bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

ŞANLİTÜRK: 15 TEMMUZ HAİN DARBE KALKIŞKASINI LANETLE KINIYORUM

Ordu Gündemi (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.07.2021 - 00:58, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 2106+ kez okundu.
 

ŞANLİTÜRK: 15 TEMMUZ HAİN DARBE KALKIŞKASINI LANETLE KINIYORUM

15 Temmuz hain darbe kalkışması dolayısıyla açıklama yapan MHP Ordu İl Başkanı Naci Şanlıtürk, “bu millet; Zamanında Menderes’i koruyamamıştır. Özal’ı koruyamamıştır. Erbakan’ı koruyamamıştır. 15 Temmuz’da bu millet canını ortaya koyarak hain darbecilere göğsünü siper etmiştir.” dedi.
MHP Ordu İl Başkanı Naci Şanlıtürk, 15 Temmuz 2016 yılında hain FETÖ terör örgütü mensuplarınca teşebbüs edilen darbe girişiminin beşinci yıldönümünde basın açıklaması yaptı. Şanlıtürk açıklamasında şöyle dedi;   15 Temmuz 2016 yılında hain FETÖ terör örgütü mensuplarınca teşebbüs edilen darbe girişiminin beşinci yıldönümünde tekraren lanetle nefretle kınıyorum. Bu darbe girişiminde hayatını kaybeden 251 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 2194 Gazimize Allah’tan acil şifalar hayırlı uzun ömürler diliyorum.   Ülke olarak millet olarak dış mihrakların 40 yıldır içimizde yerleştirip kadrolaştırdığı hainlerin bu girişimi yeni değildir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra dünyayı kafalarına göre paylaşan emperyalist güçler, içerdeki işbirlikçileri sayesinde bu milletin evlatlarına bu ülkeyi çeşitli vesilelerle bahane ederek yönettirmemişlerdir.   Millet iradesi açıkça gasp edilmiştir. Bu zihniyet içerde ülke ve millet yönetimini demokrasinin gereği olarak yapılan seçimlerde kaybettiğinde, farklı vesayet odaklarını bu milletin evlatlarının önüne koymuştur.   Bunlardan birincisi yargı vesayetedir. İkincisi askeri vesayettir. Demokrat partinin iktidara gelmesinden sonra seçim yoluyla iktidarı tekrar geri alamayacağını düşünen zihniyet 1954 yılında bir üst mahkeme kurulmasını ve devletin yönetimini, işleyişini kontrol etmesi gerektiğini söylemiştir.   Bu fikirlerini 1959 yılında yaptıkları büyük kongrelerinde yine tekrar etmişlerdir. Ve nihayet 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra, 9 Temmuz 1961 tarihinde yapılan referandumda kabul edilen 1961 Anayasası ile Anayasa Mahkemesi kurulmuş ve yürürlüğe girmiştir. Yakın tarihimize baktığımızda belki birçoğumuza 12 tane Cumhurbaşkanımızın ismini say desek sayamayız Ama demokrasinin önüne takoz olan yüksek yargı mensuplarımızın ismi hepimizin hafızalarında tazeliğini korumaktadır.   Bu milletin içinden çıkmış Demokrat Parti iktidarının 10. yılında 27 Mayıs 1960’da askeri darbe gerçekleştirilmiştir. Bundan sonra her on yılda bir, asker rahatsız denilerek devlet yönetimine el konulmaya çalışılmıştır.   Yargıda yaptıkları oyunlarla ülkeyi Cumhurbaşkanı seçtiremez hale getirmişlerdir. 12 Eylül 1980 yılında yapılan darbeyle Amerikalıların dediği gibi “bizim çocuklar kazandı” denilerek yine bu milletin önü kesilmiştir. Sağdan da soldan da eşitliği sağladık denilerek ülkemizin pırıl pırıl gençleri idam edilmiştir.   Rahmetli Süleyman Demirel yedi defa gitmiş, sekiz defa geri gelmiştir. Ülkenin kalkınma hamlesi içerisine girdiği Doksanlı yılların başında bu milletin önü yine kesilmiştir. Rahmetli Özal şaibeli bir şekilde öldürülmüştür. 1000 yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat 1997 yılında post modern askeri darbe yapılmıştır. Rahmetli Erbakan’ın MGK toplantılarında askerin karşısında boncuk boncuk terlediği görüntüler bu milletin hafızalarından silinmemiştir. Yine 57. hükümet döneminde milletin hükumete vermiş olduğu iradeyi adına  “üçlü Troyka” denilen bir oluşumla ele geçirmeye çalışmışlardır.   