bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

'BEN BİLDİM BİLELİ FINDIK SORUNU VAR'

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.03.2019 - 16:46, Güncelleme: 05.01.2023 - 05:10 1349+ kez okundu.
 

'BEN BİLDİM BİLELİ FINDIK SORUNU VAR'

31 Mart’ta yapılacak seçimler kapsamında Ordu'ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boztepe'de bir otelde Muhtarla bir araya geldi. "Fındık sorunu ben bildim bileli var, bir türlü çözülmüyor" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart Mahalli Seçim çalışmaları kapsamında Ordu’ya geldi. burada belediye başkan adaylarına destek isteyen Kılıçdaroğlu ayrıca muhtarlarla bir araya geldi.   Boztepe'de bir otelde muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, herkesin oyuna talip olduklarını belirterek, “vatandaşların A Partili, B partili, C partili olarak bölünmesi doğru değil. Bu seçimde muhtar, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve belediye başkanı seçilecek. Sanki savaşa gidiyoruz. Herkesin bu bağlamda yeniden oturup düşünmesi lazım. Şu soru aklınıza gelebilir. Genel Başkan neden muhtarlarla, neden sivil toplum örgütlerinin saygıdeğer başkanlarıyla özel bir toplantı yapmak ister? Nedeni şu. Sizler toplumun kanaat önderisiniz. Kanaat önderi olmak kolay bir şey değildir. Her bir kanaat önderinin bu toplum için bir sorumluluğu vardır çünkü beraber huzur içerisinde yaşayacağız. Ayrıştırmak değil toplumu birleştirmek, topluma huzur eksenli bir hayat tarzı sunmak. Kavgayı değil barışı engel kılmak. Onun için Sivil Toplum Örgütleri'nin yöneticilerinin, meslek odaları ve muhtarların bu bağlamda sorumlukları var.”   Fındıktaki sorunun 6 ayda çözüleceğini savunan CHP Genel Başkanı 17 yıldır iktidarda 17 yıl özellikle geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim 17 yıl omuzunda taşı 17 yıl ne istediyse verdin 17 yılda. Diğer sorunları saymıyorum artık. 17 yılda Allah aşkına bu fındık sorunun çözülmesi 17 yıl olur mu? Bir yılda 6 ayda çözülecek olaydı. 17 yılda niye çözülmüyor? Yakında fındık ithal ederlerse şaşmayın. Hiç aklımıza gelir miydi saman ithal etmek. Mercimek ithal etmek aklınıza gelir miydi, bu memleket bir gün soğan ithal edecek 200 bin ton sıfır gümrüksüz patatesi ithal edecek aklınıza gelir miydi? Bademin yüzde 96'sı ithal ediliyor. İyi de bu topraklarda badem ağacı dikecek yer mi yok? Bir devlet bir devlet planlama ile yönetilir. Devlet adaletle yönetilir.”   İktidarın üreticinin sorununu çözmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Fındık sorunu ben bildim bileli var. Bir türlü fındık üreticileri sorunu çözmüyor. Ama üretici iktidara sahip çıkıyor Niye sen sorunu çözmedin? Biz de perişan olduk demiyor. Ağustos ayında fındığı topluyorsunuz Ağustos'un sonunda Eylül'de satıyorsunuz. Ekim’in sonunda da fındık fiyatları açıklanıyor. Zaten vatandaş satmış fındığını. Ne yapacaksın o zaman? Düşünerek sandığa gitme zamanı.”   17 yılda 2 trilyon dolar vergi toplandığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “17 yılın sonunda geldiğimiz nokta nedir? Fabrikaları sattık. Her şeyi ithal eder noktaya geldik. Vatandaştan 2 trilyon doların üzerinde vergi aldılar. 2 trilyon doların üzerinde. Hiçbir Cumhuriyet hükümeti bu kadar para toplamadı. 500 milyar dolara ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin borcu 500 milyar dolar. Fabrikaları satıldı 70 milyar dolar. 2 trilyon dolar vergi alındı. Ve şimdi soğan kuyruğundayız hep beraber nereye gitti bu para?   MHP’lilere de seslenen Klıçdaroğlu, “Ülkücü kardeşlerime de seslenmek isterim milliyetçi kardeşlerime de seslenmek isterim. "Ne diyorlardı? 'Vatan, bayrak, ordu, devlet'. Hepsi tamam. Başımın üzerinde yeri var. Devleti devlet yapan nedir? Devleti güçlü kılan nedir? Üretmektir. Üretirseniz o devlet güçlüdür. Japonya niye büyük bir devlet? Dünyanın her tarafına gelişmiş ürün ihraç ediyor. Güney Kore? Güney Kore'den önce bizim otomobilimiz vardı. Biliyor musunuz? Anadol marka. Bugün Güney Kore'nin dünya çapında 4-5 tane markası var, bizim bir markamız bile yok. 'Otomobil üreteceğiz.' diyorlar. Nerede kaldı bu? Hani oturdular, büyük gösteriler yaptılar, iş adamları bir araya geldi. Bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanları bir araya geldi. 'Otomobil üretiyoruz.' dediler. Nerede? Milleti kandırmak için. Türkiye otomobil üretir. Otomobil üretmek artık sıradan bir olay. Mesele nedir? Ürettiğin otomobili kime satacaksın?”   Tank fabrikasının Katar’a satılmasının iptal edilmesi durumunda 50 milyon doları kendisinin bulacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Hepsini sattılar, bir şey kalmadı. Silah fabrikası. O fırtına obüslerinin yapıldığı fabrika. Bugün ki değeri 20 milyar dolar. Dünyada tank üreten 5 fabrikadan birisi. Yapılan bütün incelemelerde de en başarılı görülen fabrikalardan birisi. 'Bu fabrikayı Katar ordusuna neden peşkeş çekiyorsun?' dedim. Milliyetçi arkadaşlara ve ülkücü arkadaşlara da sesleniyorum. Bizi terörist olarak suçluyorlar. Her türlü suçlamayı yapıyorlar. Ama bu ülkenin silah fabrikalarını savunmak sadece bana mı kalacak? Niye diğerleri de savunmuyor? Şimdi ben sormak istiyorum. Vatansever ben miyim, sen misin kardeşim? Milliyetçi ben miyim, sen misin? Ülkücü ben miyim, sen misin? Ben bu ülkenin taşına toprağa kurban olurum. Ben bu ülke için her türlü fedakarlıkta bulunurum. O fabrikada imalatın nasıl yapıldığını kimse bilmez. Hiçbir yabancı devlet bilmez. Bir ülkenin silah fabrikası o ülkenin namusudur ve onurudur. Sen Suriyelilere 35 milyar dolar buluyorsun, 50 milyon dolar para yok. Niçin? Katar ordusuna veriyorum ben bunu. Bunun adı açıkça Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanettir. O sözleşmeyi iptal et. Vallahi billahi 50 milyon doları ben sana bulacağım. Katar sözleşmesini iptal et, 50 milyon doları bir hafta içerisinde bulmazsam ben siyaseti bırakacağım.”
31 Mart’ta yapılacak seçimler kapsamında Ordu'ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boztepe'de bir otelde Muhtarla bir araya geldi. "Fındık sorunu ben bildim bileli var, bir türlü çözülmüyor" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart Mahalli Seçim çalışmaları kapsamında Ordu’ya geldi. burada belediye başkan adaylarına destek isteyen Kılıçdaroğlu ayrıca muhtarlarla bir araya geldi.

