeni. Yoğunoluk’ta çalışıyormuş. Kitapların çoğu sosyo-kültürel türden târih, edebiyât, hukuk ve fikir kitapları. Bunları daha iyi değerlendirebileceklere ulaştıralım diyorlar. Burada boş boş durmasınlar, zâten durdukları yerde de yıpranıyorlar sonuçta. Her neyse, işte oradan dönerken Şenel Bey de arayıp sohbet arzusunu belirtince, mâlum çaysız sohbet olmayacağından Kirazlimanı, Kumbaşı, Efirli derken yine Perşembe’ye düştük. Bu defâ uğrağımız Şelâle diye bir pide-lahmacun salonu oldu. ÇAĞLAYAN’DAN ŞELÂLE’YE… Geçen defâ Soğukpınar çağlayandaydık, şimdi Şelâle’de. İşte böyle çağlayıp gidiyoruz değerli dostlar. Bunları niye söylüyoruz? Memleketimiz güzel. Arayan, güzellikler bulmakta zorlanmıyor. Allâh iyilerle karşılaştırsın duâlarıyla berâber iyilerle karşılaşabiliyorsunuz. Bu güzel ülkeyi, bereketli toprakları gezmek, insanlarına selâm vermek, oturup bir çay içmek zevklerin en güzeli. Sevapların da en büyüğü diyebiliriz rahatlıkla. Bu vâdîde sözü uzatmayalım. Ne demişler; niyet hayır, âkıbet hayır! Düğünlerden dolayı, geç kalmamak adına telefon gelince, alt katında çay içtiğimiz câmiye çıkamadan dönmek durumunda kaldık. Bu arada, kaç aydır gelme fırsatı olmayan Perşembe’ye ilk defâ olmak üzere bir günde iki defâ, bir haftada da 3 kez gelmiş olduk. DÜĞÜNLER, DERNEKLER; MUTLULUKLAR… İlk katıldığımız düğün, Rıhtım liman salonundaki, Ergül-Gürbüz ÇELENK Âilesi’nin kerîmeleri Zeynep Dîdar Hanımla Ulubey Gündüzlü Mahallemizden Hatîce-Nihat ÖZTÜRK çiftinin biricik oğulları Dr.Emre Bey’inki oldu. 2.si de Eymür’den komşumuz, bir-kaç yıl önce kaybettiğimiz rahmetli kardeşimiz Dursun Ali Kahraman’ın oğlu Oğuz Bey kardeşimizin. Anne-baba, biri Malatya, öbürü Erzurumlu olduğunu öğrendiğimiz bir hanım kızımızla yuva kurdu. Her iki merâsimin de gençleri, âileleri ve taraflarına mutluluklar diliyor, cümleye umduklarına hayırlısıyla nâiliyetleriyle berâber saâdetlerinin sonsuz olmasını niyâz ediyoruz. Evet sevgili dostlar; bu güzel haber ve hoş temennîlerle yazımızı noktalarken, bil’vesîle, hepimizin hayâtının hayırlı, güzel hazırlıklar telâşesiyle geçmesi, sonunun da düğün keyfiyetiyle netîcelenmesi niyâzıyla berâber cümleye sevgiler, saygılar sunuyor, sevdikleriyle sonsuz mutluluklar diliyoruz ves’selâm…
Ekleme Tarihi: 30 Ocak 2018 - Salı

“BİR” SİYÂSET, İKİ SAÂDET; ÜÇ PERŞEMBE…

Dünyâ ve ülke gündemi kadar yerel gündem de yoğun geçiyor. Afrin, Menbiç gidiyoruz Allâh’ın izniyle. Zeytin Dalı Harekâtı sâniye sâniye tüm ekranlarda. Heyecan dorukta. Rabbimiz ordumuzu havada, karada, denizde, her yerde mansûr ve de muzaffer eylesin inşâllâh.

Kısaca Ordu siyâseti desek; o tam ve de bambaşka bir âlem. Öyle ki, “bir elin nesi var, iki elin sesi var” derler; bu Ordu için tam tersi olarak tezâhür ediyor! İl başkanlığı meselesinin dönüp dolaşıp geldiği son nokta, bir başka âlemin bir’inden öteye köy olmadığının bir kanıtı daha olarak tecellî etti. Demek ki Ordu’nun kaderi bu; çünkü lâyığı bu. Ondan kaçılmıyor. Dolayısıyla her kes yerinde, işler derinde…

Geçelim ve de gel gelelim; elbette hepimizin özel gündemleri de var. Bu bağlamda telâşesiz insan olduğunu düşünemiyoruz. Rabbimiz her şeyin olduğu gibi meşgâlenin de hayırlısını versin. İnşâllâh zaman sermâyesini çarçur edenlerden olmayız.

SOĞUK PINAR, SICAK SOHBET…

Bu meyânda her zaman olduğu gibi, daha çok arkadaşlar sâyesinde hareketli ve de bereketli bir hafta geçirdik. Meselâ 3 ayrı arkadaş grubuyla 3 kez Perşembe’ye gitmek nasîp oldu geçtiğimiz hafta. İlkinde 3 arkadaş, benim ilk kez gittiğim bir yerdeydik. Perşembe, Soğukpınar. Orada bir çağlayan varmış. Ayrıca kanyon niteliğinde. Çok hoş. Doğa gezgini, dağcı ve fotoğraf sanatçısı Mehmet Şenocak Bey’e teşekkür ediyoruz. M.Esat Bey Hocamla bizi oraya götürdüğü, ülkemizin, -hattâ yanıbaşımızda, habersiz olduğumuz- bir güzelliğiyle tanıştırdığı için. Zamanında orada değirmen de varmış. Taşları duruyor.