MHP Genel başkanı Dr. Devlet Bahçelinin müdahalesi ile emanetin asıl sahibi olan irade millete geri teslim edilmiş 3 Kasım 2002 seçimlerine gidilmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu sefer yargı vesayetini devreye koymuşlar halk arasında 367 Sabih adıyla anılan durum gerçekleşmiş tekrar Ülkeyi 70’li yılların Cumhurbaşkanı seçilemeyen Ülkesi duruma düşürmeye çalışmışlardır. Yine MHP Genel başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin müdahalesi ile ancak meclis çalıştırılmış ve Cumhurbaşkanı seçilmiştir.   Bunları Dolmabahçe görüşmesi, E muhtıralar takip etmiştir. 2010-2011 yıllarında siyasi partilerimize kaset komploları kurulmuştur. 7 Şubat 2012 MİT kumpası hazırlanmış, MİT Müsteşarı tutuklanmak istemiştir.   17-25 Aralık 2013 de Hükümete yine yargı üzerinden yürünmüştür. 01. Ocak 2014’de MİT Tırlarının durdurulması ve Kobani olayları bunları takip etmiştir. 7 Haziran 2015 yılında yapılan seçimlerde bir kaos çıkmış hükümet kurulamamış sanki 70 li yılların sonlarına hatırlatan sahneler ortaya konulmaya çalışılmıştır.   Yine bu kaosu da Milliyetçi Hareket Partisi Genel başkanı Doktor Devlet Bahçeli 1 Kasım 2015’te seçimi işaret ederek yönetme iradesinin asıl sahibi millete emaneti teslim etmiş sandığı ortaya koymuştur. Ülkemizin Güneydoğusundaki açılan hendekler kapatılmış iç istikrar sağlanmaya başlamıştı.   Ülkemizin ileri gitmesini istemeyen dış mihrakların içerdeki tetikçileri hain Feto terör örgütünün kendine özgüveni gelmiş ve 15 Temmuz 2016’da hain darbe girişimini gerçekleştirmiştir.   İşte bu kadar tecrübeyi biriktirmiş olan bu necip millet; Zamanında Menderes’i koruyamamıştır. Özal’ı koruyamamıştır. Eşref Bitlisleri koruyamamıştır. Erbakan’ı koruyamamıştır. Hatta Eceviti koruyamamıştır. 15 Temmuz’da bu millet canını ortaya koyarak hain darbecilere göğsünü siper etmiştir tankların zırhlı araçların önünde kendini siper etmiştir. Artık bu millet bir yöneticisini daha feda etmeyecektir.   7 Ağustos 2016’da Yenikapı’da Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP ve MHP’nin yapmış olduğu mitinge 5 milyondan fazla vatandaşımız katılmıştır. Tüm dünyaya birliğimiz beraberliğimiz gösterilmiştir. Cumhur ittifakımızın temelleri de burada atılmıştır. Ülke yönetiminde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Üç yıllık cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ülkemizin bölgesinde bir güç olduğunu görenler yine her türlü fitnenin  peşine düşmüşlerdir.   Bugün hedef hükümetin bakanları değil asıl hedef Türkiye’dir. Hedef sayın Cumhurbaşkanımız değil asıl hedef yine Türkiye’dir. Amerika’da Türkiye’ye demokrasi getirme derneği kuranların asıl amacı ülkeyi bölüp parçalamaktır. Biz bunların demokrasisini Irak’tan biliriz, Suriye’den biliriz, Afganistan’dan biliriz, Libya’dan biliriz. Türk milleti 70 yıldır biriktirmiş olduğu bu demokrasi tecrübesini çöpe atmayacaktır.   Bu ülkenin yöneticilerini uluslararası mahkemelerde yargılayacağız diyenlerine karşı yöneticilerine sahip çıkacaktır. Ve bu millet and olsun bir yöneticisini daha feda etmeyecektir. Bundan sonra Türkiye’de darbe yapmayı düşünenler iki defa düşüneceklerdir.   Allah Milletimizin birliğini beraberliğini daim etsin. Ben tekrar 15 Temmuz hain darbe girişiminde hayatını kaybeden 251 tane vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 2194 gazimize Allah’tan şifa diliyorum hayırlı uzun ömür diliyorum.
15 Temmuz hain darbe kalkışması dolayısıyla açıklama yapan MHP Ordu İl Başkanı Naci Şanlıtürk, “bu millet; Zamanında Menderes’i koruyamamıştır. Özal’ı koruyamamıştır. Erbakan’ı koruyamamıştır. 15 Temmuz’da bu millet canını ortaya koyarak hain darbecilere göğsünü siper etmiştir.” dedi.

