Almanya’da kalp cerrahisi alanında dünya çapında başarıya ulaşan Ordulu kalp cerrahı Dr. Dilek Gürsoy, son dönemde karşılaştığı genç hastalarla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gürsoy, özellikle ağır kalp yetmezliğiyle başvuran genç erkek hastaların sayısında artış olduğunu belirterek, bu durumun ardında hem genetik hem de sosyal nedenlerin yattığını vurguladı.

Genetik Etkenler Kadar Hayat Tarzı da Etkili

“Son zamanlarda bana daha çok genç ağır kalp yetmezliği hastalarım geliyor,” diyen Gürsoy, bazı hastaların zararlı içecekleri aşırı tükettiğini, bazılarınsa grip geçirmelerine rağmen eğlenceye veya işe gitmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Bu gençlerin çoğunun Almanya’da büyümüş Türk işçi çocukları olduğunu belirten Gürsoy, “Hepsi bizim gibi ‘Almancı’ çocukları. Aralarında sevgisiz, ilgisiz büyümüş, hayatın ne olduğunu tam tadamamış kırık gönüller var, ya da hayat şartları onlara mutluluk nedir tattırmamış. Hoş dertleşecek birileri de yoktu.” dedi.

Yalnız Büyüyen Bir Nesil

Gürsoy, kendi çocukluğuna da atıfta bulunarak, “Biz ‘Almancı’ işçi çocukları yalnız büyüdük. Kreş yoktu, servis yoktu, doğum günü partileri yoktu. Akşam anne baba yorgun gelirdi, yemek yenirdi, Türkiye’den gelen mektuplar ya okunurdu ya da huzur bozulmasın diye açılmazdı,” ifadelerini kullandı.

“Biraz Daha Şanslıydım”

Hastalarıyla kurduğu bağa da değinen Gürsoy, “Bu tür vakaları gördükçe hüzünleniyorum. Elimden geldiğince sadece bir doktor olarak değil, bir abla, kardeş gibi yardımcı olmaya çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki aramızda bir fark yok… Ben sadece biraz daha şanslıydım,” diyerek duygularını paylaştı.

Gürsoy’un açıklamaları, göçmen çocuklarının sağlık sorunlarının ardındaki sosyo-kültürel dinamiklere dikkat çekerken, tıp dünyasında empatiyle yaklaşımın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.