 

Boztepe'de bir otelde muhtarlarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, herkesin oyuna talip olduklarını belirterek, “vatandaşların A Partili, B partili, C partili olarak bölünmesi doğru değil. Bu seçimde muhtar, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve belediye başkanı seçilecek. Sanki savaşa gidiyoruz. Herkesin bu bağlamda yeniden oturup düşünmesi lazım. Şu soru aklınıza gelebilir. Genel Başkan neden muhtarlarla, neden sivil toplum örgütlerinin saygıdeğer başkanlarıyla özel bir toplantı yapmak ister? Nedeni şu. Sizler toplumun kanaat önderisiniz. Kanaat önderi olmak kolay bir şey değildir. Her bir kanaat önderinin bu toplum için bir sorumluluğu vardır çünkü beraber huzur içerisinde yaşayacağız. Ayrıştırmak değil toplumu birleştirmek, topluma huzur eksenli bir hayat tarzı sunmak. Kavgayı değil barışı engel kılmak. Onun için Sivil Toplum Örgütleri'nin yöneticilerinin, meslek odaları ve muhtarların bu bağlamda sorumlukları var.”

 

Fındıktaki sorunun 6 ayda çözüleceğini savunan CHP Genel Başkanı 17 yıldır iktidarda 17 yıl özellikle geçmiş seçimlerde AK Parti'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim 17 yıl omuzunda taşı 17 yıl ne istediyse verdin 17 yılda. Diğer sorunları saymıyorum artık. 17 yılda Allah aşkına bu fındık sorunun çözülmesi 17 yıl olur mu? Bir yılda 6 ayda çözülecek olaydı. 17 yılda niye çözülmüyor? Yakında fındık ithal ederlerse şaşmayın. Hiç aklımıza gelir miydi saman ithal etmek. Mercimek ithal etmek aklınıza gelir miydi, bu memleket bir gün soğan ithal edecek 200 bin ton sıfır gümrüksüz patatesi ithal edecek aklınıza gelir miydi? Bademin yüzde 96'sı ithal ediliyor. İyi de bu topraklarda badem ağacı dikecek yer mi yok? Bir devlet bir devlet planlama ile yönetilir. Devlet adaletle yönetilir.”