MHP Ordu İl Başkanı Naci Şanlıtürk, 15 Temmuz 2016 yılında hain FETÖ terör örgütü mensuplarınca teşebbüs edilen darbe girişiminin beşinci yıldönümünde basın açıklaması yaptı. Şanlıtürk açıklamasında şöyle dedi;

 

15 Temmuz 2016 yılında hain FETÖ terör örgütü mensuplarınca teşebbüs edilen darbe girişiminin beşinci yıldönümünde tekraren lanetle nefretle kınıyorum. Bu darbe girişiminde hayatını kaybeden 251 vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 2194 Gazimize Allah’tan acil şifalar hayırlı uzun ömürler diliyorum.

 

Ülke olarak millet olarak dış mihrakların 40 yıldır içimizde yerleştirip kadrolaştırdığı hainlerin bu girişimi yeni değildir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra dünyayı kafalarına göre paylaşan emperyalist güçler, içerdeki işbirlikçileri sayesinde bu milletin evlatlarına bu ülkeyi çeşitli vesilelerle bahane ederek yönettirmemişlerdir.

 

Millet iradesi açıkça gasp edilmiştir. Bu zihniyet içerde ülke ve millet yönetimini demokrasinin gereği olarak yapılan seçimlerde kaybettiğinde, farklı vesayet odaklarını bu milletin evlatlarının önüne koymuştur.

 

Bunlardan birincisi yargı vesayetedir. İkincisi askeri vesayettir. Demokrat partinin iktidara gelmesinden sonra seçim yoluyla iktidarı tekrar geri alamayacağını düşünen zihniyet 1954 yılında bir üst mahkeme kurulmasını ve devletin yönetimini, işleyişini kontrol etmesi gerektiğini söylemiştir.

 

Bu fikirlerini 1959 yılında yaptıkları büyük kongrelerinde yine tekrar etmişlerdir. Ve nihayet 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra, 9 Temmuz 1961 tarihinde yapılan referandumda kabul edilen 1961 Anayasası ile Anayasa Mahkemesi kurulmuş ve yürürlüğe girmiştir. Yakın tarihimize baktığımızda belki birçoğumuza 12 tane Cumhurbaşkanımızın ismini say desek sayamayız Ama demokrasinin önüne takoz olan yüksek yargı mensuplarımızın ismi hepimizin hafızalarında tazeliğini korumaktadır.

 

Bu milletin içinden çıkmış Demokrat Parti iktidarının 10. yılında 27 Mayıs 1960’da askeri darbe gerçekleştirilmiştir. Bundan sonra her on yılda bir, asker rahatsız denilerek devlet yönetimine el konulmaya çalışılmıştır.

 

Yargıda yaptıkları oyunlarla ülkeyi Cumhurbaşkanı seçtiremez hale getirmişlerdir. 12 Eylül 1980 yılında yapılan darbeyle Amerikalıların dediği gibi “bizim çocuklar kazandı” denilerek yine bu milletin önü kesilmiştir. Sağdan da soldan da eşitliği sağladık denilerek ülkemizin pırıl pırıl gençleri idam edilmiştir.

 

Rahmetli Süleyman Demirel yedi defa gitmiş, sekiz defa geri gelmiştir. Ülkenin kalkınma hamlesi içerisine girdiği Doksanlı yılların başında bu milletin önü yine kesilmiştir. Rahmetli Özal şaibeli bir şekilde öldürülmüştür. 1000 yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat 1997 yılında post modern askeri darbe yapılmıştır. Rahmetli Erbakan’ın MGK toplantılarında askerin karşısında boncuk boncuk terlediği görüntüler bu milletin hafızalarından silinmemiştir. Yine 57. hükümet döneminde milletin hükumete vermiş olduğu iradeyi adına  “üçlü Troyka” denilen bir oluşumla ele geçirmeye çalışmışlardır.

