SAYACABAŞI ÇİLEĞİN MERKEZİ OLDU

Ordu’nun mesire yerlerinin başında gelen Ulubey’e bağlı Sayacabaşı, girişimci Nejat Güler’in çabaları ve kaymakamlığın desteği sayesinde çilek üretim merkezi haline geldi.

Çilek yetiştiriciliğine nasıl başladığını anlatan Nejat Güler, “Burayı ilk aldıktan sonra biz buraya yulaf ektik ancak ondan bir sonuç alamadık. Yüzümüz gülmedi. Bunun üzerine Ulubey Kaymakamı Emrullah Temizkan’a gittik. O bize burada çilek yetiştiriciliği yapmayı önerdi. Biz de destek olunursa yaparız dedik. Bunun üzerine o bizi 6 ay boyunca eğitime tabi tuttu. Allah ondan razı olsun.  Bu eğitim sonrası biz burada çilek yetiştiriciliğine başladık. Burada kasım ayına kadar çilek çıkar. Yılda da 15 ton kadar çilek çıkar.” dedi.   

Boş alan çilek tarlası oldu

Çilek yetiştirilen alanın önceden boş olduğunu aktaran Güler, “Burası tapulu yer. Biz burasını yer sahibinde aldık. Burada önceden gençler top oynuyorlardı. Boş bir alandı. Şimdi toplam 9 dönüm alanda 3 yıldır çilek yetiştiriyoruz. Çileğin kilosu ise 6 Lira. Burası yayla gibi havası da yayla gibi. Bu da çileğin tadına yansıyor. Bir de burası yola yakın ama asfaltın hemen yanında değil. O yüzden buradaki çilekte toz, toprak, araçların dumanın kokusu olmaz. Çilek burada özel olarak yetişmiş olur. Bütün bunlar da tadına yansır. Buradaki çileğin çok güzel tadı var.” diye konuştu

Çocuklardan ücret alınmıyor

Güler sözlerini şöyle sürdürdü: “Buraya insanlar gelir, çocuklarıyla birlikte gelir. Kendisi de çilek toplar ama bu arada çocuğu da çilek toplar. Bu arada dileği gibi dilediği kadar çilek yer. Biz burada çocukların topladığı ve yediği çilekten ücret almayız. İnsanlar da toplarken dilediği kadar çilek yiyebilir bunun da ücreti olmaz. Biz sadece müşterinin toplayarak getirdiği çileği tartarız onun ücretini alırız.  İnsanlar buyursunlar gelsinler. Gelenlere elimizden gelen rağbeti, hörmeti gösteririz. Elinde kabı olmaya kap, poşete olmayana poşet veriyoruz. Burada ayrıca kendi yetiştirdiğimiz kuzu eti de ikram ediyoruz.”

Tek eksik 50 metrelik yol

Güler bir de arzusunu dile getirdi: “Bizim yapılmasını istediğimiz bir arzumuz yol. Sadece yoldan bir eksiğimiz var. Bunun yapılmasını isteriz. Yol çok rahatsız. Gelen müşterimiz de yoldan rahatsız oluyor. Eğer hükümet bize yol desteği verirse biz de rahatlarız, daha iyi hizmet verebiliriz. Yapılması gereken yolun uzunluğu ise sadece 50 metre. Bu ölçülmüştür, fazlası yoktur.  Yolumuz asfalt olursa müşterimiz daha memnun olmuş olur biz da daha rahata kavuşmuş oluruz.”