bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

FINDIKTAKİ TEFECİLİĞE KİM DOKUNACAK?

Ordu Gündemi (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.08.2012 - 13:35, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 2078+ kez okundu.
 

FINDIKTAKİ TEFECİLİĞE KİM DOKUNACAK?

Star Gazetesi Yazarı yiğit Bulut, bugünkü yazısında iki bakan Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan’ın bankaların haksız aldıkları başta kart aidatı olmak üzere 31 kalemde aldıkları ücretlerin kaldırılması çalışmalarını anlattı. Bu gelişme bankalar tarafından mağdur olan milyonlar için çok güzel gelişme ancak yıllardır Karadenizli fındık üreticisinin kanını emen ve kurutan tefecilik konusunda bir adımın atılmaması da insanın aklına ‘bankacılıktaki tefecilikle mücadele ediliyor da, ya fındıktaki tefecilikle kim mücadele edecek’ sorusunu akla getirmiyor değil. İşte bize bu soruyu sorduran Yiğit Bulut’un bugünkü yazısı; “Her fırsatta bu köşede gündeme getirdiğim “bankaların halkın cebinden tahsil ettiği komisyon ve masraflar” ile ilgili önlem alınması için çalışmalar devam ediyor. Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan konu hakkında adım atılması için ellerinden geleni yaparken “bankacılık” lobileri harekete geçmiş durumda. Ortaya attıkları iddialar ve “bu bizim hakkımız” tezi de çok ilginç! Bakın tam olarak ne diyorlar, basına yansıyan bir haberden alıntı yaparak sorgulayalım; “...Yazıcı’nın Deli Dumrul ücretleri olarak ifade ettiği ve kredi kartı aidatı dâhil bankaların 31 kalemde aldığı ücretlerin kaldırılacağını açıklamasına bankalardan tepki geldi. Türkiye Bankalar Birliği, bankaların sundukları ürün ve hizmetler karşılığında ücret ve komisyon almasının, bunlar için yapılan yatırım harcamalarının maliyeti ve masrafların karşılığı gereği olduğunu belirtti. Birlik, bu sebeple ücretlerin düzenlemelere uygun olduğunu açıkladı. TBB açıklamasında, uluslararası uygulamalarda ve uyum çalışmaları sürdürülen AB düzenlemelerinde de olduğu gibi, ücret ve komisyonların piyasa mekanizması çerçevesinde serbestçe belirlenmesinden yanadır denildi”... Sevgili dostlar, “bu masraf ve komisyonlar AB kriterlerine uygun” diyerek, kamuoyunu zayıf tarafından yakalamaya çalışanlara soruyorum; Bir ülke düşünün bankacılık sektörü ile vatandaş arasındaki düzenlemeler vatandaşın aleyhine yapılmış! Bir ülke düşünün dünyada eşi benzeri olmayan bir uygulama yapılıyor. Konut kredisi alıyorsunuz, adına dünyayla uyumlu şekilde mortgage diyorlar ama yaptıkları dünya yüzeyinde eşi benzeri olmayan detaylar içeriyor, konuta karşılık verilen kredi için bütün malvarlığınız hatta ailenizin bütün varlıkları tehdit altına alınıyor! Bir ülke düşünün bankadan gelen öde emrine itiraz etmeniz için önce ödemeniz gerekli, sonra yargıya gitme hakkınız var! Bir ülke düşünün düşük kredi faizi diyerek reklam yapılıyor, işlem yaptığınızda peşin komisyon, dosya parası, kur farkı gibi kalemler ile kredi faizi inanılmaz noktalara geliyor. Bir ülke düşünün aylık kredi kartı gecikme faizi ABD ve AB’deki yıllık faizden daha yüksek! Dahası var bitmedi! Bir Ticaret Kanunu düşünün bütün detaylar vatandaşın aleyhine