 

MHP Genel başkanı Dr. Devlet Bahçelinin müdahalesi ile emanetin asıl sahibi olan irade millete geri teslim edilmiş 3 Kasım 2002 seçimlerine gidilmiştir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu sefer yargı vesayetini devreye koymuşlar halk arasında 367 Sabih adıyla anılan durum gerçekleşmiş tekrar Ülkeyi 70’li yılların Cumhurbaşkanı seçilemeyen Ülkesi duruma düşürmeye çalışmışlardır. Yine MHP Genel başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin müdahalesi ile ancak meclis çalıştırılmış ve Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

 

Bunları Dolmabahçe görüşmesi, E muhtıralar takip etmiştir. 2010-2011 yıllarında siyasi partilerimize kaset komploları kurulmuştur. 7 Şubat 2012 MİT kumpası hazırlanmış, MİT Müsteşarı tutuklanmak istemiştir.

 

17-25 Aralık 2013 de Hükümete yine yargı üzerinden yürünmüştür. 01. Ocak 2014’de MİT Tırlarının durdurulması ve Kobani olayları bunları takip etmiştir. 7 Haziran 2015 yılında yapılan seçimlerde bir kaos çıkmış hükümet kurulamamış sanki 70 li yılların sonlarına hatırlatan sahneler ortaya konulmaya çalışılmıştır.

 

Yine bu kaosu da Milliyetçi Hareket Partisi Genel başkanı Doktor Devlet Bahçeli 1 Kasım 2015’te seçimi işaret ederek yönetme iradesinin asıl sahibi millete emaneti teslim etmiş sandığı ortaya koymuştur. Ülkemizin Güneydoğusundaki açılan hendekler kapatılmış iç istikrar sağlanmaya başlamıştı.

 

Ülkemizin ileri gitmesini istemeyen dış mihrakların içerdeki tetikçileri hain Feto terör örgütünün kendine özgüveni gelmiş ve 15 Temmuz 2016’da hain darbe girişimini gerçekleştirmiştir.

 

İşte bu kadar tecrübeyi biriktirmiş olan bu necip millet; Zamanında Menderes’i koruyamamıştır. Özal’ı koruyamamıştır. Eşref Bitlisleri koruyamamıştır. Erbakan’ı koruyamamıştır. Hatta Eceviti koruyamamıştır. 15 Temmuz’da bu millet canını ortaya koyarak hain darbecilere göğsünü siper etmiştir tankların zırhlı araçların önünde kendini siper etmiştir. Artık bu millet bir yöneticisini daha feda etmeyecektir.

 

7 Ağustos 2016’da Yenikapı’da Adalet ve Kalkınma Partisi, CHP ve MHP’nin yapmış olduğu mitinge 5 milyondan fazla vatandaşımız katılmıştır. Tüm dünyaya birliğimiz beraberliğimiz gösterilmiştir. Cumhur ittifakımızın temelleri de burada atılmıştır. Ülke yönetiminde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Üç yıllık cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ülkemizin bölgesinde bir güç olduğunu görenler yine her türlü fitnenin  peşine düşmüşlerdir.

 

Bugün hedef hükümetin bakanları değil asıl hedef Türkiye’dir. Hedef sayın Cumhurbaşkanımız değil asıl hedef yine Türkiye’dir. Amerika’da Türkiye’ye demokrasi getirme derneği kuranların asıl amacı ülkeyi bölüp parçalamaktır. Biz bunların demokrasisini Irak’tan biliriz, Suriye’den biliriz, Afganistan’dan biliriz, Libya’dan biliriz. Türk milleti 70 yıldır biriktirmiş olduğu bu demokrasi tecrübesini çöpe atmayacaktır.

 

Bu ülkenin yöneticilerini uluslararası mahkemelerde yargılayacağız diyenlerine karşı yöneticilerine sahip çıkacaktır. Ve bu millet and olsun bir yöneticisini daha feda etmeyecektir. Bundan sonra Türkiye’de darbe yapmayı düşünenler iki defa düşüneceklerdir.

 

Allah Milletimizin birliğini beraberliğini daim etsin. Ben tekrar 15 Temmuz hain darbe girişiminde hayatını kaybeden 251 tane vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 2194 gazimize Allah’tan şifa diliyorum hayırlı uzun ömür diliyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.