bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş deneme bonusu veren siteler

FINDIĞIN ZEKAT VE ÖŞRÜ NASIL HESAPLANIR?

Fındık (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.08.2022 - 01:04, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 2155+ kez okundu.
 

FINDIĞIN ZEKAT VE ÖŞRÜ NASIL HESAPLANIR?

Fındığın öşrü ve zekatı konusunda Ordu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, masraflar çıktığında kalan fındıkla 653 kilo buğday alınabiliyorsa zekat verilmesi gerektiğini söyledi...   Ordu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek fındığın öşrü ve zekatının nasıl hesaplanması gerektiği hususunda bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabında ayetlerden örneklerde veren Çiçek, açıklamasında şöyle dedi;   “Ticari mallardan, madenlerden, hayvanlardan zekât vermek farz olduğu gibi tarım ürünlerinden de zekât vermek farzdır. Mahsullerden verilen zekâta ondabir (10/100) anlamına gelen öşür denilmektedir. Konu ile ilgili Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:   يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ “ Kazandıklarınız ve sizi için çıkardığımız toprak ürünlerinin temizlerinden Allah yolunda harcayın” (Bakara 2/267) وَاٰتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهٖ ”Hasat günü hakkını verin.” (En’âm 6/41)   Hz. Peygamber (s.a.v) de; ماَ سَقَتِ السَماَءُ فَفِيهِ العُشْرُ “Gökyüzünün suladığında öşür vardır.” (Buhari, Zekât, 55) Diğer hadislerinde “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir öşür gerekir.” (Buhârî, Zekât, 55) buyurmuşlardır.   Ebû Hanîfe (rh.a)’ye göre “Verim alma düşüncesiyle ekilen, dikilen her bitkide öşür vardır.” (Serahsi, Mebsût, III/1) Bu nedenle fındık da dahil olmak üzere ürün almak maksatlı elde edilen bütün mahsuller zekâta tabidir.   Ebû Yusuf ve İmam Muhammed (rh.a) لَيْسَ فِيماَ دُونَ خَمْسَةِ أَوْسُقٍ صَدَقَةٌ “Beş veskten aşağısına zekât yoktur” (Buhâri, Zekât, 32) hadisinden hareketle veskle ölçülen buğday, arpa gibi ürünlerden 653 kilograma yada bu değere ulaşmayan diğer ürünler için zekât verilmeyeceğini ifade etmişlerdir.   Yukarıda verilen bilgilerden hareketle FINDIĞIN ZEKÂTA TABİ OLMASI İÇİN öncelikle yetiştirilmesi amacıyla yapılan gübreleme, ilaçlama, mazot vb. ekstra masraflar çıkarıldıktan sonra elde kalan fındığın -farklı görüşler bulunmakla birlikte- nisaba yani 653 kğ. buğday değerine ulaşması gerekmektedir.   Hadisi şeriflerden anlaşıldığı üzere tarladan çıkan ve nisaba ulaşan tüm ürünler için kural olarak iki şekilde zekât verilebilmektedir: 1. Yetiştirilmesi sırasında emek ve masraf sarf edilmeden elde edilen ürünlerden onda bir (1/10-yüzde on) oranında öşür/zekât verilir. 2. Yetiştirilmesi sırasında sulama, gübreleme, ilaçlama, altını temizleme, mazot vb. ekstra masraflar yapılarak elde edilen ürünlerden yirmide bir (1/20-yüzde beş) oranında öşür/zekât verilir.   O HALDE fındık hasadımızdan sonra, zekâta tabi olup olmadığımızı öğrenmek amacıyla öncelikle; fındık üretimi için yaptığımız masrafları elde ettiğimiz fındık gelirimizden düşelim. Geriye 653 kg. buğday değerinde fındığımız kalmışsa nisab miktarına ulaştığımız için zekât vermemiz gerektiğini bilelim.   ZEKÂTIMIZI; ya fındığımızdan tüm masraflarımızı düştükten sonra geriye kalanından ondabirini (1/10-yüzde on) zekâtımız olarak verelim.   Ya da masraflarımızı hesaplamada güçlük yaşarsak, o zaman da tüm masraflarımızı gelirimizden düşmeden, toplam fındığımızın yirmidebirini (1/20-yüzde beş) zekâtımız olarak verelim.   Diğer tarım ürünlerinin zekâtı da aynı biçimde hesaplanabilecektir.   Bizi dünyaya getiren ana, baba, dede, ninemize (usûl); bizden dünyaya gelen kız, oğul ve onlardan dünyaya gelen torunlara (füru); bizimle hayatı üstlenen eşimize veremeyeceğimiz zekâtlarımızı Rabbimizin Kur’an’da buyurduğu sekiz sınıftan yakınımızda bulunanlara taşımayı lütfen ihmal etmeyelim.   اِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكٖينِ وَالْعَامِلٖينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى الرِّقَابِ وَالْغَارِمٖينَ وَفٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ وَابْنِ السَّبٖيلِ فَرٖيضَةً مِنَ اللّٰهِ وَاللّٰهُ عَلٖيمٌ حَكٖيمٌ Tevbe /9.60- Sadakalar (Zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât memurları, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.   Rabbim fındık kazancımızı bereketli eylesin duamızla…” ifadelerini kullandı.

