GÜLER: SAHİLLERİMİZ 3-5 KİŞİNİN DEĞİL, HALKINDIR

Ordu’da yeşil ekonomiyi başlattıklarını söyleyen Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, “Deniz 3-5 kişinin değil herkesindir. Kıyılar halkındır. Yani burada 3-5 kişinin değil halkımızın hakkını gözetmemiz gerekiyor ki biz zaten bu anlayışla çalışma yapıyoruz.” dedi.   Kıyıların halka açılması için 3 yıldır mücadele verdiklerini bunda da başarılı olduklarını ifade eden Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, yaptığımız çalışmalarla Ordu’nun kendine has bir şehircilik anlayışının ortaya çıktığını belirtti.   Ordu’da kıyıları geleceğin denizi olarak, deniz kıyısı olarak gördüklerini söyleyen Başkan Güler, “Şehrin içerisinden geçen hava akımı olarak görüyoruz. Ordu’nun komşu illerle olan karşılaştırılmasında ilimizin kendisine has bir şehircilik anlayışı olduğu görülüyor. Biz bunu daha da güzel bir hale getirmeye çalışıyoruz. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Deniz 3-5 kişinin değil herkesindir. Kıyılar halkındır. Yani burada 3-5 kişinin değil halkımızın hakkını gözetmemiz gerekiyor ki biz zaten bu anlayışla çalışma yapıyoruz. Buradaki deniz, toprak, hava, kum vs hepsi hepimizindir. Dolayısıyla biz bu bilinçle hareket ediyoruz. ‘Ordu kendi kendine yeten bir şehir’ simgesini oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken bazı yeni konseptleri sadece ilimize değil buradan tüm dünyaya yayıyoruz.”   Şu an Ordu’da yeşil ekonomiyi başlattıklarını söyleyen Başkan Güler, “Bu ilimizde başlattığımız yeni bir akım. Yeşil ekonomi, tarım, çevre, su, deniz, toprak ve yaylanın birleşmesi ile ortaya çıkan bir akımdır. Biz bunu bir eko-sistem içerisinde bir şehircilik çerçevesinde ele alıyoruz. Onun için bizim daire başkanlığımızın ismi de sadece imar değil imar ve İmar ve Şehirciliktir. Yani buradaki şehirciliğin gelecek konsepti ile birlikte ele alıyoruz. Yürüttüğümüz bu konseptlere uyan devam ediyor. Uymayanın ise uymasını sağlıyoruz. Yasalar bize ne diyorsa biz onu yapıyoruz. Onun haricinde yasanın dışında ilimizde herhangi bir uygulamaya asla müsaade etmiyoruz. Biz bu uygulamaları yaparken bir elimizi asla vicdanımızdan almıyoruz. Yasalar çerçevesinde doğru olan neyse biz onu yapıyoruz. Bu konuda asla taviz vermedik. Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz”