Geçtiğimiz Kasım ayında Ordu’nun Korgan ilçesine bağlı Sarıaliç Mahallesi’nde yalnız yaşayan 74 yaşındaki Makbule Sarı isimli yaşlı kadını ellerini ve ayaklarını domuz bağı ile bağlayıp çuvala koyduktan sonra çuvalın ağzını dikip ölüme terk etmişlerdi.

Kan donduran cinayetin ardından başlatılan soruşturma sonrasında Korgan Çiftlik Nüfusuna kayıtlı 27 yaşındaki Hayrettin Görgülü ile yeğeni 24 yaşındaki Serkan Uluz yakalanmışlardı.

600 TL ve 1 çuval fındık için vahşice cinayet işleyen Dayı-yeğen, bugün ilk defa mahkeme huzuruna çıktı. Dayı ve yeğen duruşmada birbirlerini suçladılar.

Dayısının kendisine hırsızlık olayını anlattığını kendisinin karşı çıktığını iddia eden Serkan Uluz,, "Dayım hırsızlık olayını anlattı. Ben kendisine yapmamamız gerektiğini söyledim. Sonra aracı yol kenarına bırakıp Makbule Sarı'nın evinin yakınına park ettik. Kendimizi ormancı olarak tanıtıp kapıya vuracaktık. Dayımın elinde 1.5 metre uzunluğunda odun vardı. Kapıya vurunca teyze açtı ve ben de tokat attım. Dayım kadını içeri taşıyıp ellerini ve ayaklarını bağladı. Sonra evin içerisinde eşyaları karıştırdı. Dayım ellerini ve ayaklarını bağladığı kadına çırpındıkça tekme de attı. Paraları alıp 'herşey bunun için' dedi ve evde bulunan fındık ve televizyonu da alıp ayrıldık. Fındığı da sattık, bin 23 TL para aldık. Dayım aldığı para ile masaj salonuna da gidecekti. Yengem ve dayım bana suçu kabullenmem konusunda baskı yaptı" diye konuştu.

Sanık Hayrettin Görgülü de olayı kendisinin planlamadığını iddia ederek, "Serkan kapıya vurdu ve kadına araç bozuk elektrik lazım dedi. Elektriği verdi ormancı olduğu için kadına dışarıdaki odunlar için ceza yazacağını söyledi. Kapıyı açınca ensesine vurdu ve içeri götürdü. İçeride vurmaya başladı. Ben karışmadım ama elime ne geçtiyse vurmasın diye verdim. Ellerini ve ayaklarını bağladı. O bağlarken ben evi aradım ve 500 TL para buldum. Parayı Serkan aldı, sonra teyzeyi yeniden bağladı ve odaya götürdü. Sonrasında fazla bir şey bulamayınca fındığı ve televizyonu aldı. Sonrasında televizyonu taşımamı istedi ve televizyonu taşıdım. Ben teyzenin evini bilmiyordum, hakkında da bir şey bilmiyordum. Tüm planları yeğenim yaptı. Sonra Fatsa'da fındığı sattı, sonrasında da televizyonu kullanacağını söyledi ve ikinci gün televizyonu kırarak çöpe attı" diye konuştu