Fındığın öşrü ve zekatı konusunda Ordu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, masraflar çıktığında kalan fındıkla 653 kilo buğday alınabiliyorsa zekat verilmesi gerektiğini söyledi...

 

Ordu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek fındığın öşrü ve zekatının nasıl hesaplanması gerektiği hususunda bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabında ayetlerden örneklerde veren Çiçek, açıklamasında şöyle dedi;

 

“Ticari mallardan, madenlerden, hayvanlardan zekât vermek farz olduğu gibi tarım ürünlerinden de zekât vermek farzdır. Mahsullerden verilen zekâta ondabir (10/100) anlamına gelen öşür denilmektedir. Konu ile ilgili Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:

 

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ “ Kazandıklarınız ve sizi için

çıkardığımız toprak ürünlerinin temizlerinden Allah yolunda harcayın” (Bakara 2/267) وَاٰتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِهٖ ”Hasat günü hakkını verin.” (En’âm 6/41)

 

Hz. Peygamber (s.a.v) de; ماَ سَقَتِ السَماَءُ فَفِيهِ العُشْرُ “Gökyüzünün suladığında öşür vardır.” (Buhari, Zekât, 55) Diğer hadislerinde “Yağmur ve nehir sularıyla sulanan toprak mahsullerinde onda bir; kova ile sulananlarda ise yirmide bir öşür gerekir.” (Buhârî, Zekât, 55) buyurmuşlardır.

 

Ebû Hanîfe (rh.a)’ye göre “Verim alma düşüncesiyle ekilen, dikilen her bitkide öşür vardır.” (Serahsi, Mebsût, III/1) Bu nedenle fındık da dahil olmak üzere ürün almak maksatlı elde edilen bütün mahsuller zekâta tabidir.

 

Ebû Yusuf ve İmam Muhammed (rh.a) لَيْسَ فِيماَ دُونَ خَمْسَةِ أَوْسُقٍ صَدَقَةٌ “Beş veskten aşağısına zekât yoktur” (Buhâri, Zekât, 32) hadisinden hareketle veskle ölçülen buğday, arpa gibi ürünlerden 653 kilograma yada bu değere ulaşmayan diğer ürünler için zekât verilmeyeceğini ifade etmişlerdir.

 

Yukarıda verilen bilgilerden hareketle FINDIĞIN ZEKÂTA TABİ OLMASI İÇİN öncelikle yetiştirilmesi amacıyla yapılan gübreleme, ilaçlama, mazot vb. ekstra masraflar çıkarıldıktan sonra elde kalan fındığın -farklı görüşler bulunmakla birlikte- nisaba yani 653 kğ. buğday değerine ulaşması gerekmektedir.

 

Hadisi şeriflerden anlaşıldığı üzere tarladan çıkan ve nisaba ulaşan tüm ürünler için kural olarak iki şekilde zekât verilebilmektedir:

1. Yetiştirilmesi sırasında emek ve masraf sarf edilmeden elde edilen ürünlerden onda bir (1/10-yüzde on) oranında öşür/zekât verilir.

2. Yetiştirilmesi sırasında sulama, gübreleme, ilaçlama, altını temizleme, mazot vb. ekstra masraflar yapılarak elde edilen ürünlerden yirmide bir (1/20-yüzde beş) oranında öşür/zekât verilir.

 

O HALDE fındık hasadımızdan sonra, zekâta tabi olup olmadığımızı öğrenmek amacıyla öncelikle; fındık üretimi için yaptığımız masrafları elde ettiğimiz fındık gelirimizden düşelim. Geriye 653 kg. buğday değerinde fındığımız kalmışsa nisab miktarına ulaştığımız için zekât vermemiz gerektiğini bilelim.

 

ZEKÂTIMIZI; ya fındığımızdan tüm masraflarımızı düştükten sonra geriye kalanından ondabirini (1/10-yüzde on) zekâtımız olarak verelim.

 

Ya da masraflarımızı hesaplamada güçlük yaşarsak, o zaman da tüm masraflarımızı gelirimizden düşmeden, toplam fındığımızın yirmidebirini (1/20-yüzde beş) zekâtımız olarak verelim.

 

Diğer tarım ürünlerinin zekâtı da aynı biçimde hesaplanabilecektir.

 

Bizi dünyaya getiren ana, baba, dede, ninemize (usûl); bizden dünyaya gelen kız, oğul ve onlardan dünyaya gelen torunlara (füru); bizimle hayatı üstlenen eşimize veremeyeceğimiz zekâtlarımızı Rabbimizin Kur’an’da buyurduğu sekiz sınıftan yakınımızda bulunanlara taşımayı lütfen ihmal etmeyelim.

 

اِنَّمَا الصَّدَقَاتُ لِلْفُقَرَاءِ وَالْمَسَاكٖينِ وَالْعَامِلٖينَ عَلَيْهَا وَالْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى الرِّقَابِ وَالْغَارِمٖينَ وَفٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ وَابْنِ السَّبٖيلِ فَرٖيضَةً مِنَ اللّٰهِ وَاللّٰهُ عَلٖيمٌ حَكٖيمٌ

Tevbe /9.60- Sadakalar (Zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât memurları, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

Rabbim fındık kazancımızı bereketli eylesin duamızla…” ifadelerini kullandı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.