çalışıyor ve size gönderilen ödeme emrine itiraz etmeniz için en az o ödeme kadar paranız olması gerekiyor! Bir ülke düşünün bankaları katrilyonlarca kar açıklarken, reel sektör yok oluyor! Var mı böyle karlı, ballı bir ticaret! Bir ülke düşünün halk onlarca kalem saçmalık için para ödüyor ve bunların dayanağı YOK! BU MU SİZİN AB ANLAYIŞINIZ! Halk versin, VERSİN, versin! Sevgili dostlar, bu iş artık iyice ortaya çıktı ve bu noktada adım atması gereken siyasi otorite. Aslında 2009’dan bugüne birçok değişiklik oldu ama YETERLİ değil! Bu yüzden bir vatandaş olarak özellikle bu verilen tepkiyi, anlamsız “AB kriteri” savunmasını görünce, bir daha siyasi otoriteye sesleniyorum; mortgage düzenlemesinden başlamak üzere, her satırı vatandaşımızı koruyacak şekilde, ABD ve AB düzeyine getirelim! LÜTFEN ACİL olarak yapalım! Ve bankacılık lobilerinin seslerini de hep birlikte keselim. Sevgili dostlar, yukarıdaki satırlar yıllardır savaşını verdiğim “bankalar bizi yedi, bitiriyor” tezinin sadece bir özeti. Bankalar adına açıklamalar geldikçe daha çok yazacağım! Bu noktada konu hakkında çok cesur açıklamalar yapan Zafer Çağlayan ve Hayati Yazıcı’dan daha önce de yaptığım bazı alıntıları bu açıklamaya cevap olarak yeniden paylaşmak istiyorum;   1- Çağlayan ne diyor; “...Bir koyundan iki ya da daha fazla post çıkartmaya çalışan bankacılık sistemi tefecilik sistemidir. Buna ‘bankacılık’ diyemem. Çünkü faizin faizi hesaplanıyorsa artık orada tefecilik yapılıyordur...”  2- Yazıcı ne diyor; “...Bankalar kart ücreti adı altında kar hanesini katlıyor. 17 milyarlık banka haracına son vermeliyiz. Yıllık aidat ücretleri ve işlemsizlik gibi taleplere son verilmesi gerekiyor...” Sonuç: Siyasi otorite ve her kademesinde konuya hakim ve vatandaşını bu zulümden kurtarmak için adım atmakta kararlı! Lütfen sizler de tepki verin, sesinizi yükseltin! Bu ülkede adına “banka” denen bazı yapılanmaların kanunları hiçe sayarak vatandaşa karşı attığı adımları durdurmamız gerekli. Esas olan “birey”, esas olan “vatandaş”! Bu gerçeği bilerek hissederek sistemi yeniden kurmalıyız. Bizler “banka” için var olmadık, “banka” bizim için var ve sistem bizim refahımız için kuruldu. Son söz: Konu çok önemli! Bu çarpıklık düzelirse Türkiye’de milyonların hayatı kurtulacak! Lütfen ses verin, hakkınızı savunun! Yıllardır bankaların nasıl haksız kazanç elde ettiğini kamuoyuna anlatmaya çalışan biri olarak Hükümet ve Yetkili Kurulların attığı adımları mutlu bir ifadeyle izliyorum. Türk Halkını koruma adına çok önemli adımlar atılıyor ve sorumlu Bakanlar özellikle bankacılık lobilerine “kulaklarını tıkayarak” yollarına devam ediyor. Lütfen durmayın, durmayalım, düzenlemeler acilen yapılsın ve Türk Halkı nefes alsın! ÖNEMLİ NOT: CHP’nin neden konu hakkında sesi çıkmıyor! Yoksa bankacılık ile yakın ilgileri mi var! Çok yakında “İş Bankası ve 1938-2004 arasındaki sermaye dönüşümü” analizimi paylaşacağım. Gözlerinize inanamayacaksınız. Kimler yetişmiş, nerelere getirilmiş bu kaynaktan!”                                                                                                                                             Kaynak: Star

