Ünye’de düzenlenen İktisadi ve Sosyal Boyutlarıyla Fındık Sempozyumu’nda İkizce Ziraat Odası Ziraat Mühendisi İbrahim Hakan Gün tarafından Sürdürülebilir Kırsal Kalkınmanın Sağlanmasında Aile Çiftçiliği başlıklı bir sonumu yapıldı.

Dünyada uygulanan yeni tarım politikalarının küçük çiftçiyi ortadan kaldırdığını ancak bunun da sakıncalarının ortaya çıktığının aktarıldığı sunumda İkizce ilçesinin Kaynartaş Mahallesi’nden Kadir Delican’a örnek bir çiftçi olarak yer verildi. İstanbul’dan Ordu’ya geri dönerek yeni yöntemlerle fındık, çilek, yem bitkileri ve hayvancılık yapmaya başlayan Kadir Delican, örnek çiftçi olarak gösterilirken bu örneklerinin sayısının çok az olduğu vurgulandı.

BÖYLE GİDERSE KIRSALDA İNSAN KALMAYACAK

Sempozyuma katılan bilim insanlarının sorularını yanıtlayan Kadir Delican ise babasının vefatı üzerine geri döndüğünü belirterek, “Eşim de köye gelmeme, burada kalmama engel olmadı. O da zaten bunu istiyordu. Bu konuda bir sorun yaşamadık. ‘İnsanları kırsala ne bağlar, nasıl tarım arazileri boş kalmaz, nitelikli nüfus tarafından yeni tarım tekniklerine göre tarım yapılır böylece nasıl hem bizim insanımız hem de ülke ekonomisi kazanır diye soruyorsunuz? Bu konu gerçekten çok önemli. Göç bir gerçek, artık kırsalımızda üretim yapacak nüfusun hemen hemen kalmadığı böyle giderse de yakın zamanda tamamen kalmayacağı görünen bir gerçek.” dedi.

FINDIK BAHÇELERİ 10 YIL SONRA ORMAN OLACAK

İnsanların köyleri terk etmesinin önüne nasıl geçilebileceğinin üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Delican, “Bu sempozyum oldu, güzel de oldu. Ancak bizi yönetimlerin şunu da görmesi lazım. Köylerde, kırsalımızda yaş sınırı 60. Ben bizim orada yani Kaynartaş’ta 35 yaşında olan tek çiftçiyim. Görünen bir şey var. Burada fındık üzerinde duruluyor ancak şu tabloya pek değinen olmadı gibi. Böyle giderse, eğer bir önlem alınmaz ise 5-10 yıl sonra fındık bahçeleri ormana dönüşecek. Çünkü bakan yok. Herhangi bir tedbir alınmaz ise en büyük sorun bana göre bu. Fındık fiyatı bence bundan sonraki bir sorun.” diye konuştu.

KÖYE DÖNENİN SİGORTASINI DEVLET KARŞILASA

Kendisinin bu konuda bir önerisi olduğunu ifade eden Delican, “Soruyorum İstanbul’daki eşe dosta arkadaşa diyorum ki ‘köye gelmek istiyor musun?’ ‘Geleceğim’ ama sorun var diyor. Sorun ne diye soruyorsun sigortam yok Bağ Kur’um yok diye cevap veriyor. Ben kendim çiftçi Bağ Kur’umu da ödüyorum. Devlet mesela şöyle kampanya gibi bir şey başlatsa dese ki köye dönen ve tarım yapmaya başlayanların 1 yıl 2 yıl sigortaları bizden. Diğer yılar için de kademeli olarak bir kısmını karşılasa. ‘Köye gidenin sigortası bizden’ gibi bir kampanya başlatılsa güzel olur.” şeklinde konuştu.