 

İktidarın üreticinin sorununu çözmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Fındık sorunu ben bildim bileli var. Bir türlü fındık üreticileri sorunu çözmüyor. Ama üretici iktidara sahip çıkıyor Niye sen sorunu çözmedin? Biz de perişan olduk demiyor. Ağustos ayında fındığı topluyorsunuz Ağustos'un sonunda Eylül'de satıyorsunuz. Ekim’in sonunda da fındık fiyatları açıklanıyor. Zaten vatandaş satmış fındığını. Ne yapacaksın o zaman? Düşünerek sandığa gitme zamanı.”

 

17 yılda 2 trilyon dolar vergi toplandığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “17 yılın sonunda geldiğimiz nokta nedir? Fabrikaları sattık. Her şeyi ithal eder noktaya geldik. Vatandaştan 2 trilyon doların üzerinde vergi aldılar. 2 trilyon doların üzerinde. Hiçbir Cumhuriyet hükümeti bu kadar para toplamadı. 500 milyar dolara ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin borcu 500 milyar dolar. Fabrikaları satıldı 70 milyar dolar. 2 trilyon dolar vergi alındı. Ve şimdi soğan kuyruğundayız hep beraber nereye gitti bu para?

 

MHP’lilere de seslenen Klıçdaroğlu, “Ülkücü kardeşlerime de seslenmek isterim milliyetçi kardeşlerime de seslenmek isterim. "Ne diyorlardı? 'Vatan, bayrak, ordu, devlet'. Hepsi tamam. Başımın üzerinde yeri var. Devleti devlet yapan nedir? Devleti güçlü kılan nedir? Üretmektir. Üretirseniz o devlet güçlüdür. Japonya niye büyük bir devlet? Dünyanın her tarafına gelişmiş ürün ihraç ediyor. Güney Kore? Güney Kore'den önce bizim otomobilimiz vardı. Biliyor musunuz? Anadol marka. Bugün Güney Kore'nin dünya çapında 4-5 tane markası var, bizim bir markamız bile yok. 'Otomobil üreteceğiz.' diyorlar. Nerede kaldı bu? Hani oturdular, büyük gösteriler yaptılar, iş adamları bir araya geldi. Bakanlar, başbakanlar, Cumhurbaşkanları bir araya geldi. 'Otomobil üretiyoruz.' dediler. Nerede? Milleti kandırmak için. Türkiye otomobil üretir. Otomobil üretmek artık sıradan bir olay. Mesele nedir? Ürettiğin otomobili kime satacaksın?”

 

Tank fabrikasının Katar’a satılmasının iptal edilmesi durumunda 50 milyon doları kendisinin bulacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Hepsini sattılar, bir şey kalmadı. Silah fabrikası. O fırtına obüslerinin yapıldığı fabrika. Bugün ki değeri 20 milyar dolar. Dünyada tank üreten 5 fabrikadan birisi. Yapılan bütün incelemelerde de en başarılı görülen fabrikalardan birisi. 'Bu fabrikayı Katar ordusuna neden peşkeş çekiyorsun?' dedim. Milliyetçi arkadaşlara ve ülkücü arkadaşlara da sesleniyorum. Bizi terörist olarak suçluyorlar. Her türlü suçlamayı yapıyorlar. Ama bu ülkenin silah fabrikalarını savunmak sadece bana mı kalacak? Niye diğerleri de savunmuyor? Şimdi ben sormak istiyorum. Vatansever ben miyim, sen misin kardeşim? Milliyetçi ben miyim, sen misin? Ülkücü ben miyim, sen misin? Ben bu ülkenin taşına toprağa kurban olurum. Ben bu ülke için her türlü fedakarlıkta bulunurum. O fabrikada imalatın nasıl yapıldığını kimse bilmez. Hiçbir yabancı devlet bilmez. Bir ülkenin silah fabrikası o ülkenin namusudur ve onurudur. Sen Suriyelilere 35 milyar dolar buluyorsun, 50 milyon dolar para yok. Niçin? Katar ordusuna veriyorum ben bunu. Bunun adı açıkça Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ihanettir. O sözleşmeyi iptal et. Vallahi billahi 50 milyon doları ben sana bulacağım. Katar sözleşmesini iptal et, 50 milyon doları bir hafta içerisinde bulmazsam ben siyaseti bırakacağım.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve orducu.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.