BİR MEZARLARI BİLE YOK

Karadeniz’de meydana gelen sel afetlerinde hayatlarını kaybedenlerden halen cenazeleri bulunamayanlar var. 18 Temmuz’da Düzce’de meydana gelen sel afetinde aralarında Ordulu Fatma Töngel ile birlikte eşi, oğlu bir anne ve 3 kızı olmak üzere toplam 7 kişinin hayatına mal olmuştu. Hayatlarını kaybeden 7 kişi, meydana gelen sel afetinden 10 gün içerisinde ancak bulundu.

 

TRABZON’DA 2 KİŞİ KAYIP

Yine 18 Haziran 2019’da Trabzon’un Araklı ilçesinde büyük bir sel afeti meydana gelmiş ve 8 kişi hayatını kaybetmişti. Meydana gelen afette kaybolan 2 kişiye de aradan geçen bir buçuk aylık sürede ulaşılamadı.

 

PERŞEMBE’DE SEEL AFETİ CAN ALMIŞTI

Karadeniz’de meydana gelen sel afeti akıllara 5 Temmuz 2016 yılında Ordu’nun Perşembe ilçesinde meydana gelen sel felaketini getirdi. İlçede etkili olan sağanak yağmur nedeniyle Kacalı ve Gargacak dereleri taştı. Taşan dereler nedeniyle birçok ev ve işyeri sular altında kalmıştı. Sel felaketinde Mustafa Canbulut hayatını kaybederken, kaybolan iki kişinin cenazelerine aradan geçen 3 yıla rağmen ulaşılabilmiş değil.

 

İKİ KİŞİ HALEN KAYIP

Perşembe’nin Kaleyaka Mahallesi Gargacak mevkiinde tıkanan su kanallarını açmak için çabalarken sel sularına kapılan kaybolan 60 yaşındaki Alim Canbulut halen bulunamazken Canbulut’u kurtarmak için sel sularına arasına giren kuzeni 55 yaşındaki Mustafa Canbulut da akıntıya kapılıp hayatını kaybetmişti.

 

Selde kaybolan Anaç Mahallesi’nden 76 yaşındaki Remzi Taktak ise eşi Hamide Taktak ile birlikte sel sularına kapıldı. Hamide Taktak çamura saplanıp kalırken, eşi Remzi Taktak ise sel sularına kapılarak, kayboldu. Aradan geçen 3 yıldan fazla zamana rağmen kayıp 2 kişinin cenazelerine ulaşılabilmiş değil.

 

MEZARLARI OLSUN İSTİYORLAR

O dönem açıklama yapan Remzi Taktak’ın oğlu Arslan Taktak, “Acımız çok büyük. Bizim tek isteğimiz babamızın bir mezarı olması. Bunun için Allah'a dua ediyoruz. İnşallah en kısa sürede babamıza ulaşırız.” şeklinde konuşmuştu.

 

Alim Canbulut'un eşi Songül Canbulut ise o dönem yaptığı açıklamada, “Eşim muhtemelen akıntıyla birlikte denize gitti ve orada toprağın altında kaldı. Allah aldı, Allah verecek. Olayın ardından psikolojimiz bozuldu ve kabuslarla uyanır olduk.” demişti.