Star Gazetesi Yazarı yiğit Bulut, bugünkü yazısında iki bakan Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan’ın bankaların haksız aldıkları başta kart aidatı olmak üzere 31 kalemde aldıkları ücretlerin kaldırılması çalışmalarını anlattı. Bu gelişme bankalar tarafından mağdur olan milyonlar için çok güzel gelişme ancak yıllardır Karadenizli fındık üreticisinin kanını emen ve kurutan tefecilik konusunda bir adımın atılmaması da insanın aklına ‘bankacılıktaki tefecilikle mücadele ediliyor da, ya fındıktaki tefecilikle kim mücadele edecek’ sorusunu akla getirmiyor değil.

İşte bize bu soruyu sorduran Yiğit Bulut’un bugünkü yazısı; “Her fırsatta bu köşede gündeme getirdiğim “bankaların halkın cebinden tahsil ettiği komisyon ve masraflar” ile ilgili önlem alınması için çalışmalar devam ediyor. Hayati Yazıcı ve Zafer Çağlayan konu hakkında adım atılması için ellerinden geleni yaparken “bankacılık” lobileri harekete geçmiş durumda. Ortaya attıkları iddialar ve “bu bizim hakkımız” tezi de çok ilginç! Bakın tam olarak ne diyorlar, basına yansıyan bir haberden alıntı yaparak sorgulayalım; “...Yazıcı’nın Deli Dumrul ücretleri olarak ifade ettiği ve kredi kartı aidatı dâhil bankaların 31 kalemde aldığı ücretlerin kaldırılacağını açıklamasına bankalardan tepki geldi. Türkiye Bankalar Birliği, bankaların sundukları ürün ve hizmetler karşılığında ücret ve komisyon almasının, bunlar için yapılan yatırım harcamalarının maliyeti ve masrafların karşılığı gereği olduğunu belirtti. Birlik, bu sebeple ücretlerin düzenlemelere uygun olduğunu açıkladı. TBB açıklamasında, uluslararası uygulamalarda ve uyum çalışmaları sürdürülen AB düzenlemelerinde de olduğu gibi, ücret ve komisyonların piyasa mekanizması çerçevesinde serbestçe belirlenmesinden yanadır denildi”...
 
Sevgili dostlar, “bu masraf ve komisyonlar AB kriterlerine uygun” diyerek, kamuoyunu zayıf tarafından yakalamaya çalışanlara soruyorum; Bir ülke düşünün bankacılık sektörü ile vatandaş arasındaki düzenlemeler vatandaşın aleyhine yapılmış! Bir ülke düşünün dünyada eşi benzeri olmayan bir uygulama yapılıyor. Konut kredisi alıyorsunuz, adına dünyayla uyumlu şekilde mortgage diyorlar ama yaptıkları dünya yüzeyinde eşi benzeri olmayan detaylar içeriyor, konuta karşılık verilen kredi için bütün malvarlığınız hatta ailenizin bütün varlıkları tehdit altına alınıyor! Bir ülke düşünün bankadan gelen öde emrine itiraz etmeniz için önce ödemeniz gerekli, sonra yargıya gitme hakkınız var! Bir ülke düşünün düşük kredi faizi diyerek reklam yapılıyor, işlem yaptığınızda peşin komisyon, dosya parası, kur farkı gibi kalemler ile kredi faizi inanılmaz noktalara geliyor. Bir ülke düşünün aylık kredi kartı gecikme faizi ABD ve AB’deki yıllık faizden daha yüksek! Dahası var bitmedi! Bir Ticaret Kanunu düşünün bütün detaylar vatandaşın aleyhine çalışıyor ve size gönderilen ödeme emrine itiraz etmeniz için en az o ödeme kadar paranız olması gerekiyor! Bir ülke düşünün bankaları katrilyonlarca kar açıklarken, reel sektör yok oluyor! Var mı böyle karlı, ballı bir ticaret! Bir ülke düşünün halk onlarca kalem saçmalık için para ödüyor ve bunların dayanağı YOK! BU MU SİZİN AB ANLAYIŞINIZ! Halk versin, VERSİN, versin!
 