Şenocak arkadaşımız bununla kalmadı. Mersin Balıkçı Barınağı’na geçip birer de çay içerek döndük. Döndük ama, akşamleyin de Burhan Duman Hoca’mız oğlu Emre Bey’le, bu akşam namaza başka yere gitme arzusunu izhar etti. Ora mı, bura mı derken yolumuz yine Perşembe’ye vardı.

Yeni İhsâniye Câmii’nin o mistik havasında edâ ettiğimiz namazın ardından Âdem Bey kardeşin pastânesinde Rûşen İŞBAKAN hocamızla berâber edilen hoş sohbet ve genel muhabbet ortamı ziyâretimizi ziyâdesiyle tadlandırıp taçlandırdı. Kendilerine teşekkür ediyoruz.

3. CUMHÛRİYET!...

3 demiştik, 3.sü de Pazar günü oldu. Şenol Özata ve Câhit Şahin arkadaşımızla gittik. Câhit Bey arkadaşımız kitap meraklısı, hattâ hastası da diyebiliriz. Onunla önce, Cumhûriyet Mahallesi Avukatlar Sitesi’ne gittik. Rahmetli Câvit Kalpaklıoğlu’nun kitaplarını bakmaya. Âilenin, kitapların değerlendirilmesi için bizden talebi olmuştu. Biz de genel olarak bir tespit yapmak adına oraya gittik. Kitaplara baktık. Şimdi onları konularına göre fakültelere ya da kütüphânelere vermeye çalışacağız inşâllâh. Belki bir kısmını da TDED Ordu Şûbemiz için alıkoyacağız.

Kitaplar bir emânet, sorumluluk. Merhum Câvit Ağabey’in kızı Elif Hanım kendisi Biyoloji Öğretmeni. Yoğunoluk’ta çalışıyormuş. Kitapların çoğu sosyo-kültürel türden târih, edebiyât, hukuk ve fikir kitapları. Bunları daha iyi değerlendirebileceklere ulaştıralım diyorlar. Burada boş boş durmasınlar, zâten durdukları yerde de yıpranıyorlar sonuçta.

Her neyse, işte oradan dönerken Şenel Bey de arayıp sohbet arzusunu belirtince, mâlum çaysız sohbet olmayacağından Kirazlimanı, Kumbaşı, Efirli derken yine Perşembe’ye düştük. Bu defâ uğrağımız Şelâle diye bir pide-lahmacun salonu oldu.

ÇAĞLAYAN’DAN ŞELÂLE’YE…

Geçen defâ Soğukpınar çağlayandaydık, şimdi Şelâle’de. İşte böyle çağlayıp gidiyoruz değerli dostlar. Bunları niye söylüyoruz? Memleketimiz güzel. Arayan, güzellikler bulmakta zorlanmıyor. Allâh iyilerle karşılaştırsın duâlarıyla berâber iyilerle karşılaşabiliyorsunuz. Bu güzel ülkeyi, bereketli toprakları gezmek, insanlarına selâm vermek, oturup bir çay içmek zevklerin en güzeli. Sevapların da en büyüğü diyebiliriz rahatlıkla. Bu vâdîde sözü uzatmayalım. Ne demişler; niyet hayır, âkıbet hayır!

Düğünlerden dolayı, geç kalmamak adına telefon gelince, alt katında çay içtiğimiz câmiye çıkamadan dönmek durumunda kaldık. Bu arada, kaç aydır gelme fırsatı olmayan Perşembe’ye ilk defâ olmak üzere bir günde iki defâ, bir haftada da 3 kez gelmiş olduk.

DÜĞÜNLER, DERNEKLER; MUTLULUKLAR…

İlk katıldığımız düğün, Rıhtım liman salonundaki, Ergül-Gürbüz ÇELENK Âilesi’nin kerîmeleri Zeynep Dîdar Hanımla Ulubey Gündüzlü Mahallemizden Hatîce-Nihat ÖZTÜRK çiftinin biricik oğulları Dr.Emre Bey’inki oldu.

2.si de Eymür’den komşumuz, bir-kaç yıl önce kaybettiğimiz rahmetli kardeşimiz Dursun Ali Kahraman’ın oğlu Oğuz Bey kardeşimizin. Anne-baba, biri Malatya, öbürü Erzurumlu olduğunu öğrendiğimiz bir hanım kızımızla yuva kurdu.

Her iki merâsimin de gençleri, âileleri ve taraflarına mutluluklar diliyor, cümleye umduklarına hayırlısıyla nâiliyetleriyle berâber saâdetlerinin sonsuz olmasını niyâz ediyoruz.

Evet sevgili dostlar; bu güzel haber ve hoş temennîlerle yazımızı noktalarken, bil’vesîle, hepimizin hayâtının hayırlı, güzel hazırlıklar telâşesiyle geçmesi, sonunun da düğün keyfiyetiyle netîcelenmesi niyâzıyla berâber cümleye sevgiler, saygılar sunuyor, sevdikleriyle sonsuz mutluluklar diliyoruz ves’selâm…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.