'HALK SAĞLIĞI VE CAN GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA'

Ordu Çevre Derneği, Ordu’nun en önemli tarihi arkeolojik bölgesi olan Kurul Kalesi’nin Melet Irmağı’nda bulunan taşocağı tarafından etkilendiğini, mahalle halkının zarar gördüğünü belirtti.

Kurul Kalesi’nin altında bulunan taşocağından rahatsız olan mahallilerle birlikte Tahıl Pazarı Meydanı’nda yapılan basın açıklamasını okuyan ORÇEV Yönetim Kurulu Üyesi Ertuğrul Gazi Gönül, “Taşocağı Kurul Kalesi’ni içine alan doğal SİT alanını etkiliyor. Bu da yetmedi halkın sağlığı ve can güvenliği tehdit altında. Tarımsal faaliyetleri de olumsuz etkilenmektedir.” dedi.

KURUL DA HALK DA ZARAR GÖRÜYOR

Açıklamasında halkın sağlığının da tehdit altında olduğunu söyleyen Gönül, ”Altınordu’da Eyüplü ve Sağırlı Mahallelerini yirmi yıldır olumsuz etkileyen bir taşocağı faaliyeti var. Bugüne kadar bu taşocağının Kurul Kalesi’nin de içinde olduğu arkeolojik ve doğal SİT alanını nasıl etkilediği, bu konuda açılan davalar, kamu kurumlarına verilen şikayet dilekçeleri, kurum amirleriyle yapılan görüşmelerden bahsettik. Bugün bunlara ek olarak taşocağının çevresinde yaşayanları, bu faaliyetin nasıl canlarından bezdirdiğini de anlatacağız. Neredeyse hemen her gün atılan dinamit nedeniyle çıkan tozlar en az yarım saat bölgeyi toz içinde bırakıyor. Sürekli çalışan kırma eleme tesisi ve nakliye kamyonlarının çıkardığı toz, yaz aylarında bile mahallelinin kapı ve pencerelerini sıkı sıkı kapatmalarına neden oluyor. Değil balkona çıkıp oturmak, çamaşır asmak bile imkansız bu evlerde.” dedi.

ETKİLENMEYEN YOK

Taşocağından etkilenmeyenin olmadığını belirten Ertuğrul Gazi Gönül,    Çevrede yetiştirilen fındık, kivi, sebze ve meyvelerin üzerini örten toz tabakası, ürünün kalitesinin ve veriminin düşmesine neden oluyor. Dinamit patlamasının gürültüsü dışında, iş makinelerinden ve kırma eleme tesisinden çıkan gürültü insanların ruh sağlığını olumsuz etkilerken, toz nedeniyle de solunum yolları hastalıklarında artış yaşanıyor. Dinamit patlatılması nedeniyle toprak kaymalarının yanı sıra evlerde çatlaklar oluşmuş durumda. Bazı evler temelinden kayma tehlikesi ile karşı karşıya artık. Altındaki toprağı kayan fındık ocakları kururken, hasat zamanında uçma tehlikesi olan ocaklardaki fındıklar toplanamıyor. Sarsıntı nedeniyle su kaynakları birer birer yok olmuş durumda. Kurul Kayalıkları ve çevresindeki doğal yaşam için, insanların gerek beden sağlığı gerekse ruh sağlığı için artık katlanılmaz bir hal alan bu faaliyetin bir an önce durdurulması gerekiyor.” dedi.

YÖNETİCİLERİN GÖREVLERİ VAR

Gönül açıklamasını sürdürerek, “Kurul Kalesi’nin tarihi ve kültürel yapısının yok edilmesi, sadece ilimiz için değil tüm insanlık için büyük bir kayıp olacaktır. Bu mirası korumak en başta bu ülkeyi yöneten kadroların görevidir. Melet’i korumak, ormanı korumak, tarım alanlarını korumak, buradaki kurdu kuşu korumak yönetici kadroların görevidir. İnsanların sağlıklı bir çevrede, sağlıklı konutlarda yaşamalarını sağlamak yönetici kadroların görevidir. Bugün yöneticilere bu görevlerini hatırlatmak ve yaşama hakkımızı savunmak için buradayız. Tüm Ordu halkını bu hakkı savunmaya davet ediyoruz.” değerlendirmesini yaparak, “Tüm Ordu halkını bu hakkı savunmaya davet ediyoruz.” diyerek çağrı yaptı.