'ALTINORDU-ÜNYE-FATSA DA TEHLİKEDE'
'ALTINORDU-ÜNYE-FATSA DA TEHLİKEDE'
Deprem Haftası sebebiyle bir açıklama Jeofizik Mühendisleri Odası Ordu İl Temsilcisi Gökhan Baştuğ, olası bir İstanbul depreminden Ordunun da etkilenme ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, eğimli arazi yapısının önlem alınmadığı takdirde olası bir depremde Orduda hasar görme ihtimalini artırdığını söyledi.
Türkiye’nin en uzun ve en aktif fay hattı olan Kuzey Anadolu Fay Hattının, Ordu’nun çok yakınından geçtiği için Ordu’nun, depremden zarar görme olasılığının yüksek olduğunu belirten Jeofizik Mühendisleri Odası Ordu İl Temsilcisi Gökhan Baştuğ, “Fay hattına yakın olan; Akkuş, Mesudiye, Gölköy, Aybastı, Kabataş, Korgan, Gürgentepe ilçelerimiz 1. Derece deprem bölgesinde, Çaybaşı, Kumru, Çatalpınar, Ulubey, Kabadüz ilçelerimiz 2. Derece deprem bölgesinde, Altınordu, Ünye, Fatsa, İkizce, Gülyalı ilçelerimiz ise fay hattına daha uzakta kaldığı için 3. Derece deprem bölgesi içerisinde yer almaktadır.” dedi.
Altınordu-Fatsa-Ünye’de sıvılaşma tehlikesi var!
Altınordu, Fatsa ve Ünye ilçelerinin, 3. Derece deprem bölgesinde kaldığını aktaran Baştuğ, “Bu ilçelerimizde depremin çok yıkıcı etkisi olmayacakmış gibi görülmekle birlikte, bu ilçelerimizin yapılaştığı alanların çok büyük bir kesimi, Alüvyon denilen dolgu zeminler üzerine oturduğundan bu bölgelerde küçük çaplı sarsıntılar bile, sıvılaşmaya neden olabilir. Sıvılaşmada zemin sıvı gibi davrandığından binalarda oturmalar gibi olumsuz etkiler yapabilmektedir.” şeklinde konuştu.
İstanbul gibi Ordu’da deprem riski var!
“Türkiye de oluşan yıkıcı depremler Kuzey Anadolu Fayı denilen Fay hattı üzerinde olmaktadır. Bu fay hattı Ordu iline yakın Niksar ve Reşadiye üzerinden geçmektedir.” diyerek sözlerini sürdüren Baştuğ, “ Marmara Bölgesin’ de ve İstanbul’ da oluşabilecek deprem riski ile Ordu ilimizin 1. Derece deprem riski taşıyan ilçelerimizde oluşabilecek deprem riski aynıdır. Hatta bu fay hattı Ordu iline yakın olan yerlerde Marmara bölgesinden daha aktiftir yani daha büyük ölçekte deprem üretebilmektedir. Bu fay üzerinde meydana gelen en büyük deprem de 1939 yılı 7,9 şiddetindeki Erzincan depremidir. “ diye konuştu.
Ordulular depreme karşı bilinçlendirilmeli
Baştuğ sözlerini şöyle sürdürdü: İstanbul’da deprem ile ilgili birçok konferanslar düzenlenmekte ve insanlara bilgiler verilerek bilinçlendirilmektedir. İlimizde de bu tarz konferansların düzenlenip halkımıza bilgi verilmesi gerekmektedir. Hatta ilimiz dik yamaçlara sahip olduğu için deprem sırasında oluşan sarsıntılar heyelan gibi doğal afetleri tetikleyerek daha büyük felaketlere yol açabilir. Büyük yıkımlara neden olan afetlere karşı halkımızın da bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bizler bilinçlenip, önlem aldıkça depremin üzerimizde bıraktığı yıkım ve etkiler de o kadar azalacaktır.
Herkesin deprem çantası olmalı
Baştuğ konuşmasını bir uyarı ile bitirdi: Herkesin evinde bir deprem çantası bulunması gereklidir. Deprem anında 10-15 saniye içerisinde bulunulan ortam, hemen deprem çantası alınarak terk edilmelidir. Kesinlikle; camlardan ve balkondan atlamamalı ve asansör kullanılmamalıdır. Eğer bina terk edilemiyor ise ayakta durmamalı, kolon - kiriş bağlantılarının altı, sağlamlaştırılmış ve büyük eşyaların yanı gibi güvenli bir yer bulup cenin pozisyonu (yan yatarak ayakların karına kadar çekilmesi, ellerle başın kapanması) alınmalıdır. Bu pozisyonda eller ile başlar korurken aynı zamanda çevreyi de görme şansı bulunacaktır.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.