TORUN: MAALESEF YEŞİL ALANLAR İMARA AÇILIYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Benim şehrim Ordu’da da maalesef üç yeşil alan imara açıldı. Durugöl, Kentpark ve Belde Otelin olduğu, Ordu için büyük önem arz eden bu alanlarda dikey büyümeye yönelik binalar yapılacak.” dedi

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, belediyelerin son çıkan torba kanunla görev ve sorumluluklarının artmasına karşın, gelirlerinde değişiklik olmadığını belirtti. Kabul edilen torba kanun uyarınca birçok kuruma ücretsiz su verilmesinin ve bazı vergilerden muaf tutulmasının gündeme geldiğini ifade etti. “Belediyelerimiz can çekişiyor” diyen Torun, belediyelerin ekonomik sorunlarını aşabilmek için, arazi ve arsa satışlarına yöneldiğini belirtti. “Sattıkları araziler kentlerin geleceği için rezerv edilmiş alanlar. Belediyeler ekonomik kaynak yaratmak için bu yola başvurmak zorunda kalıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu. DEPREM TOPLANMA ALANLARI NEDEN İMARA AÇILDI Torun, Çevre ve Şehircilik Bakanının deprem ile ilgili açıklamalarına da değindi. “Sayın Bakanın kaygılarını çok yerinde buluyoruz. Ama önlem nerede” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, 1999 depreminden sonra 493 toplanma alanından 400’ün üzerindeki deprem toplanma alanlarının imara açıldığını belirterek, olası bir depreme hazırlık konusundaki sorunların çözümü için iktidarın bir an önce adım atması gerektiğini söyledi. Kentlerin betonlaştırılması konusunda AKP iktidarının samimi olmadığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, “Sayın Cumhurbaşkanı hatasını itiraf ediyor, her toplantısında kentlerin betonlaştığını, dikey büyüdüğünü ifade ediyor, iyi güzel de, geçmişte rezidanslara, sahildeki beton yapılaşmalara kim izin verdi. 16-9 Blokları kimin döneminde yapıldı. Yeşil alan miktarı nasıl bu kadar düştü. Bunun hesabını sormak lazım. AKP Genel Başkanı şikayetlerini anlatıyor. Ama bu sadece dilek ve temenni, toplumun gözünde bu yapılanlardan sorumlu değilmiş gibi bir algı yaratıyor.” diyen Torun, “Buradan tüm yetkililere sesleniyorum. Kentleri betona, yeşil alanlarımızı ranta teslim etmeyelim. Gereken önlemler bir an önce alınmalı, yasal düzenlemeler derhal yapılmalıdır.”dedi.  CUMHURBAŞKANI’NIN SÖYLEMLERİNİN ÖNEMİ YOK DEMEK Kİ Cumhurbaşkanının tüm hatalarını itiraf edip, dikey büyümeye tavrını koymasına rağmen, AKP’li belediyelerin yeşil alanları imara açmaya devam ettiğini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun, “Benim şehrim Ordu’da da maalesef üç yeşil alan imara açıldı. 1/5000 nazım imar planında özel proje alanı kapsamında Durugöl, Kentpark ve Belde Otelin olduğu, Ordu için büyük önem arz eden bu alanlarda dikey büyümeye yönelik binalar yapılacak. Cumhurbaşkanının söylemlerinin demek ki hiçbir önemi yok.” diye konuştu. BELGELERİMİZ SAĞLAM CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgelere ilişkin CHP’nin Meclis’te araştırma komisyonu kurulması önerisinde bulunduğunu, ancak iktidarın bu belgelerin yargıya taşınmasını istediği konusuyla ilgili basın mensubundan gelen soruya, “Sunduğumuz belgelere, ağız birliği içinde hakaret ediyorlar. Niye bu kadar sinirleniyorlar. Ortada bir gerçek var. Tüm belgelerin SWİFT kayıtları var. Suçüstü yakalanmanın heyecanı içindeler. Öncelikle milli iradenin tecelli ettiği TBMM çatısı altında araştırılsın istiyoruz. Belgelerin sahte olduğunu söylüyorlar.  Madem korkmuyorlar. Neden bir Araştırma Komisyonu kurulmasını kabul etmiyorlar. Korkmuyorlarsa evet desinler, komisyonu kursunlar, belgeleri teslim edelim. Bu belgeler titizlikle incelenmiş, defalarla değerlendirilmiştir. Bizim belgelerimiz sağlam.” dedi. GEREĞİNİ YAPARIZ Araştırma komisyonu kurulmadığı takdirde tavırlarının ne olacağı sorusuna ise Torun, “Olayı sulandırmadan, magazinel hale dönüştürmeden, bir devlet adamı sorumluluğu içerisinde hareket edeceğiz. Mutlaka gereğini yapacağız.” yanıtını verdi. Rıza Sarraf davası ile ilgili yöneltilen soruya ise, davanın dünya tarafından takip edildiğini,  kendilerinin de süreci izleyeceklerini söyledi. “Biz davayı herkesin izlediği gibi izliyor, takip ediyoruz. Sonuçlarını hep beraber göreceğiz. Önemli olan Türkiye’de Türk hukukuna göre işlenmiş bir suç var mıdır, yok mudur, asalara aykırı bir şey yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır, onun bizim tarafımızdan önemi büyüktür.” değerlendirmesinde bulundu.