Bu gördüğünüz, sabah ekmek almaya giderken çektiğim, içime aydınlık veren alelade bir resim. Öyle bir anda durup, bu çiçekli yolu çekmeliyim dedim kendi kendime. Burası sevgili dostum Rabia Öcal ve eşinin Yeşilce Fırını. Gerçek manâdaki ekmek teknesi. Benim için fırından öte bir yer:  Kapının önündeki masada ettiğimiz sohbet, özlü sözlerle ve yaşanmış tecrübelerle süslenerek, terapi gibi gelir bana. Sahibinin güler yüzüyle insanları kendine bağlayan, lezzetli ekmekleriyle bağımlılık yapan bir işletme burası. İçeriye girince kitaplığı ilginizi çeker ve şöyle bir karıştırmak istersiniz. Rengarenk çiçekleriyle, insanın ruhunu okşayan bir hanım elinin değdiği bellidir. Burada sevgi var, işini severek yapan, insanları seven, insanlara hizmet ederken zevk alarak, onlara eğilerek yaklaşan bir el var. Herkes her şey satabilir, ama bunu yaparken karşınızdaki insanlara verdiğiniz pozitif enerji çok önemlidir. Eğer o enerjiyi yakalayamazsanız, ekmek değil elmas bile olsa, almak istemezsiniz. 

     Daha öncede “Askıda Ekmek” kampanyası vesilesiyle Taşfırını ekmeği satan Yeşilce Fırını’nı paylaşmıştım sizlerle. Bu güzel ayda yardımlaşmanın ve paylaşmanın feyzini yaşamak için “Askıda Ekmek” bırakabilirsiniz. Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek, asıl yardım etmek isteyen insanların ihtiyacını gideriyor. Hepinizi yardımlaşmaya davet ediyorum.  

YAZININ DEVAMI... http://www.orducu.com/yazar-685-ekmek_degil_elmas_olsa_.html