'BIÇAĞIN KABI OLMASAYDI İKİSİNİ DE ÖLDÜRMÜŞTÜM'

Ceren Özdemir’i katleden cani Özgür Arduç’un kendisini yakalayan polisleri yaralaması nedeniyle yargılandığı davada ilk duruşma yapıldı. İfadesinde Arduç, “Bıçağın kabı (kılıf) olmasaydı ikisini öldürmüştüm. Öldürmek istedim.” Derken, duruşma 31 Mart’a ertelendi.

3 Aralık 2019 Salı akşam saatlerinde Ordu'nun Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi'nde 20 yaşındaki Ordu Üniversitesi Resim ve Güzel Sanatlar Fakültesi 3. Sınıf Öğrencisi Ceren Özdemir’i katleden cani Özgür Arduç’un kendisini yakalayan polisleri yaralaması nedeniyle yargılandığı davada ilk duruşma bugün yapıldı.   Ceren Özdemir’i canavarca hislerle öldüren 36 yaşındaki cani Özgür Arduç, olayın ertesi günü kendisini yakalayan polis memurları Zeki Çelik ve Haydar Değerli’yi yanında bulunan cinayet aleti bıçakla yaralamıştı.   Özgür Arduç'un, yakalandığı sırada polis memurlarını bıçakla yaraladığı gerekçesiyle 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılanmasına Ordu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün başlandı. Duruşmaya Polis Memurları Zeki Çelik, Haydar Değerli ve avukatları katıldı.   Ordu Adliyesi’nde görülen davaya Van'da tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanıp, ifade veren sanık Arduç, “Bir şey dememe gerek yok. Doğrudur. Arada 1 gün var. Baktım ki 2 kişiler arabada, ben de dedim belki bıçağı boğazına falan saplarsam kaçma şansım olur. 'Saldırıyorlar' diye üzerimi aramadan attılar. Işıklarda durduk. Bıçağın kabı (kılıf) olmasaydı ikisini öldürmüştüm. Öldürmek istedim. Bana bakmasaydı ben boğazına sokacaktım. Sonra bıçağı şoföre sokacaktım" dedi.   Duruşmaya aldığı bıçak darbesi nedeniyle kolundan yaralanan ve geçtiğimiz günlerde İstanbul’da ameliyat olması nedeniyle kolunda askıyla duruşmaya katılan polis memuru Zeki Çelik’te mahkemede verdiği ifadede, “Şahsın fotoğrafı ve görüntüleri mevcuttu. Bölgeye gittik. Saldırı olduğu için hemen arabaya bindirdik. Arkadaşım şoför koltuğuna oturdu. Ben de şahsın yanına oturdum. Adını sordum. İsminin Hasan Kılıç olduğunu söyledi. Kimlik istedim. Elini cebine soktu. O sırada ben kelepçe hazırlığı yapıyordum. Eli montun cebinde bıçağı tutuyordu. Bıçağı çıkarmaması için hamle yaptım. Yan döndüğümde bıçağı sol kolumdan soktu göğsüme geldi. İkincisi sol omzumun üstüne. Üçüncüsünü sağ göğsüme sapladı. Daha sonra öndeki arkadaşım arkaya dönerek engel olmaya çalıştı. Ben yaralandığım için etki yapamıyordum. 3-4 dakika mücadele ettik" dedi.   Verilen ifadelerin ardından mahkeme heyeti, yaralı polis Zeki Çelik’in kolunda duyu kaybı olup olmadığıyla Adli Tıp Kurumu'ndan istenen raporun gelmesine karar vererek, duruşmayı 31 Mart 2020 tarihine erteledi.