Sevgili dostlar, bu iş artık iyice ortaya çıktı ve bu noktada adım atması gereken siyasi otorite. Aslında 2009’dan bugüne birçok değişiklik oldu ama YETERLİ değil! Bu yüzden bir vatandaş olarak özellikle bu verilen tepkiyi, anlamsız “AB kriteri” savunmasını görünce, bir daha siyasi otoriteye sesleniyorum; mortgage düzenlemesinden başlamak üzere, her satırı vatandaşımızı koruyacak şekilde, ABD ve AB düzeyine getirelim! LÜTFEN ACİL olarak yapalım! Ve bankacılık lobilerinin seslerini de hep birlikte keselim.
 
Sevgili dostlar, yukarıdaki satırlar yıllardır savaşını verdiğim “bankalar bizi yedi, bitiriyor” tezinin sadece bir özeti. Bankalar adına açıklamalar geldikçe daha çok yazacağım! Bu noktada konu hakkında çok cesur açıklamalar yapan Zafer Çağlayan ve Hayati Yazıcı’dan daha önce de yaptığım bazı alıntıları bu açıklamaya cevap olarak yeniden paylaşmak istiyorum; 
 
1- Çağlayan ne diyor; “...Bir koyundan iki ya da daha fazla post çıkartmaya çalışan bankacılık sistemi tefecilik sistemidir. Buna ‘bankacılık’ diyemem. Çünkü faizin faizi hesaplanıyorsa artık orada tefecilik yapılıyordur...”
 
2- Yazıcı ne diyor; “...Bankalar kart ücreti adı altında kar hanesini katlıyor. 17 milyarlık banka haracına son vermeliyiz. Yıllık aidat ücretleri ve işlemsizlik gibi taleplere son verilmesi gerekiyor...”
 
Sonuç: Siyasi otorite ve her kademesinde konuya hakim ve vatandaşını bu zulümden kurtarmak için adım atmakta kararlı! Lütfen sizler de tepki verin, sesinizi yükseltin! Bu ülkede adına “banka” denen bazı yapılanmaların kanunları hiçe sayarak vatandaşa karşı attığı adımları durdurmamız gerekli. Esas olan “birey”, esas olan “vatandaş”! Bu gerçeği bilerek hissederek sistemi yeniden kurmalıyız. Bizler “banka” için var olmadık, “banka” bizim için var ve sistem bizim refahımız için kuruldu.
 
Son söz: Konu çok önemli! Bu çarpıklık düzelirse Türkiye’de milyonların hayatı kurtulacak! Lütfen ses verin, hakkınızı savunun! Yıllardır bankaların nasıl haksız kazanç elde ettiğini kamuoyuna anlatmaya çalışan biri olarak Hükümet ve Yetkili Kurulların attığı adımları mutlu bir ifadeyle izliyorum. Türk Halkını koruma adına çok önemli adımlar atılıyor ve sorumlu Bakanlar özellikle bankacılık lobilerine “kulaklarını tıkayarak” yollarına devam ediyor. Lütfen durmayın, durmayalım, düzenlemeler acilen yapılsın ve Türk Halkı nefes alsın!
 
ÖNEMLİ NOT: CHP’nin neden konu hakkında sesi çıkmıyor! Yoksa bankacılık ile yakın ilgileri mi var! Çok yakında “İş Bankası ve 1938-2004 arasındaki sermaye dönüşümü” analizimi paylaşacağım. Gözlerinize inanamayacaksınız. Kimler yetişmiş, nerelere getirilmiş bu kaynaktan!”

                                                                                                                                            Kaynak: Star

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.