KUZEY IRAK'A ARI SATIYOR

Ordu, Türkiye’de en fazla bal üretiminin yapıldığı il konumunda. Fındıktan sonra Bal’la da anılan Ordulu arıcılar, sadece bal satmıyor, bunun yanında yurt dışına ana arı da satıyorlar.

10 yıldır Kafkas ırkı ana arı üretimi yaptıklarını ifade eden Emin Kılıç, “Gürcistan’dan getirttiğimiz damızlık arılarımız var. Islah bölgeden aldığımız faturalı damızlık arılarımız var. Onlardan Kafkas ırkı ana arı yetiştiriciliği yapıyoruz. Bu arılara F 1 adı veriliyor. Biz de bu arıları Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz. Bizim arımız Kafkas arıları olduğu için daha çok Erzurum, Sivas, Hakkari, Bitlis, Malatya gibi yüksek bölgelerden talep geliyor. Bu gibi yerlerin dışındaki her yere de ana arı gönderiyoruz ancak özellikle Kafkas Arısı yüksek bölgelerde daha çok verim gösterdiği için yüksek yerlerden, yaylalardan daha fazla talep geliyor.” dedi.

Kuzey Irak’a 2 bin ana arı

Bir ana arının toptan 30,  tek olarak ise 35 Lira’ya satıldığı bilgisini veren Kılıç, “Bizim için bu işi atadan gelen bir iş. Zaten Türkiye’de en fazla arıcılığı Gürgentepe, Gürgentepe’de de Tepeköy’de yaparlar. Türkiye’ye gezginci arıcılık Tepeköy’den yayılmıştır. İlk kez gezgini arıcılığı kendisini rahmetle andığımız Dursun Yılmaz yapmıştır. Onun için bizim için bu işin farklı bir anlamı var. Biz başka bir yapamayız. Biz bu ana arıları yurt dışına da gönderdik. Mesele geçen sene Kuzey Irak’a gönderdik. Oraya 2 bin kadar ana arı gönderdik. Daha önce de Bulgaristan ve Gürcistan’a da ana arı göndermiştik. Talep olduğunda yurt dışına da ana arı gönderiyoruz.” diye konuştu.

Bakanlık denetim yapıyor

Geçen yıl 7 bin kadar ana arı yetiştirdiklerini bu yıl ise 10 bin ana arı yetiştirmeyi hedeflediklerini aktaran Kılıç, “Biz arı yetiştirmeye Antalya’nın Alanya ilçesinde başladık. Sonra Melet Irmağı kenarındaki Kayabaşı Mahallesi’ne geldik. Burayı geçen sene denemiş, çok iyi verim almıştık. Biz her geçen yıl daha kaliteli üretim yapmak istiyoruz. Zaten biz devlet tarafından da denetleniyoruz. Tarım Bakanlığı’ndan mühendisler, teknikerler geliyor, buradan yavru arı kesip götürüyor. Orada hassas terazide tartıyorlar yeterli çiftleşmenin olup olmadığın bakıyorlar. Buna göre not veriyorlar. Biz her ay devlet tarafından kontrol ediliyoruz. Vergiye tabi üretim yapıyoruz. “ şeklinde konuştu.

Yurt dışından hastalık girmemeli!

Kılıç sözlerini şöyle tamamladı: “Kafkas Arısı’nın soyu belli. 500 sene önce de vardı 1000 sen önce de vardı. Ancak şimdi yurt dışından ne olduğu belli olmayan arı ırkları Türkiye’ye giriyor. Bunlarla beraber Türkiye’ye hastalık da giriyor. Mesela Türkiye’de 1980’den önce varroa denen arıların kanadını yiyen arı biti hastalığı yoktu. Ama şimdi var. Bunun gibi yurt dışından gelen yeni arılarla hastalık giriyor, yavru çürüğü gibi. Biz bunun iyi araştırılmasını ve önlenmesini istiyoruz.”